KOBİ’lerin önündeki en büyük engel “bilgi eksikliği”
Amazon Türkiye ve PwC Türkiye iş birliği ile gerçekleştirilen “Türkiye’deki KOBİ’lerin E-Ticaret Görünümü” araştırmasına göre, ülkemizdeki KOBİ’lerin yüzde 25,3’ü hâlihazırda e-ticaret yaparken yüzde 19’u önümüzdeki dönemde e-ticarete başlamayı planlıyor. Bu çıktılar, işletmelerin önemli bir kısmının e-ticaretin sunduğu fırsatları değerlendirerek mevcut faaliyetlerini büyütmeye hazır olduğunu gösteriyor. Araştırma ayrıca KOBİ’ler arasında e-ihracat penetrasyon oranının yüzde 4,1 olduğunu, hedef pazar ve sektörel bilgi eksikliğinin ise KOBİ’lerin e-ihracata başlamalarının önündeki en büyük zorluk olduğunu ortaya koyuyor. E-ihracat yapan KOBİ’lerin yüzde 71’i, firma internet siteleri (yüzde 39), firma mobil uygulamaları (yüzde 22) ve sosyal medya platformlarına (yüzde 19) kıyasla pazaryerlerinin sunduğu fırsatlardan yararlanmayı tercih ediyor.
Amazon Türkiye ve PwC Türkiye iş birliği ile bugün yayımlanan “Türkiye’deki KOBİ’lerin E-Ticaret Görünümü” raporunun sonuçları açıklandı. Raporda Türkiye’deki 5 e-ticaret ve e-ihracat trendine dikkat çekiliyor; “sosyal medyada ticaretin yükselişi, mobil cihazlarla alışveriş (m-ticaret), teslimat süreleri ve teslimat koşullarındaki iyileşmeler, kadınlara ait KOBİ’lerin yükselişi ve değişen tüketici değerleri.”
Türkiye’deki KOBİ’ler arasında e-ihracat penetrasyonu sınırlı seviyede
Türkiye’deki e-ticaret faaliyetlerinin yurt içi ve yurt dışı dağılımına genel bir bakış da sunan rakamlar, şaşırtıcı olmayan bir şekilde yurt içi ticaretin önemli rolünü de vurguluyor. Sınır ötesi ticarette kademeli ancak sınırlı bir artış olduğunu da gösteren rapora göre, Türkiye’deki KOBİ’lerin henüz küçük bir kısmı e-ihracat yapıyor. Ankete katılan KOBİ’lerin yalnızca yüzde 4,1’i e-ihracatı işlerine dahil ettiklerini belirtiyor. Bu istatistik, Türkiye’deki KOBİ’ler arasında e-ihracatın penetrasyon oranının şu anda düşük olduğunu gösterse de e-ihracata daha fazla katılım fırsatı bulunduğuna da işaret ediyor.
E-ihracat için öncelikli tercih çevrimiçi pazaryerleri
Araştırmaya göre, Türkiye’de e-ihracat yapan KOBİ’lerin yüzde 71’i, firma internet siteleri (yüzde 39), firma mobil uygulamaları (yüzde 22) ve sosyal medya platformlarına (yüzde 19) kıyasla pazaryerlerinin sunduğu fırsatlardan yararlanmayı tercih ediyor. Ankete katılan KOBİ’lerden çevrim içi pazaryerleri ve pazaryeri operatörleriyle aracılığıyla e-ihracat yapanlar, pazaryerlerinin şu konularda faydalı olduğunu vurguluyor: Pazarlama ve tanıtım yoluyla yeni müşteriler edinmek (yüzde 48), lojistik ve nakliye açısından maliyet verimliliği sağlamak (yüzde 43), marka görünürlüğü yaratmak (yüzde 42) ve etkin iletişim kanalları aracılığıyla gelişmiş ve güvenilir müşteri hizmeti sunmak (yüzde 38).
