İşverenler verimliliği artırmanın yolunu buldu
DORinsight Napolyon tarafından hazırlanan “Gamer Araştırması” dengeli bir oyun yaklaşımının çocukların eğitim hayatına olumlu yansırken, iş yerlerinde de motivasyonu artırdığını ortaya koyuyor. Bu da çocuklarıyla birlikte oyun oynayan ebeveyn ve iş yerinde oyun kurgulayan işveren profilini güçlendiriyor.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bireylerin dijital oyunlara ayırdığı süre artıyor. Araştırma şirketi DORinsight’ın, 1,2 milyonun üzerinde kayıtlı üyesi olan online araştırma paneli Napolyon verileri üzerinden hazırladığı “Gamer Araştırması”, Türkiye genelinde farklı yaş grupları arasında oyun oynama oranlarının yüzde 56 gibi yüksek bir düzeye çıktığını gösteriyor.
Ancak bu ilginin kaynağı yalnızca gençler değil. Zira araştırmaya katılanların sadece yüzde 11’i 18-24 yaş aralığında. Buna karşın katılımcıların yüzde 31’i 35-44 yaş aralığında, yüzde 37’si ise 45 yaş üzerinde bulunuyor. Yani aslında yetişkinlerin de büyük çoğunluğu dijital oyunları hayatının bir parçası haline getiriyor.
Ebeveynler oyunun çocuklarına iyi geldiğini düşünüyor
Ortaya çıkan bu sonuç aslında bir kültür dönüşümünün de gerçekleştiğine işaret ediyor. Geçmişte oyun oynamak, genellikle çocukça bir aktivite olarak görülür hatta tehlikeli bulunurdu. Ancak günümüzde, gençlerin oyun kültürüne olan ilgisiyle birlikte, ebeveynlerin tutumu da radikal bir dönüşüm geçiriyor, ebeveynler oyun oynayan çocuklarına karşı daha anlayışlı bir tutum takınıyor.
Araştırmaya göre ebeveynlerin yüzde 52’si çocuklarının oyun bağımlısı olmadığını düşünüyor. Hatta ebeveynlerin yüzde 56’sı, iletişimi artırmak ve birlikte vakit geçirmek için zaman buldukça çocuklarıyla oyun oynuyor. Bu yaklaşım, oyunun sadece bir eğlence aracı olmanın ötesinde, aile bağlarını güçlendiren bir aktiviteye de dönüşmesini sağlıyor. Kuşkusuz oyun endüstrisinin ve oyun geliştiricilerinin, dengeyi korumak adına bağımlılık risklerine karşı duyarlılık göstermesi ve bu konuda adımlar atması süreci olumlu etkiliyor.
Diğer yandan ebeveynler dijital oyunların çocukların öğrenme süreçlerine ve zihinsel gelişimlerine katkı sağladığını da düşünüyor. Verilere göre, yetişkinlerin yüzde 36’sı oyunların, aktif, deneysel ve probleme dayalı öğrenmeyi sağladığını, yüzde 26’sı bağımsız ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiğini ve yüzde 24’ü dikkat ve konsantrasyonu geliştirdiğini düşünüyor.
İş yerinde motivasyonu artırıyor
Katılımcılar, oyunun sadece çocukların üzerinde değil, yetişkinler üzerinde de motive edici etkileri olduğu belirtiyor. Dijital oyunlarının iş yerinde, çok önemli bir motivasyon unsuru olduğu da ortaya çıkıyor. Hatta iş yerlerinde hayata geçirilen oyunlaştırma temelli uygulamalar, üretkenliğe ve motivasyona olumlu katkı sağlıyor.
Araştırma iş yerlerinin yüzde 41’inin, çalışan motivasyonunu ve verimliliği artırma adına oyunlaştırma temelli uygulamalar yaptığını ortaya koyuyor. Çalışanların yüzde 41’i bu uygulamaların eğlenmelerini sağladığını, yüzde 22’si çalışan bağlılığını artırdığını, yüzde 21’i ekip çalışmasını geliştirdiğini ve yüzde 16’sı da üretkenliğe ve verimliliğe olumlu etki ettiğini belirtiyor.
Tüm bu veriler dijital oyunun geleceğinin oldukça parlak olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor. Oyun dünyasındaki teknolojik gelişmeler, oyun içeriğinin çeşitlenmesi ve oyun endüstrisinin büyümesi hem yetişkinlerin hem de gençlerin dijital dünyaya olan ilgisinin ilerleyen yıllarda da artarak devam edeceğini ortaya koyuyor. Elbette dengeli bir oyun yaklaşımının benimsenmesi ve oyunların toplumsal etkilerinin daha fazla araştırılması, bugünkü büyüme eğiliminin devamını daha da sağlıklı temellere oturtacaktır.