Meydan okuyan kadınlar!
Bir tarafta toplumsal cinsiyet eşitliği adına güçlü adımlarla mücadele devam ederken diğer yanda araştırmalar daha gidilecek çok yol olduğunu gösteriyor bizlere. Cam tavanlar halen hayatın pek çok alanında varlığını koruyor, toplumlar halen “kız gibi”den “girl math”e kadar cinsiyetçi söylemler üretmeye devam ediyor. Ancak tüm bu gerçekliğin karşısında bir de meydan okuyan kadınlar var! Onlar hem cam tavanları indiriyor hem de “kız kardeşlik” kavramını büyütüyor… Tüm dayatmalara karşı yarattıkları katma değerle de adeta “kadın”ı yeniden tanımlıyorlar. İşte o kadınlar ve “kadın”ın yeni tanımı…
Dünyanın dört bir yanında güç kazanmaya ve büyümeye devam ediyor “kadın hareketi”. Her ne kadar erkek egemen söylemler hala dünyaya hakim olsa da sokaklardan sosyal medyaya hayatın her alanında kadınların yürüttüğü güçlü mücadele bu gidişin er geç değişeceğine işaret ediyor. Mesela çok değil belki sadece 10 yıl öncesine kadar bir aşağılama olarak kullanılan “kız gibi” söylemi bugün artık esaslı bir övgü cümlesi. Kız gibi voleybol oynamak A Milli Voleybol takımımızı düşününce alınabilecek en güzel iltifatlardan birine dönüşürken; Birhan Keskin gibi bir şair olmak, Merve Dizdar gibi bir oyuncu olmak, Canan Dağdeviren gibi bir bilim insanı olmak kimin hayali değil ki?
Cinsiyetçi söylemlerle yalnızca dilde değil eylemleriyle de mücadele eden kadınlar 8 Mart Gece Yürüyüşü’nden yılın her gününe yayılan dayanışma ruhuyla “Kadın kadının kurdudur” gibi bir atasözünü de yerle bir ederek “Kadın kadının yurdudur” diyor…
Girl Math!
Yakın zamanın “trend”e dönüşen cinsiyetçi söylemlerinden biri de “Girl Math”ti… Bilenleriniz muhakkak vardır ancak bilmeyenler için kısaca özetlemek gerekirse; “Girl Math” terimi, kadınların para harcama ve hesaplama yapma şekline dair, cinsiyetçi bir bakış açısıyla kullanılan bir terim. Bu terim, kadınların matematikte veya mantıkta zayıf olduğu ve alışveriş yaparken duygularıyla hareket ettiği gibi yanlış inanışlara dayanıyor.
Oysa “meydan okuyan kadınlar” her gün matematiği sil baştan yazıyor. Güne küresel bir şirketin liderliğini yaparak toplantıyla başlayan kadınlar, bir yandan da yarınlar için aksiyon alarak projeler üretiyor, yetmiyor ev içi sorumluluğun büyük bir kısmını üstleniyor, yetmiyor STK’larda, gönüllü projelerde yer alarak değer yaratıyor. Sahip oldukları tüm rolleri ve hatta daha fazlasını üstelenen kadınlar 24 saate tüm bunları sığdırırken bildiğimiz matematik işlemlerinin sınırlarını da altüst ediyor…
Öyleyse sözü o cam tavanları da ezberleri de cinsiyetçi söylemleri de yıkarak meydan okuyan kadınlara bırakalım ve onların kelimelerinden “kadın”ı, idollerini ve toplumsal cinsiyet eşitliği için sergiledikleri mücadeleleri dinleyelim…
Kadın, bulunduğu tüm rollerde yönetmendir!
✓ Kadının başarısını okulda, iş hayatında, sosyal hayatındaki kalıpların içinde tanımlamak kadına yapılan en büyük negatif ayrımcılıktır. Çünkü kadın, çocuk yaştan ahir zamana kadar geçen bütün süreçte ve bulunduğu tüm rollerde yönetmendir; liderdir. Önyargı ve kalıplara meydan okumaya, kadının rollerini kümelere ayrıştırmadan başlayabiliriz. Kadın başarıyı, istikrarı, hedefe yönelik çalışmayı hayatının tüm eylemlerinde gösterebilme kudretine sahip bir varlıktır. Kadınlar, önyargılarla mücadele ederek kendi kimliklerini belirliyorlar. Toplumsal rollerin sınırlılığı, kadınların iş ve kamu alanlarında etkin rol almasını engelliyor. Oysa kadınlar her alanda başarılı: otomobil lastiği değiştiriyor, şirketleri yönetiyorlar. Ekonomik bağımsızlıklarını kazanan ve liderlik pozisyonlarında artan kadınlar, diğerlerine ilham kaynağı oluyorlar. Kadınların çeşitliliğini kutlamak ve fırsat eşitliği sağlamak önemli. KAGİDER, kadın girişimciliği farkındalığı için çaba sarf ediyor.
