CTV ile ilgili 2024’te dikkat edilmesi gereken üç trend…
CTV’nin günlük hayatımızda oynadığı rolün büyük ölçüde değişmesi, tüketici trendlerindeki en önemli gelişmelerden biri. ComScore’un her yıl yayınladığı State of Streaming Report‘a göre, hane başına CTV izleme süresi saat bazında yüzde 21 artış gösterdi. Bu rakam 2023’te neredeyse iki milyar saat arttı ve bu yükselişin 2024 boyunca da devam edeceği tahmin ediliyor.
Tıpkı akıllı telefonların yaygınlaşması ile birlikte, pazarlamacıların tüketicilere doğrudan ulaşma yollarının değişmesi gibi, CTV de dijital pazarlama ve tüketici etkileşimini derinden değiştiriyor ve yeni bir reklam kanalı haline geliyor.
Bu değişim hızı giderek arttıkça ve CTV ekosisteminin sunduğu yetenekler geliştikçe, pazarlamacıların sürekli değişen kullanıcı davranışlarını takip etmeleri zorlaşıyor. Tüm bunlara adapte olmak ve hangi pazarlama stratejilerinin istenen sonuçları verdiğini görmek için reklamverenlerin gerekli ölçümleme araçlarına sahip olmaları kritik bir önem taşıyor. Bu nedenle 2024 yılında sektörü etkileyeceğine inandığımız üç trendi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
1. İçeriğin ve ticaretin bir araya gelmesiyle TV izleme deneyimi yeniden tanımlanacak
Tüketiciler alışverişlerini doğrudan TV ortamından yapmaya başladıkça perakende medyası, reklamcılığın geleceğinde önemli bir rol oynayacak. En bariz örneklerden birini ele alalım: yemek programları bir market alışverişi uygulamasıyla çok iyi bir entegrasyona sahip olabilir ve izleyiciler, denemek istedikleri bir yemek tarifi için gereken tüm malzemeleri doğrudan CTV’den tek bir siparişle satın alabilirler. Sporseverler de tuttukları takımların maçlarını büyük ekranda izlerken takımlarının sunduğu ürünleri satın alabilirler.
2. CTV, evlerin dijital merkezi olacak
2024’te CTV’nin geleneksel sınırları aşan, tamamen yeni bir kullanıcı deneyimi sunduğunu göreceğiz. Akıllı telefonların bir telefondan daha fazlası haline gelmesine benzer bir şekilde TV’nin dijitalleşmesi de bu ortam için aynı devrimi yapacak. CTV, TV’yi sadece içerik izlemeye yönelik bir cihazdan daha ötesine taşıyarak evlerin dijital merkezine dönüştürme potansiyeline sahip. TV’nin ve sosyal ağların bir araya gelmesi sadece kullanıcı etkileşimini yükseltmekle kalmayacak, aynı zamanda reklamverenlerin birçok farklı ilgi alanına sahip kullanıcılarla etkileşim kurmasına da olanak verecek.
3. Ölçümlenebilirliğe yönelik gelişmiş yaklaşımların benimsenmesi, streaming servisleri için çok önemli
Reklamverenlerin dikkatini çekmek isteyen FAST kanallarının ölçümlenebilirlikleri ile öne çıkmaları gerekiyor. Daha yüksek ölçümlenebilirliğe doğru ilerlendikçe endüstri standartları da oluşmaya başlayacak ve bu da metriklerin farklı platformlarda ve kampanyalarda karşılaştırılabilmesini sağlayacak.
Markalar ve şirketler, müşteri yolculuğunun eksiksiz bir haritasını çizmek ve farklı etkileşimlerin dönüşümlere ve LTV’ye nasıl katkıda bulunduğunu görmek için artık basit attribution modellerinin ötesine geçerek çoklu-temas ve çapraz-platform modellerini benimseyecek.
CTV gelişmeye ve büyümeye devam ettikçe, sektörün ele alması ve çözümler üretmesi gereken zorlukların ortaya çıkması kaçınılmaz bir durum. Ancak tüm bunlar CTV’nin gelecekte sunacağı fırsatlara, işletmelere sağlayacağı olağanüstü yatırım getirisi potansiyeline ve tüketicilere sunacağı deneyimlere değer.