Yapay zeka dayanışmayı anıtlaştırdı
Deprem bölgesinde kurulan Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri ile başlayan ve Kendi Yolumuzda Dayanışma ile devam eden proje Türkiye’de müzik, görsel ve yazılı içeriği birleştiren ilk yaratıcı yapay zekâ uygulaması olan “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı” ile de dikkat çekiyor. Bu kapsamlı projenin detaylarını Elidor Marka Müdürü Ahmet Adıyaman ile konuştuk.
Deprem bölgesinde genç kadınlara yönelik destek merkezleri açma fikrinin nasıl ortaya çıktığıyla başlayalım dilerseniz… Bu proje hangi ihtiyaçlardan yola çıkılarak hayata geçirildi?
6 Şubat depremlerinin ardından Türkiye tek yürek halinde acil ihtiyaçlar için kenetlendi. Elidor olarak biz de AFAD koordinasyonuyla belediyelerin kurduğu mobil duşlar için uzun dönemli bir destek planlaması dahilinde şampuanlarımızı sevk etmeye başladık. Elidor tüm dünyada kadınların geleceklerini şekillendirmek noktasında kritik bir dönem olan gençlik dönemine odaklanan bir marka. Yıllar içinde bu alanda epey tecrübe edindik ve kurduğumuz iş birlikleriyle genç kadınlara yönelik projeler gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Depremin ardından acil ihtiyaçlar dışında yakıcı bir gerçek de afetler, salgınlar ve savaşlar gibi olağanüstü hallerde en kırılgan gruplar arasında tartışmasız olarak kadınların olması. Afetten etkilenen insanların yaşadığı sosyal ve ekonomik koşulların zorluğu cinsiyet eşitsizliklerinin artmasına neden oluyor. TOG’dan aldığımız veriler, Elidor olarak sosyal ve duygusal anlamla genç kadınlara desteğimizi kararlılıkla sürdürme noktasında bize gerçekçi bir bakış açısı sundu. Elidor & TOG Genç Kadın Destek Merkezleri projesi böylece doğdu.
Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri projesinden bahseder misin? Projenin kapsamı nedir?
Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri, 2021 yılında genç kadınların güçlenmesine destek olmak amacıyla başlattığımız “Kendi Yolumuzda” projemizin devamı niteliğinde. Uzun dönemli proje ortağımız Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile bu yolculukta da birlikteyiz. Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da kurulan toplam dört merkezde TOG tarafından 17-25 yaş arası genç kadınlara duygusal ve sosyal destek programları yürütülecek. Merkezlerde eğitim ve farkındalık odaklı seminer çalışmalarıyla genç kadınların kendi yollarında yeniden umutlu adımlar atmaları için çalışılacak. Ayrıca bu proje genç kadınların, kız kardeşleriyle bir araya gelerek sohbet edebilecekleri, farklı etkinlikler yaparak kendilerini biraz olsun afetin yarattığı olumsuz etkilerden uzaklaştırabilecekleri güvenli bir alan da sunacak.
Destek merkezleri projesi kampanya odağına dayanışmayı koyuyor. Kampanya süreci nasıl ilerledi. Proje kapsamında Beşiktaş Akaretler’de açtığınız “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı”ndan da bahseder misin?
