İlişkiler tüketim malzemesine dönüşürse: Shakira-Pique ve Johnny Depp-Amber Heard
Shakira’nın eski eşi Pique’ye gönderme şeklinde algılanan şarkısı dünyayı kasıp kavurmaya ve konuşulmaya devam ediyor. Şarkı, Youtube’da yalnızca 2 haftada 200 milyona yakın izlenme sayısı ile rekora koşuyor. Diğer yandan şarkıda geçen “Bir Ferrari’yi bir Twingo ile takas ettin, bir Rolex’i bir Casio ile takas ettin.” sözlerine Pique’nin çıktığı bir Twitch yayınında Casio saat takarak “Bu saat ömürlüktür” demesi ve Casio ile sponsorluk anlaşması imzaladığı iddia edilmesi olayların seyrini iyice değiştirmiş durumda.[1]
Diğer yandan 11 Nisan 2022’de başlayıp 1 Haziran 2022’de sona eren Johnny Depp-Amber Heard davası, Youtube’dan herkesin canlı takip edebilmesi ile adeta bir dizi gibi bir sonraki bölümde/duruşmada neler olacağı merakıyla izlenmişti. Ayrıca dava anında belgesel haline getirilip TLC Türkiye ve Blu TV kanallarında da izleyiciyle buluşmuştu.
Dolayısıyla tüm bunlar tam da şu soruyu akıllara getiriyor: “Gerçek ilişkiler nasıl oluyor da tüketim malzemesi haline geliyor?”
Ne olmuştu?
Şarkıcı Shakira ile futbolcu Gérard Pique, 12 yıllık beraberliklerini Haziran 2022’de noktaladı. Ayrılık nedeni olarak Pique’nin, Shakira’yı aldatması gösterildi. Pique’nin yeni sevgilisiyle bazı fotoğrafları basına yansıdı. Shakira da ilk etapta bu konuyla ilgili konuşmanın zor olduğunu, kendisi ve çocuklarının zor bir dönemden geçtiğini söyledi. Tüm bunlardan sonra Shakira iki hafta önce baştan sona Pique ile ilişkisine gönderme dolu olan şarkısını piyasaya sürdü ve bir anda tüm magazin gündemi bundan ibaret oldu. Şarkı YouTube’da şu anda 200 milyon gibi ciddi bir izlenmeye sahip.
Müzikal kalite bir yana dursun, klipte sözlerin dikkat çekiciliğinden başka bir şey yok denecek kadar az. Şarkıda geçen sözler ise manidar: “…Canımı yakacağını sandın ama beni güçlendirdin, Kadınlar artık ağlamıyor, kadınlar parasını alıyor…”, “22 yaşındaki iki çocuğa değerim, Bir Ferrari’yi bir Twingo ile takas ettin, Bir Rolex’i bir Casio ile takas ettin…” Bol miktarda cinsiyetçi öğe barındıran şarkının yine bir kadın tarafından söylenmiş olması ve piyasaya sürülmesi yeterince olumsuzken, Pique de karşılık vermez mi?
Futbolcunun çıktığı bir Twitch yayınında Casio saat takarak “Bu saat ömürlüktür” demesi ve Casio ile kendi takımının sponsorluk anlaşması imzaladığını iddia etmesi olayların seyrine başka bir boyut kattı. Üstüne bir de Twingo marka otomobil ile poz vermesi, durumun vahametini gözler önüne sermiş durumda.
Diğer yandan geçtiğimiz Nisan ayında başlayan Johnny Depp-Amber Heard davasının canlı olarak yayınlanması ve izleyicilerin bir diziyi takip edercesine “Bir sonraki davaya kadar nasıl dayanacağım?”, “Bu dava keşke hiç bitmese” minvalindeki yorumları, gerçek bir ilişkinin gerçeklikle bağının ne kadar koparıldığını gözler önüne seriyor. Davanın son bulmasının hemen akabinde dijital platformlara satılıp belgesel olarak izleyiciye sunulması da gerçek ile sanalın ne kadar iç içe geçtiğini gösterir nitelikte.
