Sağlığımız onlara emanet!
Sağlığın koruyucuları dosyasının ilk bölümünde hem toplumsal sağlık algımıza yakından bakmış hem de dünyada gelişen sağlık trendlerini mercek altına almıştık… Şimdi ise sırada özellikle toplumsal farkındalık düzeyinde önemli başarılara imza atan ve sağlıklı bir toplum için deyim yerindeyse elini taşın altına koyan “Sağlığın Koruyucsu Şirketler” var… Öyleyse gelin önce sağlığın koruyucularının değer yaratan projelerine daha yakından bakalım ardından da sözü uzman isimlere bırakalım…
Sanofi – Okulda Diyabet Programı
2010 yılından bugüne başarıyla yürütülen Okulda Diyabet Programı ile tip 1 diyabetin erken tanısına destek olunması hedefiyle öğrenciler, veliler, öğretmenler ve okul personeli arasında diyabet farkındalığını artırmak, diyabetli çocukların okuldaki yaşam kalitelerini yükseltmek amacıyla eğitimler ve çeşitli aktiviteler düzenleniyor.
Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği tarafından ve Sanofi Türkiye’nin koşulsuz desteğiyle yürütülen program kapsamında bugüne kadar 60 bin okul, 585 bin öğretmen, 580 bin veli ve 7,5 milyon öğrenciye ulaşıldı.
Abdi İbrahim Otsuka – Öyle Söyleme
Abdi İbrahim Otsuka, ruhsal hastalıklar yaşayan bireyler ve yakınları hakkında yerleşmiş önyargılara ve yanlış bilgilere dikkat çekmek amacıyla başlattığı “Öyle Söyleme!” projesiyle farkındalık yaratmaya devam ediyor. “Öyle Söyleme!” başlığı altında 2020’de başlatılan hareketle, toplumun bütün kesimleri, ruhsal hastalıklarla ilgili sözcükleri aşağılama ve hakaret olarak kullanmaktan vazgeçmeye davet ediliyor.
Dilde damgalamayı önlemeyi amaçlayan “Öyle Söyleme!” hareketi için sosyal medyada yayınlanmak üzere hazırlanan farkındalık filmi ve içerikler yaklaşık 2 milyon izlenmeye ulaşırken, üniversiteler ile gerçekleştirilen iş birliği sonucu toplumsal sorunlara duyarlı 3 bin 500 öğrenciye eğitim verildi. Abdi İbrahim Otsuka’nın Millî Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı iş birliği protokolü kapsamında ruh sağlığı bilinci, veli ve öğrencilerin yaşadıkları ya da karşılaşabilecekleri damgalama ve ayrımcılıkla mücadele, teknoloji bağımlılığı, akran zorbalığı gibi konularda farkındalık oluşturacak dijital içerikler üretilerek Millî Eğitim Bakanlığına teslim edildi.
Novartis – Yol ardaşıMSın
Multipl Skleroz (MS) hastalarının zorlu yolculuğuna dikkat çekmek ve kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla Novartis ve Türkiye MS Derneği iş birliğiyle kurulan Yol ArkadaşıMSın platformu 2013 yılından bu yana hastaların yaşamına değer katmaya devam ediyor. “yolarkadasimsin.com sitesi” üzerinden ve “yolarkadasimsin.ms” Instagram sayfaları üzerinden yayınlanan içeriklerle Novartis hem MS hastalarına hem de hasta yakınlarına yol arkadaşlığı ederken, toplumsal farkındalık adına da kıymetli bir adım atmış oluyor.
AstraZeneca Türkiye – Genç Sağlığı Programı
AstraZeneca Türkiye, 2010’da Genç Sağlığı Programı ile gençlerde bulaşıcı olmayan hastalıkların riskleri ve etkilerine yönelik farkındalık yaratmak için dünya çapında bir iş birliği başlattı. Marka, bu iş birliği kapsamında Genç Sağlığı Programı’na 2025’e kadar 35 milyon dolar fon yatırımı taahhüdünde bulundu. 2010’dan bu yana programla 6 kıtada, Türkiye dahil 39 ülkede 9 milyondan fazla gence erişildi ve 153 binden fazla eğitmen ve sağlık çalışanına eğitimler verildi.
