Yapay Zeka çalışırken Düşündürüyor

Yapay zeka teknolojileri, adeta bir sihirli değnek gibi şimdiden iş süreçlerini optimize etmeye ve pazarlama stratejilerine yön vermeye başladı bile… Özellikle metin algılama ve üretme odaklı GPT (Generative Pre-trained Transformer) teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla, yapay zeka geleneksel yaklaşımları zekice tasarlanmış algoritmalarla birleştiriyor ve kurumların, markaların ve girişimcilerin daha verimli bir biçimde rekabet etmelerini sağlıyor. Peki, bu değişim süreci devam ederken toplum yapay zeka hakkında ne düşünüyor? İş dünyası, yapay zeka teknolojilerine nasıl adapte oluyor? Tüm bu soruların yanıtlarını Roamler Türkiye’nin Marketing Türkiye için hazırladığı Yapay Zeka Araştırması’nın verileri ve Google’ın AI uygulaması Bard’ın yorumlarıyla aktarıyoruz.

“Yapay zeka (AI), makinelerin insan benzeri görevleri yerine getirme yeteneğini ifade eder. AI, makinelerin öğrenme, akıl yürütme ve kendi başlarına karar verme yeteneğini geliştirmeye odaklanan bir teknoloji alanıdır. AI, son on yılda büyük bir ilerleme kaydetti ve artık birçok farklı alanda kullanılıyor. Bu araştırma, AI’ın potansiyel faydalarını ve risklerini inceleyecektir. Araştırma, AI’ın nasıl kullanılabileceğine dair örnekler sağlayacak ve AI’ın olası olumsuz etkilerini tartışacaktır. Araştırma, AI’ın sorumlu ve etik bir şekilde nasıl kullanılabileceği konusunda da öneriler sunacaktır.”

Az önce okuduğunuz cümleler Marketing Türkiye için Roamler Türkiye tarafından gerçekleştirilen Yapay Zeka araştırmasından Google’ın AI uygulaması Bard’a bahsedip kısa bir giriş yazısı yazmasını istediğimizde bize sunduklarıydı. Bard’ın da belirttiği gibi yapay zeka teknolojileri özellikle son yıllarda hayatımızda büyük bir yer kaplıyor ve önümüzdeki on yıllara da damga vuracağı neredeyse kesin. Yapay zeka teknolojilerinin faydalarını da zararlarını da çoktandır görmeye başladık. Buradan yola çıkarak Roamler kullanıcılarına yapay zekanın faydalarını ve zararlarını sordu. Araştırmayı gerçekleştirmeden önce ankette sorulacak soruları da yine Bard hazırladı. İşte, katılımcıların verdiği cevaplar ve Bard’ın bu cevaplara yorumları…

Toplum yapay zekadan haberdar

Araştırmaya katılanların yüzde 70’i yapay zeka teknolojileri hakkında biraz bilgi sahibi olduğunu, yüzde 25’i ise çokça bilgi sahibi olduğu belirtiyor. Bu durum yapay zekanın hayatımızın ne kadar içinde olduğunu ve gelişmelerden de haberdar olduğumuzun bir göstergesi. Öte yandan yapay zekanın hayatımıza etkileri, etik konular ve kişisel veri gizliliği konularında daha şüpheci yaklaşımları beraberinde getiriyor.

Yapay zeka kaynaklı işini kaybetme endişesi düşük

Araştırmaya katılanların yüzde 80’i yapay zeka teknolojilerinin işlerin yapılmasını kolaylaştıracağını ve hızlandıracağını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 16’sı ise yapay zekanın insanların işlerini elinden alacağını ve işsizlik oranını arttıracağını düşünüyor.

Yani, katılımcıların büyük bir bölümü yapay zekanın iş güvenliğini tehdit etmektense, yardımcı bir araç olarak kalacağı düşüncesinde.

AI güven vermiyor

Katılımcıların yüzde 65’i yapay zeka teknolojilerinin güvenilirliği konusunda kararsız olduğunu belirtirken yalnızca yüzde 15’lik bir kesim yapay zeka teknolojilerinin güvenilir olduğunu belirtiyor. Güvenilirlik konusundaki endişelerimizin başında da yapay zekanın alacağımız kararlara müdahalesi geliyor. Yüzde 52’lik bir kitle yapay zeka teknolojilerinin alacağımız kararları manipüle edebileceğini ve kararlarımızı etkileyebileceğini düşünüyor. Yüzde 5’lik bir kitle ise yapay zekanın irademiz üzerinde etkili olmayacağını öngörüyor. Katılımcıların yüzde 48’i yapay zeka teknolojilerinin özel hayata yapacağı müdahalelerden çokça endişeli olduğunu belirtiyor. Yapay zekanın etik ve yasal sınırları da tartışma konusu. Yapay zeka teknolojilerinin geldiği ve ileride gelebileceği seviyelerde karşımıza çıkabilecek etik ve yasal sorunların önemli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 86.

