Pazarlama ve iletişim evreninde Beymen, Ericsson, Uber, TikTok, Zip Co gibi dünya devi şirketlerde global sorumlulukları üstlenen Gülten Ramazanoğlu, şimdi 20 yılı aşkın tecrübesiyle kurucusu olduğu GRU ile yepyeni bir yolculuğa çıkıyor. GRU’yu iletişim ajansından öte bir danışmanlık şirketi olarak tanımlayan Ramazanoğlu; “GRU çatısı altında güç birliği yapabileceğimiz bir komünite oluşturuyoruz” diyor. Kendi deyimiyle artık masanın diğer tarafına geçen ve “Stratejik İletişim Danışmanlığı” yapacak olan Ramazanoğlu ile kendisini bu yolculuğa çıkaran motivasyonları, GRU’nun farklılaşma noktalarını ve iletişim sektörüne dair öngörülerini konuştuk…
Her şeyin çok hızlı değiştiği iletişim sektöründe 20 yılı aşkın bir tecrübe çok kıymetli… Bu süreçte kariyeriniz açısından en önemli dönüm noktaları neler oldu?
22 yıllık kariyerimde ağırlıklı olarak teknoloji ve dijitalleşme alanlarında aktif rol aldım. Bilhassa bugün hayatımızın bu kadar teknoloji ve dijitale bağlı olduğunu düşününce tüm bu deneyimlerin bana çok büyük katkısı oldu. Kariyerim bir perakende markasında, Beymen’de başladı ve sonrasında bambaşka alanlarda aldığım görevler ve sorumluluklarla şekillendi.
Benim için dönüm noktaları aslında bugünkü hayatımızı da şekillendiren 3G ve 4G’ye geçiş süreçleri oldu. Bu iki dönüşüm sürecinde de Ericsson’da çalışıyordum ve tüm iletişim ve pazarlama çalışmalarını yönetme şansı yakaladım. Pek az kişinin bildiği bu teknolojilerin ülke çapına yayılmasını sağlayan tarafta sorumluluk almak büyük bir tecrübe ve dönüşümdü benim için.
Elbette ülkenin içinden geçtiği zorlu süreçler de bir iletişimci olarak çok öğrendiğimiz zamanlar yarattı. Örneğin terör saldırılarının yoğunlaştığı dönemde çalıştığım şirketin tüm güvenlik ve kriz iletişim yönetiminden ben sorumluydum. Bu süreçte yaşadığım deneyimler hayat boyu unutamayacağım öğretilere dönüştü. Uber ise benim için kriz iletişimi konusunda çok şey öğrendiğim eşsiz bir okul oldu. Sizler de hatırlarsınız tüm o olağanüstü dönemleri… Tahmin edebileceğiniz üzere ekip olarak hayli zorlu ve heyecanlı günler yaşadık. Dezenformasyonun önüne geçmek için olağanüstü bir çaba harcadık o dönemde.
Ardından çalıştığım TikTok başlı başına farklı bir tecrübe oldu benim için. Zira TikTok 24 saat canlı yayının olduğu, saniye farkıyla her an her şeyin olabileceği bir platform. 7/24 aktif ve dikkatli olmayı gerektiren bir dönemdi.
Kariyerinizde mihenk taşı olarak gördüğünüz isimler kimler oldu?
Kurumsal hayatım boyunca hep çok değerli yöneticilerim, ekip arkadaşlarım oldu. Ama benim hayatımda iki kişi var ki onların yeri sahiden de çok ayrı. Onlardan ilki, başlangıç noktasındaki Yiğit Kulabaş… Bunu ona da söylemişimdir; tabiri caizse beni yaratan kişi oldu. Kariyerimin başlangıcında hem bana öğrettikleriyle hem de yüzde 100 güveniyle beni bugünlere hazırladı… 20’li yaşlarımın ortasında çalışmaya başladığım Yiğit Kulabaş’ın kariyerim için çok önemli dokunuşları oldu. İlerleyen dönemlerde ise benim için en kıymetli yol göstericilerden biri Ziya Erdem oldu. Hem 3G ve 4G’yi kapsayan büyük teknolojik dönüşüm süreçlerini hem de ülke gündeminin etkisiyle oluşan büyük krizleri onunla yaşadık. Ziya Erdem de güven aşılayan yaklaşımı, yol göstericiliğiyle bana çok şey kattı. Bu vesileyle ikisine de ayrıca teşekkür etmek isterim.
22 yılın ardından kendi ajansınızı kurma kararı almanıza sebep olan duygu neydi?
Çok büyük şirketlerde çalıştım, çok güzel tecrübeler edindim. Bir süre sonra bu birikimlerimi tek bir şirkete kanalize etmenin yeterli gelmediğini hissetmeye başladım. Birikimlerimi daha çok şirketle paylaşma ve katma değer yaratma isteğim baskın geldi ve bu da beni “Gülten Ramazanoğlu Unity”yi kurmaya itti.