✓ Ben kendi yolculuğumda Malala Yousafzai’den ilham alıyorum. 11 yaşında eğitim ve insan hakları mücadelesine başlayıp 15 yaşında saldırıya uğradı. Nobel Barış Ödülü alarak dünya çapında kadın hakları mücadelesine ilham oldu. Bence Malala’nın öyküsü, kadınların gücünü ve kararlılığını kutlamak ve istihdamda çalışan kadın oranını artırmak gibi önemli konularda ilham verici bir örnek teşkil ediyor. Kendi yaşam döngüsünde öncelikle başarmanın, üretmenin, kazanmanın ve paylaşmanın hazzı için mücadele eden, katkı veren her kadının hikayesi, deneyimlerle dolu ve ilham vericidir.
✓ KAGİDER, ING Bank, Vichy, Koton ve Hepsiburada gibi kurumlarla iş birliği yapıp kadın girişimcilere katkı sağlıyor. Uluslararası platformlarda Türkiye’nin temsiliyetini artırırken Hatay ve Kahramanmaraş’ta kadın girişimciliği ve istihdamı artırmaya odaklanıyor. Eğitim, mentorluk ve ürün satışı gibi iş birlikleriyle kadın girişimciliğini güçlendirmeyi hedefliyor. Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak fırsat eşitliği sağlamayı ve kadınların finansmana erişimini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması için çaba sarf ediyor ve Türkiye’de kadınların eşit temsili ve yaşam haklarının güvence altına alındığı bir gelecek hayal ediyor.
Kadınlar daha adıl ve güzel bir dünyanın garantisi
✓ Kadını tek bir kalıba sığdırmak çok zor, her kadın özel ve eşsiz… Kadınları toplumların kalkınmasında önemli rol oynayan, zeki, duyarlı ve dirençli bireyler olarak tanımlayabilirim. Empati, sevgi ve dayanışma duyguları ile toplumsal dönüşümde itici bir güç olan kadınların yaşamın her alanında özgürce var olması toplumsal refahı artıran bir etkiye sahip. Eğitimde, sanatta, bilimde, siyasette, çalışma hayatında, evde yani bulunduğu her yerde eşit fırsatlara sahip olduğunda fark yaratan kadınlarımız daha adil ve güzel bir dünyanın garantisi diyebilirim.
✓ Hayat yolculuğumda bana ilham veren pek çok kadın var tabii. Ancak iki kadının hayatımdaki yeri bambaşka. Biri bir köy öğretmeni olan babamla evlendiğinde, okuma yazma bilmeyen annem. Gece okulunda okuma yazma öğrenen annem, hayattan ders çıkarmayı çok iyi bilen hayatı çok iyi özetleyebilen bana her zaman ilham veren bir kadın. Bir diğeri ise romanları, hayat öyküsü başucu kitaplarım arasında olan; Kurtuluş Savaşı’nda cephede Gazi Mustafa Kemal’in yanında yer alan yazar, eğitimci, siyasetçi, kadın hakları savunucusu Halide Edip Adıvar. Kurtuluş Savaşı’nda aktif rol oynayan, kadın hakları için verdiği mücadele ile örnek bir isim olan Halide Edip Adıvar’ın cesareti ve azmine her zaman büyük hayranlık duyuyorum.
✓ OPET olarak, 2018 yılında “mesleğin cinsiyeti” olmaz algısının toplumsal düzeyde benimsenmesi için başlattığımız “Kadın Gücü” projemiz devam ediyor. Bu proje kapsamında Mart 2018’de istasyonlarımızda 1.541 olan kadın çalışan sayımız, Ocak 2024 itibarıyla itibarıyla 3.750 kişiye yaklaştı. Kadın Gücü sektörde de kadına bakışı değiştirdi, artık daha çok kadın çalışanı akaryakıt istasyonlarında görüyoruz. Kadın Gücü devam ederken UN Women Türkiye ile “Eşitsek Fark Eder” projesini başlattık. Bu projedeki ana hedefimiz, Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (WEPs) etkin bir şekilde uygulayarak sektör ve toplumda toplumsal cinsiyete duyarlı kurum politikaları ve uygulamalarını geliştirmek. Tüm bunları gerçekleştirmek için ilk adımımız eğitim olacak. Yaklaşık 16 bin kişiyi bulan akaryakıt istasyonlarımızdaki çalışanlarımıza, “temel toplumsal cinsiyet eğitimi” verilmesi yönünde çalışmalarımıza başladık.
Biz kalıplara sığmayız!
✓ Kadın; biyolojik, toplumsal ve bireysel özelliklerin ötesinde, özgür iradesi, çeşitliliği ve gücüyle eşit haklar ve adalet peşinde, kültürel ve sosyal yapıları sorgulayarak önyargılara ve kalıplara sığdırılmayacak çok boyutlu bir varlıktır.
