Mehmet Akif Ersoy medyanın yeni gerçeklerini Marketing Türkiye Nisan sayısında anlattı…
Afet döneminin en çok konuşulan gazetecilerinden biri oldu Mehmet Akif Ersoy. Sahada haberi sunuş biçiminin yanı sıra yayınlarında sorduğu sorularla da oldukça ses getirdi. Peki, Mehmet Akif Ersoy habercilik refleksini nasıl tanımlıyor? Dezenformasyonla nasıl baş ediyor? Haberi hangi kaynaklardan takip ediyor ve seçim sonrasında medya dünyasının nasıl şekilleneceğini öngörüyor?
14 yıllık gazetecilik hayatında birçok savaş ve kriz bölgesinde bulunan Mehmet Akif Ersoy deprem yayınlarıyla, sunuş biçimiyle ve sorduğu sorularla gündem yaratıyor. Geçtiğimiz yıldan bu yana Habertürk’ün Ana Haber Bülteni’ni sunan tecrübeli gazeteci “Nedir Ne Değildir?” programıyla da en çok merak edilen konuları gündeme getiriyor ve gerektiğinde yine sahaya inip olay yerinden bildiriyor. Kriz bölgelerinde gazetecilik yapmayı gerçeği görüp anlatma fırsatı olarak gören Ersoy, sunduğu Ana Haber Bülteni’nin mottosunu da bu inançla belirliyor “Gösterilmek isteneni değil yaşananları aktarmaya çalışıyoruz…” Mottoda da atıfta bulunulan dezenformasyonun bu denli artmasını ise şöyle açıklıyor; “Hakikatin peşinde değil kimse, herkes bir olayın peşinde…” Mehmet Akif Ersoy’dan siyasilere de bir çağrı var; “Siyasilerin mevcut akış içerisinde bize depremin yaralarını sarmak için yapılması gerekenleri hatırlattığı konuşmalar ve gündemler bekliyoruz.”
Söyleşinin tamamı Marketing Türkiye Nisan sayısında…