Goodvertising nedir?
“Goodvertising” terimi, “good” (iyi) ve “reklamcılık” (advertising) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Şirketlerin olumlu bir mesaj içeren veya iyi bir amacı teşvik eden reklamlarını isimlendirmek için kullanılan bir ifadedir.
Goodvertising, dünya ve çevre konuları hakkında farkındalık yaratmak, sosyal sorumluluğa yönelik aksiyonları teşvik etmek veya markaların çözümün bir parçası olmasını sağlamak için kullanılan bir kavram. Goodvertising’in bazı örnekleri arasında geri dönüşümü ve sivil toplum kuruluşlarına bağış yapmayı öneren reklamlar ve çeşitliliği kutlayan tanıtımlar yer almaktadır. Goodvertising, dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmak isteyen işletmeler ve kuruluşlar için bugün önemli bir araç olarak öne çıkıyor.
Goodvertising, aynı zamanda tüketicilere olumlu bir mesajla ulaşmanın etkili bir yoludur. Günümüzde, çevre ve toplum üzerinde olumlu etkisi olan ürün ve hizmetlere yönelik talep giderek artmaktadır. Goodvertising, işletmelerin ve kuruluşların sosyal sorumluluk taahhütlerini teşvik ederek bu talebi karşılamalarına yardım eder. İşletmelerin tüketiciler nezdinde iyi niyet oluşturmasına ve olumlu bir marka imajı yaratmasına da yardımcı olur.
Goodvertising nasıl ortaya çıktı?
Thomas Kolster, nam-ı diğer “Mr. Goodvertising”, Goodvertising kavramını, “reklamın iyisi kötüsü olmaz” argümanına karşı üretti. Reklamın “iyisi” olduğunu savunan Kolster, uluslararası düzeyde tanınan bir reklamcı ve aynı zamanda bir sürdürülebilirlik uzmanı. Dünyanın çeşitli yerlerinde reklam sektörünü dönüştürmeyi hedefleyen çalışmalarıyla tanınan Kolster, 2012 yılında Goodvertising kitabıyla reklam üretiminin amacını yeniden ele aldı ve reklam dünyasında önemli tartışmalara yol açtı.
Thomas Kolster, Goodvertising adlı kitabında şirketlerin dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmak için amaç odaklı pazarlamayı nasıl kullandıklarını inceliyor. İyi iş yaparken aynı zamanda iyi şeyler de yapan şirketlerin vaka çalışmalarını sunuyor ve diğer işletmelerin kendi iyi reklam kampanyalarını nasıl oluşturabileceklerine dair tavsiyeler veriyor. Goodvertising, dünyada olumlu bir değişim yaratmak isteyen tüm işletme sahipleri ve pazarlama uzmanları için önemli bir kitap. İster kendi Goodvertising kampanyanızı başlatmak istiyor olun, ister sadece bu kavram hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyin, bu kitabı günümüz modern reklam dünyasını daha iyi anlamak adına bir kaynak olarak değerlendirebilirsiniz.
Neden goodvertising?
Kolster artık ürün satmaktan öte; markanın kimliğini yansıtan, onun etik algısını kitlesine sunan reklamların önemli olduğunu savunuyor. Bunun sebebini ise yeni nesillerin ekonomik ve kültürel alanlarda pek çok değişime tanıklık etmesi ve neticede kendilerinden önceki nesillerden farklı düşünmeye başlamaları olarak açıklıyor. Y kuşağının net bir amacı olan markalar aradığını ve müşterilerini önemseyen şirketleri tercih ettiğini söylüyor. Bu nedenle genellikle iyi değerlere ve etik uygulamalara sahip markalara yöneldiğini belirtiyor. Aynı zamanda Kolster’a göre Goodvertising, ciddi sosyal sorunları temel olarak kullanan yeni bir pazarlama yaklaşımının doğuşu. Buradaki fikir, toplumu daha iyi bir hale getirmek amacıyla insanların önemli sorunlar hakkında düşünmelerini ve üzerine tartışmalarını sağlamaktır. Söz konusu reklam olduğunda, amaç sadece ürün veya hizmet satmak değildir. Reklamcılığın nihai amacı değişimdir: Bu değişim ister insanların tutum ve davranışlarını değiştirmek, isterse de toplumun işleyişini temelden dönüştürmek anlamına gelsin. Kolster, radikal bir değişim gerçekleştirildiği takdirde reklamların ekonomiden yaşam tarzına kadar her şey üzerinde derin bir etkisi olabileceğini belirterek bu kavramı savunuyor.