✓ Geçmişte yaşayıp, tarihe, bilime, sanata iz bırakan örnek aldığım birçok kadın olduğu gibi, iş ve sosyal hayatımda olan benden büyük veya küçük onlarca kadını, farklı yönleriyle model almaya devam ediyorum. Ancak; gerek liderliği gerek kapsayıcılığı ve iletişimiyle, gerekse hukukçuluğuyla SEDEFED Başkanı Sayın Emine Erdem rol model aldığım kadınların başında gelir. Yine GİFED’de birlikte çalışma fırsatı bulduğum 600 iş kadınının her birinin farklı yetkinliklerinden tecrübe kazanmakta çok büyük şans. 14 yaşındaki kızım Ekin ile, çağımız gençlerinin dünya hakkındaki bakış açısını anlamaya, yeni neslin farklılıklarını, onlarla iletişimi öğrenmeye ve yeni dünyaya uyumlanmaya devam ediyorum. Ve elbette; biz kadınların her alanda haklarının tanınmasını sağlayan, yolumuzu vizyonuyla aydınlatan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ilham aldığım isimler arasında saymadan geçmem mümkün değil. Türkiye’nin ilk ve tek girişimci kadın federasyonu olan GİFED, sivil toplumun ortaklaştığı çalışmaların, kadınların her ölçekte güçlenmesine etkisinin büyük olacağının ve kadının güçlenmesi için kurulacak iş birliklerinin öneminin bilinciyle farklı illerde bulunan işkadını dernekleri tarafından kurulmuştur.
✓ “Ülkemiz, kadınların ekonomik ve toplumsal yaşama katkısını sağlamayı başarabildiği ölçüde güçlü olacaktır.” mottosuyla, kadınların iş hayatındaki sayısının ve niteliğinin artması, iş hayatında karşısına çıkan sorunların ulusal alanda çözümleri, siyasette, toplumsal hayatta, kadınlarla erkeklerin eşit hak ve fırsatlara sahip olmalarını sağlamayı hedefleyen ulusal ve uluslararası projeler geliştirmekteyiz. Özellikle “Küresel Ekonomilerde Kadın Liderler İttifakı” projemiz ile Doğu Avrupa, Balkanlar ve Türk Cumhuriyetlerindeki kadınların sürdürülebilir ekonomik güçlendirme, iş birliği ve ağ oluşturma, kapasite ve beceri geliştirme, pazara erişim ve uluslararasılaştırma gibi temel amaçlarla bir çatı altında örgütlemeyi hedeflemekteyiz.
Kadınız ve güçlüyüz, nokta!
✓ “Her dönem öngörüsü ve vazgeçmediği mücadelesi, korkusuzluğu ve medeni cesareti ile kitleleri ayağa kaldıran” tam bir tanımlamadır aslında ülkemdeki kadınlar için, bizler için.
✓ Son 15 yıldır hızlı geri adımlarla kazanımlarımızın ortadan kaldırıldığı daha güvencesiz ve yaşam hakları konusunda korunmasız sadece sanal bir din anlayışına ve siyasi bir getirisi olan oya endekslenen siyasi bir iradenin köşeye sıkıştırılmaya çalışılan bir cinsi olarak kadınlar, eşitlik taleplerinden özgürlüklerinden ve anayasal haklarından hiç vazgeçmediler. Dayatılmaya çalışılan birey olmaktan uzak biat sistemine karşı dik duruşlarından ödün vermediler.
✓ Ülkemizin güçlü geçmiş kadın mücadelesinin elde ettiği kazanımları ile cebelleşen bir iktidara karşı mücadeleci ruhundan vazgeçmeyen, eşitlikçi ve gelişen teknoloji ile bu mücadelesini uluslararası arenada dile getirebilen aktivist, örgütlü çalışma hayatında iş kadını olarak cam tavanları kırmaya var gücü ile devam ederken pes etmeyen güce sahip bir görünüm sergiliyor kadınlar.
✓ Benim kendi yolculuğum 9 yaşımda bana kadın dayanışmasını öğreten ve kız çocukları okusun diye yardım kampanyalarında beni de işe katarak yol yürüyen bir kadın olan annem ile başlamıştır. Dolayısıyla benim ilk ve vazgeçilmez rol modelim annemdir. Eğitimci olması aile yaşamındaki eşitlikçi ve demokratik halleri bizi sorgulamaya iten ayrımcılık dilinden uzak Atatürkçü, çağdaş ve laik olan annem. Başucuma 14 yaşımdayken Virginia Woolf – Kendine Ait Bir Oda kitabını koyan annem. Okuduğumda anlamını çok fazla kavrayamadığım ama feminizm adına benim hayatımın yoluna taş döşeyen kadın.