Menarini Türkiye – Menarini Kampüs
Menarini Türkiye, sağlık profesyonellerine yönelik zengin içerikli dijital platformu Menarini Kampüs’ü geçtiğimiz yıl hayata geçirdi. Alanında uzman isimlerin teknik, mesleki ve güncel konulara yönelik videolarını kullanıcılara dijital ortamda sunacak dijital platformla bilimsel içeriklere hızlı bir şekilde erişim sağlamak ve çevrim içi organizasyonlar gerçekleştirmek amaçlanıyor.
Menarini Türkiye, Tüketici Sağlığı’nın yalnızca sağlık profesyonellerinin kullanımına yönelik olarak geliştirdiği Menarini Kampüs, çevrim içi toplantıları, workshoplar ve vaka analizleriyle katılımcılara kendilerini geliştirme imkanı sunuyor. Katılımcıların medikal içerikten kişisel gelişime kadar birçok içeriğe interaktif videolar ve makalelerle ulaşılabilecekleri platform özgün bir dijital kampüs deneyimi yaşatıyor.
Pfizer – Kanser Yolculuğunda #Biraradayız
Kanser, dünyada her yıl milyonlarca insanı etkileyen en zor hastalıklardan biri olmaya devam ediyor. Kanser teşhisi konulduktan sonraki süreçte, başta hastalar ve yakınları pek çok soruyla baş başa kalıyor ve birçok platformda sorularına yanıt aramaya başlıyor. Kanser yolculuğunda doğru bilgiye ulaşabilmek kritik önem taşıyor. Pfizer, kanser hastalarının online platformlardaki bilgi ihtiyacını karşılamak amacıyla önce “Bir Arada” YouTube kanalını hayata geçirdi. Şirket “Bir Arada” projesini aynı zamanda Instagram ve Spotify’a da taşıdı.
AbbVie – Kutup Yıldızları
Serebral Palsi (SP), bebeklerde doğumdan önce, doğum sırasında veya sonrasında meydana gelen beyin hasarının neden olduğu motor fonksiyon kaybını içeren kalıcı bir hareket bozukluğu. Erken teşhis ve Erken müdahale ile bu bebeklerin yaşamlarında fark yaratmaksa mümkün. Bu noktadan referansla AbbVie Türkiye, 2018 yılından bu yana Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) iş birliği ile “Kutup Yıldızları” Projesi’ni hayata geçiriyor.
Proje kapsamında AbbVie, kendi imkanlarıyla gerekli desteğe ulaşamayan ailelerin 0-36 ay arasında Serebral Palsi açısından risk taşıyan bebeklerinin gelişimsel bozukluklarının erken dönemde tespit edilmesi, yaşam boyu ihtiyaç duyacakları özel eğitim ve rehabilitasyon desteklerine kavuşabilmeleri ve bu çocukların sosyal hayata karışabilmeleri için yürütülen “Erken Müdahale Programı’na destek sağlıyor. AbbVie Türkiye ve TSÇV; Erken Müdahale Programı ile bugüne kadar 140’tan fazla bebeğin ve ailelerinin hayatlarına dokundu.
Anadolu Sağlık Merkezi VE Anadolu Efes Spor Kulübü – Pembe Top Sahada
Tüm dünyada her yıl 2 milyonu aşkın kadına meme kanseri tanısı konuyor. Her 8 kadından 1’ini etkileyen meme kanserinde erken tanı tedavi başarısında kritik bir öneme sahip. Anadolu Sağlık Merkezi ve Anadolu Efes Spor Kulübü de bu noktadan referansla 2013 yılında Pembe Top Sahada projesini hayata geçirdi. Her yıl “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak anılan Ekim ayında tekrarlanan projede Pembe Top Anadolu Efes Spor Kulübü’nün bir maçında yılın gönüllü farkındalık destekçisi tarafından sahaya getiriliyor ve maçın hava atışı “pembe top” ile yapılıyor.
Aynı zamanda farkındalık destekçilerinin yer aldığı videolarla sosyal medyada da daha geniş kitlelere ulaşıyor. Projenin 10. yılında farkındalık destekçisi Cansu Dere oldu. Pembe Top daha önce Beren Saat, Bergüzar Korel, Sinem Kobal, Elçin Sangu, Özge Özpirinçci, Bensu Soral, Neslihan Atagül, Demet Özdemir ve Pınar Deniz’in ellerinde havalanmıştı.
