Toprağın değerini bilen markalar
Sahip olduğumuz cömert ve verimli topraklarımızı gelecek nesillere aktarabilmek için “Toprağın Koruyucuları”na duyulan ihtiyacı, toprağın koruyucularının neler yapabileceğini, “rejeneratif tarım” kavramını ve McKinsey’nin tarımın geleceğini şekillendiren temel konulara yönelik zihniyetlerini ve davranışlarını daha iyi anlamak için dünya genelinde 5 binden fazla çiftçiyle gerçekleştirdiği araştırmanın detaylarını dosyamızın ilk bölümünde mercek altına almıştık. Peki, ülkemizde toprağın koruyucusu olmak adına değer yaratan markaları ve şirketler hangileri? Bu alanda neler yapıyorlar? Gelin “toprağın değerini bilen markalar”ı birlikte inceleyelim…
Cargill
2019 yılında Cargill, çiftçilerin verimini ve refahını artırmak, tarlada sosyal ve dijital dönüşümü desteklemek amacıyla “1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı”nı başlatmıştı. Çiftçilerin verimini ve refahını artırarak sürdürülebilir tarım uygulamalarını geliştirmeyi hedefleyen programa katılan çiftçilere, tarlalarına özel ücretsiz eğitim, dijital tarım araçlarına erişim ve danışmanlık hizmetleri sunuluyor. Bu sayede, çiftçiler verimlerinde yüzde 20’ye kadar artış görürken, programın sosyal yatırım getirisi de 2022 yılı itibarıyla her 1 TL’ye karşılık 3,23 TL olarak verilere yansıyor.
Program, 16 ilde yaklaşık 5 binin üzerinde mısır, ayçiçeği ve kanola üreticisiyle yoluna devam ediyor ve toplamda 400 bin dekarlık bir alanı kapsıyor. Ulusal ve uluslararası 40’a yakın ödüle layık görülen 1000 Çiftçi 1000 Bereket, Türkiye’deki tarım ve gıda alanında sosyal etki araştırması ve ölçümlemesi yapılan ilk kurumsal sosyal sorumluluk programı olarak da dikkat çekiyor…
Tat Gıda
Sözleşmeli tarım modelini Türkiye’de ilk uygulayan şirketlerden biri olan Tat Gıda, ekosistemin devamlılığı adına, bu uygulamasını 55 yıldır kesintisiz sürdürüyor. 500’e yakını sözleşmeli olmak üzere Tat Gıda’nın 1000’in üzerinde çiftçisi bulunuyor…
Tarımsal tedarik ilişkisini uzun vadeli bir projeksiyon ve kazan-kazan anlayışında tarımsal ürünü üreten çiftçilerle bu ürünleri işleyecek sanayi tesisleri arasında sözleşme yapılması esasına dayalı bu çalışma modeli, üretim tesislerinin bulunduğu bölgelerde tarımın sürdürülebilir olmasına önemli katkılar sağlıyor.
Çiftçilere domates sezonu öncesinde ekim zamanında yapılan anlaşmalarla ayni/nakdi avans uygulaması ve hasat zamanına kadar dijital tarım bilgi aktarımıyla sürece destek veriliyor. Nakdi avansla çiftçinin nakit akışına destek olunurken ayni avans olarak da tohum, gübre, damla sulama sistemleri için katkı sunuluyor.
TürkTraktör
Faaliyetleriyle geleceğin tarımını şekillendirmek amacıyla yenilikçi tarım uygulamalarını destekliyor TürkTraktör. Ekosistemi’nde yer alan başta çiftçiler olmak üzere tüm paydaşlarının refahını artırmaları ve dönüşerek geleceğe hazır olmaları hedefiyle de aksiyonlar alıyor.
Tarımın geleceğini odağına alarak çiftçilere dijital dönüşüm sürecinde destek olan TürkTraktör bu doğrultuda geliştirdiği ve 2019 yılında kullanıma soktuğu mobil uygulaması Tarlam Cepte ile 45 binden fazla çiftçiye tarımsal faaliyetlerinde dijital karar desteği sağlıyor.
Tarlam Cepte uygulamasında anlık hava durumu takibi, tarla bitki sağlığı analizi, bitki yetiştiriciliği önerileri, güncel gübre, ilaç ve hal fiyatlarının yanı sıra ziraat uzman desteği gibi fonksiyonlar yer alıyor. Geleceğe yönelik hedeflerini de açıklayan TürkTraktör; 2027 yılına dek otomatik dümenleme sistemleriyle 3 milyon dekar kapsama alanına ulaşmayı ve 25 milyon litre su-zirai ilaç tasarrufunun sağlanmasının yanı sıra “tarımsal drone” ile 2,5 milyon dekar kapsama alanına ulaşmayı ve 100 milyon litre su-zirai ilaç tasarrufunun sağlanmasını hedefliyor.
PepsiCo
PepsiCo, “PepsiCo Pozitif (Pep+)” stratejisiyle tarladan son tüketiciye kadar uzanan değer zincirinin her noktasında sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşumuna katkı sağlamak için elini taşın altına koyuyor.
