İlginçlik çok şeydir ancak her şey değildir
Fütüristlerin iştahına kapılıp, “Teknoloji her şeydir gerisi hiçbir şeydir” diye düşünenlerin yolundan gitmeye hazır o kadar çok “ilginçlik” meraklısı var ki… Bu tür numaraların iş yapacağına inanıp duruyorlar.
Biliyoruz ki ilginçlik iletişimde tabii ki etkili bir öğedir. Ancak asla ana belirleyen değildir. İletişimin bir tek amacı vardır: Karşındakini ikna etmek ve iletişimi yöneten tarafın iş hedefleri doğrultusunda karar ve davranış değişikliğini sağlamak… Bu hedefe ulaşmanın, yani ikna etmenin tek bir yolu vardır: Hedef kitlenin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda vaat oluşturmak ve bu vaadi gerçekleştireceğinize dair güven ortamını tesis etmek.
İnsanlık tarihi kadar eski bu iletişim kuramı doğrultusunda, kullanılan teknikler önemli midir? Tabi ki önemlidir. Bunlar, vaadi iletecek olan kilit mesajın herhangi bir hasara uğramadan, hızla hedefine ulaşmasını sağlarlar. Eskiden, kiliselerde çan, camilerde ezan ya da sela sesiyle ulaştırılan mesaj, bugün bambaşka teknolojiler kullanılarak gündeme gelebiliyor. Araç değişebiliyor fakat amaç ve hedef aynı kalıyor. İnovasyon, yaratıcılık, farklılaşma iletişimde de çok önemli bir unsurdur. Ancak her şey değildir.
Atatürk filmi ve iletişim dersleri
Hakkında bu kadar tevatür (yaygın söylenti) çıkarılmış film sayısı pek fazla değildir. Başlangıcında dezenformasyona da kapı aralayan bir iletişim özürlülük, sonrasında kavram ve bilgi karmaşası ve nihayet açıklığa kavuşma şansı bulan gerçekler…
“Atatürk” dizisinden, daha doğrusu filminden, daha da doğrusu filmlerinden söz ediyoruz…
Disney+ önce diziyi anons etti. Pek çok başarılı dizi ve filme imza atmış olan Lanistar yapım şirketi tarafından üç-dört yıl süren yoğun çalışmayla çekilmiş olan Atatürk dizisini 6 bölüm halinde yayınlayacaklardı.
Kısa bir süre sonra ise ABD’deki Merkez, ABD vergi yasalarının kendilerine sağladıkları olanakları da kullanmak üzere, tüm yerel yapımları gösterime hiç sokmadan devreden çıkarmaya karar vermiş. Çünkü gösterime girdikleri anda vergi sürecinin içine dahil olacak ve daha çok zarara uğrayacaklarmış. Bu bilgileri Disney+’ tan mı duyduk? Hayır… ABD’deki uygulamaları yakından izleyen arkadaşların tecrübelerinden yola çıkarak yürüttükleri tahminlerdi bunlar.
Keşke Disney+ konuşsaydı da onlardan öğrenseydik. Bilindiği üzere yayından kaldırılan işler içinde Atatürk dizisinin de olması, ülke içinde infiale neden oldu. Bunun üzerine ikinci bir iletişim hatası yaptı Disney+ ve özellikle bu diziyi yayınlayacağını açıkladı.
Fakat ABD’deki Merkez tavrında ısrarlıydı. Bu sefer tekrar vazgeçtiler gösterimden. Ancak o sırada “Ermeni Lobisi”nin Atatürk dizisine karşı pozisyon alması işleri bir kez daha karıştırdı. Disney+ sanki Ermeni baskı grupları karşısında geri adım atmış durumuna düşmüştü.
Büyük küresel şirketlerde sıklıkla rastlanan “iletişim özürlülük”, burada da ortaya çıktı; İstanbul’daki kurum yöneticilerinin “konuşmalarına” izin verilmiyordu. Ortalık bir kez daha “tezvirata” açık hale gelmişti… Disney+ kısa bir süre sonra yapımın tüm haklarını, filmin bir kısmının 29 Ekim akşamı özel bir programda kardeş kuruluşu FoxTV’de gösterilmesi koşuluyla Lanistar’a devretti.
Lanistar ise 6 bölümlük diziyi 3’er bölümlük iki film halinde tüm dünya sinemalarıyla aynı anda gösterime sokmak üzere yol çıkmıştı. 3 Kasım’da birincisi, Ocak ayının ilk haftasında ise ikincisinin yayına gireceği açıklandı. Lanistar, 2024’ün sonbaharında uluslararası bir dijital platformda 6 bölümlük dizinin yayınlanacağının altını çiziyor…
Disney+ hâlâ suskunluk içinde… İletişim özürlülük sürüyor…
Filmleri hasbelkader izleme fırsatı bulduk. Gözlerimde yaşlarla kendimi kaptıra kaptıra izledim. Ayrıntılardan söz edip tartışmanın parçası olmaya çalışanlara hiç bakmayın. Gidin bizzat görün. Yönetmen Mehmet Ada Öztekin, Atatürk’ü oynayan Aras Bulut İynemli, Yapımcılar Saner Ayar, Hakan Karamahmutoğlu ve tüm ekip neler yaratmışlar, bir kahramanın ve büyük bir liderin öyküsünü hangi duyarlılık hangi standartlarda anlatmışlar izleyin…
Coca-Cola, dijital servis merkezi için İstanbul’u seçmiş
ABD kökenli uluslararası bir yönetime sahip olup da “Think global act local” (Küresel düşün yerel hareket et) ilkesini bir kenara bırakıp “Think local, act local” (Yerel düşün, yerel hareket et) yaklaşımıyla hareket eden en başarılı markalardan biri olan Coca- Cola’yı iletişim boyutundan hep hayranlıkla izlemişimdir.
2022 yılında yapılan ciddi bir araştırmaya göre “Ramazan ayı ile en çok özdeşleşen gıda ürünü ve içecek markası” kategorilerinin her ikisinde açık ara birinciliği alması pazarlama ve iletişim alanında her türlü takdiri hak ettiklerine işaret eder. Ayrıca pek çok kriz alanını da başarıyla yönetir, en nitelikli “Şemsiye Stratejilerini” başarıyla uygularlar…
Şirketten gelen son haberler de hayli önemli: Türkiye’yi de içine alan geniş bir coğrafyaya yönelik hizmetler sunacak olan Avrasya ve Orta Doğu Operasyon Birimi Dijital Servis Merkezi’ni İstanbul’da açmışlar. Açılış törenine T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu katılmışlar. Dijital Servis Merkezi’nde, dijital kabiliyet gelişimini ve dijital dönüşümü hızlandırmak, pazarlama, strateji ve finans gibi konularda bilgiye hızlı ve otomatik erişimi teknoloji uygulamalarıyla sağlamak ve veri analizi uygulamaları ile iş verimliliğini arttırmak üzere hizmet verilecekmiş. Dijital Servis Merkezi’nin 13’ü Türk olan 20 kişilik ekibinin yarısından fazlası kadın çalışanlardan oluşuyormuş.