Dove, gençlerin özgüvenini yitirmemesi için politikacıları göreve çağırıyor
Son dönem kampanyalarında kalıplaşmış güzellik algılarına meydan okuyan Dove, gençlerin ruh sağlığını ve özgüvenini korumak adına yeni bir hamle yaptı. Marka bu kez şarkıcı Lizzo ve Parents Together Action adlı sivil toplum kuruluşuyla birlikte imza attığı “Çevrimiçi Güvenlik Kampanyası” ile gençlerin özgüvenini aşındırabilecek sosyal medya içeriklerine maruz kalmaması için politikacıları göreve davet ediyor.
Çocukların sosyal medyaya bağlı olarak artan ruh sağlığı sorunlarını ele almayı amaçlayan ve ABD’de platformların yasa yoluyla “güvenli” hale getirilmesi için çağrıda bulunan kampanya, gerçek bir hikayeden esinlenen “Güzelliğin Maliyeti” adlı reklam filmiyle duyuruldu. Filmde, çocukluğundan ilk gençliğine kadar geçen süreçte aktif olarak sosyal medya kullanan ve izlediği içeriklerdeki kişilerle sürekli kendisini karşılaştırarak özgüvenini yitiren genç bir kızın hikayesi anlatılıyor.
İçerikler, dış görünüşe karşı küstürüyor
Markanın yapmış olduğu araştırmaya göre her 10 ruh sağlığı uzmanından 8’i, sosyal medyanın ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyen önemli faktörler arasında yer aldığı konusunda hemfikir. Ayrıca araştırmaya göre gençlerin yüzde 80’i sosyal medyaya bağımlı olduğuna inanıyor ve yüzde 50’den fazlası bu bağımlılığın kendilerinde endişeye yol açtığını dile getiriyor. Bulgular aynı zamanda her 10 gençten 7’sinin internette kilo vererek “daha iyi” bir vücuda sahip olmaya dair içeriklere maruz kaldığını gösterirken gençlerin yüzde 75’i, bu içeriklerin kendilerini dış görünüşlerini değiştirmeye teşvik edebileceğini düşünüyor. Ruh sağlığı uzmanlarının yarısından fazlası bu tür içeriklerin yeme bozukluğu ya da kendine fiziksel zarar verme gibi ciddi sorunlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Kampanyayla önerilen yasa tasarısı platformları, gençler için sosyal medyada algoritmik önerileri devre dışı bırakılması ve kendine zarar verme, intihar, düzensiz yemek yeme ve benzeri içerikleri sansürleme konusunda sorumlu tutuyor. Tasarı çözüm yolu olarak ise reşit olmayanlara yönelik riskleri doğru bir şekilde belirlemek için her bir sosyal ağın yıllık olarak bağımsız denetimlere tabi tutulmasını öneriyor.