✓ TKDF bir çatı örgütü ve içinde kadınların hukuki haklarını öğrenmesi, eğitime ulaşması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi adına yerel yönetimlerle ve özel sektörle iş birliği yapmayı, karar mekanizmalarında temsil edilmesini, sanatla kendini ifade etmesini ve medyada cinsiyetçi dilin değişmesi çalışmalarını yaparken, günümüzün en ağır sorunu olan kadına şiddet konusunda önleyici ve destek mekanizmaları ile hizmet veren ev içi şiddet acil yardım hattını işletmektedir. Aynı zamanda lobicilik hareketiyle toplumsal dinamizmin eşitlikten yana gelişmesi için gelişen teknoloji ve dünya düzeni içinde yeni kanunlar ve politikalar üretilmesine katkı sunar.
✓ Biliyorum yolumuz uzun ama gücümüz ve enerjimiz var. Geçmişin halkalarında var olan mücadelemizi bugüne taşıdık, bugünden yarına taşıyacak gençleri güçlendirerek yola devam ediyoruz. Mücadele kazandırır!
Söz konusu kadın haklarıysa “serseri mayın gibi” oluyorum!
✓ Kadın hem çok karmaşık ve hem de bu karmaşada çok dingin bir yapı. O karmaşanın içerisinde kendi bağlantıları, kendi konsolidasyonları var ve o konsolidasyonlar da kendi içinde bambaşka ilişkileri beraberinde getiriyor. Dolayısıyla kadını tek bir cümleyle tanımlamak mümkün değil. Kadının bu karmaşıklığı onun üstün yanı. Çünkü versiyonlarıyla meselelere bakıyor, stratejisini oluştururken çok yönlü bakmayı beceriyor ve bunları yaparken olasılıkları ya da imkansızlıkları görerek ona göre bir durum alıyor. Yoksa bu erkek egemen dünyada kadının özgürlüğünü yaşaması mümkün değil. Hak verilmiyor kadına, kadın kendi haklarını mücadeleyle almak durumunda ve ne mutlu ki alıyor da!
✓ Akıllı kadınlardan çok etkileniyorum. Bunu kendilerine de söylüyorum, söylemekte de cömert davranıyorum. Karşımdaki eğer henüz kariyer basamaklarında ilerliyorsa, daha yukarıya çıkacak yolu varsa bundan olumlu etkileniyor, cesaret alıyor. Yaş itibarıyla, aldığı yol itibarıyla daha ileride ise onlara da etkilendiğim yanlarını söylemekten hiç çekinmiyorum. Ben bir kadın olarak hayatıma giren, akıllarından etkilendiğim kadınların bileşimiyim.
✓ Kadınlar kendilerini yeni baştan var ederler, yeni baştan doğarlar. Üstelik bu yaşamları boyunca bir kere de olmaz. Çok kez baştan başlayabilirler. Tıpkı normal doğumda olduğu gibi bu yeniden doğuş çok sancılıdır ve birilerinin “başarıyorsun” diyerek cesaretlendiriyor olması normal doğumdaki kadar değerlidir.
✓ Söz konusu pazarlama evreninin kadın mücadelesine verdiği desteğe geldiğinde “-mış” gibi yapan o kadar çok şirket var ki. Hani sürdürülebilirlik moda olmadan önce başka bir şeydi, moda olduktan sonra başka bir formata evrildi ya! Biz de yapıyoruz demek için yapanlar var. Yalnızca pembe renkli broşür basarak, bana bunu bir kurumsal sosyal sorumluk projesi diye getirenler var. En çok kızdığım şey aklımı ve zekamı hafife almaları. Yani sonunda fayda üretmedikleri gibi pink-washing’le ortaya çıkmalarına çok üzüldüğüm kadar baş parmağımın kalktığını biliyorum. “Kadınları topladık, onları sevdik, saydık, motive ettik, evlerine gittiler” beni hiçbir zaman tatmin etmez! Dolayısıyla da örgülü işlerde olmayı ve katma değerinin her yöne doğru evirildiğini gördüğüm işlerin paydaşı olmayı tercih ediyorum.
✓ “Mış” gibi projeler karşısında sessiz kalmayı da sessiz kalanları da doğru bulmuyorum. Biz kadınların tam da böylesi durumlarda karşı durup itiraz etmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendimi bu anlamda serseri mayın gibi görüyorum! Hangi ortamda olursa olsun o baş parmak kalkıyor ve hakkı savunuyor! Haksızlığı gördüğümde itirazım yumuşak bir üslupla olamıyor. Konu kadın hakları konusunda adalet olduğunda kendimi bir serseri mayına benzetiyorum…
Kadınlar tüm zorlukların karşısında cesurca duruyor!
✓ Ben kadınları hayallerinin peşinden gitmeleriyle, zorluklara karşı cesurca durmalarıyla, üretkenlikleriyle ve kendine güvenleriyle tanımlıyorum. Hem iş hayatımda hem de özel hayatımda tanıdığım ve bana ilham veren pek çok kadını sınırları zorlamaları, kendilerine sunulanla yetinmemeleri ve üreticiliklerini azimleriyle birleştirmeleriyle özdeşleştiriyorum. Kendime ve etrafımdaki kadınlara baktığımda en uygun tanımın bu olduğunu görüyorum. Liderlikleriyle, vizyonlarıyla bana ilham olan pek çok kadınla eğitim ve çalışma hayatım boyunca yolum kesişti. İlk ilham kaynağım annem. Üretme azmimi, asla pes etmemeyi, kararlı yapımı ona borçluyum.
