Geleceğin tekno-güzellik uygulamalarında neler var?
9 CES İnovasyon Ödülü’ne sahip olan ve dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES’te yeni teknolojilerini sergileyen L’Oréal Türkiye, teknoloji ile güzelliği buluşturduğu uygulamalarını tüm katılımcılara deneyimlettiği bir “Tekno-Güzellik” etkinliği gerçekleştirdi.
L’Oréal Tekno-Güzellik” etkinliğinde, açılış konuşmasını gerçekleştiren L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen; “L’Oréal Türkiye olarak kendimizi sadece bir güzellik şirketi olarak değil, “Tek işi güzellik olan bir teknoloji şirketi” olarak konumlandırıyoruz. Teknoloji ile geleceğin şirketine dönüşürken aynı zamanda geleceğin güzelliğini yaratıyoruz. Teknolojiyi işimizi dönüştürmek ve tüketicilerimize daha iyi bir güzellik deneyimi sunmak için kullanıyoruz.
Tüketici artık daha kapsayıcı, gezegenin sınırlarına saygılı ve ultra kişiselleştirilmiş güzellik deneyimlerinden yararlanmak istiyor. Biz de teknolojiyi işimizin kalbine koyarak, müşterilerimizin beklenti ve taleplerini bilim ve teknolojinin gücü ile harmanladığımız tekno-güzellik servislerimiz ve inovasyonlarımız ile karşılamak için çalışıyoruz. Güzelliğin daimî bir arayış olduğuna inanıyor, ürün ve hizmetlerimizin performansını sürekli olarak geliştirme için inovasyondan yararlanıyoruz. Hayata geçirdiğimiz tekno-güzellik vizyonumuz ve uygulamalarımız doğrultusunda müşterilerimize teknolojiden ve veriden beslenen, inovatif, kapsayıcı, sorumlu ve kişiselleştirilmiş bir güzellik deneyimi vaat ediyoruz” dedi.
Avrupa güzellik pazarını en fazla büyüten ülke Türkiye olacak
- 2023 Türkiye güzellik pazarı 85 milyar TL olarak tahminleniyor. Güzellik pazarı kategori kırılımlarında cilt bakımı yüzde 27, saç bakımı yüzde 27, makyaj yüzde 16, parfüm yüzde 11, hijyen ürünleri yüzde 12, saç boyası yüzde 6 paya sahip. Kanal kırılımlarında ise hızlı tüketim yüzde 60, lüks tüketim yüzde 15, dermokozmetik yüzde 10 ve profesyonel ürünler yüzde 5 pay alıyor. Erkek bakım ürünleri ise pazarın yüzde 25’ini oluşturuyor.
- L’Oréal bulunduğu kategorilerde yüzde 25 ile pazar lideri.
- Türkiye güzellik pazarının 2025 yılına kadar en az 2 katına çıkması bekleniyor. Avrupa güzellik pazarına 2025 yılına kadar en büyük büyümeyi yüzde 16 katkı payı ile Türkiye’nin sağlayacağı tahminleniyor. Bunun arkasında genç nüfus, hızlı dijitalleşme, güzelliğe olan ilginin artması ve güzellik ürünleri kullanım yaşının düşmesi yatıyor.
- 2030’da dünya nüfusunun yüzde 40’ının kıvırcık saça sahip olacağı ve 2040’da dünya nüfusunun 2/3’sinin melanin zengini daha koyu renk bir tene sahip olacağı, güzellik pazarı coğrafyasının nüfus ve güzelliğe olan ilgi olarak bugüne göre çok değişeceği tahmin ediliyor.
İstanbul, L‘Oréal Grup’un en önemli inovasyon merkezleri arasında
Türkiye’nin L’Oréal Grup için özel bir yeri olduğuna değinen Sinem Sandıkçı Gökçen, “Bugün sadece Türkiye’de değil, L’Oréal’in faaliyet gösterdiği 150 ülke arasında dijital anlamda en güçlü ekiplerden biri olmamızın arkasında; bu yolculuğa 10 yıl önce başlamış olmamız ve yenilikçi, girişimci ruhumuzla dönüşüme liderlik etmemiz yatıyor. İstanbul bugün; New York, Londra, Paris, Şangay gibi L’Oréal Grup’un dünyadaki 7 açık inovasyon merkezi arasında yer alıyor. Biz L‘Oréal Türkiye olarak, ülkemizin güzellik konusundaki potansiyelini ortaya çıkartmayı hedefliyoruz. Bunu da teknoloji ve inovasyona yaptığımız yatırımlarla hayata geçiriyoruz. 2025’te Türkiye’deki güzellik pazarının iki katına çıkacağını öngörüyor; Avrupa pazarına büyümeye en çok katkı sağlayacak ülkenin Türkiye olacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Start-up ekosistemi büyüyor
Türkiye’de bugüne kadar 400’e yakın start-up ile tanışan L’Oréal Türkiye, bu start-uplardan 170’ten fazlası ile bir araya geldi. L’Oréal Türkiye, global ölçekte de start-up ekosistem ile yakın ilişkilere sahip. L’Oréal’in Kurumsal Girişim Sermaye Fonu, BOLD (Business Opportunities for L’Oréal Development) girişimcilik alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kadın girişimcileri de destekliyor. 25 milyon avroluk bu fondan Türkiye’den bir start-up’ın da en yakın zamanda yararlanması bekleniyor.
L’Oréal, tüketicilerle derin bağlar kurmak için teknolojiyi kullanıyor
L’Oréal Türkiye, yeni fikirleri üretmek ve hayata geçirmek için sürdürülebilir ürün tasarımı ve üretimi sağlayan endüstri 4.0’ı, 3 boyutlu baskı, robotlar, dijitalleşmiş tedarik zinciri ve kitlesel üretimden kişiselleştirilmiş üretime geçiş için teknolojiyi kullanıyor. Pazarda ilk kez hayata geçirilen sanal cilt analizi, makyaj ve saç rengi için sanal denemeler, e-Güzellik Danışmanı ile canlı ve sanal danışmanlık, satış yapılan canlı yayın etkinlikleri gibi birçok dijital uygulamayı da tüketici ile buluşturuyor.
L’Oréal; CES (Consumer Electronics Show) İnovasyon Ödüllerine Doymayan bir Tekno-Güzellik Şirketi
9 CES İnovasyon Ödülü’ne sahip olan L’Oréal Türkiye, en fazla ödül kazanan 3. şirket. Grubun, HAPTA, Brow Magic, Hair Reader, Person Skin, Absolue Dual-LED youth Treatment, E-Shade Finder, Water Saver, Rouge Sur Mesure cihazları CES tarafından ödüllere layık görülürken, bu yıl ise ilk defa dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES’in açılış konuşmasını bir güzellik şirketi yaptı. L’Oréal Group CEO’su Nicholas Hieronimous 2023 inovasyonlarını tanıttı. Bu seneye damga vuran yenilikler ise L’Oréal Paris’in kişiselleştirilmiş güzellik asistanı servisi ve Zuvi isimli start up ile geliştirilen ilk kızılötesi ışık teknolojili yüzde 30 daha hızlı kurutan, yüzde 30 saça daha fazla nem sağlayan ve yüzde 30 daha az enerji tüketen AirLight Pro profesyonel saç şekillendirici cihaz oldu.