Yemek sektörüne yön veren beş trend
Pandemi, dünyadaki tüm sektörler gibi yemek sektörünü de dönüştürdü. Bu değişimin Türkiye pazarında nasıl gerçekleştiğini mercek altına alan Deloitte, Türkiye Yemek Hizmeti Pazarı raporunun sonuçlarını açıkladı. Çarpıcı sonuçlar içeren rapor Türkiye yemek hizmeti pazarında önümüzdeki üç yılda yüzde 86 büyümenin gerçekleşeceğini öngörüyor… Peki, sektörde yükselen trendler neler? Sorunun yanıtı raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Hakan Göl’den geliyor…
Rapora göre Türkiye yemek hizmeti pazarının büyüklüğünün 2021’de 144 milyar TL olarak gerçekleştiği tahmin ediliyor. Pazardaki en büyük segmenti ise yaklaşık yüzde 40’lık pay ile full servis restoranlar oluşturuyor. Pandemi, 2020’de birçok şubenin kapanmasına ve satışların düşmesine neden olsa da pazar 2016-2021 döneminde yüzde 16,3 büyüme gösterdi. Rapora göre 2021 de şube başı işlemlerin 2020’ye oranla daha yüksek olduğu kısmi bir toparlanma yılı olarak değerlendiriliyor.
Avrupa Birliği ülkelerinde büyüme azalsa da devam edecek
Raporda referans olan alınan ülkelerden (Avusturya, İrlanda, İspanya, İtalya, Portekiz ve Yunanistan) 2022-2026 yılları arasında en hızlı büyüyecek ülkenin İrlanda (yaklaşık yüzde 15) olması bekleniyor. En yavaş büyüyecek ülkenin ise, 2023 yılında da yemek hizmeti pazarının küçüleceği tahmin edilen, Yunanistan (yüzde 6,2) olacağı öngörülüyor.
Fast food/eve servis restoranlar en büyük rakip
Deloitte’un hazırladığı rapora göre 2023’te 415 milyar TL büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilen pazar, 2026 yılında yüzde 86 büyüyerek 770 milyar TL’yi aşacak.
Full servis restoranların (FSR) büyüme beklentisi diğer alt segmentlere kıyasla daha düşük olmasına rağmen FSR segmentinin 2026 yılına kadar pazardaki liderliğini devam ettireceği tahmin ediliyor.
Özellikle 2020 yılında fast food/eve servis restoranların FSR’den pay aldığını söyleyen Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Hakan Göl “Fast food/eve servis restoranlar, şubelerin yalnızca eve teslim hizmeti sunmasına izin verildiği pandemi döneminde sahip oldukları eve teslim sistemleriyle pazarda büyük bir avantaja sahip oldular. Full servis restoranlar, önümüzdeki dönemlerde en büyük rakiplerini fast food/eve servis olarak değerlendirse de pazardaki liderlikleri devam edecek. Fast food restoranlarının devam eden genişlemesi, ucuz yemek alternatifleri için artan tüketici talebi ve genç nüfus, fast food/eve servis restoranların performansını olumlu yönde etkiliyor” diyor.
Nüfusun artması ve gelirin yükselmesinin FSR pazarını büyüttüğünün altını çizen Göl daha yüksek gelir düzeyine sahip müşterilerin FSR’de daha fazla para harcadığını belirtiyor ve “FSR pazarı 2020 yılında COVID-19 kısıtlamaları nedeniyle düşüş yaşadı. 2021 yılı itibarıyla pandemi öncesi seviyelere geri döndü. Pandemi sonrası sosyalleşme isteğinin pazar büyümesine önümüzdeki yıllarda da olumlu etki göstermesi bekleniyor” diyerek pazarın 2023-2026 arası yaklaşık yüzde 100 büyüyerek 312 milyar TL’ye ulaşmasını beklediklerini söylüyor.
“Pazarı tüketici talepleri yönlendiriyor”
Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Hakan Göl, Türkiye Yemek Hizmeti Pazarı raporunu hazırlarken pazarı etkileyen 5 küresel trendin sektöre olan uzun dönem etkilerinin ele alındığını belirterek “Tüketici taleplerinin yönlendirmekte olduğu yemek hizmeti sektör trendleri, pazardaki oyuncuları, rekabetçi kalabilmek için harekete geçmeye mecbur bırakıyor.
Hakan Göl sektörün yükselen 5 trendini ise “sağlıklı beslenme”, “sürdürülebilirlik”, “zincir restoranların yükselişi”, “dijital yemek ve müşteri deneyimi” ve “sosyal medya” olarak işaret ediyor…
Tüketiciden markalara bir yeni mesaj: “Erdemli gibi olma, erdemli ol!”