Marketing Türkiye’nin Aksoy Araştırma iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Cumhuriyet Değerlerini Taşıyan Markalar” endeksinde LC Waikiki, kamuoyunun zihninde yer eden 11 Cumhuriyet değerinden üçünü en güçlü temsil eden markalar arasında yer aldı: Yenilikçilik, Fırsat Eşitliği ve Dayanışma. Geniş bir profile yönelik çok yönlü stratejiler geliştirerek tüketicilerle sıkı bir bağ kurduğunu hemen her araştırmamızda gözlemlediğimiz LC Waikiki’nin Mağazacılık Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Berna Akyüz Öğüt ile markanın halkın gözünde neden bu üç Cumhuriyet değeriyle özdeşleştirildiğini konuştuk…
Tebrikler! İki aşamalı araştırmamızın ilk etabında belirlenen 11 Cumhuriyet değerinden üçünü birden temsil eden marka olmak hiç kolay değil… Bu araştırma sonuçları sizin halkın kalbinde ne kadar doğru bir yerde olduğunuzu gösteriyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Öncelikle Cumhuriyetimizin 100. yılında yaptığınız bu özel araştırma için şahsım ve markam adına emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bir marka için Cumhuriyetin temel değerleriyle özdeşleştirilmek kadar gurur verici çok az şey vardır herhalde. Fırsat Eşitliği, Yenilikçilik ve Dayanışma değerlerinde LC Waikiki’nin öne çıkan marka olması, 35 yıllık uzun hikâyemizin özeti aslında. Bahsi geçen bu değerlerin, tam anlamıyla LC Waikiki’nin DNA’sını tanımlayan sözcükler olduğunu söylemeliyim. “İyi giyinmek herkesin hakkı” diyerek yola çıkan LC Waikiki, ilk günden itibaren gelir farkı ne olursa olsun herkesi iyi giydirmeyi ve istihdam yaratmayı görev edindi. Bu araştırma sonuçlarında da görüyoruz ki, geldiğimiz noktada tüketicilerin LC Waikiki’yi konumlandırdığı yer, tam da olmak istediğimiz yer. Markanın özündeki değerler tüm iş süreçlerinde samimiyetle uygulandığında bu samimiyet tüketicinin algısında da karşılık buluyor. Özetle bu araştırma, Türkiye’nin bizi gerçekten zihninde ve kalbinde doğru bir yere koyduğunu gösteriyor.
LC Waikiki’nin Fırsat Eşitliği ile bir arada anılması sizin için ne ifade ediyor? Bu konuya bakış açısınız nasıl?
LC Waikiki’nin fırsat eşitliği ile anılması, marka olarak benimsediğimiz değerleri ve kurumsal sosyal sorumluluk anlayışımızı yansıtması açısından son derece mutluluk verici. Bir markanın tüketici gözünde fırsat eşitliği ile özdeşleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve sosyal adalet konularına duyarlı bir marka olduğunun en net ifadesi.
LC Waikiki olarak, eşitlikçiliğe olan taahhüdümüz, giyim konusunda gelir farkı ne olursa olsun herkesin en iyi şekilde giyinmeyi hak ettiği inancından gelir. Ürünlerimizin çeşitliliği, uygun fiyatlı olması ve her yaşa ve bedene hitap etmesi, bu taahhüdümüzün bir yansımasıdır. Bunun arkasında, üst yönetimimizin, şirketin kurulduğu ilk günden bu yana kararlılıkla ortaya koyduğu temel değerlerimiz ve tüm faaliyetlerimizin odağında somut olarak görebileceğiniz, süreklilik arz eden bir yaklaşımımız var.
Bunun yanı sıra, Cumhuriyet’in eşitlikçi karakteri nasıl eşit yurttaşlık ilkesine ve toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde kadının özgürleşmesine dayalıysa; LC Waikiki için de konunun en kritik yönü kadınların fırsat eşitliğinden en güçlü şekilde yararlanabilmesidir. LC Waikiki’nin fırsat eşitliği ile anılması, sadece bir moda perakendecisi olarak başarılı bir iş yapma hedefini değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk taşıyan ve cinsiyet eşitliği için çaba harcayan bir marka olduğunu gösteriyor.