Bir de beni tanıyanlar bilir, enerjim çok yüksektir, çalışmayı çok seviyorum. Hayata geçirmek istediğim çok proje var. Fark ettim ki tüm bunları tek bir şirkete hizmet vererek yapmak mümkün değil. Çoğu zaman yapabilecekleriniz çalıştığınız kurum ve sektörle sınırlı oluyor. Masanın bu tarafında öyle sınırlar yok. Birikimlerimi farklı şirket ve markalar için ve de farklı sektörlerde katma değer yaratmak için artık özgürce kullanabiliyorum. Öte yandan şimdiye kadar hep çok uluslu şirketlerde görev yaptım. Bu anlamda hem global şirketlerin Türkiye’de doğru bir stratejiyle konumlanmasına destek olmak hem de Türk şirketlerinin global arenada hak ettiği yere gelmesi için çalışmak “GRU”yu kurarken ki en büyük motivasyonum oldu.
“Hem global şirketlerin Türkiye’de doğru bir stratejiyle konumlanmasına destek olmak hem de Türk şirketlerinin global arenada hak ettiği yere gelmesi için çalışmak ‘Gülten Ramazanoğlu Unity’yi kurarkenki en büyük motivasyonum oldu.”
“Gülten Ramazanoğlu Unity” ya da kısaltılmış haliyle GRU… Bu ismi seçmenizin ardındaki sebepler neler?
İsmim ve soyadımla birlikte Unity’yi seçme sebebim biraz da oluşturduğumuz konseptten kaynaklanıyor. Tüm bu serüvenin benim için çok özel bir hikayesi var. Gururla ve sevgiyle belirtmeliyim ki bu hikayenin ve tüm konseptin çıkış noktası sevgili Levent (Erden) ile başladı. Ona da buradan ayrıca sevgilerimi ve teşekkürlerimi iletmek isterim.
Ben ajans yerine danışmanlık şirketi demeyi tercih ediyorum. Sadece halkla ilişkiler ajansı olarak tanımlanmak, yapmak istediklerimi limitliyor. Zira ben bir çatı oluşturuyorum ve bu çatının altında hep birlikte büyümeyi hedefleyen şirketler var. Hizmet verdiğimiz markaların güç birliği yapabileceği bir komünite oluşturmayı hedefliyoruz. İsmimizdeki “Unity” kelimesi de buradan geliyor.
Peki GRU’nun farkı ne olacak?
22 yıllık birikimimle masanın bu tarafına markaların iş ortaklarından neler istediğini çok iyi bilerek geçtim. Bunca yıl boyunca kurumsal tarafta almak istediğim tüm servis ve hizmetleri bir kurgu içinde bir araya getirmiştim. İşte bugün ben bu kurguyla şirketlere hizmet vermek istiyorum.
“Hedefim, birlikte çalıştığımız iş ortakları arasında iş birlikleri de yaratarak ve doğru iletişim stratejileri kurarak beraber büyümek”
Müşterilerinize hangi alanlarda çözümler sunacaksınız?
Sıralamak gerekirse; ben bu çatı altında kurumların iç iletişim stratejilerini oluşturuyor ve çalışmalarını yürütüyorum. Uzun seneler boyunca çalıştığım, bin – bin 500 kişilik, farklı şehirlere ve ofislere dağılmış şirketlerde iç iletişim benim sorumluluğum altındaydı. Şimdi bu yetkinliğimi diğer tüm iletişim becerilerimle birleştirerek şirketlere sunuyorum. Aynı şekilde bir halkla ilişkiler şirketinin verdiği tüm hizmetleri de sunuyoruz. Medya ilişkilerinde güçlü ağımızla markalarımızın bilinirliğini doğru bir stratejiyle arttırmak ve sektörde güvenilir kanaat lideri haline getirmeyi vadediyoruz. Basın ilişkileri, etkinlik yönetimi ve medya turlarıyla markayı veya kişilerin bilinirliğini arttırarak etkileşim yaratmak, birlikte başarı hikayeleri yazmak ve güven markaları oluşturmak hedeflerimiz arasında. GRU’nun yetkinlikleri ve hizmet alanına networking’i de katıyorum. Öte yandan kurumlara ve bireylere itibar yönetimi alanında da danışmanlık veriyoruz. Bunun içerisinde “Hangi toplantıya katılmalı, nerelerde konuşmacı olmalı?”dan “Sahnede, televizyonda nasıl giyinmeli?”ye kadar kapsamlı bir süreç var.
“Medya ilişkilerinde güçlü ağımızla markalarımızın bilinirliğini doğru bir stratejiyle artırmayı ve sektörde güvenilir kanaat lideri haline getirmeyi vadediyoruz…”