Anadolu Efes, gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya hedefiyle topluma ve çevreye artı değer katan projelerine bir yenisini daha ekledi. Marmara Denizi’ndeki su altı yaşamında kritik öneme sahip mercan türlerinin korunması için Deniz Yaşamını Koruma Derneği’yle birlikte “Denize +1 Nefes” projesini hayata geçiren kurum 2030 sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında güçlü bir adım daha atmış oldu… Toplumsal fayda projelerinin kurum kültüründe ve hedeflerinde nasıl bir yer tuttuğunu ve Denize +1 Nefes’in ardındaki içgörüyü Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi’den dinledik…
Anadolu Efes’in sürdürülebilirlik yaklaşımı ve bu bakış açısında toplumsal fayda projelerinin yeri ve önemi nedir?
Sürdürülebilirlik bizim için uyulması gereken bir ilkeler bütünü veya zorunlu bir iş modeli değil. Bir düşünce, iş yapış ve yaşam biçimi. Kuruluşumuzdan bu yana gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya hedefiyle topluma ve çevreye artı değer katan projelerimize ve uygulamalarımıza devam ediyoruz. Bu bağlamda etki odaklı liderlik yaklaşımı ile 2030 sürdürülebilirlik hedeflerimizi de belirledik. Hedeflerimizi “Çevre için sıfırlıyoruz”, “Sosyal etkimizi artırıyoruz” ve “Fırsat eşitliğiyle güçleniyoruz” ana başlıkları altında topladık. Toplumsal fayda bizim 3 ana odak alanımızdan biri.
Sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için hayata geçirdiğimiz projelere yenilerini ekleyerek artı değerler yaratmayı sürdürüyoruz. Kendimizi sadece bira şirketi olarak değil, aynı zamanda hayatla dolan, her anın eşlikçisi bir şirket olarak tanımlıyoruz. Bir yandan yenilikçi bir ruh ile sektörümüzü geliştirmek, liderlik etmek ve Türkiye’yi dünyada en iyi şekilde temsil etmek için çalışırken, bir yandan da sosyal ve ekonomik hayatın gelişimine, çevresel ayak izinin azaltılmasına katkı sağlamak için uzun soluklu çalışmalar yürütüyoruz.
Bu bağlamda 15 yıldır Gelecek Turizmde ile kadının güçlendirilmesi ve yerel kalkınmaya katkı sunarken, 35 yıldır kültür sanata desteğimizi sürdürüyor, sanatı herkes için erişilebilir kılmak için çalışmalar yürütüyoruz. Ham maddelerimizin üreticileri çiftçilerimizle 41 yıldır omuz omuza çalışıyor, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ediyoruz. Anadolu Efes olarak, sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunma hedefinde gençlere inanıyor ve onları mümkün olan her yerde destekliyoruz. Bu kapsamda 2018’den beri girişimcilik ekosisteminin en büyük destekçilerinden biriyiz. Anadolu Efes Basketbol kulübümüz ile 46 yıldır ülkemizde sporun gelişimine katkı sunuyoruz. Türkiye’de milyonları basketbol aşkıyla tanıştıran kulübümüz, ülkemizi Avrupa’da aldığı kupalarla gururlandırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde üst üste aldığımız ikinci Euroleague kupası da bizlere ayrı bir gurur yaşattı.
Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarınızı 2030 hedeflerinizde 3 ana başlık altında topladığınızı belirttiniz. Bu başlıklardan çevresel sürdürülebilirlik konusundaki projelerinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Planladığımız yeni çalışmalar var mı?
Anadolu Efes olarak sorumlu üretim prensibiyle çalışıyor, çevresel etkimizi azaltmaya yönelik aksiyonlarla çalışmalarımızı şekillendiriyoruz. Bu kapsamda sürdürülebilir ambalaj malzemelerinden, akıllı tarım uygulamalarına, operasyonlarımızda enerji verimliliğinden sıfır atık uygulamalarına kadar birçok alanda çalışmalarımız devam ediyor. Bunun için tedarikçilerimizle, üniversitelerle ve girişimcilik ekosistemi ile de birlikte çalışıyoruz. Çevresel sürdürülebilirlik alanında hayata geçen uygulamalarımızdan ve adımlarımızdan bir ikisine değinecek olursam örneğin; fabrikalarımızın hepsi Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Sıfır Atık belgelerini aldılar. Bunun yanı sıra Anadolu Efes Merkez Ofisimiz sektöründe WWF-Türkiye Yeşil Ofis Diplomasını almaya hak kazanan ilk ofis oldu. Doğada 450 yılda çözünen plastik bardakların yerine iki yılda ve geriye hiçbir zararlı atık bırakmadan çözünen biyobozunur bardakları hayatımıza soktuk. Birlikte çalıştığımız girişimlerden Biolive ile yüzde 20’si zeytin çekirdeğinden üretilmiş servis sunum malzemeleri geliştirdik ve bunları kullanmaya başladık.