Goodvertising nasıl yapılır?
Marka imajınızı geliştirin
Marka imajı geliştirmenin birçok yolu vardır. Pazarlama ve reklam bunu yapmanın en yaygın ve etkili yollarından ikisi olarak sıkça karşımıza çıkar. Güçlü, tanınabilir bir marka imajı yaratmak bir şirketin rakiplerinden sıyrılmasına ve daha fazla müşteri çekmesine yardımcı olabilir. Hedef kitlenize hangi mesajı iletmek istediğinizi düşünmeniz ve ardından bu mesajı yansıtan bir imaj oluşturmanız gerekir. İyi tasarlanmış bir logo, web sitesi ve sosyal medya varlığı güçlü bir marka imajı yaratmanın başında gelir.
Marka imajının statik olmadığını, şirketiniz büyüdükçe ve değiştikçe gelişmesi gerektiğini unutmamak da önemlidir. Müşterilerinizin ihtiyaçları ve algıları da zaman içinde değişecektir, bu nedenle marka imajınızı güncel tutmak en önemli özelliğiniz olmalı. Marka imajınızı düzenli olarak değerlendirmek ve gerektiğinde ayarlamalar yapmak, imajınızın güncel ve etkili kalmasını sağlamaya yardımcı olabilir. Goodvertising yapmak isteyen her şirket, her şeyden evvel kuvvetli bir marka imajına sahip olmalıdır. Bu marka imajı, dünyaya ve insan yaşamına saygı duymalı, sadece ürün satmak için değil, aynı zamanda dünyayı değiştirmeye dair bir amaç edindiğini de ispatlamalı.
Yeni bir vizyon oluşturun
Birçok marka halihazırda çevreyi korumak için projeler yapıyor. Ancak, daha fazlasını yapabilecek pek çok marka var. Markalar çevreyi ve dünyayı korumak adına yeni bir vizyon ortaya koymalıdır. Sürdürülebilirliğe ve çevre dostu olmaya daha fazla odaklanmalıdır. Bu sadece çevrenin korunmasına yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda tüketicilere markanın sadece para kazanmaktan daha fazlasını önemsediğini de gösterecektir. Bu hem çevre hem de marka için bir kazan-kazan olacaktır. Eğer bir marka sahibiyseniz, işletmenizin çevreyi korumak için üzerine düşeni yaptığından emin olun. Ambalajınız çevre dostu mu? Sürdürülebilir malzemeler kullanıyor musunuz? Yeşil girişimleri destekliyor musunuz? Eğer yapmıyorsanız, şimdi başlamanın tam zamanı! Tüketiciler çevre sorunları konusunda daha bilinçli hale geliyor ve kendi değerlerini yansıtan ve savunan markalar arıyor.
Aksiyona geçin
Günümüzde pek çok tüketici markaların güvenilir olmadığını düşünüyor. TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) iş birliğinde düzenlenen tüketici eğilim anketlerinde tüketici güveninin 2004 yılından beri en düşük seviyede olduğu görülüyor. Tüketicilerde güven oluşturmak ve marka sadakatini arttırmak için markaların gerçek eylemlerde bulunması ve kamusal alanla daha fazla etkileşime girmesi gerekiyor. Bu nedenle markaların harekete geçmeleri ve stratejilerine yönelik somut hamleler yapmaları önemlidir. Kamusal alanla etkileşim kurmak çeşitli şekillerde mümkün olabilir. Markalar etkinliklere ev sahipliği yapabilir, sivil toplum kuruluşlarına sponsor olabilir veya sosyal medya kampanyaları başlatabilir. Durum ne olursa olsun, markaların tüketicilere bir isimden daha fazlası olduklarını, dünyada iyilik için bir güç olarak varlıklarını sürdürdüklerini göstermeleri gerekir. Ancak o zaman tüketicilerin markalara olan güveninde anlamlı bir yükseliş görülecektir.
