Depremden etkilenen bölgelerde kurduğu çocuk parkları ile oyunun iyileştirici gücünü çoğaltan OMO şimdi de çocukların sosyal ve duygusal gelişimine destek vermek, korumak ve geliştirmek için “Paylaşmak Güzeldir” projesini başlattı. OMO ve PaylaşBüyüsün iş birliğiyle hayata geçirilen proje deprem bölgesinde yaşayan veya Türkiye’nin farklı bölgelerinde deprem gündeminden etkilenen çocukların ihtiyaçlarına odaklanıyor. Bu önemli projenin detaylarını OMO Marka Müdürü Elif Yıldırımcan ve Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Yankı Yazgan ile konuştuk…
Gündem nasıl hızla değişiyor ve bizler üzerinde etki bırakıyorsa, çocuklar da aynı süreci farklı yansımalarla deneyimleyebiliyor. Dünya gerçekleri, yaşanan doğal afetler, olağan dışı durumlar hakkında konuşmayarak çocukları koruyabileceğimizi düşünsek de çeşitli davranışlarla kendini gösteren kaygı ve korkulara tanık olabiliyoruz.
Hepimizi tarifi imkansız şekilde etkileyen 6 Şubat Depremleri, afetlerin öncesinde ve sonrasında çocukların duygu dünyasını daha iyi anlamanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Çocuklar ruh sağlığı ve gelişimleri için desteğe, doğru iletişime ihtiyaç duyabiliyor.
İşte bu noktada OMO ve PaylaşBüyüsün “Paylaşmak Güzeldir” projesiyle iyileşme sürecini destekleyen bir değerin altı çiziliyor: Paylaşmak… Çalışma, deprem gibi afetler sonrasında ebeveynlerin ve eğitmenlerin çocukların duygusal ihtiyaçlarını daha iyi anlamaları ve destek olabilmeleri için hassas olan bu süreçte yetişkinlere bir “rehber” oluşturuyor…
“Paylaşmak Güzeldir” projesi nasıl ortaya çıktı?
Yakın zamanda “Kirlenmek Güzeldir” mirasımıza yeni bir sayfa ekledik. Hepimizin gündeminde olan iklim krizinin çocuklar üzerinde ne kadar etkisi olduğunu gördük. Okul önlerine yerleştirdiğimiz OMO geri dönüşüm kutularında biriktirilen plastik atıkları oyun parklarına dönüştürdük. Projenin ilk beş ayında Ağrı ve Trabzon’da iki oyun parkını çocuklarla buluşturduk.
Bu süreçte 6 Şubat Depremleri meydana geldi. Yaşanan depremler, yaraları sarabilmemizin ancak birlikte mümkün olduğunu gösterdi. Uzun vadeli destek planları hazırlarken ilk etapta projemiz kapsamında, yeni oyun parklarımızı depremden etkilenen yerleşimlerde kurmaya başladık. Depremler hem bölgedeki hem de ülkemizdeki çocukların hayatına yeni bir kaygı ve korku getirdi. Oyun parklarımızı bölgeye yönlendirirken çocukların duygusal ihtiyaçlarına daha geniş bir noktadan değer yaratmak istedik.
Oyun oynayarak, diğer çocuklarla sosyalleşerek, arkadaşlarla oyun çevresinde iletişim kurarak sosyal rutinlerini sürdürmenin çocukların güvende, bağımsız ve kontrolde hissetmelerine destek olmasını amaçladık. Oyunun iyileştirme gücüne olan inancımızla dört parkı Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman ile buluşturduk. Bölgede yeni parklar için çalışmalarımıza devam ederken, projemizin ikinci ayağı da “Paylaşmak Güzeldir” oldu. Bölgeye ulaştığımızda OMO olarak yaratabileceğimiz değerleri aramızda konuşurken, Türkiye’de örneği olmayan bir projeyi ortaya çıkarmış olduk.
PaylaşBüyüsün ve OMO nasıl bir araya geldi? Paylaşmak Güzeldir iş birliğiyle neyi amaçlıyorsunuz?