E-ihracatın önündeki en önemli engel bilgi eksikliği
“Türkiye’deki KOBİ’lerin E-Ticaret Görünümü” raporu, Türkiye’deki KOBİ’ler için e-ihracat faaliyetlerine katılmamalarının arkasındaki temel nedenin bilgi eksikliği olduğunu ortaya koyuyor. Ankete katılan KOBİ’lerin yüzde 76,8’i e-ihracatın ne olduğu ve nasıl yapılacağı konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ve yalnızca yüzde 23,2’si e-ihracat terimlerine aşina olduklarını belirtiyor. E-ihracata aşina olan KOBİ’ler ise sektörler ve yurt dışı pazarlarla ilgili bilgi eksikliği ve yetersiz teknik altyapı nedeniyle e-ticaret ve e-ihracat yapmakta hala tereddüt ediyor. Ankete katılan KOBİ’lerin yüzde 55’i, hedef pazar ve sektörel bilgi eksikliğinin sınır ötesi e-ticaret yapma becerilerini kısıtlayan en büyük zorluk olduğunu belirtiyor. Ayrıca, katılımcıların yüzde 43’ü, özellikle satış sonrasına ilişkin olarak uluslararası bir kitleye hitap edemeyen yetersiz müşteri hizmetleri süreçlerine sahip olduklarını düşünürken yüzde 30’u, lojistiğe erişim yetersizliği nedeniyle e-ihracata çekimser yaklaşıyor.
Bilgi eksikliği, Türkiye’deki KOBİ’ler için e-ihracatın önündeki en büyük engel olarak ortaya çıkmasına rağmen e-ihracat hacmi 2019’dan bu yana kademeli olarak artıyor. Gelirlerdeki artış, e-ihracat yapan KOBİ’leri bu satış kanalını gelecekteki hedef ve stratejilerine daha fazla dâhil etmeye yönlendiriyor. Anket sonuçlarına göre, KOBİ’lerin yüzde 47’si e-ihracat seviyelerinin aynı kalacağına inansa da yüzde 35’i e-ihracat hacimlerinin gelecekte artacağını düşünüyor ve hiçbir KOBİ e-ihracat satışlarında azalma beklemiyor. Bu durum, e-ihracat hacimlerini artıracak imkânlara veya bilgiye sahip olmayan KOBİ’lerin, daha geniş bir müşteri tabanına ve diğer pazarlara daha geniş bir erişime sahip olan çevrimiçi pazaryerleri ile iş birliği yapmak gibi stratejiler izleyerek başarıya ulaşabileceklerini gösteriyor. Dolayısıyla anket bulguları, doğru ortam ve fırsatlar sağlandığında Türkiye’deki e-ihracat hacminin artabileceğini ortaya koyması açısından da önem taşıyor.
Tüketici değerleri değişirken sosyal medyada ve mobilde ticaret artıyor
“Türkiye’deki KOBİ’lerin E-Ticaret Görünümü” raporu, Türkiye’nin e-ticaret ve e-ihracat faaliyetlerini etkileyen son trendlerin yanı sıra değişen tüketici davranışları ve beklentileri hakkında da önemli bilgiler ortaya koyuyor. Bulgulara göre, küresel trendlere paralel olarak sosyal medyada ticaret Türkiye’de özellikle Z kuşağı arasında önemli ölçüde artıyor. Ayrıca Türkiye’de 2022 yılının ilk 6 ayı itibarıyla e-ticaret işlemlerinin yaklaşık yüzde 76’sı mobil cihazlar üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu oran, Türkiye’yi mobil ticaretin (m-ticaret) e-ticaretin yüzde 72,9’unu oluşturduğu dünya ortalamasının önüne geçiriyor.
Çevrim içi perakendeye olan talebin artışı Türkiye’de e-ticaretin önemli ölçüde büyümesine yol açarken tüketiciler de özellikle teslimat süresi ve yöntemleri açısından daha seçici oluyor, sosyal ve çevresel konularda sorumlu markaları giderek daha fazla tercih ediyor. Ücretsiz teslimat (yüzde 62,3) ve kolay iade (yüzde 51,9) Türkiye’de online satın alımları etkileyen en önemli faktörler olurken sürdürülebilirlik kavramı da tüketiciler için önemli bir konu haline geliyor. Sürdürülebilirlik satın alma kararlarını etkilemede rol oynadığından markaların ambalaj miktarı da alışveriş sırasında önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Fabrika ve kargo personelinin çalışma koşulları, etik ve adil üretim süreçleri gibi tedarik zincirinin sosyal boyutu da alışveriş sırasında karar verme sürecine etki ediyor. Sosyal medyanın yükselişi, tüketicilerin markaların üretim süreçleri hakkında ayrıntılı bilgi edinmesine olanak sağlıyor ve artan görünürlükle birlikte tüketiciler markalardan hesap verebilirlik bekliyor.