Mutfaklarda yeni bir çılgınlık: Airfryer
Adeta bir “airfryer” çılgınlığı yaşanıyor son dönemde. Globalde satışları katlanarak artarken Türkiye’de de deyim yerindeyse yok satıyor. Öyle ki Hepsiburada’nın verilerine göre son 6 ayda ürünün platformdaki satışları tam yüzde 236 oranında arttı… Peki ama ne oldu da airfryer tüm dünyada bir arzu nesnesine dönüştü? Pazarın hakim markaları hangileri? Daha da önemlisi airfryer’lar mutfakların demir başları arasına mı girecek yoksa bir süre sonra o hiç kullanılmayan ürünler arasındaki yerini mi alacak?
Az yağ ile pratik bir şekilde yemek yapma vaadiyle piyasaya çıkan ürün, aslında ilk günden beri oldukça ilgi topladı ancak son zamanlarda bu ilgi yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın pek çok yerinde katlanarak arttı. Örneğin pazar araştırma şirketi NPD’nin verilerine göre Amerika’da Ocak 2020’den Aralık 2021’e kadar 25,6 milyon adet airfryer satıldı. Bu dönemde satışlar yüzde 76 arttı. Airfryer ile yapılan yemeklerin tariflerinin yer aldığı kitapların satışlarında da yine aynı dönem içinde yüzde 11 artış yaşandı.
Nasıl ortaya çıktı?
Airfryer, diğer adıyla hava fritözü son dönemlerde popüler olmuş olsa da aslında geçmişi oldukça eskilere uzanıyor… Sıcak havayı bir fan yardımıyla dağıtma mantığı üzerine kurulu teknoloji yaklaşık 80 yıl önce icat edildi ve airfryer’ların atası oldu. New Jersey’deki evinin bahçesinde, karnabahar yetiştiren William L. Maxson, o yıl beklenmedik bir şekilde tüketebileceğinden çok daha fazla ürün elde etti. Mahsul fazlasını ziyan etmek istemeyen Maxson, dondurduğu karnabaharları pişirebileceği “Whirlwind Oven”ı icat etti.
Dondurulmuş gıdaları gaz, gazyağı veya elektrik yardımıyla tipik bir fırının yarısı kadar kısa bir sürede pişiren bu fırın, mikrodalga, airfryer gibi icatların keşif yolculuğunda mihenk taşı oldu. 1940’ların sonunda, mikrodalga icat edilince Whirlwind Oven, popülerliğini kaybetti. Birçok şirket sonraki on yıllar boyunca Maxson’un fikirlerini geliştirmeye devam etti ve günümüze kadar çeşitli ev tipi fırınlar ve airfryer’lar piyasaya sürüldü.
Bildiğimiz hâle nasıl geldi?
2005 yılından beri hava fritözü teknoloji üzerinde çalışan Philps, 2010 yılında bugün bildiğimiz haliyle airfryer’ı Berlin’de bir elektronik fuarında tanıttı. Aradan geçen 12 senelik zaman zarfında, pek çok şirket alternatif hava fritözleri üretti ve üretmeye devam ediyor ancak özellikle pandemiyle birlikte mutfakta geçirilen zamanın ve sağlıklı beslenmeye olan hassasiyetin artması airfryer’ları daha da popüler hale getirdi. Öyle ki bugün, abone sayısı milyonları aşmış Facebook gruplarında her gün onlarca tarif paylaşılıyor ve TikTok’ta #airfryer etiketiyle paylaşılan videolar milyonlarca izleniyor… Gelin önce Hepsiburada verileri üzerinden Türkiye’deki airfryer’ların satışlarına bakalım ardından da Türkiye’nin önde gelen şeflerinden airfryer salgınının perde arkasını dinleyelim…
Pazar katlanarak büyüyor
Marketing Türkiye için Hepsiburada’nın satış dataları üzerinden yaptığı analize göre platformdaki airfryer satışları son altı ayda bir önceki altı aya göre yüzde 236 oranında artış gösterdi. Airfryer ürünleri arasında en çok tercih edilen marka ise Philips. Lideri sırasıyla Xiaomi, Kumtel, Tefal, Sem ve Schaffer takip ediyor. Satılan ürünlerin önemli bir bölümü 4.599 TL ile 1.614 TL fiyat aralığında. Hepsiburada verilerine göre en çok airfryer siparişi alınan şehir İstanbul olurken, tüketicilerin en çok değerlendirme yaptığı ürün Philips’in Avance Collection Airfryer modeli oldu. Hepsiburada’da bu ürün hakkında 4 bin 587 yorum bulunuyor. Ürüne 5 yıldız veren kullanıcı sayısı ise 4 bin 129.