Konu çocuklar olunca pusulamız Yankı Hoca oluyor. İklim krizi ve depremler bize çocukların güncel kaygılarını yeteri kadar anlıyor muyuz, doğru şekilde yanlarında olabiliyor muyuz gibi sorulara yöneltti. Çocukların iklim kaygılarına dikkat çekmek için başlayan projemizi, deprem sonrasında çocuklarda farklı yansımalarla kendini gösteren kaygı, korku gibi duygu durumlarını daha iyi anlamak için bir katman ekledik.
Yankı Hocamız ve PaylaşBüyüsün platformunun uzmanlarıyla “Paylaşmak Güzeldir” dedik. “Paylaşmak Güzeldir”; ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocukların sosyal ve duygusal gelişimine, iyilik haline destek olması için hazırlanan herkesin erişebileceği bir “rehber”.
Afet ve sıra dışı durumlara karşı çocukların duygusal güvenliğini ve sağlığını sağlamak, okullarda ve ailelerde ruhsal dayanıklılık geliştirmek için bilinç yaratmayı amaçlıyoruz. Çocukların sarsıcı durumlar sonrasındaki iyileşme sürecinde önemli rol oynayan yetişkinlerin bu rolün gereklerini sağlayabilmeleri için ihtiyaç duydukları bilgiyi sağlayacağız. Bu hassas süreçte yetişkinlere destek olarak çocukların gelişimi için doğru desteği alabilmesini amaçlıyoruz.
Sağladığı danışmanlık sistemiyle Türkiye’de bir ilk olan Paylaşmak Güzeldir ile ne sunuyorsunuz? Bu rehbere nasıl ulaşılabiliyor?
Ortak sorunlara ortak çözümler bulmak için ilişkilendirilebilir vaka örnekleri, yazılı ve video içeriklerle uzmanların görüşlerini yetişkinlere ulaştırıyoruz. Öncelikli olarak depremden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen durumları odağımıza alıyoruz. Bu konudaki ihtiyaçları ele alıyor, iyileşme sürecine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’nin her yerinde farklı desteklere ihtiyaç duyan ebeveynler için “rehber”imizi büyütüyor, örneklerimizi çeşitlendiriyoruz.
paylasbuyusun.com sitesinde ve sosyal medya hesaplarında paylaşılacak bu kaynağı, gelen sorular ve gündeme bağlı değişimlerle güncel tutuyoruz.
“Paylaşmak Güzeldir” rehberlik programı çocuklara ve yetişkinlere nasıl bir değer yaratıyor? Neden böyle bir projeye ihtiyaç var?
Paylaşmak Güzeldir ile iki katmanlı bir değer yaratıyoruz. Önceliğimiz ülkemizin yaşadığı 6 Şubat Depremleri’nden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen çocuklar ve ailelerine yardımcı olmak. Diğer amacımız ise olağan dışı durumlarda, doğal afetlerde, şu anda deneyimlediğimiz zor süreçlerde hepimiz için dersler çıkarmak. Yaşamın farklı evrelerinde çocukların gelişimlerinin önünde bir engel oluşturabilecek durumların anlaşılabilmesi için bir bilgi kaynağı oluşturuyoruz. Anne babalara, eğitimcilere, yetişkinlere çocukların gelişimini zorlayıcı zaman ve durumlarda da destekleyebilmeleri için doğru, güvenilir ve bilime dayalı kaynakları bulabilecekleri bir rehber sunuyoruz. OMO iş birliğiyle PaylaşBüyüsün platformunda “Paylaşmak Güzeldir” başlığı altında can alıcı konularda sorulara uzmanlardan anlaşılır, deneyime dayalı cevaplar alıyoruz.
Bu rehberdeki bilgiler çocuğun gelişim sürecinde yaşamın farklı durum ve zamanlarında ortaya çıkacak sorulara ve sorunlara dönük cevaplar da içeriyor. Durum ve vaka örneklerini, uzman görüşü içeren kısa video çalışmalarını, yazılı içerikleri bu anlayışla seçerek anne babalara, eğitimcilere ve çocuklara destek olabilecek herkese sunuyoruz. Hem afetten doğrudan etkilenmiş olanların gündelik sorularına hem de benzer soruları farklı durumlarda değişik nedenlerle yaşayan Türkiye’deki tüm ebeveynlere kılavuzluk etmeyi amaçladık. Anlaşılabilir bir dilde, hayatında çocuklara yer olan herkesin bir şeyler bulabileceği bir açıyla yaklaşıyoruz.