Twitter’daki kaos toplumsal örgütlenmeyi nasıl etkileyecek?
2011 Arap Baharı sırasında binlerce Mısırlı sokaklara döküldüğünde, ellerinde yeni bir araç vardı: Twitter. #BlackLivesMatter hareketinde, ABD Kongresi’nin basılmasında ve daha pek çok toplumsal hareketin ateşlenmesinde ya da dindirilmesinde rol oynadı Twitter. Ancak şimdi Elon Musk yönetiminde büyük bir kaos yaşıyor. Peki, bu kaos toplumsal örgütlenmeyi gelecekte nasıl etkileyecek?
Aktivist gruplar, Twitter’ı topluluk kurmak ve otoriter rejime karşı protestolar düzenlemek için kullanırken, birçok bireysel aktivist de dünyanın geri kalanına bilgi ve görüntü yaymak için kullanıyor. Türkiye’de yaşanan Kahramanmaraş depreminde ve yine Türkiye’de ve çeşitli ülkelerde yaşanan orman yangınlarında da global çağrılara ve nasıl karşılık bulduklarına şahitlik ettik.
New York’taki Occupy Wall Street hareketinin protestoları büyük ölçüde Twitter’da organize edildi. George Floyd’un polis tarafından öldürülmesinden sonra Black Lives Matter hareketi başladı. Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’a yönelik cinsel saldırı iddialarının konuşulmasını sağladı ardından #MeToo’yu güçlendirdi. Ayrıca dünyanın dört bir yanındaki diğer devrimci hareketleri de dünyaya duyurdu.
Movement for Black Lives’in Politika ve Araştırma Yöneticisi Amara Enyia, “Twitter’ın toplumsal hareketler üzerindeki etkisini hafife alamazsınız” diyor.
Twitter genellikle demokratikleştirici bir güç olarak müjdelendi, marjinal sesleri ön plana çıkardı ve halka liderlerden hesap sorabileceği bir platform verdi. Öte yandan yanlış bilgilerin, aşırılığı teşvik eden fikirlerin ve tacize varan içeriklerin yayılmasına da önayak oldu.
Elon Musk geçen yıl Twitter’ı satın aldığından ve platform kaosa sürüklendiğinden beri, bazı düzenleyiciler ve dijital medya uzmanları, Musk’ın tartışmalı politika değişikliklerinin ve toplu işten çıkarmalarının geleceğe yönelik toplumsal hareketler üzerindeki etkisini araştırıyor.
Aktivistler neden Elon Musk yönetimindeki Twitter’dan endişe duyuyor?
Twitter genellikle demokratik bir meydan olarak anılsa da Musk’ın son hamleleri kafaları karıştırıyor.
Urbana-Champaign Illinois Üniversitesi’nde Medya ve Sinema Araştırmaları Yardımcı Doçenti Rachel Kuo, Twitter aracılığıyla, örgüt liderleri ve siyasi grupların politikacılara ve liderlere şahsen mümkün olamayacak kadar doğrudan erişim sağladığını söylüyor. Aktivistler algoritmanın desteklediği önemli mesajları paylaşabildi, örgüt liderleri yüksek profilli kullanıcıların dikkatini çeken kampanyalar başlatabildi ve halk gerçek zamanlı güncellemeleri takip edebildi.
Araştırmaları ırk, sosyal hareketler ve dijital teknolojilere odaklanan Kuo, “İnsanlar Twitter’ı bir bilgi kaynağı ve siyasi örgütlenme platformu olarak görüyordu ancak artık aynı şekilde görünmüyor” açıklamasında bulundu.
Musk, sahte kamu hesaplarının yanı sıra sahte görüntülerin yayılmasına yol açan yeni gelir modelleri oluşturdu. Kuo, mavi tik için aylık abonelik ücretini ödememeyi tercih eden örgüt liderleri için bunun aynı zamanda güvenilirlik ve görünürlük kaybı anlamına geldiğini de sözlerine ekliyor.
