“Kadının güçlenmesi prensipleri” için kurumlardan neler bekleniyor?
İşletmeler; çalışanlar, tüketiciler, tedarik zincirleri veya işletmenin faaliyet gösterdiği topluluğun üyesi olan kadın ve kız çocukları üzerindeki etkiler de dahil olmak üzere değer zincirinin her aşamasında, toplumsal cinsiyet eşitliğini olumlu ve olumsuz yönde sayısız biçimde etkileme gücüne sahip. İşletmelerin toplumsal cinsiyet eşitliğine kesin bir şekilde saygı duyma sorumluluğu da tam olarak bu noktadan doğuyor. Peki, şirketler toplumsal cinsiyet eşitliğinde etki yaratmak için neler yapmalı? Yanıtlar UN Global Compact’ten geliyor…
Kadının Güçlenmesi Prensipleri nedir?
Kadının Güçlenmesi Prensipleri (Women Empowerment Principles – WEPs) toplumsal cinsiyet eşitliği için kuşkusuz önemli bir kilometre taşı…
Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) iş dünyasına; işyerinde, pazarda ve toplumda cinsiyet eşitliğinin ve kadınların güçlendirilmesinin nasıl mümkün olacağı konusunda rehberlik sunan bir dizi ilkeler bütünü. UN Global Compact ve UN Women tarafından kurulan WEP, işletmelerin toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesinde çıkarları ve sorumlulukları olduğu kabulünü merkeze alıyor.
WEPs, 2030 gündeminin ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin toplumsal cinsiyet eşitliği boyutlarına ilişkin kurumsal sunum için birincil araç konumunda. CEO’lar WEPs topluluğuna katılarak, şirketin en üst düzeylerinde bu gündeme bağlılığın ve kadınları güçlendiren iş uygulamalarını teşvik etmek için çok paydaşlı ağlarda iş birliği içinde çalışmanın sinyalini veriyor. İzlenen rota ise en temelinde eşit değerde işe, eşit ücret, cinsiyete duyarlı tedarik zinciri uygulamaları ve işyerinde cinsel tacize karşı sıfır tolerans yer alıyor.
Bir markanın ya da holdingin WEPs topluluğuna katılmış olması elbette ki yeterli değil… WEPs’e dahil olan kurumlar, taahhüt ettiği ilerlemeyi her yıl raporlamakla yükümlü. Faaliyetlerini raporlamayan ve taahhütlerinin ardında kalan kurumlarsa WEPs’in listesinden çıkarılıyor. Böylece “pink washing”e dönüşecek pazarlama iletişiminin de bir nebze olsun önü kapanmış oluyor…
Türkiye’de bugün itibarıyla 493 kurumun imzacı olması ise dikkat çekici veriler arasında yer alıyor.
Sorumlu Davranın
- İşletmelerin toplumsal cinsiyet eşitsizliğine katkıda bulunabileceği alanları geniş bir şekilde ele alarak tespit edin.
- İnsan haklarına saygılı olun ve insan haklarını uygularken toplumsal cinsiyeti gözetin.
- “Kadının Güçlenmesi Prensipleri”ne katılın.
- İşyerinde ayrımcılığa karşı sıfır tolerans politikası uygulayın.
- Kadın ve erkekler için eşit ücretlendirme uygulayın.
- İş gücündeki kadınları destekleyen politikalara ve programlara yatırım yapın ve değer zincirinizdeki kuruluşları da aynısını yapmaya teşvik edin.
Eşit fırsatlar yaratın!
- Kapsayıcı çalışma modelleri yaratın.
- Şirketinizde, yönetimde ve üst düzey rollerde bulunan kadınların oranını artırın.
- İş gücünde kadınları destekleyen politikalara ve programlara yatırım yapın ve değer zincirinizdeki kurumları da aynısını yapmaya teşvik edin.
- Kadın girişimcilere ve küçük işletme sahiplerine eğitim ve destek imkanları sağlayın ve onları değer zincirinize dâhil edin.
- Erkek egemen sektörlerde toplumsal cinsiyete duyarlı iş ortamları yaratarak toplumsal cinsiyet konusunda farkındalık eğitimlerine yatırım yapın ve kadınların ihtiyaçlarını karşılayarak bu sektörlerde kadın istihdamını destekleyin.
- Çalışanlar ve topluluğun diğer üyelerinden kaynaklanan cinsel istismar, aile içi şiddet ve şiddetin diğer bütün biçimlerine son verecek politikalar, eğitim ve destek programları uygulayın.
- Gereksiz basmakalıp yargıları reklamlardan çıkarın.
“Toplumsal cinsiyet eşitliğinin koruyucuları”nı okumak için tıklayın!