Volkswagen… Örnekti ibret oldu!
Marketing Türkiye Kasım sayısı kapak haberi
VW skandalı kamuoyu tarafından öğrenildiğinden beri yer yerinden oynuyor! Bilindiği gibi skandalı ABD Çevre Koruma Müdürlüğü (EPA) ortaya çıkardı. Nitrojen oksit emisyonlarını olduğundan 40 kat daha düşük gösteren aleti ve yazılımı araçlara yerleştirdiği saptamasında bulunan EPA, ABD’deki EA 189 EU5 motor tipine sahip 482 bin dizel aracın piyasadan çekilmesini talep etti. Ayrıca kurum VW’nin bile isteye böyle bir skandala imza attığını da iddia etti. Dünyanın hemen her yerinden hissedara sahip olan VW’nin borsadaki kaybı ilk etapta yaklaşık 30 milyar dolardı. Markanın 2014 yılında 14,25 milyar dolar kâr ettiği hatırlandığında ilk etaptaki kaybın ne kadar büyük olduğu görülebilir. Ayrıca EPA’nın VW’ye 18 milyar dolarlık ceza kesebileceği de söyleniyor. VW’nin açıklamalarına göre dünyada yaklaşık 11 milyon araç hileli yazılıma sahip. VW’den yapılan son açıklamaya göre söz konusu 11 milyon araç geri çağırılacak. Olayın “patlamasının” ardından markanın CEO’su Martin Winterkorn baskılara dayanamayarak istifa etti. Winterkorn’dan boşalan koltuğa VW çatısı altında bulunan Porsche AG’nin İcra Kurulu Başkanı Matthias Müller getirildi. Ardından İsviçre, VW’nin EU5 tipli hem sıfır hem de ikinci el dizel araçların satışını geçici olarak durdurduğunu açıkladı. Skandalın sadece VW’nin 189 EU5 motor tipine sahip araçlarıyla sınırlı olmadığı da iddia ediliyor. Nitekim, yanıltıcı emisyon değerleri göste- ren araçlar listesinde Audi A3, BMW X3 ve bazı Skoda modellerinin olduğu da iddia ediliyor. VW, son yaptığı açıklamayla birlikte egzoz gazı emisyon testlerinde hileli yazılıma sahip 11 milyon aracı geri çağıracağını duyurdu. Skandal son yıllarda trendleşen dizel araçlara yönelik kuşkuyu da artırmış görünüyor. Zira, dizel motorlar benzinlilere göre yüzde 15 daha az karbondioksit (CO2) çıkarıyor ancak 4 kat fazla azot oksit yayarak 22 kat daha fazla partikül üretiyor ve telafisi olmayan hava kirliliklerine yol açıyor. Analizlere göre dizel araçlar İngiltere’de hava kirliliği sonucu meydana gelen ölümlerin dörtte birinden sorumlu. VW’nin düşük gösterdiği nitrojen oksit emisyonları ise hava kirliliğinin yanı sıra beyin ve akciğerlerde de
sorunlara neden oluyor.
Büyük hayal kırıklığı!
VW skandalı beraberinde birçok konu başladığını da ortaya çıkardı. Skandal sadece VW gibi küresel bir markanın itibarını kötü yönde etkilemedi, aynı zamanda tüm oto- motiv markalarının ve hatta küresel mar- kaların sorgulanmasına yol açtı. Uzmanlar skandalın getirilerini, bu tip süreçlerde marka itibarının nasıl etkilendiğini, sür- dürülebilirlik gibi hayati bir konunun markalar nezdinde nasıl vücut bulması gerektiğini Marketing Türkiye’ye anlattı… Etik Değerler Merkezi Derneği (EDMER) Kurucu Onursal Genel Başkanı Bülent Şenver’e göre öncelikle bir markayı ahlak açısından yakışıksız yapan markanın kendisi değil, o markayı yöneten yöneticiler. Yöneticilerin gelip geçici, markaların ise kalıcı olduğunu vurgulayan Şenver, sözlerini şöyle sürdürüyor: “EDMER olarak ‘Yöneticilerin Gözü ile Etik’ araştırması yaptırdık. Genel müdür, genel müdür yardımcısı ve müdür seviyesinde yöneticilere şirketlerde etik uygulamaları konusunda sorular sorduk. Yöneticilerimize Türk toplumuna etiğe verdikleri önem konusunda 10 üzerinden not vermelerini istedik. 10 üzerinden sadece 4,5 notu verdiler. Yöneticilerimizin yüzde 84’ü profesyonel hayatlarında etik dışı davranışlarla karşılaşmışlar. ‘Türk toplumunda etik önemli mi?’ sorusuna ise yöneticilerimizin sadece yüzde 5’i ‘çok önemli’ cevabını verdi.” Şenver, VW’den böyle bir skandalı beklemediğini ve olayın kendisi için de büyük hayal kırıklığı olduğunu söyleyerek, “Bu skandal büyük şirketleri yöneten tepe yöneticilerinin para uğruna, kazanç uğruna etik dışı işler yapabileceklerinin göstergesi. Etik dışı davranan şirketi ve yöneticilerini tehdit etmek gerekiyor. Çirkin işler yapanın yaptığı çirkinlikler yanına kâr kaldığı sürece, etik şirket ve etik yönetici yetiştirmek zorlaşır. Tüketiciler ise bu duruma hem şaşkın hem de değil. Bu konuda ülke olarak eksiğimiz tüketicilerde mevcut olan ‘etik umursamazlık’. Tüketiciler ‘etik çirkinlik’ yapan şirketleri tüketici davranışlarıyla caydırıcı olacak şekilde yeteri kadar cezalandırmıyor” diyor.
Somera da Marketing Türkiye için Volkswagen Skandalı’nı sosyal medyada takip etti. Ortaya çıkan sonuçlar, Türkiye’de bu skandalın fazla konuşulmadığına işaret ediyor.
Haberin devamı Marketing Türkiye Kasım sayısında!