2022’nin en iyi iletişim çalışmaları
Haber Müdürümüz Ferruh Altun, birlikte çalıştığımız Zehra Kafkaslı’ya eposta göndermiş… Demiş ki; “Bildiğiniz gibi Ocak sayımızı tüm yılı değerlendiren bir Almanak olarak çıkarıyoruz. Bu yılki Almanak için de hazırlıklara başladık. Mümkünse Ali Bey’in de ‘2022 değerlendirmesi ve 2023 beklentileri’ temasında yazmasını arzularız.” Biz de yönetici arkadaşlarımızın arzularını emir telakki ettik ve şöyle yaptık… Tamamen “subjektif”, öz Türkçesiyle “öznel”; yani herhangi bir araştırmaya, bilimsel tespite dayanmayan, sorumluluğu Marketing Türkiye ve yönetimine değil, başından sonuna şahsıma ve Zehra Hanım’a ait bir değerlendirmeyi sizinle paylaşmak istedik. Rahmetli dostumuz Ömer Lütfi Mete “Bence ile başlayan cümleler bir fikri, düşünceyi değil, bir ruh hâlini ifade eder” demiş… Bizim değerlendirmemiz de işte tam da bu; bir “bence” durumu…
Bence 2022’nin en iyi “reklamı”:
AgeSA’nın “Büyüyünce ne olacaksın?” adıyla gösterime giren filmidir. Reklamı Haziran ayında ilk kez gördüğümüzde şöyle demiştik: “Bizim meslektaşlar yaptıkları işi, belki biraz da abartarak; ‘Fikir, ürün veya hizmet değil, mana satıyoruz’ diye tanımlarlar… Satın alma davranışlarıyla ilgili de şu saptama yapılır: İnsanlar maddi nedenlerle ya da mantıklarına dayanarak değil, duygularıyla karar verirler. Bu saptamaların ışığında AgeSA’nın reklam filminin tüm zamanların en iyi mesaj taşıyıcılarından biri olduğunu söylemek hiç de abartılı olmaz…
2022’nin en “iyi halkla ilişkiler kampanyası”:
AUDI tarafından hazırlanmıştı. Dönem dönem öyle reklamlar, öyle iletişim çalışmaları yapar ki AUDI, ders diye okutulur. Bu başarısının arkasında yatan da hedef kitlenin kültür ve değerlerini çok iyi analiz etmesidir. A6 için çektikleri reklam filminde de Diyarbakır’ı seçmişler. Otomobilin 21 plakalı olmasına kadar dikkat edilmiş.
Bence 2022’nin en iyi “kriz iletişimi yönetimi”:
Bazı soruları bir yayınevinin deneme kitapçığıyla aynı çıkan “KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri” sınavı ile ilgili yapıldı. Yalnızca sınava katılan 1,4 milyon adayı değil, tüm diğer sınavlara girenler, girecekler ve yakınları da dâhil tüm ülkeyi ilgilendiren bir durumdu. FETÖ’nün sınav hilelerini akla getirerek toplumsal bir travmayı da tetiklemişti. Cumhurbaşkanı’nın anında müdahalesi, Devlet Denetleme Kurulu’nun devreye sokulması, açığa alma, hukuki ve idari süreçlerin başlatılması, sınav iptali ve kamuoyunu düzenli bilgilendirmeyle hasarın büyümesi engellendi. ÖSYM’nin itibarı korundu.
Bence 2022’nin en iyi “kamu diplomasisi” çalışması:
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki en önemli olaylardan da biridir. Hükümet ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Birleşmiş Milletler’le uzun süren görüşmeler neticesinde, yabancı dillerde “Turkey” olarak kullanılan ülkemizin adının “Türkiye” olarak değiştirilmesini sağladılar.
Bence 2022’nin en iyi “iç iletişim” çalışması:
“Eti Cin ile işaret dili öğreniyoruz, birlikte gülümsetiyoruz!” mesajının farklı senaryolarda işlendiği reklam filmiyle Eti’ye aitti. İşaret dili konusunda duyarlılığın artırılmasını amaçladıkları kampanyayla firmanın çalışanlarına da işaret dili eğitimi verilmiş. İçeriye ve dışarıya aynı mesajın verilmesiyle algılamanın bir bütün olarak yönetilmesi önemlidir. Çünkü mesajınızın en iyi ve ilk başvurulan taşıyıcısı çoğunlukla çalışanlarınızdır.
Bence 2022’nin en iyi “sponsorluk faaliyeti”:
Türk Telekom’un Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla imzaladığı mali destek sözleşmesi sonucunda Atatürk Kültür Merkezi’nde ortaya çıkan iş birliği ve “Türk Telekom Opera Salonu” idi. Ülkemizin en bilinen, en itibarlı kültür ve sanat merkezinin desteklenmesi, kurumsal sosyal sorumluluk anlamında, firmaya olduğu kadar Türkiye’ye ve kültür üretimlerine değer katacağı için itibarı da ölçülemeyecek boyutlarda etkiler.
