Sosyal medyanın dünyada hatırı sayılır kullanıcı sayısına sahip ilk 5 mecrası arasında bulunan Twitter, 2016’da mobil güncellemeleri, etkinlikleri ve reklamlarıyla sık sık gündeme geliyor. Bu yıl için sosyal medya devinin planlarında neler olduğunu ve 19 Nisan’da Soho House’da gerçekleşen Tweet4Euro2016 etkinliği hakkında merak edilenleri Scott Thwaites ile konuştuk.
Twitter Partner Manager EMEA Scott Thwaites, Twitter’ın 2016’daki reklam stratejilerini ve Tweet4Euro2016 hakkındaki detayları Marketing Türkiye’ye anlattı.
Twitter reklam stratejilerini oluştururken hangi fikirlerden ilham aldınız?
Twitter’da en anahtar hareketlerimizden birinin ne tür bir medya içeriği olacağına karar vermemizden geçtiğini düşünüyorum. Twitter mobil bir şirket ve biz de müşterilerimizin içerik tarafından çekilmesini ve bir parçası olmasını istiyoruz. Son ürünler zaman içinde gelişti ve video da bu evrimin çok büyük bir parçası.
Video ürünlerine ilgimiz uzun süredir olmasına rağmen kısa bir süre önce Twitter’da autoplay gibi markaların rahatlıkla müşterilerine erişebileceği bir özellik sunduk. Video hem Twitter’da, hem de özellik Türkiye’de çok ilgi görüyor. Türkler video içeriğe aç diyebilirim ve kullanıcıların Twitter’da geçirecekleri zamandan beklentileri, içeriğe çekilmek, eğlenmek ve yeni içerik keşfetmek. Video keşfe başlamak için harika bir format, öyle ki video bulunduran içeriklerin retweetlenme sayısı resimli içeriğin retweetlenme sayısının altı katı. Yani videonun markalar için çok ilgi çekici olan viralleşme gibi bir özelliği, yetisi var.
Aslında reklam stratejilerimizin ilhamı doğru mesajı doğru zamanda doğru kitleye ulaştırma çabamız oldu diyebilirim. Periscope’tan aldığımız ilham da buna dahil; dünyayı kullanıcıların, insanların gözlerinden görme şansı yakaladık. Bizim için bu ilham ilgi çekici bir içerik yaratmanın akabinde müşteriler ve markalar arasında duygusal bir bağ da oluşturma fikrinden geldi.
Video içeriklerinin performansı harika; müşteriler bu içerikleri keşfetmeye, markalar da bu içeriği oluşturmaya bayılıyorlar.
#Tweet4Euro2016 Twitter üzerinde büyük bir etkileşime yol açacak ve bu etkileşim canlı yayınlanacağından asıl aksiyona da bağlı olacak. Platformda konuşmalar olacak ve bu da markaların müşterilerine ulaşması için büyük bir fırsat.
Bu süreç boyunca Türk markalarının neler yapacağını görmek için sabırsızlanıyorum.
Reklamverenlerin tek tıkla her şey çözmek istemesi, bir başka deyimle tembelleşmesi, sizi reklam hazırlarken nasıl bir yaklaşıma itiyor?
Elimizde birçok yoğun marka var ve bu iletişim sürecini onlar için en kolay hale getirmeye çalışıyoruz; doğru mesajı, doğru zamanda, doğru kitleye vermeleri için uğraşıyoruz.
Burada Twitter’ın asıl güçlü noktası oyuna giriyor. Anahtar kelimelerle doğru kitlelere çok kolay ve hızlı bir şekilde hedeflenebiliyoruz. İnsanlara doğru noktadan ve doğru zaman aralığında dokunduğumuz için bu kaynaklar göz önünde bulundurulduğunda çok kârlı bir özellik. Bir başka hedeflenme sistemimiz de videolarınızı izleyen ya da içeriklerinizle herhangi bir şekilde iletişime geçmiş kullanıcılarınızı kolayca bulabiliyor ve onlara ürünlerinizi daha etkili bir şekilde sunabiliyorsunuz.
#Tweet4Euro2016 ile ne kadar insana ulaşmayı hedefliyorsunuz?
Belirli bir sayı söylemek gerçekten zor ama iki sene önce Dünya Kupası süresince 675 milyon tweet atıldı. 10 Türk kullanıcıdan 7’si aktif bir şekilde Dünya Kupası hakkında konuşuyordu. Bu iş geçtiğimiz iki sene boyunca daha da büyüdü. Her ne kadar #Tweet4Euro2016 Avrupa ülkeleriyle sınırlıymış gibi gözükse de bu markalar için büyük bir fırsat. Önceden de söylediğim gibi, Türk kullanıcılar bu tarz içeriğe açlar ve #Tweet4Euro2016 üzerinden konuşmalar yapılmaya başlandı bile. Yani net bir rakam söyleyemesek de bu projenin büyük çapta bir iletişim akımına yol açacağını düşünüyoruz.
Bu beni çok heyecanlandırıyor. Umarım hem İngiltere hem Türkiye başarılı olur.
#Tweet4Euro2016 fikri nasıl oluştu? 2016’da buna benzer projeler olarak neler planlıyorsunuz?
Hashtagler bu platformda canlı, anında iletişimi sağlamak üzere hazırlanıyorlar. Ne zaman büyük bir spor, müzik ya da televizyon organizasyonu gerçekleşse insanlar hem iletişime geçmek hem de içerikleri keşfetmek için bu projelerin bir parçası oluyor. Hashtaglerin ikinci büyük kullanımı kullanıcıların tanıdığı insanlarla bu konu hakkında konuşması. Üçüncüsü ise kullanıcıların tanımadığı ancak ortak yönleri olan diğer kullanıcılarla iletişime geçmesi. Twitter markaların katılıp önderlik edebileceği bu platformları oluşturmaya devam ediyor.
Twitter ve televizyonun kesinlikle el ele gittiğini düşünüyoruz. Türk kullanıcıların yüzde 40’ı televizyonda bu müsabakaları izlerken Twitter da kullanıyor. Bu durumda Twitter’a ikinci bir ekran misyonu yüklenmiş oluyor.
Yoğun bir Twitter akışı bütün pazarlama çabalarınızı bir araya getiren o anahtar aksiyon olabilir. Twitter’da iletişim hem iyiye hem de kötüye gidebiliyor. Bunu yönetmek, önceki pazarlama stratejiniz ne olursa olsun, Twitter üzerinden çok daha etkili ve kolay bir hale geliyor.
Eğer dünya üzerinde bir şey oluyorsa, bu Twitter üzerinde de oluyor.
Diğer projeler değinmek gerekirse, bu yaz özellikle spor etkinlikleri bizi heyecanlandırıyor. Hem #Tweet4Euro2016 hem de olimpiyatlar bu yaz gerçekleşecek. Bunun yanı sıra lokal kültürel etkinlikler boyunca restoran ve kafelerde gerçekleşen bütün konuşmalar da Twitter’da yer alacak. Bu birçok kez değindiğim gibi markalar için kaçırılmaması gereken bir fırsat.