“Google unutmaz” efsanesi yıkıldı
Dijitalleşmenin kendi zirvesini yaşadığı günümüzde adeta attığımız her adım internette ayak izi bırakıyor. Her türlü veri kayıt altına alınabiliyor ve bir kere kayıt altına alındıktan sonra hızlı ve geniş paylaşım ağı sebebiyle ortadan kaldırılması oldukça güç hale geliyor. Peki, internet arama sonuçlarında kendinizle ilgili çıkan haber, fotoğraf, video, bilgi gibi verilerin silinebileceğini ve unutulma hakkınız olduğunu biliyor muydunuz?
İnternetin hayatımızın her alanına hızlı bir şekilde girmesi, her türlü verinin saniyeler içerisinde kullanıcılara erişilebilir olması ve bir verinin yıllarca saklanabilmesi karşısında “unutulmak” yargı kararıyla da kabul edilen bir hak. Uğradığınız zararı kanıtlayabildiğiniz ve bu verilere kamunun ulaşmasında herhangi bir yararın bulunmadığını ispatlayabildiğiniz takdirde “Unutulma Hakkı” talep edebileceğinizi ifade eden Güleryüz Partners Ortağı Avukat Tarık Güleryüz, bu hakkı elde etmenin yollarını şöyle anlatıyor:
İnternet hafızasından silinmek için ne yapmalıyım?
“Unutulma Hakkı, bireyin geçmişte hukuka uygun olarak yayılmış ve doğru nitelikteki bilgilerinin zamanın geçmesine bağlı olarak erişimden kaldırılmasını ya da gündeme getirilmemesini talep edebilmesi olarak tanımlanıyor. Bu hak, kişilik hakkı değerlerinin bir uzantısı ve özel yaşamın korunması, gizliliği ve kişinin onuru gibi kavramlarla yakından ilişkili. Bireyin hayatına yeniden başlayabilmesi ve hayatına devam edebilmesi için hayati önem taşıyor. Çünkü bu hak, bireylere yeniden başlama imkânı vermekle toplum vicdanı yönünden önemli bir rol oynuyor. Diğer bir ifadeyle temiz bir sayfadan başlama olanağının sunulması, toplumsal bağışlayıcılığı da beraberinde getiriyor.
Belli ölçülerde sınırlandırılıyor
Bu hakkın aramasında, suç niteliği taşıyan verilere erişimin engellenmesinin, suçun caydırıcılığını azalttığı yönünde eleştirilerin de oldukça fazla. Bu noktada yapılacak değerlendirmede, unutulma hakkını ileri süren kişinin kaldırılmasını/silinmesini istediği veriler nedeniyle gördüğü zararın kamuoyunun haber alma hakkına ağır basıp basmadığının tartılması, her bir somut olay özelinde kamu menfaati ile kişilik hakları arasındaki hassas dengenin gözetilmesi gerekiyor. Bu açıdan baktığımızda unutulma hakkı ifade ve basın özgürlüğünü belli ölçülerde sınırlandırılıyor.
Emsal dava dönüm noktası oldu
Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 2014 tarihli Google İspanya SL v. M.C.G. davası hakkında İspanya Yüksek Mahkemesi’ne bildirdiği görüş, hızlanarak genişleyen küresel veri akışında, kişilik haklarının korunması bakımından bir dönüm noktası oldu. Divan, arama motorlarının yükümlülüklerini değerlendirdiği gibi, unutulma hakkının uygulanmasına ilişkin de önemli bir adım attı. Bahse konu davada özetle, Google’a ismini yazması ile arama sonuçlarında çıkan haber bağlantılarının kaldırılmasını talep eden bir avukatın bu haberlerin ekonomik olarak işlerini olumsuz etkilediği iddiası yer alıyor. Divan, somut olayın üzerinden 16 senenin geçtiğini ve kamu tarafından söz konusu bilgilere ulaşılmasında herhangi bir üstün yararın bulunmadığı ve veri öznesi başvurucu avukatın bahse konu içeriklerin kaldırılmasını talep etmekte haklı menfaati bulunduğu yönünde karar verdi.
Türk Anayasa Mahkemesinin ise unutulma hakkının değerlendirilmesine ilişkin bir davada, yayın içeriği, yayında kalma süresi, güncellik, kamu yararına katkı, habere konu kişinin ünlü biri olup olmadığı şeklinde başlıca kriterler belirtiyor.
Başvuruların yüzde 46,2’si olumlu sonuçlanmış
İstenmeyen bir verinin kaldırılması amacıyla veri sorumlusuna başvuruda bulunmanın en hızlı yanıt veren koruma mekanizma. Google’ın yayımladığı rapora göre, 2014-2020 arasında içerik kaldırma taleplerinden yüzde 46,2’si olumlu sonuçlandırılmış ve söz konusu içerikler Google’dan kaldırıldı. İçerik kaldırma başvurusuna ilişkin formda, ilgili verinin unutulma hakkını hangi yönüyle ihlal ettiğinin ve buna ilişkin sebeplerin açıklanması bekleniyor. Başvuru sonrasında, kaldırma talebinin uygun olduğu kararına varılırsa ilgili veri, arama sonuçlarından kaldırılıyor.
Talep reddedilirse ne olur?
İçerik kaldırma talebi olumsuz sonuçlandığı takdirde ise, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca öncelikli olarak Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na, sonrasında yargı makamlarına başvurudan oluşan bir koruma mekanizmanın işletilebiliyor. Ne var ki yargı makamları nezdindeki süreçlerin sonuçlanmasının bir hayli zaman alması karşısında, unutulma hakkı bakımından beklenen korumayı sağlamaya elverişli ve etkin bir mekanizma olduğunu söylemek güç. Öte yandan unutulma hakkının uygulanış biçimi, söz konusu verinin ilgili siteden tamamen silinmesini gerektirmeyip farklı mekanizmalarla kişinin unutulma hakkı korunabilir. İfade ve basın özgürlüğü ile unutulma hakkı arasındaki denge gözetilerek, anonimleştirme, deindeksleme veya içerik kısıtlamaları gibi mekanizmalar geliştirildi.”
Tüketiciler hiper kişiselleştirilmiş deneyimler için verilerini paylaşmaya hazır mı?