Bence 2022’nin en iyi “kurumsal sosyal sorumluluk” çalışması:
PepsiCo’nun 2025 yılı itibarıyla Türkiye’deki Pepsi, Yedigün ve Fruko gibi içecek markalarının pet ambalajlarının tümünün yüzde 100 geri dönüştürülmüş plastikten yapılacağını açıklamasıydı. Tüketicinin çevre hassasiyetinin ve beklentisinin had safhaya çıktığı şu dönemde çevreye olduğu kadar firmanın algılamasına da olumlu etki edecek bir çalışma olmuştu.
Bence 2022’nin en iyi “ürün yerleştirme” aksiyonu:
“Pera Palas’ta Gece Yarısı” dizisi ile başarıldı… Çünkü hem otelin hem İstanbul’un hem de ülkemizin markasına sağladığı katma değer çok önemliydi. Bunun ilk sonuçlarını da gördük. Dizi gösterime Mart ayında girmişti. Seyahat ve rezervasyon sitesi Enuygun.com, Nisan ayında, Pera Palace Hotel’i aratanların bir aydan daha kısa süre içerisinde yüzde 5000 oranında arttığını açıklamıştı.
Bence 2022’nin en iyi “toplumsallık odaklı pazarlama” (cause-related marketing) çalışması:
Lila Group’un ağaç tohumlarını en ücra köşelere taşıyan Ecording ile yaptığı iş birliğiydi. Asıl önemlisi de firmanın çevre konusundaki faaliyetlerinde sağladığı istikrar. Maylo ve Sofia ürünlerini lanse ettiğinden bu yana “marka konumlandırması”nı çevre duyarlılığı ve doğa dostluğu eksenine odaklayan Lila, endüstriyel ormanlar, sinema sanatçımız ve ekolog Ediz Hun ile yürütülen “Sofia Ormanları Yok Etmez” kampanyasından sonra attığı bu adımla konuyu sahiplenmedeki “samimiyetini” de göstermiş oldu.
Bence 2022’nin en iyi “etkinlik yönetimi”:
Bu konuda iki özel gün öne çıktı. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışı ve ülkemizin ilk yerli otomobili Togg’un lansmanı. İlkinin 18 Mart Çanakkale Zaferi, ikincisinin de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile birleştirilerek düzenlenmesi ülkemizin attığı dev adımın ve sağlayacağı faydaların daha iyi anlaşılması için son derece doğru hamlelerdi.
Bence 2022’nin en iyi “konu yönetimi” çalışması:
TEMA Vakfı ve Doğuş Çay’ın 2016 yılında başlattıkları “Her Dem Toprak İçin” adlı projenin çıktılarının paylaşılmasıydı. Anlaşmayla toprak sağlığının korunması için örnek çay bahçeleri oluşturmuşlar. Sonuç: Çaydaki verim artışı yüzde 55’e ulaşmış. Ehil paydaşların bir araya gelmesiyle hem çevrenin hem de iş hedeflerinin sürdürülebilirliğine katkı sağlayabildiği güzel bir örnek ortaya koymuşlar.
Bence 2022’nin en iyi “spor iletişimi”:
Türkiye Olimpiyat Milli takımı için yapıldı. Sporcuların ve heyetin giyim kuşamının Vakko tarafından tasarlanmasıyla başlanan “öncesi” iletişimi süreci sürekli canlı tutuldu ve olimpiyatların “sırası” ve “sonrası” nda da devam etti.
2022’nin “bence”leri böyle… Gelelim 2023’ün “bence”lerine… Bir ilke kesinlikle değişmeyecek: Content is the king. Yani, içerik kraldır… Dijital ya da analog, influencer ya da doğrudan iletişim, marcom’un onlarca aracı hiç fark etmez… İçerik sağlam, doğru ve yaratıcı değilse istediğiniz kadar bağırın, istediğiniz aracı kullanın sonuç alamazsınız.
Bir başka eğilim ise analogun dijital karşısında direnişi… Sosyal medya, dijital haber platformları, influencer post’ları, güven telkin ederek satın alma davranışlarını değiştirme ve etkileme konusunda televizyonun eline su dökebilmiş değil… Hatta ufak bir sarsıntı yaşasa da TV yeniden yükselişte görünüyor.
Yükselişteki başka bir mecra da sektörel yayınlar ve dergicilik… Hedef kitleyi kusursuz bir şekilde “yakalamak” için en ucuz ve etkili yollardan biri… Üstelik derinlik bakımından diğer mecraların çok da üstündedir, yani katma değeri yüksek bir üretim biçimidir. Dijital reddedilemez elbette ama yanında böyle bir ağır abi de eksik edilmemeli. Hazırlığımızı yaptığımıza göre iç rahatlığıyla karşılayalım: Güle güle 2022, Hoş geldin 2023!