Tüketim kültüründe hiçbir şey ilk gerçekliğinde kalamaz!
Fransız düşünür ve sosyolog Baudrillard’a göre; modern toplumlar başlangıçta teknolojiyi kolektif bir ekonomik gelişme ve faydalı bir araç olarak görmüşler, dolayısıyla insani değerlerin gelişimine katkıda bulunan bir şey olarak tanımlamışlardır. Ancak “geçen zaman içerisinde teknoloji kendisine atfedilen bu nitelikleri yitirmiş ya da bunlardan uzaklaşarak tamamıyla tüketim düzenine hizmet eden bir olguya benzemeye başlamıştır.”
Baudrillard’ın simülasyon teorisi, günümüz toplumlarındaki gerçeklik kavramının sorgulanmasıyla ortaya çıkmıştır. Baudrillard’a (2010) göre artık gerçeklik ortadan kalkmış ve onun yerini simülasyon (gerçekliğin kopyası) almıştır. Buna göre, artık gerçekle bir ilişkimizin kalmadığı bir simülasyon çağına girilmiştir. Baudrillard, içinde bulunduğumuz bu çağda, ideolojilerin, anlamların, söylemlerin ve görüntülerin ardında artık hiçbir gerçekliğin kalmadığını ve her şeyin tersyüz olduğunu söylemektedir.[2]
Tüm bunlardan yola çıkarak modern dünyanın getirisi olan dijital gelişmelerin daha da ileri boyutlara taşındığı günümüzde gerçekliğin yerini “simülasyonlar”ın aldığını, hayatın derinliğinin azaldığını; dolayısıyla dijital gelişmelerin bizim için araç değil, yaşam amacımız haline geldiğini söylemek mümkün.
Nasıl Instagram’daki bir fotoğrafımız gerçek değil de bizim kopyamızsa, bir Nike tişörtü ona gerçekten ihtiyacımız olduğu için değil de markanın yarattığı sembol için satın alıyorsak, “gerçek” ilişkiler de aynı şekilde ilk gerçekliğini yitirebilmekte ve tüketim kültürünün içinde bir kopya ilişki haline gelebilmektedir.
Aşkları da vururlar!
Shakira-Pique ya da Amber Heard-Johnny Depp ilişkilerinin sonlanması gerçek olabilecekken, herkesin(tüm toplumun) dâhil olabildiği bir magazin malzemesi haline gelmesi, ilişkilerinin her ayrıntısına hâkim olunması, üstelik bu ilişkiden ve ilişki sürecinde yaşananlardan her iki tarafın da maddi kazanç sağlaması gibi durumlar içinde bulunduğumuz dünyanın “gerçek”lerle değil “gerçekliğin kopyaları”yla dolu olduğunu gösteren muazzam örnekler.
Casio saat ne zamandan beri bir ilişkinin sonlanmasının işareti oldu? Ya da bu çılgın tüketim kültürü içinde kendine epeydir yer bulamayan Twingo da şaşkın: “Beni bu mention’dan çıkarın!” diye haykırmakta.
Marka anlaşmaları, dijital platforma belgesel olarak satılma, bir şarkıyla milyonlarca para kazanma… Tüm bunların içinde de Sezen Aksu Aşkları da Vururlar şarkısında “Şiirler azalmış, günümüz perişan” diyor. Daha neler azaldı be Sezen Aksu, bir bilsen.
Sezen Aksu’nun çok sevdiğim şarkısına atıfla:
Aşkları da vururlar
Şarkıya şiir olur
Adanır sonsuz anısına
Kanayan sevdanın
Eyvah şiirler azalmış
Günümüz perişan
Yanıyor içimizdeki
Koskoca orman
Keyifli dinlemeler…
[2] Baudrillard, J. (2010). Simülakrlar ve simülasyon (5. baskı). (O. Adanır, Çev.). Ankara: Doğu Batı Yayınları. (Orijinal çalışma basım tarihi 1982).
Sıradan bir genç, dünya devine haykırıyor: “Pepsi, jetim nerede!”