“Tut kelin perçeminden”
Bu başlık yerine, halkımızın birbirleriyle alakasız bulduğu unsurların bir araya getirildiği durumlarda tercih ettiği özlü sözlerden bir başkasını da kullanabilirdik. “Kel alaka”, “Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı” gibi… Sözümüz, Aktif Bank’ın dijital bankası N Kolay için yayınlanan reklam filmine. Bir kere, reklamda oynayan ünlü şef Danilo Zanna son derece sempatik bir kişilik. Ayrıca, eli yüzü gayet düzgün bir senaryo ve yapım söz konusu. Kilit mesaj da en azından anlaşılıyor… Bu, gıda sektörüyle ilgili bir film olsaydı, Danilo elbette ki şaşmaz doğrulukta bir seçimdi. Oysa sektör finans… Konu, son derece ciddi. Bu esprili duruş ve doğal olarak anlaşılması pek kolay olmayan ifade işi zora sokmuş. İyi niyet doğruyu bulmak için yetmeyebiliyor…
Afetzede çocuklara “farklı” bir destek
SosyalBen çok ciddi işleri çok sevimli ve etkili bir şekilde hayata geçiren bir vakıf. Köylerinde okul olmadığı için taşımalı eğitim uygulamasına katılan, sanatsal ve kültürel faaliyetlere bu nedenle erişemeyen çocuklar için çalışıyorlar. Başında da Ece Çiftçi adında çok genç ve yetenekli bir yöneticisi var. Kurumsal sosyal sorumluluğa derin fırsat sağlayacak projelere imza atıyorlar.
İşte bir tanesi… “Denemeyen, bir şeyi isteyemez” diyerek, çocuklara çeşitli “deneyim”ler yaşatıyorlar. Şimdi de depremzede çocuklar için kolları sıvamışlar. Uzman psikologlarca hazırlanan atölyelerini “Umut Tırı” adını verdikleri araçlara yüklemişler. Yüzlerce kişinin katkısı ve “ana destekçi”leri Mavi’nin aracılığıyla bölgeye gitmişler. Bu proje çerçevesindeki ilk atölyesini 5 Nisan’da Adana’da düzenleyen SosyalBen Umut Tırı, 23 Nisan’a kadar eğitici ve öğretici atölyelerini farklı illerdeki 7-13 yaş arası depremzede çocuklarla buluşturmayı sürdürmüş. Vakfı da Mavi’yi de kutluyorum…
Neredesin sen…
Nasıl ki her 10 Kasım’da bazı kuruluşların Atatürk’le ilgili çektikleri muhteşem anma filmlerini izleme, biraz da bekleme alışkanlığı edindiysek Kent Şekerleme’nin de mübarek Ramazan bayramlarında gönül tellerimizi titreten yapımlarını hasretle bekler olduk. Bizi bu yıl da düş kırıklığına uğratmadılar. Bu sefer senaryo kadar müzik de çarpıcıydı. Karsu söylemiş: “Neredesin sen”… Hollanda’da Türkiye’deki depremzedeler için yardım toplanırken, haber alamadığı kuzeninin telefonuna bıraktığı “Neredesin sen” mesajını anlatmıştı Karsu. Ardından da meşhur parçayı bütün duygusunu katarak seslendirmişti. Depremin sembol şarkısı, belki de hepimizin tercümanı oldu.
Kent Şekerleme’nin ne kadar doğru bir tercih yaptığını bir kez daha söylemekte yarar var…
İFM’nin ayak sesleri
İstanbul, nihayet finans abidesine kavuştu. Çok tartışıldı… Başta Merkez Bankası olmak üzere pek çok finans kuruluşunun merkezinin İstanbul’a taşınmasına karşı çıkanların sayısı az değildi. Oysa, bu sadece bir “taşınma süreci” değildi. Aynı zamanda uluslararası bir konumlandırmaydı: İstanbul, dünya finans merkezlerinden biri olacaktı.
Bu kadar ciddi ve yakası bağlı bir konuyu, iletişim boyutunda duygulara hitap eden yumuşak bir dille, hem uluslararası hem de milli bir düzlemde ifade etmek hayli zor iş… İstanbul Finans Merkezi (İFM) zoru başarmış. Mozart’ın “Türk Marşı” temel motif olmuş ve İstanbul, dünya finansçılarına pürüzsüz bir şekilde anlatılmış.
Umarız, bütçeden kaçınmaz ve bu filmin uluslararası versiyonunu da tüm dünyada gösterirler…