Yapay zeka tembelleştirir mi?

Günümüzde gelinen noktada yapay zeka teknolojileriyle resim, beste, şiir, hikaye ve daha birçok edebi ürün ve sanat eseri hazırlanabiliyor. Peki, yapay zeka teknolojilerinin bu katkısı yaratıcılığı nasıl etkiliyor? Bu teknolojiler iş yapış hızını arttırırken insanları yaratıcılık konusunda tembelleşmeye yönlendirir mi? Bu sorulara yanıt verirken, katılımcıların yüzde 58’i yapay zekayı insanlığın geleceği için olumlu bir gelişme olarak görüyor. Yüzde 72’lik bir kesim ise yapay zeka teknolojilerinin insan hayatını kolaylaştıracağını belirtiyor. Ancak bu kolaylığın yaratıcılık üzerinde olumsuz etkiye sebep olacağını düşünler çoğunlukta. Araştırmaya katılanların yalnızca yüzde 81’i yapay zeka teknolojilerinin yaratıcılığı azaltacağını düşünüyor.

Ekonomi ve adalet konularında kararsızlık hakim

Yapay zekanın ekonomik sistemler üzerindeki etkisi ise tartışmalı… Borsa ve diğer finansal sistemler içerisinde otonom kararlar alıp ticari işlemler gerçekleştirebilen yapay zeka sistemleri gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Katılımcıların yüzde 40’ı bu sistemlerin etkilerini olumlu değerlendirirken, bu konuda hem olumlu hem olumsuz etkiler görüleceğini düşünenler de katılımcıların yüzde 40’ını oluşturuyor… Yapay zekanın adalet ve eşitlik üzerindeki etkisi de bir diğer tartışmalı konu olarak öne çıkıyor. Bu teknolojiler fırsat eşitliği konusunda önemli bir potansiyel sunsa da katılımcıların yüzde 39’u yapay zekanın adalet ve eşitlik kavramları üzerindeki etkisine dair çekimser görüş bildiriyor. Yüzde 27’lik bir kesim ise yapay zeka teknolojilerinin adalet ve eşitliği kesinlikle arttıracağını düşünüyor.

“Hayat kolaylaşacak” diyenler çoğunlukta

Yapay zekanın insan hayatını kolaylaştırmak için kullanılabileceği alanlar arasında sağlık, eğitim ve sanayi/üretim hizmetleri öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 86’sı yapay zeka teknolojilerinin sağlık alanında katkı sağlayabileceğini düşünüyor. Bu teknolojilerin engellilerin ve yaşlıların hayatını kesinlikle kolaylaştıracağını düşünenler ise yüzde 56’lık bir kesimi oluşturuyor. Yapay zeka teknolojilerinin eğitim alanında da pozitif etki yaratması bekleniyor. Günümüzde öğrencilerin ödev ve makale yazımı gibi pek çok konuda kullandıkları yapay zeka uygulamalarının eğitim konusunda olumlu gelişmeler sağlayacağını düşünenlerin oranı yüzde 73 olarak ölçülüyor.

Araştırmanın Metodolojisi:

Marketing Türkiye için Roamler Türkiye tarafından gerçekleştirilen Yapay Zeka Araştırması 590 Roamler kullanıcısıyla 14-30 Nisan 2023 tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Pazarlamacılar için bir devrim ama…