Detaylara önem veren markalar kalıcı olacak
- Airfryer satışlarının artmasının üç sebebi var: Artık herkes daha sağlıklı yemekler pişirmek istiyor ama lezzetten de vazgeçmek istemiyor. İkincisi zamandan kazandırıyor. Normal fırında 20-25 dakikada pişirdiğin ekmeği, sekiz dakikada pişirebiliyorsun. Ramazan pidesi bile yapabiliyorsun. Üçüncüsü de artan yağ fiyatları. Airfryer ile yağdan tasarruf sağlayabiliyorsun. Cihazların fiyatları ucuz değil ama ortalama 20-30 pişirmede fiyatını çıkarabiliyor.
- Airfryer’ın en önemli özelliklerinden biri hız. Mutfakta her şeyin süresini yarıya indiriyor. Mesela mikrodalgaya göre airfryer ile ısıtma işlemi çok daha kolay. Ayrıca daha az bulaşık çıkıyor. Diyelim kızartma için derin yağ kullandın, önce o yağın ısınması sonra soğuması için bekliyorsun. Kavanoza süzerken süzgeci de kirletmiş oluyorsun. Bazı insanlar yağı tekrar tekrar kullanma olayını beceremiyor. Yağı beş kere kullandıktan sonra çöpe atmak, lavabodan dökmek zararlı. Aslında yağ biriktirmeye vermek gerekiyor. Hem ocakta kızartma yaptığında ocak kirleniyor hem de pişirme ve devamındaki temizleme süreci uzun. İlk neden sağlıklı beslenme gibi görünse de saymış olduğum avantajlar ürünü başkasına tavsiye etme noktasında öne çıkıyor.
- Uzun yıllardan beri pek çok inovasyon giriyor hayatımıza. Blenderler, çeşitli akıllı cihazlar… Bunların pek azı kalıcı oluyor. Ancak airfryer’ların birçok evde fırının yerini alacağını düşünüyorum. Hatta ocak, mikrodalga gibi mutfak aletlerinin yaptığı işler için de kullanılabildiği için hepsinin yerini alacaktır. Pek çok marka oldukça kullanışlı modeller üretiyor. Çekmece haznesinin raylı olması gibi detayları önemseyen markalar öne geçecektir.
Gelenekselin yerini alamaz
- Son dönemlerde airfryer’a olan ilgide biraz parmağım olduğunu düşünüyorum. Sanırım üflemeli pişirme aletleri 2000’li yılların başında mutfağıma girdi. Gazete köşemin olduğu dönemdi sadece mesleki meraktı benimki ve pek kullanmadım. Ne zaman ki şeker sorunum yüzünden mutfağımı yeniden şekillendirdim işte o vakit airfryer’ı gerçekten anladım. O an itibariyle de bunu okuyucularıma sık sık anlatmaya başladım. Kullanım alanı sınırlıydı ama özellikle patateste çok iyiydi.
- Ocakta veya fırında işiniz varken, yan yemekleri eş zamanda pişiriyor. Bu mutfak trafiği için bence büyük rahatlık. Diğer yöntemlerin önüne geçer mi? Bu yöntemi uzun zamandır hakkıyla kullanan biri olarak bunu net söylüyorum, geçemez.