Dünya Ekonomik Forumu Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği raporuna (2022) göre Türkiye, kadınların işgücüne katılımı oranında 146 ülke arasında ne yazık ki 132. sırada yer alıyor. Bu durum çok önemli bir potansiyelin atıl kalmasına yol açıyor. Oysa kadınların iş gücüne artan katılımı hem üretime ve ekonomik refaha doğrudan katkı anlamına gelecek hem de birçok gizli faydayı beraberinde getirecektir. Biz, bu anlamda önce sektörümüze sonra da ülkemizdeki kurumsal kültüre öncülük etmeye çalışıyoruz. Fırsat eşitliğini, kapsayıcılık odaklı politikamızı ve uygulamalarımızı kurulduğumuz ilk günden itibaren benimseyen bir şirketiz. Şirketimizin neredeyse tüm birimlerinde kadın liderlerimizin görev aldığını söylemek yanlış olmaz. Kadın çalışan oranımızın yüzde 62, kadın yönetici oranımızın ise yüzde 47 olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Türkiye’nin en yüksek kadın yönetici oranına sahibiz, kadın çalışan oranımızla da ikinci sıradayız. Şirketimizde en üst seviyede kadın liderlere baktığımızda; Mağazacılık, Tedarik Zinciri, İnsan Kaynakları, Pazarlama, Satın Alma gibi önemli fonksiyonların en üst seviyelerinde kadınları görüyoruz. Bunun dışında IT, E-Ticaret, Finans gibi diğer birimlerde de kritik pozisyonlarda kadın yöneticilerin yer aldığını söyleyebiliriz. Ayrıca biz, kadın çalışanlarımıza yurt dışında da farklı bölge, şehir ve ülkelerde istihdam olanağı sağlıyoruz. Mısır, Kenya, Zambia, Uganda ve Rusya gibi zorlu ve uzak coğrafyaların operasyonlarını kadın yöneticilerimize emanet etmiş durumdayız.
Şirket kültürümüzde cinsiyet eşitliği bilincinin artırılmasına özel önem veriliyor ve bu doğrultuda, aynı zamanda toplum genelinde bu konuda farkındalık yaratılması amacıyla Sosyal Diyalog Komitesi ve İşte Kadınlar Güçlü Yarınlar projesi gibi tüm tedarikçilerimizde kadın çalışanları desteklemeye yönelik projeler yürütüyoruz. Projemiz kapsamında 100’den fazla tedarikçide gerçekleştirdiğimiz temel çalışan hakları eğitimleri, kişisel gelişim eğitimleri ve hak mahrumiyeti tespitleri için birebir görüşmeler ile 7000’den fazla kadına ulaştık. Eğitim verdiğimiz firmalarda, proje öncesine göre kadın çalışan turnover’ında yüzde 20 düşüş sağladık.
Bunun yanında, yine “Eşitlikçilik” başlığı altında anılmamıza katkısı olduğunu düşündüğüm diğer konu da engelli bireylerin toplumsal hayatta görünür kılınması ve giyim ihtiyaçlarının karşılanması için hayata geçirdiğimiz LC Waikiki Limitless Koleksiyonu ve bu koleksiyona paralel yürüttüğümüz farkındalık çalışmaları. Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre Türkiye’de halen 2 milyon 500 binden fazla engelli birey yaşıyor. Bu kapsamda biz, eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerimiz doğrultusunda dezavantajlı bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmayı ve günlük hayatta giyimleriyle kendilerini daha iyi ve özgüvenli hissetmelerini sağlamayı hedefleyen bir koleksiyon tasarladık. Türk moda sektörünün İlk Engelli Dostu Koleksiyonu’nu tanıtarak, bu projeyi engelli bireylerin kendilerini ayrıştırılmış hissetmemeleri üzerine kurguladık. Tasarımlar, engelli çalışanlarımızın ihtiyaçları ve görüşleriyle şekillendirildi ve bu şekilde Türkiye’nin ilk engelli koleksiyonu ortaya çıktı. LC Waikiki Limitless, moda dünyasında daha fazla engelli bireyi görünür kılmayı ve sınırları ortadan kaldırmayı misyon ediniyor. Özetlemem gerekirse biz, adil bir moda anlayışının peşinden gitmeye, eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya kararlıyız.
LC Waikiki’nin “Yenilikçi” bir marka olarak değerlendirilmesini neye bağlıyorsunuz?
