Son model sosyal medya trendleri
Kepios, Ekim 2022’de dünya çapında 4,74 milyar sosyal medya kullanıcısı olduğunu açıkladı. Yani geçtiğimiz yıldan bu yana 190 milyon insan daha sosyal medya evrenine katıldı ve global olarak 13 yaş üstü nüfusun yaklaşık yüzde 75’i sosyal medya kullanıyor. Hootsuite’e göre temelde hala sosyalleşmek ve boş zamanları doldurmak için kullanılsa da sosyal medya platformlarının ticari gücü katlanarak artıyor. Zira markalar için bir satış kapısı olan sosyal medya influencer’lar ve içerik üreticileri için de önemli bir gelir kapısı artık. Sözün özü sosyal medya taşıdığı potansiyelle pazarlamacılar için artık tam bir harikalar diyarı. 2023’te bu devasa pazara yön verecek trendleri sizler için derledik…
Sosyal medya evreni her geçen gün genişlemeye ve yeni kullanıcılara kapılarını açmaya devam ederken hem sosyal medyada geçirilen süre hem de ay içerisinde ziyaret edilen platform sayısı artıyor. Hatta GWI’a göre ortalama bir sosyal medya kullanıcısı her ay ortalama 7,5 farklı sosyal medya platformunu aktif olarak kullanıyor veya ziyaret ediyor. Ancak tüm bu pozitif çıktıların yanı sıra 2023’e damga vuracak önemli bir bariyer var; “Güven”. Öyle ki Marketing Türkiye adına Xsights Araştırma ve Danışmalık’ın gerçekleştirdiği “Türkiye’de Medyaya Güven Araştırması”na göre haber takibi için epey aktif kullanılan sosyal mecraların güven oranı yüzde 5 olarak ölçülüyor. Bu oranla sosyal medya, en az güvenilen mecra olarak dikkat çekiyor. Yani yakın gelecekte sosyal medya platformlarının diğer tüm rekabet unsurlarının yanı sıra güvene de yatırım yapması gerekiyor.
Google’ın tahtını sosyal arama sallayacak
Söz konusu arama motoru olduğunda Google sarsılmaz bir dev. En azından bugüne kadar sendelemedi bile… Ancak artık sosyal arama yükselişe geçti ve özellikle genç kuşaklar akşam yemeği için nereye gideceğine karar vermek, sokakta gördüğü kazağı bulmak ya da tatil planlamasını yapmak için TikTok ve Instagram gibi sosyal medya platformlarını kullanıyor. Bizzat Google tarafından yapılan araştırmaya göre 18-4 yaş arası kullanıcıların yüzde 40’ı sosyal medyayı birincil arama motoru olarak kullanıyor. New York Times ise Eylül 2022’de TikTok’u birincil arama motoru ilan etti…
Bu eğilim söz konusu alışveriş olduğunda daha da belirginleşiyor. Zira sosyal medyanın pazarlamadaki faydası reklamcılığın çok ötesine geçiyor: Z Kuşağı, ürünleri değerlendirmek, rakip markalar arasında fiyatları karşılaştırmak ve paralarını nereye harcayacaklarına karar vermek için arama motorlarından çok sosyal medyayı kullanıyor. 2022’de başlayan bu trendin 2023 yılında daha da güçleneceği öngörülüyor.
Abonelik kapışması başladı
E-ticaretten streaming’e pek çok sektörü ele geçiren abonelik trendi sosyal medyayı da etkisi altına almaya başladı.
Twitter, Instagram, TikTok, Snapchat, Facebook, WhatsApp, Telegram derken abonelik kültürü neredeyse tüm sosyal medya platformlarına yayılsa da henüz olgunluğa eriştiği söylenemez. Hatta pek çok sosyal medya platformunun abonelikle ilgili detayları hala belirgin değil. Yani 2023 abonelik kültürünün sosyal medya ruhuna nasıl tesir edeceğini test edeceğimiz bir yıl olacak.
Bir de akıllarda o büyük soru var; temelde kullanıcılarını bir ürün olarak konumlandıran sosyal medya platformları abonelikle ne vadedecek?