Şeffaf ve dürüst olun
Markaların harekete geçmesinin bir başka yolu da daha şeffaf olmaktır. Günümüzde pek çok tüketici, uygulamaları konusunda açık ve dürüst olan markalar aramaktadır. Markalar üretim süreçleri, etik standartları ve hatta malzemelerini nereden temin ettikleri konusunda şeffaf olduklarında, tüketiciler nezdinde güven ve itibar kazanır. Şeffaf olabilen ve müşterileriyle etkili iletişim kurabilen markaların günümüz pazarında başarılı olma şansı daha yüksektir.
Şeffaflık tüm markalar için, ama özellikle gıda sektöründekiler için önemli bir gerekliliktir. Tüketiciler, gündemden düşmeyen ve birbiri ardına gelen skandallar ışığında, markalardan daha fazla samimiyet talep ediyor. Bu da markaların iletişimlerini gerçekte temsil ettiği değerlerle eşleşecek şekilde yeniden konumlandırmaları gerektiği anlamına geliyor. Markalar ancak şeffaf olarak tüketicilerin güvenini kazanmayı umabilir. Kurumlar güven inşa etmek ve iyi bir itibara sahip olmak için kendilerine ve tüketicilerine karşı dürüst olmalıdır. Şeffaf olmak kendini yeniden keşfetmek değil, dürüst olmak ve sözlerinizle eylemlerinizi eşleştirmektir. Bilginin kolayca elde edilebildiği ve şirketlerin giderek daha fazla inceleme altında olduğu günümüz dünyasında şeffaflık her zamankinden daha önemli. Tüketiciler ürünlerini ve hizmetlerini satın aldıkları markalara güvenebileceklerini bilmek ve bu markaların iddialarını yerine getirdiklerine dair kanıt görmek istiyor.
Müşterinizin farkında olun
Tüketicilere karşı marka imajını tazelemenin, aksiyona geçmenin ve şeffaf olmanın birçok yolu mevcut ancak birçok farklı yöntem arasından markanız için doğru olanı bulmak çok önemlidir. Bazı markalar için şeffaf olmak, ürünlerinin nereden geldiği ve nasıl üretildiği konusunda açık olmak anlamına gelir. Bazen de imaj tazelemek, şirket değerlerini paylaşmak veya sosyal medyada tüketiciyle etkileşim kurmak anlamına gelebilir. Önemli olan, tüketicinin markanıza güvenebilmesi için iletişiminizde özgün ve samimi olmaktır.
Son zamanlardaki tüketici davranışları gösteriyor ki iklim krizi, gıda kıtlığı ve insan hakları konusunda daha bilinçli ve bu bilinci tüketimine yansıtan bir nesil geliyor. Bu neslin çok fazla seçeneği var ve tercihlerini dürüst ve güvenilir olduğunu düşündükleri markalardan yana kullanıyor. Dolayısıyla, sadık bir müşteri tabanı oluşturmak istiyorsanız, işe onlara karşı şeffaf olmakla, gerçek aksiyonlar alan bir marka olmakla başlayın. Bu, müşterilerinizle güçlü bir ilişki kurmanın ilk adımıdır.
Harika goodvertising örnekleri
Markalar son dönemde goodvertising sistemi popülerleştikçe yaratıcı ve eğlenceli birçok iş üretmeye başladı. Sizler için bazı Goodvertising örneklerini listeledik;
- Lacoste ve Uluslararası Doğa Koruma Birliği iş birliği kapsamında içinde nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili farkındalık yaratabilmek adına ikonik Lacoste timsahını tehlikede olan türlerle değiştirdiği 1.000’den fazla polo tişört üretti.
- Burger King, restorana gelen müşterilerine sipariş alırken “normal burger mi alırsınız yoksa etli mi?” diye sorarak, et tüketiminin dünyaya olan zararına dikkat çekti. Birçok müşterinin de bu sorudan sonra bitki bazlı burger’leri tercih ettiği gözlemlendi.
- Nature et Découvertes tarafından Black Friday vesilesiyle başlatılan “Fair Friday”, Kara Cuma ticari operasyonunu “hackleyen” bir çalışma. Tüm müşterilerini daha az tüketime ve doğaya saygı çerçevesinde yeşil harekete davet eden marka, biyoçeşitliliğin erozyona uğraması konusunda farkındalıklarını artırmak ve harekete geçmelerini sağlamayı amaçlıyor.