✓ Hepsiburada’nın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan da Türkiye’de kadın girişimciliğinin önemli liderlerinden biri ve toplumsal cinsiyet eşitliği için yaptıkları beni çok etkiledi. Hepsiburada’nın öyküsü ve başardıkları benim Hepsiburada’yı seçmemde ve Türkiye’ye dönmede çok önemli bir etken oldu. Ayrıca Hepsiburada’nın birbirinden değerli, yaratıcı ve başarılı kadın çalışanları da her gün bana ilham olmaya devam ediyor.
✓ 2017 yılından bu yana “Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü” programı ile kadın girişimcilerin e-ticaret yoluyla ekonomik hayata katılımlarının yolunu açıyoruz. Program kapsamında, bugüne kadar 47 binden fazla girişimci kadına, 230 kadın kooperatifine destek olduk. Hedefimiz 2030 yılında ulaştığımız kadın girişimci sayısını 120 bine ulaştırmak. Çalışanlarımızın yaklaşık yarısı, yöneticilerin ise yarısına yakını kadınlardan oluşuyor. Her kademede kadınların eşit temsiliyetini sağlamayı hedefliyoruz, bunun için çeşitli programlar ve politikalar uyguluyoruz. Şirket içinde geçen sene kadınlar gününde Hepsinspire adıyla kadın çalışanların birbirleriyle destekleşebilecekleri, eğitimler alabilecekleri, birbirleriyle mentorluk ilişkisi kurabilecekleri bir platform oluşturduk. Bu çalışmayla hem toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda tüm çalışanları bilinçlendiriyor, hem de şirket içinde kadın çalışanların güçlendirilmesini hedefliyoruz.
✓ Kariyer yolculuğunda eşlerin ve ailelerin desteği de yadsınamaz. Bu açılardan genç kadınlara tavsiyem, kariyer yolculuğunuzda sizleri destekleyen yol arkadaşları ile birlikte olmanız. Ben bu açılardan çok şanslıydım. Çok yetenekli kadınların bu destekleri olmadığından kariyerlerinde hak ettikleri yerlere ulaşamadıklarını gördüm. Azimli olmak, çalışmak ve tutkulu olmak kadar siz kariyer basamaklarını tırmanırken yanınızda olacak, destekçiniz olacak bir ailenizin olması da yeri geldiğinde ilk saydığım unsurlar kadar önemli.
Her kadın kendi hikayesiyle eşsiz…
✓ Kadın, kendine özgü ruhu, bakış açısı ve enerjisiyle çok özel… Kadını sadece biyolojik özellikleriyle değil, benzersiz yetenekleri, deneyimleri ve başarılarıyla da tanımlamak son derece önemli. Bu anlamda da her kadın benzersiz. Her kadın kendi yolculuğundaki yaşam tecrübelerini ve bu süreçte elde ettiği kazanımlarını taşıyor, bu da onları eşsiz kılıyor.
✓ Bana göre kadınlar, duygusal zekâları ve sezgileriyle bir adım daha öne çıkıyor, çevrelerine etraflarına karşı daha duyarlılar ve empati konusunda daha iyiler. Güçlü iletişim becerileri ve bağ kurma yetenekleri ile bulundukları ortamı iyileştiriyor ve uyumlu bir hale getiriyorlar. Ben porseleni yapı olarak kadına benzetiyorum. Zarif, narin ama bir o kadar da güçlü ve sağlam. Kadınların, zorluklar karşısında son derece dayanıklı, güçlü ve azimli olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Yeter ki fikirlerini ifade etmekten çekinmesinler, kendilerine inansınlar.
✓ Kararlı kadınlar, kendi yaşamlarındaki engelleri aşarak yazdıkları başarı hikayeleri ile bana ilham veriyor. Farklı alanlarda başarılar elde etmiş, hedeflerine ulaşmak için çalışmış ve pes etmemiş kadınlar… Zorluklar karşısında yılmayan, inançla yollarına devam eden kadınlar aslında bir yandan kendi yollarında ilerlerken ve sınırları zorlarken bir yandan da başkalarının hayatlarına dokunuyor. Onlara cesaret veriyor ve kendi potansiyellerini keşfetmeye teşvik ediyor. İlham veren kadın hikayeleri aynı zamanda kadınların toplumda daha görünür olmalarını teşvik ederek toplumların ilerlemesine de katkı sağlıyor. Kütahya Porselen’deki çalışma arkadaşlarım arasında ve çevremde bana ilham veren böyle birçok kadın olduğu gibi, hiç tanımadığım ama bir kitapla, bir filmle, bir röportajla hikayesini öğrendiğim tutkulu kadınlar da bana ilham veriyor.