Teknosa anıları tazele
Teknosa bu yıl 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde “Anıları Tazele” projesini duyurdu. Teknosa ve Türkiye Alzheimer Derneği iş birliğiyle Alzheimer hastalığı sebebiyle yaşanan hafıza kaybının önüne geçmek ve Alzheimer ile yaşayanların yaşam kalitesini artırmak amacıyla kişiselleştirilmiş anahtarlıklar geliştirildi.
“Anıları Tazele” projesiyle oluşturulan bu özel anahtarlıklar; kişilerin değerli anları, yakın arkadaşları, en sevdikleri yemekleri, favori TV programları gibi onlar hakkındaki en özel bilgilerin yer aldığı taşınabilir bir arşiv görevi görerek Alzheimer ile yaşayan bireylerin anılarını gittikleri her yerde yanlarında taşımalarına olanak tanıyor. Bununla birlikte, ihtiyaç anlarında yakınları bu anahtarlıkları, bireyleri zamanda geriye götürmek, anlamlı bağlantılar oluşturmak ve duygusal refahlarını artırmak için kullanabilecekler.
Hayata dokunan her proje güven endeksine yansıyor
✓ Pandemiden önce başlayan “wellness” pandemiyle birlikte daha da parladı. Bununla birlikte pandemi, bireylerin sağlıklı kalabilmeleri yönünde tüm toplum üstünde ciddi bir baskı unsuru haline geldi. Maskeler, takviye edici gıdalar, bağışıklık sistemini destekleyen bir yaşam ve buna uygun beslenme şekli gibi çözümlerle her birey kendi sağlığının efendisi oldu.
✓ Sağlıkta sınırlı bireysel farkındalık ve sorumluluk daha yaygınlaştı. Bununla birlikte pandemiden çok önce sağlık firmaları hastayı odağa alan, 360 derece hastaya hizmet sunan bir anlayışla çalışmaya başlamışlardı.
✓ Başta biyoteknoloji alanında çalışan firmalar olmak üzere, bugün big datadan, AI’dan faydalanan bir ilaç endüstrisi var. Tüm bu dijitalleşmenin gerisinde de hastaların daha iyi tedavi sonuçlarına erişebilmeleri yatıyor. Bu yaklaşım, tüm paydaşları içine alarak, bugün hızını artırarak devam etmekte diyebiliriz.
✓ Hayata ve insan sağlığına dokunan her proje mutlaka olumlu bir karşılık bulur diye düşünüyorum. Pandemi dönemi de bize sağlıktan daha önemli hiçbir şey olmadığını gösteren çok özel bir zamandı. Bu süreçte samimi iletişim yapan, topluma gerçek anlamda fayda sağlayan, toplumdaki ihtiyaçlara ve hassasiyetlere öncelik vererek tasarlanan projeler daha güzel karşılık buldu.
✓ Pandemi ile ihtiyacı doğru anlayıp samimiyetle o ihtiyacın giderilmesine destek olan projelerle “dostlar alışverişte görsün” projeleri arasındaki fark çok daha net görüldü. Tüketici “sahici” olan projelere destek verdi ve sahiplendi.
✓ Sağlığın koruyucusu olmak dediğimizde işinin doğası gereği ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık alanında çalışan markalara doğrudan önemli bir sorumluluk düşmekte. Tek bir markadan bahsetmek yeterli olmayacaktır. Tüm sağlık firmaları gayet anlamlı projeler hayata geçiriyorlar.
Yenilikçi tedaviler hepimiz için umut demektir
✓ Gündelik yaşamın yoğunluğunda zaman zaman aklımızdan çıksa da sağlık, Maslow’un hiyerarşik piramidinde insan ihtiyaçları basamağının en temelinde yer alıyor. COVID-19 pandemisiyle sağlık, ekonomik ve gündelik parametrelerden bağımsız olarak dünyanın her yerinde, hepimizin ortak gündemi oldu. İnsan sağlığına yönelik yükselen farkındalığın gelişen teknoloji ve küreselleşen iletişim araçlarının etkisiyle devam edeceğine inanıyorum.