PepsiCo Türkiye 266 kişiden oluşan tarım ekibiyle Türkiye’deki cipslik patates üretiminin yüzde 63’ünü 20 şehirde toplam 50 bin dönüm arazi üzerinde, çiftçileriyle birlikte sözleşmeli tarımla gerçekleştiriyor.
Çiftçilerinin bilinçlenmesi için 15 yıldır Agro Akademi ile çiftçilerimizi destekleyen PepsiCo bugüne kadar 20 bin kişi/saatin üzerinde eğitim vermiş durumda. Özellikle tarımda teknoloji kullanımı ve yeni nesil makinelerin kullanımına büyük önem veren şirket teknoloji yatırımları sayesinde, iş birliği yaptığı çiftçilerin tarlalarında 2010 yılından beri net tarla verimlerini yüzde 30 artırdı ve depo firelerini yüzde 26 azalttı.
Birim patates üretiminden doğan karbon salımı yüzde 50 azaltılırken, düşük basınçlı sulama teknolojileri konusunda yaptığı çalışmalar ve verim artışı sayesinde de tarımda birim başına kullandığı suyu Türkiye’de yüzde 50 azaltmayı başararak tarım odaklı ve çok katmanlı bir koruyuculuk üstleniyor.
Anadolu Efes
Dört ham maddesinin ikisini topraktan karşılayan Anadolu Efes kendisini aynı zamanda bir tarım şirketi olarak da tanımlıyor. Gelecek Tarımda programı kapsamında uzun yıllardır tarımsal Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları gerçekleştiren Anadolu Efes kendi ziraat mühendislerinin geliştirdiği tescilli 17 arpa tohumu ve yedi şerbetçi otu çeşidiyle verimliliği ortalama yüzde 20 artırmış durumda.
Pandemi sonrasındaki zorlu dönemde çiftçileri desteklemek ve maltlık arpa üretiminin sürdürülebilirliğini güvence altına almak için toplam 10 milyon TL’ye varan bir “Çiftçi Teşvik Paketi” sunan Anadolu Efes kendi sertifikalı tohum dağıtımını da yüzde 50 oranında artırarak toprağın ve tarımın koruyuculuğu misyonunu yerine getiriyor…
CarrefourSA
Yerli üreticileri desteklemek ve Türkiye’nin mirası yerli tohumların kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla yola çıkan CarrefourSA akredite laboratuvarlarla anlaşmalar yaparak çiftçilere ücretsiz toprak analiz desteği veriyor.
Bursa ve Balıkesir’de yerli tohum üreticileriyle çalışmalar yürüten şirket aynı zamanda Antalya’nın yükseklerinde ekim faaliyetleri gerçekleştiriyor. Çiftçilerle sözleşmeli alım garantisi modeliyle çalışan CarrefourSA aynı zamanda üretim süreçlerini kontrol ediyor, planlı bir şekilde üretim yapılmasını ve hasat gerçekleşmesini sağlıyor. Böylece çiftçiler ne zaman ne ekeceğini ne zaman hasat yapacağını ve ne kazanacağını biliyor…
Kellogg’s Türkiye
Kellogg’s Better Days projesi kapsamında başta kadınlar olmak üzere dünya çapında 1 milyon çiftçiyi desteklemeyi hedefleyen Kellogg, Türkiye’de de bu doğrultuda aksiyon alıyor.
2030’un sonuna kadar ürün hammaddelerini sorumlu bir şekilde tedarik etme taahhüdüyle dünya çapında çiftçileri desteklemeye devam eden şirket, Türkiye’de yerli üreticileri destekleme amacıyla başlattığı projede geçtiğimiz yıl ilk hasat ürünlerini topladı. Isparta, Sivas ve Eskişehir’de yulaf üretimine olumlu anlamda katkı sunan Kellogg’s Türkiye, proje kapsamında çiftçilere ziraat mühendisi danışmanlığından, gübre ve bitki koruma ürünlerine kadar pek çok alanda destek oluyor.
Metro Türkiye
Metro Türkiye yerli tohumla üretim yapan üreticileri, kooperatifleşmeyi ve kadın istihdamını destekleyerek herkesin kazandığı bir ekonomik model yaratmayı amaçlıyor. Bu anlayışla 2012’de hayata geçirdiği Coğrafi İşaretli Ürünler projesiyle coğrafi işaret tescilli ve aday ürünlere sadece mağazalarında yer vermekle kalmıyor; korunması, geliştirilmesi ve bilinirliğinin artması amacıyla bu ürünlerin tescil edilmesinden ihracatına ve restoran menülerine dâhil edilmesine kadar tüm süreçleri destekliyor.
Günümüzde 800’ün üzerinde üretici örgütü ve kooperatifle iş birliği yapan Metro Türkiye dolaylı olarak 100 binden fazla üreticiye dokunuyor ve sezonuna bağlı olarak 200’den fazla gıda ve gıda dışı coğrafi işaret tescilli ve aday ürünü tüketiciye ulaştırıyor.
Toprağın Koruyucuları’nı okumak için TIKLAYIN!