✓ Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın istihdamı her zaman Kütahya Porselen’in öncelikli konularından biri oldu. Kadın çalışanlarımızın her alanda eşit temsili için aktif bir şekilde çalışıyor, kadın istihdamını teşvik etmek ve sürdürülebilir bir iş ortamı oluşturmak için çalışmalar yürütüyoruz. Kadın çalışanlarımızı üst kademe yönetim pozisyonlarına ulaşmaları için de sonuna kadar destekliyoruz. Şu anda 5 kişilik yönetim kurulumuzun 3’ünü kadınlar oluşturuyor.
✓ Bu konuda farkındalığı artırmak için çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla da iş birliği yapıyoruz. Geleceğin güçlü kadınlarının eğitimine katkı sağlamak da önceliğimiz. Geçtiğimiz yıl düzenlediğimiz online alışveriş kampanyası kapsamında, belirli kategoriden yapılan alışverişlerden elde ettiğimiz gelirin tamamını, “Anadolu’da Bir Kızım Var” burs projesi için Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışladık.
Kadınların potansiyelleri sınırsız peki ya özgürlükleri?
✓ “Kadın” kelimesinin genel olarak fiziksel farklılıklara dayanarak belirlenmiş, kısıtlı bir tanımlama olduğunu; kültürel, toplumsal, sosyal değişimler ile kadının taşıdığı toplumsal rollerin arttığını ve evrimleştiğini düşünüyorum. Artık kadını sadece geleneksel domestik, anne, kocanın eşi, evin düzenini sağlayan, besleyen, büyüten, çocuklar ile ilgilenen rolleriyle tanımlamanın mümkün olmadığına, bu roller hala varlığını korumakla beraber bunlara özellikle günümüz şartlarında “işte, evde, hayatta erkeklere eşit şartlara sahip, çalışan, finansal özgürlüğünü kazanan, bireyselleşen, üreten, kendisinin bir amacı, özgürlüğü, söz hakkı olan” rollerin eklendiğine, bir kadının, isterse tüm bu rollere sahip olabilecek kapasiteye, güce ve kabiliyete sahip bir varlık olduğuna da inanıyorum. Kadınların potansiyeli sınırsızdır ve her birinin kendine özgü bir hikayesi ve rol modeli olma kapasitesi vardır. Önemli olan, kadınların tüm bu rolleri özgürce seçebilmeleri ve herhangi bir baskı olmadan kendi potansiyellerini gerçekleştirebilmeleridir.
✓ Hem bir iş insanı hem bir anne, bir eş, çocuklarına ve dünyaya bir katkı sağlamayı amaç edinmiş bir birey olarak güçlü ve zayıf yönlerimin farkında olmayı, ne istediğimi bilmeyi, kendi amaçları, hedefleri doğrultusunda hareket etmeyi, zorluklardan korkmamayı, istediğime ulaşmak için mücadele etmeyi, sevdiklerine insan olarak iyi bir rol model olmayı ve hayatı olabildiğince dolu dolu, mutlu, zevk alarak yaşamak gerektiğini çok önemsiyorum.
✓ Lenovo kendi içerisinde cinsiyet eşitliği çalışmalarını yürütmek ve çözüm üretmek amacıyla WIL (Women In Lenovo) organizasyonunu kurdu ve faaliyet gösterdiği 180 farklı ülkede bu organizasyonun temsilcileri bulunuyor. Lenovo’nun iş gücünün yüzde 36’sını kadınlar oluşturuyor. Kadın yöneticilerse toplam yöneticilerin yüzde 21’ini oluşturuyor. Mutlulukla belirtmeliyim ki Türkiye’de bu oranlar daha da yüksek. Çalışanlarımızın yüzde 50’den fazlası ve yönetim ekibimizin yüzde 40’ını kadınlar oluşturuyor.
Kadınlardan ilham alıyoruz
✓ Kadın olmak, kendi ailesinde, toplumda, dünyada önemli değişiklikler yaratabilecek içsel güce ve ışığa sahip olmak demek. Bir kadının kendi bedeninde rahat hissettiğinde ve kendine güvendiğinde inanılmaz bir güce sahip olduğuna inanıyoruz. Kadınların bedenlerinde iyi ve rahat hissetmeleri için iç giyim, aktif giyim ve rahat giyim söz konusu olduğunda form yaratma, bedene tam oturma ve bedenin şeklini alma konularında yenilikler yapıyoruz.
✓ Yaşamım boyunca pek çok kadın bana ilham verdi, en başta da annem ve büyükannem. Her ikisi de kendi kariyerlerini sürdürürken çocuk yetiştirdiler. Bana hem evin içinde hem de dışında iyi bir hayat sürmenin mümkün olduğunu gösterdiler. Sibilla Aleramo ve Simone de Beauvoir gibi yazarlar da kadın deneyimleri ve değişim potansiyeli konusundaki anlayışımı besledi. Her zaman Margherita Hack gibi bilim kadınlarından ilham aldım. Bana kadınların akıllarına koydukları her şeyi başarabileceklerini gösterdiler.