Dijital müşteri hizmetlerinin önemi artacak
Tüketiciler neden mutsuz? Çünkü kendilerini ihmal edilmiş hissediyorlar. Zira Forrester’ın Müşteri Deneyimi Endeksi’ne göre genel müşteri memnuniyeti bu zamana kadarki en düşük seviyesinde. 2023’te, her büyüklükteki işletmenin müşterilerini memnun etmek için çevrim içi ve çevrim dışı müşteri deneyimi arasında daha iyi bir denge kurması gerekecek.
Hootsuite’in Sosyal Trendler raporuna göre 2023’te dijital müşteri hizmetlerine odaklanmaya devam eden işletmeler, odaklanmayanlara karşı önemli avantajlar kazanacak. Uygun maliyetli chatbot’lar, kısa vadede masrafları kısıp genel giderleri azaltırken çevrim içi müşteri deneyimlerini iyileştirmek isteyen markalar bir adım öne geçecek.
Influencer’lar küçük işletmelere göz kırpıyor
Hem global resesyon beklentisiyle büyük markaların birçok konuda bütçe kısıtına gitmesi hem de Türkiye’de 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe girmesi beklenen yeni e-ticaret yasasıyla birlikte pazarlama bütçelerine kısıtlama getirilmesi influencer’larla büyük markaların arasını açacak gibi görünüyor.
İşte tam da burada küçük işletmeler için büyük bir fırsat doğuyor. Halihazırda pek çoğu influencer’larla çalışmayan küçük işletmelerin resesyonun etkilerini azaltmak için influencer’ların partneri olarak konumlanması oldukça olası.
Sosyal medya dezenformasyonu yarının da konusu
Meta, Twitter, Instagram, YouTube… Sosyal medya platformlarının hemen hepsi dezenformasyonu önlemek için yeterince çaba göstermemekle suçlanıyor. 2022 yılı boyunca YouTube’daki Elon Musk’lı sahte kripto para reklamlarından siyasi manipülasyonlara dek pek çok dezenformasyona şahit olduk. Hatta yalan haberlerin yılın çevrim içi salgını olduğunu söylemek de mümkün… Ekim ayında Türkiye’de Dezenformasyonla Mücadele Yasası yürürlüğe girdi. TikTok kullanıcılarını #teyitçiyim etiketiyle doğru haber yaymaya teşvik etti, Twitch ise dezenformasyon yayan yayıncılara yaptırım uygulayacağını söyledi ama nafile… Sosyal medya platformları her ne kadar yalan haberlerin önüne geçmek için çabalasa da Covid’den de öğrendiğimiz gibi salgın bir kez patlak verdi mi bunu durdurmak çok zor.
2023’te sosyal medya platformlarının bu konuda daha büyük adımlar atması ya da iş birliğine giderek kalıcı bir sonuç elde etmesi bekleniyor. Zira en büyük sınavlarını “güven”den verecekler.
Sosyal medya platformları bir bir klona dönüşüyor
Sosyal medya platformlarının rakiplerinin yeniliklerini kopyalaması veya kendine uyarlaması yeni bir şey değil. Hatta TikTok’un gelişiyle birlikte bu bir kültüre dönüştü: TikToklaşma… 2022 yılında sosyal medya kullanıcıları bu akıma en net tepkisini verdi. Change.org’da “Make Instagram, Instagram Again” kampanyası başlatıldı ve kısa süre içerisinde 140 bini aşkın imza toplandı… Kylie Jenner ile Kim Kardashian’ın da yer aldığı imza kampanyasının ardındansa Instagram, TikTok tarzı tasarımdan vazgeçtiğini açıkladı.
Bu tepkinin temel sebebi insanların farklı platformlarda farklı türde değerler elde etmeyi ve her birini farklı amaçlar için kullanmayı tercih etmesi. Mesela Twitter’da günün son dakika haberlerine göz gezdirmek isterken TikTok’ta en son viral trendleri kaydırarak gülmek istiyorlar. Bir ağa rakibinin özelliklerini eklemek, kullanıcıların o ağa dair sahip olduğu algıyı değiştirmiyor. Bu sebeple kopyalanan her bir özellikle TikTok’un hanesine bir artı daha yazılıyor.
Durumun pazarlamacıların kafasını karıştırdığı da dikkat çekiyor. Hootsuite’in Sosyal Trendler anketine katılan pazarlamacıların yüzde 52’sinin birden çok sosyal platformunda mümkün olan en az değişiklikle içerik paylaştığı görülüyor.
