Sosyal medyada “kötülük”, “iyilikten” 5 kat hızlı yayılıyor!
Sosyal medya platformlarının hayatın doğal akışının bir parçası olduğu artık su götürmez bir gerçek. Hatta öyle ki pek çoğumuz güne gözlerimizi açtığımız andan itibaren bu platformlarda vakit geçirmeye başlıyor uyku öncesine dek de belirli aralıklarla da dünyaya bu platformlar üzerinden bağlanmaya devam ediyoruz. Peki hayatın doğal akışında pek çok dinamiği değiştiren bu platformların algımız üzerinde nasıl bir etkisi var? Dahası dünyaya baktığımız gözlüklerin rengini belirliyor olabilirler mi? Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal tarafından geliştirilen “İyicilik ve Kötücülük Ölçeği” ile gerçekleştirilen araştırmanın verileri gösteriyor ki; sosyal medyada günde 4 saatten fazla zaman geçirilmek iyicillik tutum ve davranışlarını baskılıyor…
Bir olay, durum, kişi karşısında karar alırken iyicil ya da kötücül güçlerimizin hangisinin baskın olduğunu, iyicil/kötücül tutum ve algılarımızı psikometrik olarak ölçebileceğimiz “Üsküdar İyicillik ve Kötücüllük Ölçeği” geliştirildi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal tarafından geliştirilen ölçeğine ülke genelinde yaşları 15 ile 69 arasında değişen bin 23 kişi katıldı. En düşük 0, en yüksek 140 puanın alınabildiği ölçekte Türkiye, iyicil güçlerin kullanımında sınır puanın altında kaldı…
İyicil güçlerimiz pekiştirilmeli
Amaca ve sürece yönelik iki boyutta iyicil ve kötücül güçlerin ölçülmesi sonucunda iyicil güçlerimizin pekiştirilmesine ihtiyaç olduğu sonucuna ulaşıldı.
Amaca yönelik iyicil güçlerimiz; dürüstlük, sözünde durabilirlik, hesap verebilirlik, aşkın bir güce sığınabilirlik, empati, karşılıksız sevebilir ve iyilik yapabilirlik olarak tanımlanıyor…
Sürece yönelik iyicil güçler ise; sabırlılık ve çile çekebilirlik, erdemlilik, adil ve hakça paylaşım kaygısı olarak ifade ediliyor.
Fazla sosyal medya kullanımı iyiciliği azaltıyor
Araştırmaya 765 kadın (yüzde 74,4), 258 erkek (yüzde 25,1) katıldı. Yapılan incelemelerde cinsiyete göre bir fark gözlemlenmiyor fakat günlük sosyal medya kullanımına göre iyicillik ve kötücüllük algılarımızın farklılaştığı ortaya çıkıyor.
Analizlere göre günde 1 saatten az sosyal medya kullananlar ile 4-6 saat ve 7 saatten fazla kullananlar arasında farklar oluşuyor. Günlük sosyal medya kullanımı arttıkça “iyicillik” algı ve tutumları azalıyor. 1 saatten az sosyal medya kullananların iyicillik puanları pozitif yönde anlamlı derecede farklılaşıyor.
TikTok kullanıcıları ortalamanın altında kaldı
Sosyal medya uygulamalarına göre yapılan karşılaştırmada TikTok kullananlar ölçekten en düşük puanı aldı. Yapılan analizlerde, TikTok kullanıcılarının ölçekten aldığı puan Twitter, Instagram, Facebook, LinkedIn kullanıcılarından anlamlı olarak farklılık oluşturdu. Diğer sosyal medya kullanıcılarının puanları 80 puanın üzerine çıkarken, Tik Tok kullanıcıları ölçekten sadece 60 puan alarak ortalamanın altında kaldı. Tik Tok kullanıcıları, “Kötücüllükte farkındalık oluşmuş ama ortalamanın altında” olarak değerlendirildi.