✓ Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği olarak Panacea yürütücülüğünde gerçekleştirdiğimiz pazar araştırmamız sonucunda katılımcıların yüzde 34’ünde pandemi sonrasında ilaç firmalarına yönelik tutumun daha olumlu yönde değiştiği bulgusuna ulaştık.
✓ Ayrıca ilaç firmalarının özellikle gençler nezdinde takip edildiğini ve önemsendiğini öğrendik. Bu olumlu yöndeki değişim ve gençlerdeki algıda yenilikçi ilaç üreten ve inovasyona öncülük eden ilaç firmalarının çabalarının pandemi sürecinde daha çok görünür olmasının büyük bir etkisi olduğunu tahmin ediyoruz.
✓ Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği olarak, 20 yıldır Türkiye’de sağlık sorunlarına etkin çözümler bulunmasına katkı sağlamak, hastaların yenilikçi ilaçlara ve tedavilere erişimlerini artırmak, iyileştirmek adına ülkemize olan sorumluluklarımızın da bilinci ile 38 üyemizle birlikte #ÇareBulanaDek çalışıyoruz.
✓ Sektörümüzün de gelecek hedefleri arasında; ülkemizdeki hastaların, en yeni tedavilere gelişmiş ülkelerle eşzamanlı erişebilmeleri, başarılı bir sağlık inovasyon ekosistemi, iyi kurgulanmış ilaç finansman modelleri, karar alma mekanizmalarında hasta ve hekim derneklerinin rolünün artırılması ve sektördeki tüm paydaşlar arasında hasta odaklı bir yaklaşımla iş birliklerinin sayısının artırılması var.
✓ Yenilikçi tedaviler hepimiz için umut demektir ve tüm üye firmalarımızın bu umudu yeşertmek için var gücüyle çalıştığını görüyoruz.
Sağlık hepimizin kurumsal sorumluluğu
✓ Sağlıklı yaşam aslında pandemiden önce başlamış bir yönelimdi. Özellikle tüketici sağlığı alanında yeni gelişmeler, wellbeing denilen iyi olma halinin başta Amerika ve Avrupa’da hızla yaygınlaşması bunda etkili diye düşünüyorum. Pandemiyle birlikte bu “iyi olma hali”ni sürdürülebilir kılma konusu daha da öne çıktı.
✓ Sağlıklı yaşam önce bireyle ve tercihleriyle başlıyor. Bizler her şeyden evvel kendi sağlığımız üzerinde söz sahibi olarak hastalıklara yakalanmayacağımız, fiziksel ve psikolojik olarak iyi durumda olacağımız koşullardan sorumluyuz.
✓ Sağlıklı yaşama verilen destek özellikle pandemiyle birlikte daha görünür ve değer verilir oldu. Bu alanda yapılan çalışmalarda gösterilen iyi niyet, yaratılan fayda çok ama çok önem kazandı. Hastanın tam anlamıyla odağa alındığı işler ortaya konmaya başladı. Bunun da öncesinde farkındalık konusu hiç olmadığı kadar öncelikli hale geldi. Çünkü artık erken tanı ile tedaviye bir an evvel başlanması, hem bireyleri sağlıklı tutuyor hem de ekonomik olarak sağlık sistemi üzerindeki yükü hafifletiyor.
✓ Kanserle Dans Derneği de bir hasta ve hasta yakını derneği. Onkoloji ve hematoloji alanlarında farkındalık yaratmaya ve erken tanıyı sağlamaya yönelik bilinçlendirme çalışmaları yürütüyoruz. Burada hastalara ve yakınlarına yönelik destek olduğumuz birçok projemiz bulunuyor. Karar vericilerle, akademik çevrelerle, hekim ve diğer hasta dernekleriyle yakın ilişkiler kuruyoruz. Amacımız ise ortak: “Tüm insanların sağlıklı bir hayat sürmelerini sağlamak için destek olmak. Bununla ilgili tüm kamuoyunu bilgilendirmek. Sağlıklı yaşamı korurken, hasta olma halinden mümkün olduğunca uzak durulabilmesini sağlamak. Hastalık durumunda ise erken tanı ve tedaviye erişimi destekleyerek bir an evvel sağlıklı duruma gelinmesini mümkün kılmak. Günün sonunda yaptığımız tüm çalışmalarda sağlığın korunması en büyük ve ilk hedefimiz.