Tektipleşen platformlarda bu şekilde çapraz gönderi yayınlamak pazarlamacılara zaman kazandırırken, omuzlarına ağır bir maliyet yüklüyor: Başarısız sonuçlar.
Sosyal Trendler anketinin sonuçları, her ağ için sıfırdan farklı gönderiler oluşturan pazarlamacıların içeriklerinin değerine daha fazla güvendiğini ortaya koyuyor. Ancak tüm bunlara rağmen 2023 yılında da sosyal medya platformları arasındaki benzerliklerin artması bekleniyor.
İçerik üreticileri için kıyasıya rekabet var
Sosyal medya platformları arasındaki rekabeti körükleyen bir diğer konuysa yetenekler. Öyle ki pazaryerleri içerik üreticileri için yeni gelir modelleri üretmeye devam ediyor.
Bu gelir modellerinin bazılarında direkt platformlar ödeme yapıyor bazılarında ise içerik üreticilerinin takipçileri üzerinden para kazanmasına izin veriyor.
Gelir modeline dahil olma kuralları değişse de Instagram, TikTok, Twitter ve Facebook sosyal medya kullanıcılarının sevdikleri içerik üreticilerine bahşiş vermesini destekliyor. Bu rozet, yıldız ya da çıkartma gibi çeşitli şekillerde yapılıyor. Ek olarak izlenmelerden ya da marka iş birliklerinden de para kazanılabiliyor. Kimi model 5 bin takipçisi olan içerik üreticilerini bile destekliyor. Deyim yerindeyse yetenekleri elinde tutan platformların yıldızı parlıyor.
İçerik üreticilerini desteklemek için açılan fonların artmasıyla birlikte yeni gelir modellerinin de piyasaya sürüleceği bir yıl olacak 2023.
Instagram’ın Trend raporuna göre de Z kuşağının yarısından fazlası 2023’te para kazanmak için sosyal medyayı kullanmayı planlıyor…
Sosyal kimliklere AI güncellemesi
Sosyal medyada VR ve AR’ın etkileri artarken kullanıcılara kimliğini tanımlamak için yeni yollar sunuluyor. Ve bu yeni bir sayfa sanal dünyalara geçişin de ilk adımı olacak…
Aralık ayında “sihirli avatar’lar” özelliğini kullanıma sunulduktan sonra ABD’de Kasım ayı boyunca 2 milyon kez indirilen Lensa AI, Aralık’ın ilk 5 gününde 4 milyon indirmeye ulaştı ve hem Apple’ın hem de Google’ın uygulama mağazalarında zirveye yerleşti.
Elbette bu kadar değil… Zira avatar bu işin sadece bir parçası. İşin görünür diğer parçası ise NFT’ler olacak. Instagram bir süre önce platformda NFT almaya ve satmaya izin vereceğini duyurdu. Kullanıcılar “Gönderiler, Reels ve Etiketlenenler” kısmına açılacak NFT sekmesinde koleksiyonlarını biriktirebilecekler. Böylece dijital varlıklarını sergileyebilecekleri bir alana dönüşecek Instagram…
Sosyal medyada özgürlüğün sonu
ABD Eski Başkanı Donald Trump’ın Toplumu yanlış bilgilendirmek ve şiddete teşvik etmek sebebiyle sosyal medya platformlarının yaptırımına maruz kalması “iptal kültürü”nün (Cancel Culture) de en çarpıcı örneklerinden biri olmuştu.
Bu yıl Paris Moda Haftası’nda yaptığı antisemitik paylaşım sebebiyle Instagram’dan banlanan Kanye West’in hesabı benzer paylaşımlarını sürdürdüğü için Twitter tarafından kısıtlandı. Twitter yakın zaman önce ise gazeteci banlamalarıyla gündem oldu. Platform önce Elon Musk’ın özel jetinin canlı konumunu paylaşan @ElonJet hesabını, ardından hesabın bağlantılı olduğu Mastodon platformunun hesabını askıya aldı.
Olayın yaşandığı akşam New York Times, Washington Post, CNN, Independent gibi global yayınlarda çalışan birçok gazetecinin hesabı da herhangi bir uyarı veya açıklama yapılmadan banlandı. Her ne kadar kullanıcılara demokratik bir ortam vadetse de sosyal medya platformları gittikçe daha fazla “iptal kültürü”ne kapılıyor… 2023 işte bu kültürün gölgesinde geliyor sosyal medyaya…