✓ Kadınların başarılarının takdir edilmesi günümüzde hala kolay değil. Bize sıklıkla yeterince iyi olmadığımız, yeterli olmadığımız veya bazı şeyleri yeterince iyi yapamadığımız söylenir. Bu nedenle engelleri yıkan, fark yaratan kadınları kutlamak ve takdir etmek, önlerini açmak çok önemli.
✓ Kadınlar tarafından kırılan bu engelleri görmek için, Penti olarak hayatın farklı alanlarında her yaştan kadının bıraktığı izlerin altını çiziyoruz ve tüm kadınlara “Sen de hayatında iz bırakabilirsin!” diyoruz.
✓ Penti olarak bulunduğumuz konumun farkındayız, kadınlardan güç alıyoruz ve biz de onlara güç vermek istiyoruz. Kadınların kendilerine güvenmelerini sağlamak, özgüvenlerini geliştirmek ve her şeyi başarabileceklerini göstermek istiyoruz.
✓ Kadının toplumsal alanda güçlenmesi için birçok alanda fırsatlar yaratıyoruz. Kurumsal yönetim felsefemiz olan Kyosei’nin en temel değerlerinden biri de bu. Şirket içinde gönüllü çalışanlarımızdan oluşan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Takımı’mızın liderliğinde birden fazla çalışma yürütüyor, çeşitli projeler hayata geçiriyoruz. Bunları yaparken Penti’nin değer zincirinde yer alan her bireye temas etmeyi, kadınların ve kız çocuklarının istedikleri her alanda kendilerini geliştirme ve güçlendirme yolculuklarında yanlarında oluyoruz. Çünkü biz kadınlardan ilham alıyoruz. Ve ilham aldığımız tüm bu öykülerin, başarıların diğer kadınlara da ilham olması için iletişim yapıyoruz.
Kadınlar üreten toplumun katalizörü
✓ Kadını, dünyanın temeli olmasının yanı sıra; kendine güvenen, üreten, çalışkan, özverili, kendisini her konu ve koşulda ifade edebilen bir toplumun katalizörü olarak görüyorum. İnsanlık açısından daha iyi ve sürdürülebilir bir geleceğin ancak kadınların yaşamın her alanında hak ettikleri yerde bulunabilmeleri ile mümkün olabileceğine inanıyorum. Otokoç Otomotiv de ön yargıları, kalıpları ve kısıtlamaları ortadan kaldırmak için yıllardır var gücüyle çalışan bir kurum. Bu açıdan kendim de dahil olmak üzere kurumumuzda her konumda çalışan kadınların şanslı olduğunu düşünüyorum.
✓ Tarihe adı geçmiş ve bu dünyada iz bırakmış kişilerin yanı sıra, başta annem olmak üzere hayatın her alanında karşılaştığımız ve tarihe geçmemiş ama günlük hayat içinde tanıklık ettiğimiz azim ve başarılarıyla bizlere ilham kaynağı olabilecek o kadar çok kadın var ki. Kendi kişisel yolculuğumda en çok etkilendiğim ve bana ilham kaynağı olan kadınlar arasından isim vermem gerekirse zorlu sınavlardan geçen ve tiyatroya olan sevgisi için mücadele eden, ilklerin temsilcisi tiyatrocumuz Afife Jale; kadınların uçak kullanamayacağı gibi ön yargıları yerle bir ederek pilotluğun cinsiyetinin olmayacağını gösteren dünyanın ilk kadın savaş pilotu ve Türkiye’nin ilk kadın pilotu olan Sabiha Gökçen’den söz edebilirim.
✓ Mesleklerin cinsiyeti olmadığı bilincini benimseyen ve bugünkü başarılı konumuna kadın çalışanların aklı, yaratıcılığı, gücü, çalışkanlığını her seviyede değerlendirerek gelen bir kurum olarak; 2022 yılında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “Cam Tavan Arabada Güzel” adını verdiğimiz projemizi hayata geçirdik. Bireysel olarak da destekçisi olduğum ve paydaşlarımızla birlikte sürdürdüğümüz uzun soluklu bu proje ile hem kadınların hayatın her alanında karşı karşıya oldukları görünmez bariyerlerin ortadan kalkmasına, hem de “kendi değerlerinin farkında olmalarına” duyduğumuz ihtiyaca dikkat çekmek için çalışıyoruz.
Mücadelemiz bizi güçlendiriyor!
