2016’da ‘veri analizleri ve dijital yaşam’ dünyayı değiştirecek
EMC, 2016’da en önemli etkiyi hangi teknoloji eğilimlerinin yaratacağını ve iş yaşamını nasıl değiştireceğini ortaya koyan öngörüleri paylaştı.
EMC Pazarlama Direktörü Jeremy Burton, 2016‘da iş dünyasının nasıl değişeceğine dair 6 öngörüyü sıraladı. Burton’a göre verinin analiz edilmesi ve rekabette avantaj sağlaması için kullanılması, yalnızca teknoloji değil her alanda şirketler için daha da önem kazanıyor. Ayrıca giyilebilir teknolojiler sporda öne çıkarken hala sağlık uygulamalarında yeterli şekilde karşımıza çıkamayacaklar.
“Dark web” ise suçluların saklandığı bir yer olmaktan çıkarak güvenlik için kaynak oluşturacak.
Sanal gerçeklik, 2016 yılında özelikle canlı yayın ile farklılaşacak, çok daha gerçekçi bir deneyim sunacak.
Otomobillerdeki en önemli değişiklik ise yazılımla gelecek. Hatta Burton’a göre yazılım önümüzdeki 10 yılda geleneksel otomobil üreticilerinin bazılarını ortadan kaldıracak.
Jeremy Burton’ın üslubuyla önümüzdeki yıl olacağını düşündüğü öngörüler:
Öngörü 1: Dijital İş Kendisine Önemli Bir yer Ediniyor
Üst düzey yöneticiler dijital işin ve ürettiği verilerin değerini her geçen gün daha iyi anlıyor ama şirketlerinde dijital gündemi yönlendirmek için kalıcı olacak yeni yöneticileri odaya henüz getirebilmiş değiller. Bu durum kısa sürede değişmek üzere.
Her geçen gün daha çok sayıda Üst Düzey Dijital İş Sorumlusu, ürünleri daha akıllı hale getirecek ve müşteriler için sorunsuz hizmet deneyimleri yaratacak şekilde en son ve en önemli teknolojiyi kullanmakla görevlendirilecek.
Verilerin – bu yeni yeterliliklerin geride bıraktığı dijital egzozun – rekabet avantajı elde etmek için analiz edilmesi ve kullanılması gerekecek. Sadece teknoloji endüstrisinde değil, her endüstride ihtiyaç duyulacak.
Bununla birlikte üst düzey yöneticiler bunun onlar için iyi olduğunu bilseler de hâlâ organizasyon şemaları, görev dağılımları ve bölge savaşları ile ilgili kararlarla boğuşuyorlar.
Üst Düzey Dijital İş Sorumlusu, CEO’ya mı, CMO’ya mı yoksa CIO’ya mı raporlamalı?
Öngörü 2: Giyilebilirler Altın Olimpiyat Madalyası Kazanıyor
Giyilebilir sensörler bazı sporlardaki bazı zorlukların üstesinden gelecekleri yeni bir çağ açacaklar.
Yüzücüler kulaç analizi konusunda zaten sualtı kameralarına güveniyorlar ama bu kameralar çok sınırlı bir bakış açısı sağlıyor. Bu spor için yeni geliştirilen sensörler, 2016 yılının nasıl sporcuların performanslarının zirvesine çıkmak için veri analizlerini kullanacakları, dönüm noktasında bir yıl olanağını gösteren bir örnek olacak.
Verilere “sporcunun yeni sesi” adını veren şirketler, Olimpiyat Oyunlarında daha önce hiç olmadığı kadar ekranlarda ve sahne arkasında yer alacak yenilik verilerini harmanlarken, sporculara bu çabalarında yardımcı olacaklar.
Üst düzey sporcuları diyetleri ve uyku alışkanlıklarından, koşma tarzları ve optimum vücut açılarına kadar, farklı boyutlarda değerlendirecek ve sporcuların kendi fiziksel performanslarının efendileri haline gelmelerini sağlayacak sensörlerin giyilebilirlere entegre edildiğine tanık olacağız. Ama Usain Bolt yarışırken bir Fitbit takmayacak: Etki yaratmak için, giyilebilir cihazlar her bir sporcunun kendine özgü gereksinimlerine uygun olarak üretilecek.
Öngörü 3: Giyilebilirler Kişiselleştirilmiş Tıbba Denk Olmayacak, Henüz.
Birçok sağlık vadeden bilekliğin abartılı reklamlarına karşın, giyilebilirler önümüzdeki yıl kişisel sağlık üzerinde geniş bir etki yaratmayacak. Giyilebilirlerin kişiselleştirilmiş tıbbın sağladıklarını sağlayabilmesi için, sağlık uzmanlarının hastalarla ilgili ürettikleri verilere doğrudan erişebilmeleri gerekir ve böylelikle, erken uyarı işaretleri ortaya çıktığında zaman kaybedilmemiş olur.
Burada sorulması gereken iki soru var:
Cihaz üreticileri ve doktorlar gerekli desteği oluşturmak için güçlerini birleştirecekler mi?
Tüketiciler biyometrik verilerine bu şekilde sürekli erişim izni verecekler mi?