Moda perakendesi, her mevsim yeni trendlere, değişen müşteri beklentilerine ve hızla ilerleyen teknolojiye ayak uydurmak zorunda. Ürün tasarımından tedarik zinciri iyileştirmelerine, dijital dönüşümden müşteri deneyimine, sürdürülebilirliğe ve hatta insan kaynakları yönetimine kadar her alanda yenilikçilik, bu dinamik sektörde ayakta kalmanın ve rekabet avantajı elde etmenin anahtarı.
Fiziksel-dijital kombinasyonunu doğru bir şekilde kullanmanın, günün teknolojilerini işimize adapte etmenin her zaman olduğu gibi kritik değer taşıdığının bilincindeyiz. Müşterilerimiz ihtiyaçlarını hangi kanaldan karşılamak isterse, e-ticaret ya da fiziki mağaza fark etmeksizin, o kanal üzerinden en iyi kombinleri sunmak, en kolay iade, en hızlı ödeme işlemlerini yürütmek, mağaza ya da e-ticaret sitemizde geçirdikleri zamanları keyifli hale getirmek için her bir sürecimizde en iyi müşteri deneyimini sunmaya gayret ediyoruz.
Örneğin, LC Waikiki mağazalarına gelen misafirlerimiz bugün Türkiye’nin moda perakende sektöründe bir ilk olan Hızlı Kasa sistemiyle karşılaşıyorlar. Hızlı kasa, müşterinin kasa sırası beklemeden kendisinin ödeme yapmasını sağlıyor. Hızlı kasayı perakende için uygun hale getiren RFID teknolojisi sayesinde ürünün etiketi bizzat müşteri tarafından kasaya okutuluyor ve ödeme işlemi hızlıca gerçekleştirilebiliyor. RFID teknolojisi aynı zamanda ürünü bir çip yardımı ile işaretlememizi ve ihtiyaç durumunda takip edebilmemizi sağlıyor. Böylece uzun süren stok sayımlarımızı önemli ölçüde hızlandırıyor, ürünün mağazanın hangi konumunda daha iyi sattığını takip etmek mümkün oluyor. Yani hem müşteri için hem çalışanlarımız için hem de şirket olarak bizim için teknolojik bir kazan-kazan durumu söz konusu.
E-ticaret sitemizde de müşteri deneyimini iyileştirmeye yönelik birçok yeniliğe öncülük etmeye çalışıyoruz. Bu yılın Şubat ayında Türkiye’nin ilk dijital stil danışmanı Elsiva’yı müşterilerimizin kullanımına sunduk. Elsiva, yapay zekâ algoritması ile stil sahibi olmak isteyenlere kişiselleştirilmiş kombin ve ürün önerilerini müşterilerimize ücretsiz bir şekilde sunan moda danışmanımız.
Yine geçtiğimiz yıl Türkiye’nin meta evrendeki ilk giyim mağazası Metastore’un deneme sürümünü tüketicilerle buluşturduk. 16 kişilik Metastore ekibimizle tamamen kendi içimizde geliştirdiğimiz bu deneyimi daha da ileriye taşımak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Sektörümüzde bu ve buna benzer öncülük ettiğimiz yeniliklerin etkisi ile tüketicinin gözünde “Yenilikçi” olarak tanımlandığımızı düşünüyorum.
LC Waikiki’nin zihinlerde “Dayanışma” değerine sahip bir marka olarak kodlanmış olması sanırız markayı takip eden kimse için şaşırtıcı olmamıştır. 6 Şubat depreminde ilk yola çıkan tırlar LC Waikiki’nindi. Bunu nasıl sağladınız?
LC Waikiki’nin “Dayanışma” değerine odaklanması, ilk kurulduğu günlere dayanıyor. Bugün, 4 kıtada 1300’den fazla mağazamızla müşterilerimize hizmet veriyoruz. Tüm dünyada 57 binin üzerinde çalışanımız ve onların aileleri, 155 bine yakın tedarikçi personelimiz, tedarik zinciri boyunca faaliyetlerimizin parçası olan iş ortaklarımız ve tabii müşterilerimiz düşünülecek olursa, milyonlarca insanın hayatına dokunduğumuzu söyleyebiliriz. Bu da beraberinde muazzam bir sorumluluk getiriyor.