Yapay zeka, gelişen teknolojilerin merkezinde yer alıyor. Sadece bilişim teknolojileri değil, hemen her sektörde her geçen gün hayatımızda daha geniş yer ediniyor. Bu teknolojiler illa bir araç ya da bir uygulama olmak zorunda değil; bazen büyük bir sürecin bir kısmını yapay zekayla çözerken, bazen de tüm süreci yapay zekaya emanet edebiliyoruz.
Teknosa olarak birçok departmanda yapay zeka teknolojilerini direkt veya dolaylı olarak kullanıyoruz. Pazarlama ve e-ticaret başta olmak üzere birçok sürecimize yapay zekayı entegre ediyoruz. Hatta bu konudaki yatırımlarımızı bir adım öteye götürerek bir partner edindik. Müşteri deneyimini iyileştirmek ve kişiselleştirilmiş teklif sunma, verinin anlamlı okuması ve strateji oluşturma, müşteri sorunlarını çözen AI bazlı uygulamalarla başladığımız yatırımlarda bugün bambaşka süreçlerde yapay zeka entegrasyonunu konuşuyoruz. Tasarım, kreatif proje yaratma, içerik üretimi, video prodüksiyonlarda yapay zeka öncesi dönemde gerçekleşmesi mümkün olmayan projeleri hayal edebiliyor ve üretim süreçleri için aslında yapay zekayla birlikte tüm süreci baştan düşünebiliyoruz.
Çok yakında hem dijital hem sosyal medyada yarattığımız içerikler, içeriğin geldiği noktayla da aslında Teknosa olarak yapay zeka ile farklılaşan iletişimlerimizi hayata geçireceğiz. Yapay zekayla yarattığımız projelerde hem maliyet hem zamandan tasarruf ederken hem de içeriğin dinamizmi kalitesi de bambaşka bir boyuta taşınıyor. Yapay zeka pazarlamacılar için bir devrim niteliği taşıyor, ancak burada kreatif düşünebilmek, doğru sorgulama yöntemlerini kullanmak ve test edip öğrenmeye, gelişmeye açık olmak çok önemli.
Pazarlama stratejilerinde dijitalleşme ile başlayan veri yönetiminde, birçok kanaldan elde edilen verilerin anlamlı şekilde yorumlanması ve kişiselleştirilmesi çok önemli. Yapay zeka temelli çözümlerle şirketimizin kaynaklarını daha verimli ve hedefe yönlendirecek şekilde sadeleştirerek anlamlı veri tabanıyla stratejilerimizi oluşturuyoruz.

AI ile kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyoruz

Yapay zeka teknolojileri, içinde yaşadığımız dünyayı algılama, anlama ve bu dünyayla ilişki kurma biçimlerimizi dönüştürüyor. Elbette bu değişim alışveriş alışkanlıklarımızı ve dolayısıyla pazarlama faaliyetlerimizi de farklılaştırıyor.
Yapay zeka özellikle tüketicilerimizin davranışlarını, beklentilerini anlama ve müşteri ihtiyaçlarını doğru karşılayabilmemiz konusunda en büyük destekçilerimizden biri haline geldi. FLO Grubu’nun çok kanallı ve çok markalı yapısında müşterilerimizin farklı kanallardaki gezinme davranışlarını yapay zeka ile analiz ederek alışveriş sürecinde kişiye özel arama sonuçları ve kampanya önerileri sunabiliyoruz. Tüketicilerin ilgi alanlarına göre sevdiği markaların, içerik ve kampanyaların ön plana çıkartılması müşterilerimizin istediği ürüne en hızlı şekilde ulaşabilmesine olanak sağlarken, alışveriş deneyimini de kolaylaştırıyor.
Yapay zeka uygulamalarını arttırılmış gerçeklik (AR) uygulamalarıyla bir arada kullanarak marka deneyimini tüm kanallarda ortak hale getiriyor ve yeni nesil dijital çözümler üreterek ilham verici bir alışveriş fırsatı sunuyoruz. Bunun en güzel örneklerinden biri geçtiğimiz yıl online kanal özelinde devreye aldığımız “Ayağında Gör” uygulaması. Bu uygulamayla spor ayakkabıları tıpkı ayağınızdaymış gibi deneyerek, tarzınızla uyumlu en doğru ürünü çok daha rahat bir şekilde satın alabiliyorsunuz.
Al teknolojileri, her şeyden önce kendine özgü dinamikleri olan bir sektör olan perakende sektöründe her bir müşteri kategorisinin ihtiyaçlarını ve davranışlarını kapsamlı bir şekilde anlamamıza ve ardından onları kişiselleştirilmiş tekliflere dönüştürmemize yardımcı oluyor.
Yapay zeka ile mevcut ve potansiyel müşterilerimizin değer yaratım yolculuğunu çok daha doğru ve hızlı bir şekilde kurgulayabiliyoruz. Böylece esnek, çevik ve bütünleşik bir müşteri deneyimi yaratarak, tüketicilerimizle markalarımız arasındaki bağı kuvvetlendiriyoruz.

