Türkiye’de paylaşım ekonomisinin 2016’da iki kat büyümesi bekleniyor
ING Bank’ın, harcama, tasarruf ve yatırım kararlarını daha iyi anlama hedefiyle Avrupa ülkeleri, ABD ve Avustralya’da gerçekleştirilen araştırması, tüketicilerin paylaşım ekonomisine yaklaşımını değerlendirdi.
Araştırma tüm ülkelerde paylaşım ekonomisinin gelişme eğiliminde olduğunu ortaya koydu.
Türkiye 15 ülke arasında yüzde 50’lik oranla paylaşım ekonomisi hakkında bilgisi olanların en fazla olduğu ve yüzde 9’luk oranla da paylaşım ekonomisine aktif katılımın en yüksek oranda gerçekleştiği ülke oldu.
Türkiye, aynı zamanda önümüzdeki 12 ay içinde yüzde 47’lik oranla paylaşım ekonomisine katılımın en fazla artması beklenen ülke olarak da dikkat çekti.
ING Uluslararası Araştırmalar tarafından Avrupa, Amerika ve Avustralya’da yer alan 15 ülkede 15 bin tüketiciyi kapsayan paylaşım ekonomisine yaklaşımı ortaya koyan araştırma sonuçları Avrupa genelinde her üç kişiden biri, Türkiye’de ise her iki kişiden birinin ‘paylaşım ekonomisi’ kavramına aşina olduğunu gösteriyor.
Avrupa’da tüketicilerin yüzde 27’si paylaşım ekonomisinden haberdar olsalar da dâhil olmadıklarını belirtiyor. Yüzde 5’lik kesim ise paylaşım ekonomisine aktif şekilde katılıyor.
Türkiye ise 15 ülke arasında yüzde 9’luk oranla paylaşım ekonomisine aktif katılımın en yüksek oranda gerçekleştiği ülke. Paylaşım ekonomisine katılım yaygınlığında Türkiye ile aynı oranı yakalayan tek ülkenin ise ABD olması dikkat çekiyor. Avrupa’da her üç tüketiciden biri önümüzdeki bir yıl içinde paylaşım ekonomisi içinde yer alacağını öngörüyor.
Gençler paylaşmaya daha yatkın
Avrupa’da son bir yıl içinde sahip oldukları bir şeyi paylaşanların büyük bir çoğunluğu 1000 Euro ve altında gelir elde ettiklerine işaret ediyor. Paylaşım ekonomisine katılanların ortalama 2500 Euro yıllık gelir elde ettikleri görülüyor.
Araştırma, 25 yaş altı tüketicilerin paylaşım ekonomisi içinde daha aktif şekilde yer alma eğiliminde olduklarını gösteriyor.
Paylaşım ekonomisinden en fazla yararlananların 25-34 yaş aralığında yer alan tüketiciler olduğu göze çarpıyor. Bu yaş grubundakilerin yüzde 41’i bir yıl içinde paylaşım ekonomisine katılabileceklerini belirtiyor.
35 yaş ve üzeri gruplara dair veriler ise yaş ilerledikçe paylaşım ekonomisine katılımın düştüğünü ortaya koyuyor.
55 yaş ve üzeri katılımcılarda ise önümüzdeki bir yıl içerisinde paylaşım ekonomisine katılım öngörüsü yüzde 24’e kadar düşüyor.
Paylaşım ekonomisinin zirvesinde tatil yer alıyor
Tüketicilerin paylaşıma en yatkın oldukları konu başlığı tatilde konaklama olduğu görülüyor.
Avrupa genelinde araştırmaya katılanların yüzde 16’sı son bir yıl içinde evlerini tatil yapanlara açtıklarını ve bu konudan para kazandıklarını, yüzde 49’u ise önümüzdeki dönem için para karşılığında evlerinde konaklama sağlamaya sıcak baktıklarını belirtiyor. Tatil konaklamasının ardından en fazla paylaşıma açılan ürünler, spor ekipmanları, çocuklara ait eşyalar, otomobil, bisiklet, ev aletleri, elektronik ürünler ve kıyafetler şeklinde sıralanıyor.
Türkiye’de en temel beklenti dayanışma kurmak
Araştırmada tüketicilerin paylaşım ekonomisine katılımdan beklentileri de irdeleniyor. Avrupalı tüketicilerin yüzde 58’i tasarruf etmek için, yüzde 53’ü çevreye yararlı olduğunu düşündükleri için, yüzde 52’si ekstra gelir elde etmenin kolay bir yolu olarak gördükleri için, yüzde 47’si ise ortak bir topluluk oluşturma ve dayanışmaya yardımcı olduğu için paylaşım ekonomisinde yer alıyor.
Türkiye’de ise tüketicilerin paylaşım ekonomisine katlım nedenleri yüzde 67 ile tasarruf ve ekstra gelir temin etmek, yüzde 65 ile dayanışma amaçlı, yüzde 64 ile ise çevreye katkı sağlamak olarak sıralanıyor.
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 57’si paylaşım ekonomisine katılmalarındaki en önemli sebebin çevreye katkı sağlaması olduğunu düşünmeleri olduğunu belirtirken bu oran erkeklerde yüzde 50’ye düşüyor.