Diğer yandan toplumsal fayda projelerimizle de ‘çevre’yi odağına alan projelerle pozitif etkimizi artırarak çözümün bir parçası olmaya gayret ediyoruz. Bu bağlamda iklim kriziyle mücadelede önemli bir yer tutan ağaçlandırma çabalarına destek olmaya devam ediyoruz. Geçen yıl Tabiatımız Özel adını verdiğimiz sosyal fayda projemizle 3 milyon ağaç tohum topunu doğa ile buluşturmak için yola çıktık. Anadolu Efes olarak biliyoruz ki dünya bizim evimiz. Her zaman doğa için daha fazlasını yapmaya ihtiyacımız var. Bu bakış açısı ile de bizi çok heyecanlandıran yeni bir projeye başladık. Deniz Yaşamını Koruma Derneği iş birliği ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu danışmanlığında Marmara Denizi’nde dönüşümün parçası olmak için yola çıktık ve Denize +1 Nefes projemizi başladık. Bu projeyle, gezegenimizin geleceğine katkı sunarken, biyoçeşitliliğin korunmasına destek olacağız.
Peki, Denize +1 Nefes projesinin detaylarını öğrenebilir miyiz?
Sürdürülebilir bir gelecek için bireysel ve kurumsal olarak her zaman daha fazlasını yapmaya ihtiyacımız var ve her adım çok kıymetli. Bunun için biz de iş birlikleri kurmaya, içinde bulunduğumuz toplumla ve ekosistemimizle bir bütün olarak hareket ederek etki alanımızı geliştirmeye ve çözümün bir parçası olmaya çalışıyoruz. Özellikle çevresel sürdürülebilirlik alanında kamu, özel sektör ve sivil toplum iş birliklerini çok kıymetli buluyoruz. Çevreye artı değer yaratabilmek için çok paydaşlı, uzun soluklu sosyal fayda projelerimize devam ediyoruz. Bu kapsamda yeni başlattığımız projelerimizden biri de Denize +1 Nefes. Bu projede, denizlerin yağmur ormanı olarak bildiğimiz, ancak son yıllarda başta iklim krizi ve çevre kirliliği nedeniyle tüm dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mercanların korunmasına destek olmayı hedefliyoruz. Anadolu Efes olarak aldığımız her 3 nefesten 2’si için denizlerimize teşekkür borçlu olduğumuzu biliyoruz. Deniz Yaşamını Koruma Derneği iş birliğinde, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu danışmanlığında hayata geçirdiğimiz bu projeyle, Marmara Denizi’nde dönüşümün, biyoçeşitliliğin +1’i olmayı hedefliyoruz. Türkiye’deki mercan topluluklarının en önemli habitatlarından biri olan Marmara Denizi’nde doğal ortamından kopmuş mercanlar, korunması gereken hassas alan ilan edilen Tavşan Adası’na naklediliyor. Nakli yapılan sarı gorgon türü, Akdeniz’de 1999 yılından beri periyodik olarak sıcaklık anomalilerine bağlı olarak toplu ölümlere maruz kalıyor. Marmara Denizi ise özel akıntı yapısı sayesinde bu türün sıcaklık değişimlerinden korunmasını sağlayan bir habitat niteliğinde. Ancak bu türün Marmara Denizi’ndeki devamlılığının sağlanması için insan kaynaklı tehditlerden uzaklaşması, burada biyoçeşitliliğin devamını amaçlayan çalışmaların çoğaltılması gerekiyor. Biz de Denize +1 Nefes projesi ile bu çalışmaların bir parçası oluyoruz. Anadolu Efes olarak maviyi seviyoruz ve maviyi korumak için yapılan çalışmalara katkı sunmaktan mutluluk duyuyoruz.