“Sosyal medya duygusal kontrolsüzlük yaratıyor”
Analiz sonuçlarında sosyal medyada günde 4 saatten fazla zaman geçirilmesinin iyicillik tutum ve davranışlarını baskıladığının gözlemlendiğini belirten Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Bu durum, disinhibisyon dediğimiz aşırı öfke, aşırı mutluluk, aşırı alınganlık gibi duygu ve davranışlarda aşırıya kaçma durumunun harekete geçmesiyle açıklanabilir. Sosyal medyanın özgür ve kontrolsüz doğası bir süre sonra kişilerde aşırıya kaçmayı ve duygusal kontrolsüzlüğü ortaya çıkartıyor.
Akabinde kişiler kötücüllük güçlerini baskılayamadıklarında linç / iptal kültürü olarak ifade ettiğimiz kişileri ve kurumları toplumdan yok saymayı hedefleyen kötü niyetli paylaşımlar zincirinin de bir parçası haline gelebiliyor.” diyor…
TikTok kontrolsüzlüğün en çok yayıldığı mecra!
Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, özellikle TikTok kullanıcılarının günde 1 saatten fazla sosyal medya videolarını hazırlama, paylaşma ve aldıkları etkileşimi takip etme davranışlarında bulunduklarını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yüzden disinhibisyonun yani kontrolsüzlüğün en çok görüldüğü sosyal medya mecrası TikTok olarak karşımıza çıkıyor. TikTok kullanıcılarının aşırı duygular barındıran videolar çekmesi ve duygusal kontrollerinin azalması iyicillik tutum ve davranışlarını baskılıyor. TikTok, toplumsal kural ve ahlaki davranışlar bütününden bir anda sıyrılıp aşırı kontrolsüz videoların servis edilmesiyle disinhibisyon etkisini yayıyor. Duygularını iyicil güçleriyle besleyemeyenlerde bir süre sonra kötücüllük kendini gösteriyor. Kısa videolar aracılığıyla yayılan olumsuz duyguların ve kötücüllüğün yayılım hızı olumluya göre 5 kat fazla. TikTok kullanıcılarda kötücüllük farkındalığı oluşmuş ama ortalamanın altındalar.”
Sosyal medya kullanımında aşırıya kaçılmamalı
Araştırmada da görüldüğü gibi günde 1 saatten az sosyal medya kullanımının iyicillik güçlerimizi desteklediğini ifade eden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Dolayısıyla hayatımızın bir parçası haline gelen sosyal medyada gündemi takip etme, faydalı içerikler paylaşma, sosyalleşme gibi ihtiyaçlarımızı karşılarken 4 saat sınırına dikkat etmeli ve aşırıya kaçmamalıyız.
Bu aynı zamanda sosyal medya okuryazarlığı becerilerinin de işe katılması anlamına geliyor. Her ne kadar iyicillik yoluna girdiğimiz anlaşılsa da iyicil tutum ve davranışlarımızın pekiştirilmesine ihtiyaç olduğu unutulmamalı.” diyor.
Araştırmanın metodolojisi
Türkiye genelinde yaşları 15 ile 69 arasında değişen bin 23 kişiye çevrimiçi olarak uygulanan ölçeğin ilk sonuçlarına göre ortalama puan 84 olarak tespit edildi. Ölçekten en düşük 0, en yüksek 140 puan alınabiliyor. Ölçeğe göre, iyicil güçlerin tam olarak kullanılabildiği ve huzurun yakalandığını gösteren puan ise 106 ve üzeri.
Üsküdar İyicillik ve Kötücüllük Ölçeği (ÜSİYKÖ) ile kendinizi test edebilirsiniz
Her bir ifadeyi duruma uygunluk açısından değerlendirerek puanlayınız. (Kabul Etmiyorum=”0”; Kabul Ediyorum=”1”; Kabul ediyorum ama yapamıyorum, pişmanlık hissederim=”2”; Planlayarak sorumluluk hissi ile inanıyor ve uyguluyorum=”3”; Severek her zaman inanıyor ve uyguluyorum=”4”).
NOT: 6., 11., 15., 16., 18.,19.,20.,24.,27.,30.,31.,33.,35. maddeler ters kodlanmalıdır (‘0’ yerine ‘4’; ‘1’ yerine ‘3’; ‘3’ yerine ‘1’).
1- Dürüst olmak, sözünde durmak her şartta vazgeçilmez bir ilkedir.