Bizim çok yönlü ve kapsayıcı bir sosyal sorumluluk politikamız var. Her yıl net kârımızın yüzde 15’ine kadar olan bölümünü sosyal yardımlara ayırıyoruz. Bu da bizim, öngörülmesi mümkün olmayan afetlerde, acil yardım durumlarında, kısacası ihtiyaç olunan her anda hızlıca bütçe planlaması yapmamıza olanak sağlıyor.
Bu dayanışmanın en iyi örneklerinden birini sizin de belirttiğiniz gibi 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük deprem felaketinde ortaya koymaya çalıştık. Felaketin ardından vatandaşlarımıza destek olmak amacıyla hızla harekete geçtik ve daha ilk saatlerde yardım tırlarımızı yola çıkardık. Kış şartları nedeniyle giyim ve battaniye gibi elzem ürünlerin tedariğine geçtik, ülke geneline yayılmış ağımızı yardımların ihtiyaç noktalarına ulaştırılmasına yönlendirdik. Hemen ertesi gün, yemek ve ısınma ihtiyacını karşılamak adına bölgedeki fabrikalarımızı hizmete açtık. 5000’e yakın depremzedeye barınma ve yiyecek desteği sağladık. Çalışanlarımızın her biri ve aileleri ile tek tek ilgilenmeye, ihtiyaçlarına göre elimizden gelen desteği sağlamaya gayret ettik. Bölgedeki engelli bireylerin ekipman ihtiyaçlarına destek olduk. İlk etapta deprem bölgesine 150 milyon TL ayni ve nakdi yardımda bulunduk.
Şirketlerin çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirerek bulundukları topluma katkıda bulunmalarını başlı başına “kurumsal vatandaşlık” görevi olarak görüyoruz. Bu görevi layığıyla yerine getirmek için yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın çok çeşitli noktalarında, bize ihtiyaç olan her yere yetişmeye çalışıyoruz. Yalnızca 2022 yılında, yurt içi giyim yardımlarımız 16 milyon adet ürünün üzerinde, yurt dışında ise 661 bin adet ürüne yakın. Bunun yanı sıra, 15 bin 227 çocuğumuzun eğitimine de destek olarak 689 milyon liranın üzerinde nakdi yardım yaptık. Tüm bunların yanında, yardım kuruluşları üzerinden 9.127.339TL’lik bağış gerçekleştirdik. Bu anlamda LC Waikiki’nin örneğine pek sık rastlanmayan, insaniyet odaklı bir şirket olduğunu söylemem yanlış olmaz. Başarının sadece karlılıkla ölçülen bir şey olmaması gerektiğine inanıyoruz. Her yıl, yardım bütçemizi sürdürülebilirliğin toplumsal boyutuyla ele alıyor ve bu doğrultuda her ülkeden, her şehirden, her yaştan ihtiyaç sahiplerini giydirmeyi ve onların eğitim hayatlarına katkı sağlamayı tüm ekosistemimize karşı sosyal sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Üstelik sadece Türkiye’de değil, dünyanın çok çeşitli noktalarında, desteğe ihtiyaç duyulan bir yaşamın var olabileceği bilinciyle bize ihtiyaç olan her yere yetişmeye çalışıyoruz. Şirketimizde sadece sosyal yardımlara özel oluşturduğumuz ekiplerimiz var. Aslında toplumsal sürdürülebilirlik gücümüzü büyük ölçüde buradan alıyoruz. Bu ekipler nerede ne ihtiyaç olduğunu belirliyor, gerektiğinde sahada çalışıyorlar. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, bu anlayışın ve LC Waikiki ailesinin bir parçası olmaktan gurur duyarak söyleyebilirim ki, gerçekten de bizim değerlerimizde “dayanışma” ön planda.
Sizi Cumhuriyet’in üç önemli değeriyle özdeşleştiren tüketicilere LC Waikiki adına bir taahhüdünüz var mı?
Elbette. Biz, Atamızın “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” sözüyle yola çıktık. Cumhuriyetin değerlerini taşımaya, milyarlarca dolar ihracat ve yüzbinlerce istihdamla ülkemize katkı sağlamaya, iyi giyinmek herkesin hakkı diyerek her kesimin gönlünde yer etmeye ve bu ülkenin aydınlık yarınlara ilerlemesine katkı sağlamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesile ile başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizi kuranlara şükranlarımı sunuyorum. Cumhuriyet’imizin 100. Yılı kutlu olsun.