Genç kadınlara duygusal ve sosyal destek sağlamak odağıyla Elidor X TOG Genç Kadın Merkezleri’ni kurduk. Daha büyük resimde ise depremden farklı açılardan etkilenen tüm insanları ortak bir duyguda buluşturmayı da önemsiyorduk. Karsu’nun projemize desteği de bu aşamada önemliydi. Karsu depremde yakınlarını kaybeden, acısını içtenlikle paylaşarak pek çok kişiye tercüman olan, ulusal ve uluslararası yardım kampanyalarını büyüterek farkındalığın artmasını sağlayan bir isim. Destek merkezleri özelinde “Umut” adını verdiği özel bir beste yaptı ve oradaki kız kardeşlerimize bu besteyi armağan etti. “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı”, afetten etkilenen insanların unutulmamak, yalnız hissetmemek ihtiyacından ve ülkenin geri kalanının da manen ve madden destek vermek için duyduğu büyük istekten yola çıkılarak hayata geçirildi. Anıtın açılışını da Karsu’nun anıt önünde kurulan piyanoda “Umut” bestesini seslendirmesiyle yaptık. Türkiye’de müzik, görsel ve yazılı içeriği birleştiren ilk yaratıcı yapay zekâ uygulaması olan “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı” bilindik anlamıyla anıt kavramını ters yüz eden interaktif bir eser. Depremden etkilenen genç kadınların çizdiği resimler, Karsu’nun özel bestesi ve Elidor Instagram hesabına gönderilen binlerce dayanışma mesajı yapay zekâ öğrenmesiyle yeni bir esere dönüştürüldü. Fiziksel olarak İstanbul Beşiktaş’ta, Akaretler’de 12 Haziran’a kadar sergilenen “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı”, eş zamanlı olarak deprem bölgesinde kurulan ekranlar aracılığıyla da ülkenin hatta dünyanın farklı yerlerinden gelen mesajları genç kadınlara ulaştırdı.
Gurur veren bir proje
Sobraz Ajans Başkanı, Yaratıcı ve Stratejik Planlama Direktörü Soydan Canbaz: “Bir briefi değil hayatın önümüze koyduğu gerçek ihtiyaçları rehber aldık. Yaşanan acı gerçeklik içinde umudu arayan, umudu dayanışmayla güçlendiren, hikâyenin öznesini unutmayan ve unutturmayan bir projeyi büyük bir ekip olarak ele aldık. Aldığımız yorumlar ödülümüz ve hayatına dokunduğumuz insanlar kıymetlimiz.”
RealWorks Teknoloji Kurucusu ve Kreatif Direktörü Emre Yücel: “Projeyi teknoloji ve sanatla buluşturarak dayanışmanın büyümesine olanak sağladığımız için çok mutluyuz. Deprem bölgesine yönelik destek mesajlarını, deprem bölgesinden genç kadınların yarattığı görsel dünyayla birleştiren gerçek zamanlı çalışan bir yapay zekâ modeli geliştirdik. Bu çalışma global anlamda bir markanın kendine ait ilk generative AI uygulaması. Gurur duyuyoruz.”
Medina Turgul DDB Kreatif Direktörü Ahmet Terzioğlu: “Afet bölgesindeki genç kadınların gündelik hayatlarına dönebilmek için mental ve fiziksel bir alana ihtiyaçları olacağını TOG ile yaptığımız görüşmelerde tespit etmiştik. Sonraki adımın hikaye anlatmak (storytelling) yerine bir hikaye ‘yapmak’ (storydoing) olduğunu biliyorduk. Genç Kadın Merkezleri, markamızla birlikte ‘yaptığımız’ en anlamlı hikayelerden biri.”
PHD Turkey Kıdemli Performans Yöneticisi Berfin Çelik: “Bireysel ve toplumsal hafızamızda derin yaralar açan felaketin ardından, kendi sahasında herkesin elinden gelen neyse ve yaraların ne kadarını sarmak mümkünse sorumluluk üstlenmesi gerektiği bilinciyle yola çıkıyoruz. Omuz omuza vermenin birbirine uzanan ellerin kıymetini anlayarak kız kardeşlerimize ‘biz de buradayız, yanınızdayız’ diyoruz. PHD olarak bu sorumluluğu paylaşmak ve dayanışma kültüründe buluşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”
Zon Project Management CEO’su Oylum Tala: “Afet dönemlerinde kadınlar, ev içi ve toplumsal rolleri nedeniyle daha fazla risk altında. Bu proje bizim açımızdan ‘Elimizden geleni sonuna kadar yapmalıyız’ olgusuydu. Kurulan Genç Kadın Merkezleri’nde en kırılgan gruplar olan Genç Kadınlarımıza yönelik yaşayan bir sistem kurulmuş olması bölge de bir dezavantaja pozitif etki sağlayarak yaşama dair yeni bir değer oluşturacaktır.”