2- Yalan söylemek kötü insanların ortak özelliğidir, nefret ederim.
3- Menfaatimize ters olsa bile doğru olan yapılmalıdır.
4- Sorumluluk ve hesap verme duygusu hayatımızda en önemli ilkedir.
5- Aileme, yakınlarıma hesap vermek zorundayım.
6- İnandığımız tek ölçü şahsi menfaatimizdir, bu çağ böyledir.
7- En kutsal değer para, makam, şöhret olmamalıdır.
8- “Şartlar ne olursa olsun önceliğim kendi çıkarımdır” ifadesi yanlıştır.
9- “Ahlaklı olmak güzeldir ama bu zamanda geçerli değildir” düşüncesi bir modern yanılgıdır.
10- “Hesap vermeden yaşamak rahatlıktır” düşüncesi insanlığın sonunu hazırlar, gizli kötülükler artar.
11- Bu çağda bencil olmak, lüks içinde yaşamak zorundayız.
12- Her şeyi bilen ve kontrol eden yaratıcıya karşı hesap vereceğiz, unutmamalıyız.
13- Hakiki dindar, ölümün anlamını bilir, söyledikleri ile yaptıkları uyumludur.
14- Zayıf, çaresiz ve güçsüz zamanlarımda maneviyata sığınırım ve uygularım.
15- İdeallerimiz için zorluklara, çilelere katlanmak, bu zamanın doğrusu değildir, önce rahatım gelir.
16- Çilecilik eski anlayıştır, dünyaya bir defa gelinir.
17- Sabırlı ve tahammüllü olmak için çok gayret ederim.
18- Karşılıksız, beklentisiz sevgi, şefkat, nezaket hoştur ama bu zamanda öyle insanlar kullanılır, öncelik sende olmalı.
19- Tevazu, alçakgönüllülük özgüveni zedeler, bu çağda güçlü olanın dediği olur.
20- Hayat bir mücadeledir; güçlü olmak, erdemli olmaktan önemlidir.
21- Hayat bir yardımlaşmadır, cömert olmak yüksek bir değerdir, sıklıkla yapılmalıdır.
22- İhtiyacın olmayan şeyleri, ihtiyaç sahiplerine vermek fazilettir, sıklıkla uygulanmalıdır.
23- Küçük şeylerden mutlu olmaya çalışmak gerekir.
24- Hedefe ulaşmak için hileli yollara başvurmak doğru değildir ama günümüzde çoğu zaman gerekir.
25- Kendine yapılması istenmeyen şeyi, başkalarına yapmamak gerekir.
26- İyi niyet ve güzel bir gayret sahibi olmak hem başarı hem mutluluk getirir.
27- Adil paylaşım güzel bir şeydir ama bu zamanda mümkün değil.
28- Kendi fikrini zorla kabul ettirmek, herkesi değiştirmeye çalışmak, doğru ve uygun bir yöntem değildir.
29- Önce benim hakkım sonra adalet demek çağın yanılgısıdır, buna dikkat ederim, önce adalet derim.
30- İnsanın zenginliği mal, mülk, parada değil, taşıdığı karakterdedir, fakat karakter karın doyurmuyor.
31- Alın teri ile kazanmak güzeldir ama bu zamanın metodu değildir.
32- Size yanlış yapan birisini affetmek veya olayı olduğu gibi kabul etmek ve ileriye bakmak gerekir.
33- İntikam almak çoğu zaman gereklidir.
34- Karşılıksız iyilik yapmak isterim ancak zor olduğunu biliyorum.
35- “İyilik yaptım da ne oldu, besle kargayı oysun gözünü” görüşü bence çok doğru.
Değerlendirme: Ölçekten 0 ile 140 arasında puan alınabiliyor.
0-35: Kötücüllük baskın ahlakî körlük normalleşmiş durumda
36-70: Kötücüllükte farkındalık oluşmuş ancak ortalamanın altındasınız
71-105: Olumlu yola girmişsiniz davranış pekiştirmeye ihtiyaç var
106-140: Ortalamanın üstünde iyicil güçlerinizi kullanıyorsunuz huzuru yakalamışsınız
We Are Social Temmuz 2022 Raporu: İnternetle aramızda güven sorunları var