- Dünya, pişirme tekniklerinde zaten farklı bir noktaya gidiyor. Fırınlar resmen çağ atlıyor, artık müthiş akıllılar ve bence ortaya çıkardıkları lezzet, sağlık ve kolaylık asla tartışılmaz. İyi yemek yapanlar veya yemek yaparak mutlu olanlar malzemenin değişimini ve bu değişimi lezzet odaklı kontrol etmeyi ne kadar kolay ve sağlıklı olursa olsun bir makineye teslim etmez. Ancak benim gibi profesyonelleri bir kenara koyacak olursak kullanıcılar için hayat kurtaran bir yöntem ve giderek de geliştiğini gözlemliyorum.
- Eğer airfryer’lar kutuya girmek istemiyorsa -ki girmemeli- gelişmesi ve daha kaliteli malzemeyle estetik hale gelmesi şart. Bazı markalarda bunu görüyorum ve hoşuma gidiyor. Hakkıyla bir kez kullanmaya başlayan onu kutuya kaldırmaz kanımca. Sıkıntı, hâlâ marka olarak sınırlı seçenek olması. Benim kullandığım marka için tespitim şu ki; cihazın malzemeleri çok kaliteli değil. Sapı, filtresi, orta mekanizması ısıyla zaman içinde bozuluyor. Tencereler, tavalar, fırınlar, pişirme kapları sürekli yenilenip iyiye giderken airfryer’lar hantal kalmamalı.
Airfryer’ın modası geçmeyecek
- Bu ilgiyi insanların yeni teknolojiler geliştikçe mutfaklarında kullanmayı sevmelerine bağlıyorum. Airfryer’ın bir yandan sağlıklı bir yandan da lezzetli yemekler yapması başka bir neden. Örneğin kızartmayı hem çabuk hem de daha sağlıklı yapması insanları cezbediyor. Ben açıkçası bu ilgiyi pratikliğinin yanında sağlıklı olmasına bağlıyorum.
- Hali hazırda bildiğimiz yöntemlerin önüne belki endüstriyel mutfakta geçmez ama evlerde geçebilir. Artık insanların zamanı daha kısıtlı ve pratik çözümlere ihtiyaç var. Bu sebeple airfryer’ı tercih edeceklerdir. Ancak “Airfryer var ve ben bütün kızartmalarımı onunla yaparım” gibi bir şey söz konusu değil. Yine de özellikle çekirdek aileler -yani kalabalık bir ortamda değillerse- airfryer tercih edeceklerdir. Kullanımı oldukça kolay bir ürün. Çünkü normalde kızartma yapılacak yağın çok daha azıyla benzer kalitede yemekler hazırlanabiliyor.
- Kırmızı et ürünleri için çok ideal olduğunu düşünmüyorum. Kızarmış patates, panelenmiş tavuk, panelenmiş sebzeler için oldukça ideal bir ürün ama kırmızı ette çok iyi sonuçlar vereceğini zannetmiyorum.
- Aslında bu biraz mikrodalganın serüveni gibi. Mikrodalgalar özellikle Amerika’da ilk çıktığında çok popüler bir üründü. Popülerliğini hiçbir zaman da kaybetmedi ve mikrodalgayla yeni tarifler geliştirildi, farklı yemekler yapıldı ve bazı evlerde sağlık açısından kullanılması tercih edilmese de birçok evde yıllardır kullanıldığını görüyorum. Airfryer’ın da öyle bir olayı var. Çünkü insanlar sevdiklerine, çocuklarına yağlı, kızarmış yemekler yedirmektense daha az yağda pişmiş ve daha sağlıklı ürünleri yedirmeyi tercih edecektir. Bu yüzden ben airfryer’ın modasının geçeceğini düşünmüyorum çünkü söz konusu olan sağlık.