Musk yönetimindeki halkla ilişkiler ekibinin büyük bölümünü işten çıkaran Twitter, yorum taleplerine de yanıt vermiyor. Twitter’ın bilgi paylaşımındaki rolü teknik aksaklıklarla da sekteye uğruyor.
Sonuç olarak Twitter’ı tamamen terk eden pek çok insan var ve Insider Intelligence’ın Aralık 2022 tahminine göre, Musk’ın devralınmasını izleyen iki yıl içinde 32 milyondan fazla kullanıcının platformu terk etmesi bekleniyor.
Movement for Black Lives’in Siber Güvenlik Araştırmacısı Sarah Aoun, Twitter’ın kullanıcı sayısı azaldıkça gücünü kaybettiğini ve birçok bilginin aynı anda yayılmasının aktivistlerin eskisi gibi bağlantı kurmasını, taktik alışverişinde bulunmasını ve dayanışmasını zorlaştırdığını belirtiyor.
Aoun, Twitter’ın marjinal sesler için hiçbir zaman tamamen güvenli bir alan olmadığını ancak Musk’ın içerik denetimine yaklaşımının platformu daha düşmanca bir ortam haline getirdiğini söylüyor.
Center for Countering Digital Hate and Anti-Defamation League (Dijital Nefretle Mücadele Merkezi ve Karalama Karşıtı Lig) Musk liderliğindeki platformda nefret söyleminin arttığını açıkladı. Verilere göre trans ve gay bireylere yönelik karalama içerikleri yüzde 58 ile yüzde 62 oranında arttı.
Aoun, “Doğrulama eksikliği, kitlesel göç, koordinasyon sorunları ve içerik moderasyonu (içini boşaltma), platformda kalmayı zorlaştırıyor” diyor.
Örgüt liderleri Twitter’ı kullanım şeklini değiştiriyor
Twitter’daki değişiklikler, bazı aktivistleri ve örgüt liderlerini platformla ilişkilerini yeniden değerlendirmeye sevk etti.
Chicago merkezli Equity and Transformation‘ın (EAT) Yönetici Direktörü Rich Wallace, daha önce sosyal adaletsizlik veya ırksal eşitsizlik hakkındaki tweet’lerde güçlü etkileşimler aldığını ancak artık toplumsal önemi yüksek olan içeriklerin yerine sıradanlığın öne çıkarıldığını söylüyor.
Wallace, kayıt dışı ekonomideki siyah işçiler için sosyal ve ekonomik eşitlik sağlamayı amaçlayan kuruluşunun topluluk etkinlikleri hakkındaki bilgileri hala Twitter üzerinden paylaştığını, ancak platformda yeni kişilere ulaşma potansiyellerinin önemli ölçüde azaldığını dile getiriyor ve “Twitter’da topluluk oluşturmak artık çok zor ancak örgüt liderleri olarak, engelleri aşma konusunda yaratıcıyız. Bu da değerlendirmemiz ve organize etmemiz gereken yeni engellerden sadece biri” diyor.
Musk, Twitter’ı ilk devraldığında, bazı örgüt liderleri ve aktivistler Mastodon veya Bluesky gibi diğer alternatiflere akın etti. Ancak Twitter’dan çok daha az kullanıcıya sahip olan alternatiflerin topluluk oluşturma gücü de oldukça sınırlı. Ayrıca Mastodon’da bazı gizlilik ve güvenlik sorunları var.
Amara Enyia, sosyal medyanın sosyal hareketler için çok güçlü bir araç olduğunu ancak yine de tüm yumurtalarını tek sepete koymadıklarını söyleyerek sözlerini sürdürüyor; “Sosyal medya platformları gelir ve gider. Aynısı Twitter’ın başına da gelebilir… Movement for Black Lives, Twitter’ın var olmadığı bir gerçekliğe de hazırlanıyor.”
Kaynak: CNN Business
Sosyal medya bizi nasıl reklamlara daha duyarlı hale getiriyor?