✓ Kadının başlı başına bir savaşçı olarak var olduğunu düşünüyorum. Dünya üzerinde bir can’ı hayata getirebilme özelliği kendi kendini dahi yeniden doğurabilmesine ve dokunduğu herşeyi dönüştürebilmesine olanak sağlıyor. Hiçbir aile yada toplum düşünemiyorum ki oradaki kadının etkisi olmasın yaşadığı dönüşümden ya da oluşumdan. Bu gücü en büyük sebep olmalı ki yüz yıllardır hep bir baskılanma mücadelesi vermiş ve vermeye devam ediyor ve belki de bu genetik olarak daha da güçlenmesine sebep oluyor her geçen gün…. Yine de diyelim ki bir gün gerçekten “kadın” olarak tanımlarının ortadan kalktığı, “kadın x, kadın y” diye ifadeler kullanmak ve tabuları yıkmaya çalışmaya devam etmek yerine tüm gücümüzü ve enerjimizi sadece kendimiz, çevremiz ve toplum için “ilerlemeye” yönelik kullanabileceğimiz günler yakın olsun…
✓ Hayatımdaki tüm kadınlar farklı güçlü yönleriyle her gün ilham kaynağım. Başta annemin çalışkanlığı, yaşama sevgisi, enerjisi ve her ne sorunla karşılaşırsa karşılaşsın hemen çözüme yönelen dik duruşu hayattaki en büyük örneğim. Yine hem meslek hayatındaki başarıları, hem anneliği ve kendine duyduğu saygının bedenine ve duruşuna yansıması olarak kabul ettiğim idolum teyzem yani 2. annem bir diğer şansım diyebilirim. Ek olarak da yıllar boyunca birlikte çok yakın çalıştığım kadın yöneticilerim oldu. Sahip oldukları bambaşka liderlik özellikleri bana her zaman yön gösterdi, güç verdi. Özellikle bir önceki yöneticim Sibel Demir hem iş hem de özel hayatımda her zaman yoluma ışık olmuştur. İyi ki varlar….
✓ Kotex, 1. Dünya Savaşı sırasında ön saflarda mücadele eden hemşirelerin keşfettikleri, dünyanın ilk hijyenik ped markası. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitliğine bağlılık, köklerimizden geliyor. Kadınların gücünün ve yapabileceklerinin sınırsız olduğunu, hiçbir engelin onların karşısında duramayacağını tüm topluma göstermek ve böylelikle toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlü bir şekilde vurgulamak istiyoruz. Kadınların eşit fırsatlar elde etmelerine katkıda bulunarak onları sonuna kadar destekliyoruz. Kadınlar için attığımız her adımda, kadınların tüm tabuları aşabilecek güce sahip olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz. Kotex İsterse Yapar inisiyatifi ile engeller ve endişelerle mücadele ediyoruz.
Kadınların tanımlanmaya değil özgürlüğe ihtiyacı var
✓ Kadınların kim oldukları, kim olabilecekleri ve olamayacakları, nasıl davranmaları gerektiği gibi konularda belki binlerce yıldır konuşuyoruz. Öyle hissediyorum ki zaman içinde kadınlardan beklentiler şekil değiştiriyor, belki yumuşuyor, daha kısık sesle söyleniyor, daralıyor veya genişliyor ama hiçbir zaman bitmiyor. Bugün bile yapmamız, hissetmemiz, olmamız gerekenlerle ilgili o kadar çok fikirle karşı karşıyayız ki durup nasıl biri olmak istediğimizi kendimize sormaya fırsat bulamıyoruz bile. Bu yüzden bence artık kadınların herhangi bir şekilde tanımlanmaya değil, kendilerini tanıma ve tanımlama yolculuklarında desteğe, cesarete ve özgürlüğe ihtiyaçları var.
✓ Ben kendi yolculuğumda diğer kadınlara elinden geldiğince destek olan ve onları yukarı taşıyan, kendi mutluluğunu cesur bir şekilde kovalayabilen, dürüst ve kendiyle barışık kadınların hepsinden ilham alıyorum.
✓ Çok şanslıyız ki beije’in yüz binlerce kişiden oluşan bir topluluğu var. Biz de iletişim kanallarımızdan; rahatça konuşulamayan konulara ve deneyimlere alan açarak, bilgi kirliliği ve eksikliğiyle mücadele ederek, kadınların karşı karşıya kaldığı önyargılardan, haksız beklentilerden ve koşullardan sesli bir şekilde bahsederek; bu topluluk aracılığıyla her gün küçük adımlarla büyük bir sosyal değişimin parçası olmak için gayret ediyoruz.
✓ Buna ek olarak, beije’in ilk gününden beri sürdürdüğü bir bağış kültürü var: Brüt karımızın yüzde 8’ini regl yoksulluğu ile mücadele eden kişi ve kurumlara bağışlıyoruz. Yani aslında beije’den alınan her ürün, ihtiyacı olan biri için ped bağışına dönüşüyor. Bunlar birkaç örnek elbette; ama aslında attığımız her adımın arkasında ülkemizdeki kadınların bir şekilde daha özgür ve güçlü hissetmeleri için çaba göstermek var diyebilirim.