Cesaret bir karakter, bir kendini ortaya koyma hali. Ya vardır ya da yok! “Yola herkesten farklı devam edeceğim” diyenlere ise “cesur” diyebiliriz. Niş bir pazara görece pahalı bir ürünle çıkmak, konu çikolata bile olsa pek de kolay değil. Hele de ürününüzün “artizan” olarak anılmasını istiyorsanız işiniz hiç kolay olmuyor. İşte size cesaretle “farklı işler yapacağım” diyerek yola çıkan Ebru İpekçi ve Butterfly Artizan Çikolata’nın cesur hikayesi…
Butterfly Artizan Çikolata’nın Kurucusu Ebru İpekçi kariyerinde cesur yolu seçenlerden… Yetiştirdiği girişimcilerle ünlü Babson College’de işletme ve ekonomi eğitimini tamamlamış. İlk iş yeri İstanbul’da Chase Manhattan Bank olmuş. Her çeyrekte aynı sektörlere benzer raporları hazırlamak cazip gelmeyince yatırım bankacılığı kariyerine son verip kitap yazmaktan televizyon programcılığına, köşe yazarlığından bugün yapageldiği çikolata sevdasına kadar pek çok alanda üretim yapmış. Üç kitabı var; ilk kitabı Ne Yiyelim’i ve ikinci kitabı Nerede, Nasıl Yiyelim’i Leyla Akçağlılar’la birlikte yazmış. Şimdilerde Türkiye’deki ilk artizan çikolata markası Butterfly’ı büyütmek üzere hararetle çalışıyor.
“Piyasadaki boşlukları görme eğitimi” almak
Ebru İpekçi ile kariyerinin ilk gününden bugüne yolculuğunu konuştuk. Ben sordum, o ise samimiyetle yanıtladı. Babston’da ne öğrendi? Piyasadaki boşlukları nasıl spot etti? Sonu bilinmeyen bir maceraya atılmak pek çok alanda mümkündü, fırsat kaynıyordu ama hangisine yönelmeliydi? Bankacılık beyaz erkeklerin tercihiydi, basamaklar hınca hınç doluydu, peki yatırım bankacılığında nereye kadar ilerlenebilirdi? Bankacılık nereydi, yemek işi nere?
İpekçi’nin yanıtı kısacık ve özlü: “Hesaplı risk alıyorum” derken Butterfly’ın 19 yılda 4 şubede kalmasının gerekçesini de açıklamış oluyor. Ve ekliyor, “Bu yavaş büyüme demektir.” İpekçi, son dönemde kârlılığı artarak büyüyen markasına ilişkin gelecek vizyonunu samimiyetle paylaştı…
Kazandıran ürünlere yöneldik
- İlk mağazamız Akmerkez’deydi. 20 yıl önceki masamız hala pırıl pırıl ve orada. Çikolatayla başlayan ticaretimizi kârlı alanlarda üç boyutlu olarak çeşitlendiriyoruz. Ciromuzun büyük bir yüzdesi çikolata satışından değil de sattığımız ürünleri tattıralım evlerinde de tüketsinler fikriyle kafeteryaya dönüştürülen alanlardaki çay ve kahve satışlarından geliyor.
- Butterfly yaşayan bir marka. Çayı, kahveyi, çikolatayı, viskiyi ve şarabı her gün yeniden öğreniyor ve yorumluyoruz. Kurumsal bir duruşumuzun olması gerekliliğini de markamızı ait olduğu segmente konumlandırmamız gerektiğini de yolda öğrendik. Bu öğretiler de heyecan verici oldu.
- Global bir marka olma yolunda girişimlerimiz var. Artizan çikolata oldukça küçük, niş bir pazar. Yeni lezzetlerle ürün geliştirerek yurt dışına açılmayı istiyoruz. Bunun ilk sonucunu da farklı lezzetlerle deneyimlediğimiz bean to bar ürünlerde Türkiye’den ilk ödülü biz aldık.
“Dönüşmeyi seviyorum…”
- Ülkemizde sütlü ve çıtırtılı ürünler tercih ediliyor. Krokanlı, küçük parçacıklı fındıklar hoşumuza gidiyor. Diğer yandan farklı ürünleri değişik kombinasyonlarla tüketmeyi de seviyoruz. Kola ile viski tüketmeyi çok sevmişiz mesela. Çikolatanın da öncülleri ve ardılları var. Viski onlardan biri. Ülkemizde hepimizde çocukluktan gelen alışkanlıklarla sütlü çikolataları seviyor, daha çok kakao içermesine rağmen bitter tercih etmiyoruz.
- Kelebek ismini markamıza koyarken nereden, nasıl aldım bilmiyorum. Babaannem ilk hakimlerdendi, dedem de savcı. İyi hikaye anlatırlardı. Bir gün büyükbüyükbabamın kelebek isimli bir kontrplak atölyesi olduğunu öğrendim. Bu beni çok etkiledi. Anlıyorum ki, bilgi sonraki nesillere hafıza olarak bir biçimiyle aktarılıyor. Bizim logomuzda geçen Butterfly’ın sıra dışı hikayesi de bu olmalı. Dönüşüm. Dönüşmeyi seviyorum…
Hedefte Londra ve New York var
- Bean to Bar ile Butterfly’ı yurtdışına taşıyoruz. Bu alanda büyük bir fırsat olduğunu görüyoruz. İlk ödüllerimizi de yurt dışından aldık. Öncelikli olarak Londra ve New York’u markamızı taşıyacağımız lokasyonlar olarak seçtik.
- Kuşburnu tozu, frambuaz ve tarhana ile yeni bir lezzet denedik, geliştirmeye devam ediyoruz. Seneye bu lezzetlerle de yarışmaya gireceğiz.
- Ödülü lokal tatlarla yapılan ürünler kazanıyor. Örneğin bizden beklenen fındıklı çikolatanın en iyisini yapmamız. Ödülümüzü sütlü limon bitter çikolatamızla aldık. Ürüne bir başkasının bakmadığı yerden bakarak yeni şeyler denemeyi seviyorum.
Keşfetmeye meraklı bir marka: Butterfly
2003 yılında kurulan Butterfly, butik bir pastane olarak başlayan yolculuğuna, kısa bir süre içinde el yapımı çikolatayı da ekleyerek yoluna haute couture bir çikolata evi olarak devam ediyor. Butterfly, dünyaca ünlü şeflerle bir araya gelerek seçkin deneyimleri geniş ürün çeşitliliğiyle sunuyor. Hiç durmadan keşfeden, gelişen, değişen, öğrenen ve yenilenen bir marka olan, mevsimsel özelliklere göre farklı içeriklerin eklendiği yeni çikolatalarını haute couture anlayışına uygun olarak koleksiyonlar halinde hazırlıyor. Keşfetmeye meraklı, özgür doğasını dünya standartlarında ürünleri ve trendleri Türkiye’ye taşıyarak gösteren marka, Bean to Bar çikolatanın da Türkiye’deki öncülerinden. Butterfly çekirdekten bara, sürdürülebilir çikolata için dünyanın en iyi çiftliklerinden seçilen kakao çekirdeklerini kavurarak, kendi çikolatasını kendi üretiyor.