Yapay zekayı yoğun bir şekilde kullanıyoruz

Teknolojinin gelişmesi tüm sektörlerde dijital dönüşümü hızlandırdı. Birçok sektör iş süreçlerinde kaliteyi, verimliliği ve uygulama hızlarını artırmak, gelişmiş data doğruluğuyla müşteri ve çalışan deneyimini geliştirmek, maliyetlerini azaltmak için robotik süreç otomasyonu, doğal dil işleme ve iş süreçleri otomasyonunu birleştiren akıllı otomasyon çözümlerini kullanıyor.
Otokoç Otomotiv olarak biz de potansiyel müşteri kazanımı, mevcut müşteri tutundurma ve sadakatini artırma, markalaşmış müşteri deneyimini sağlayabilmek adına web sitelerimizde ve WhatsApp hatlarımızda bulunan dijital asistanlar ile otomatize müşteri yolculuklarını sağlama, satışları artırma, müşterilerimize kişiselleştirilmiş hizmet- ürünler sunma ve self-servis destek süreçleri oluşturması gibi konularda, en önemlisi de işimizin büyük bir parçası olan reklam görsellerimizde bu teknolojiyi yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Son dönemde en dikkatle eğildiğimiz konu Metaverse dünyası. İlk AI çalışmamızı Fenerbahçe – Otokoç Göğüs Sponsorluğu kapsamında 19.07 Dünya Fenerbahçeliler Günü için gerçekleştirdik. Tüm markalarımız için ilgili entegrasyonu yaptık. Her ay bir markamız için sosyal medya AI çalışmamız olacak. Yıl sonu itibarıyla tüm markalarımıza entegre edeceğiz. 2024 planlarımızda AI içeriklerini ve entegrasyonlarını Web 3.0 ve metaverse alanlarımızla birleştireceğiz. Müşterilerimizin ilgilerine ve isteklerine göre öneriler sunacağız.
Bir lider olarak, müşterilerimizle olan her etkileşimin akıllıca değerlendirilmesi, doğru müşteriye doğru zamanda, doğru ürünle, tutarlı bir marka ve müşteri deneyimiyle ulaşılması gerektiğine inanıyorum.
Akıllı otomasyon teknolojileri, geleneksel manuel veri işleme yerine; çevrim içi – çevrim dışı tüm kanal ve platformlardan gelen müşteri ve ürün verilerini birleştiriyor. Bu sistemler aracılığıyla, uçtan uca tüm müşteri deneyimini, tüm kanalların ve süreçlerin birbirine nasıl bağlı olduğunu ve müşterilerimizin her adımda neye ihtiyaç duyduğunu haritalandırabiliyoruz. Bu sayede kişiselleştirilmiş ve geliştirilmiş müşteri deneyimi sağlıyor ve büyümeyi artırıyoruz.
Diğer yandan, akıllı otomasyon teknolojilerinin sağladığı çalışan ve makine öğrenimi iş birliği ile tekrarlı işler yerine yenilikçi ve dönüştürücü işlere öncelik verebiliyoruz.

Postlarımızı ChatGPT’ye yazdırıyoruz

Yapay zekanın bugün geldiği noktada markalara sunabileceği fırsatlar, her şeyden önce markaların yeniliklerden ne kadar beslenebildiğine bağlı. Marka kimlik ve karakter olarak buna uygunsa yapay zeka marka iletişimine büyük katkılar sağlayabilir.
Soğuk kahve pazarında kahvenin keyif kısmını sahiplenip, anın keyfi yavaşlayınca çıkar diyen; tüketicilerimizin de genç, havalı ve keyif veren bir marka olarak tanımladığı OBSESSO, bir yandan da yeniliklerin markası. Günümüzün sosyal dinamiği olan teknolojik deneyimlere çok önem veriyoruz. Threads ve BeReal gibi yeni sosyal ağları kullanan öncü markalardanız, bazı sosyal medya postlarımızı ChatGPT’ye yazdırıyoruz. Markamızın bu yenilikçi ruhu, yapay zekayla çok iyi örtüşüyor. Teknolojiyi, tüketicilerimizle paylaştığımız bir keyif deneyimine dönüştürüyoruz. ✓ Yapay zeka iş akışından müşteri hizmetlerinin geliştirilmesinden veri analizi ve nitelikli tahminlere yönetimsel alanlarda büyük avantajlar sağlıyor. Öte yandan, veri kalitesi, gizlilik ve güvenlik gibi konuların yanı sıra, insan-yapay zeka iş birliği dengesini iyi kurgulayabilmek de yapay zeka entegrasyonunda stratejik başarı faktörü olarak öne çıkıyor. ✓ Yapay zekanın marka yönetim süreçlerine nasıl katkı yapabileceğine iyi bir örnek olarak yeni ambalajlarımızı, ajansımız Tasarist iş birliğinde “Midjourney” ile tasarladık ve “Neuronist” ile tasarımın performansını ölçümledik. Bu çalışmamızın basın duyurusunu da PR ajansımız PRactice iş birliğinde Microsoft Bing hazırladı. Her iki çalışmada da gerek ajanslarımızın gerekse ekibimizin insan aklı ve tecrübesi yapay zekayı yönlendirdi ve birlikte çalıştı. İnsan faktörü, her aşamada yapay zeka ile omuz omuza yürüdü.