Bence, kültürel engel teknolojiden daha büyük bir engeldir ama kişiselleştirilmiş tıbbı 2016 yılında gerçeğe dönüştürmek için bunlardan hiçbiri ele alınmayacak.
Öngörü 4: Karanlık İnternet: 2015 Yılında Suçlular için Bir Araç, 2016 Yılında Güvenliğin Kaynağı olacak
2015 yılında popüler kültür, karanlık internet efsanesini – suçluların yasadışı mallarını sattıkları ve arada sırada katil kiraladıkları puslu, dijital arka sokağı – besledi. Dijital olarak konuşmak gerekirse, karanlık internet, karanlık internettir; çünkü arama motorlarında yer almaz. Ama bu durum değişecek – siz ya da ben içinde arama yapabileceğimiz için değil (yine karanlık kalmaya devam edecek) ama iyi adamlar için bir araç haline gelecek. Genel kanının aksine nasıl böyle olacak? İzin verin açıklayayım:
Birçok şirket artık sorunun güvenlik ihlali olup olmayacağı değil, ne zaman olacağı olduğunu biliyor. Bunu kabul eden şirketler, riski en aza indiren teknolojiyi benimseyecekler. Nasıl mı? Verileri çalındıktan sonra gittikleri yerde arayarak: karanlık internet. Çalıntı bilgileri saptama araçları olarak karanlık interneti tarayan, yazılım yönlendirmeli araçlar 2016 yılında yaygınlaşacak. Sonuçta, bu araçların kullanımı, güvenlik ihlallerinin süresini azaltacak ve çalınan verilerin dayanıksızlığını artıracak. Bunu yaparak şirketler müşterilerini bugün olduğundan daha çabuk koruyacak önleyici önlemleri alabilecek ve üstelik tüm bunları karanlık internetin kendisini kullanarak yapacaklar.
Öngörü 5: VR (Sanal Gerçeklik) Stadyumu Oturma Odanıza Getiriyor
Zaten ucuz bir VR gözlüğü satın alıp akıllı telefonunuza takabilirsiniz ama bunu kim yapar ki? Hiç kimse – tamam belki birkaçınız. Ama konu bu değil. Konu; sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisindeki yeniliklerin, eğlence seçeneklerinin öncülüğünde hızlanacak olması.
Sahnenin tam önündeki sırada oturabileceğiniz ve sahne arkasına geçiş kartınız olan bir rock konserine gittiğinizi hayal edin – üstelik oturma odanızdan da çıkmadan. Facebook’un öncülüğünde tanıtılan Rift sayesinde, tüketiciler yüksek kaliteli VR ile tanışacaklar. Ve spor ligleri ve eğlence dünyasının – 80.000 kişilik bir stadı 800.000 kişilik bir stadyuma çevirmek isteyen – ustaları, öne çıkmak için bu fırsattan yararlanmak üzere dijital olarak değişmenin yollarını arayacak. Takımlar ve önemli gezici turnuvalar koltuğunuzdan bile kalkmadan, eksiksiz yaşayabileceğiniz ilk kez tamamen çepeçevre saracak deneyimler – bir F1 kokpitinden, bir U2’nin ön koltuğundan 360 derecelik bir görüntü – sunacak. Dans etmek haricinde. Ya da etkiyi güçlendirmek. Canlı VR yayınlarının hayata geçmesi için 2016 yılındaki tekliflerden daha fazlasının gerekli olduğunu düşünsem de, bu ilk teklifler insanların aklını çelmeye başlayacaktır. Herkes açısından bir teşvik söz konusudur. Bu spor ve eğlence markaları için 4,5 milyar Dolarlık bir fırsattır ve herkes için de bir sosisli sandviçe 15 Dolar ve park yerine 100 Dolar ödemekten kurtulmanın bir yoludur.
Öngörü 6: Yazılım Arabayı Yer
Son birkaç yıldır, otomotiv endüstrisindeki en ilginç yeniliğin elektrik gücü olmadığını, yazılım olduğunu – daha da açık ifade etmek gerekirse, yazılım aracılığıyla otomasyon – olduğunu söylüyorum. Alman ve Japon otomobil üreticileri, daha önce gördüklerine hiç benzemeyen, Apple’ın telefona yaptığını arabaya yapma yarışı içindeler -. Kısa bir süre önce Tesla’nın yeni “Oto pilot” özelliğiyle oynayarak zaman geçirdikten sonra, her arabanın bu yolda ilerleyeceğine – ve bu hızın 2016 yılında önemli ölçüde artacağına – hiç olmadığım kadar ikna oldum. Ve sadece kendi kendine giden arabaları da kastetmiyorum… Garajınıza park ettiğinizde Wi-Fi ağınıza bağlanan, sürekli yeni özelliklerle güncellenen, onu her sürdüğünüzde daha da akıllı bir hal alan, siz daha ihtiyaç duymadan ihtiyaçlarınızı tahmin eden bir arabadan bahsediyorum. Tüm bunlar yazılım ve yazılımın topladığı verilerle ilgili analizler sayesinde oluyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde, bugün bildiğimiz otomobil üreticileri yok olacak, yazılımlara yenilecekler.