Bayer Tüketici Sağlığı Dermatolojiden gıda takviyesine, soğuk algınlığından sindirim sağlığına dek bir çok alanda tüketicinin hayatına dokunan markalara sahip… Konu tüketici sağlığı olunca pek çok önemli başlık da işin içine giriyor elbette. Bir yanda toplumsal bilinç oluşturma çalışmaları bir yanda Ar-Ge kaslarını sürekli güçlü tutmak… Bayer Tüketici Sağlığı CMO’su Tuna Demiralp tüm bu alanlarda tüketicinin sesini dikkate aldıklarını belirterek IPSOS iş birliğinde gerçekleştirdikleri “Herkes için Sağlık 2023 Tüketici İçgörüleri” analizinden çarpıcı veriler paylaşıyor.
Bayer Tüketici Sağlığının Türkiye pazarındaki mevcut konumunu öğrenebilir miyiz? Gelecekteki stratejilerinizin odak noktaları neler?
Bayer bir Yaşam Bilimleri Şirketi olarak, her biri kendi pazarlarında, iyi konumlarda bulunan ve büyüme potansiyeli vaat eden iş birimleri; Tüketici Sağlığı, İlaç ve Tarım bölümleri ile “Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık” misyonu doğrultusunda çağımızın önemli sorunlarına çözümler sunuyor. Tüketici Sağlığı Bölümü olarak bizler de bireylerin hayat kalitelerini artıran ve önlenebilir sağlık problemlerine karşı çözüm getiren ürün ve hizmetlerle topluma destek olmayı amaçlıyoruz. Ayrıca kişilerin ciddi sağlık sorunları yaşamalarını en aza indirmek için önem vermeleri gereken konulara dikkat çektiğimiz, sağlık bilincini artırmaya yönelik projeler de hayata geçiriyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz bu alan toplum sağlığı için büyük önem arz ediyor ve bu da bize ciddi sorumluluklar yüklüyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu sorumluluk bilinci ile hareket ediyoruz. Kalitesi, güvenilirliği ve bilimsel temellere dayalı etkisiyle tercih edilen markalarımız hem küresel düzeyde hem de Türkiye’de yüksek bilinirliğe ve güçlü bir pazar konumuna sahip. Portföyümüzde; dermatolojiden gıda takviyelerine, sindirim sağlığından soğuk algınlığına pek çok alanda ihtiyaçlara cevap veren birçok markamız var. Dermatoloji kategorisinde Bepanthol, gıda takviyeleri kategorilerinde ilk sıralarda yer alan Redoxon ve Supradyn portföyümüzdeki güçlü markalarımızdan. Aynı zamanda, hamilelik ve emzirme döneminde anne adayları ve annelere destek olmak amacıyla Elenatal ve sindirim sağlığı kategorisinde yine önemli markalarımız bulunuyor. Soğuk algınlığı kategorisinde ise Aspi NATURA markalı öksürük şurubu, boğaz ve burun spreyleriyle yer alıyoruz. Alt sindirim sağlığı kategorisine yeni markamız MiraLAX ile başarılı bir giriş yaptık.
Tüketicilerimizin ihtiyaçlarını dikkate alıyor ve bu ihtiyaçlara göre stratejilerimizi belirliyoruz. Hedefimiz aynı bugün olduğu gibi gelecekte de sağlık profesyonellerinin ve müşterilerimizin güvenerek kullandığı, sahiplendiği ve önerdiği markalar olmaya devam ederek, dijital ve AR-GE yetilerimizi daha da güçlendirmek. Yeni iş modelleri, kapsayıcı iletişim çalışmaları ve sosyal sorumluluk bilinciyle sağlık ekosistemine değerli ve güvenilir katkılar sunmak için çalışıyoruz.
Toplumun sağlık bilincini artırmaya yönelik hayata geçirdiğiniz projeler var mı?
Aslında biz bu yolculuğa ilk olarak 2017 yılında “365 Gün Sağlıklı Yaşa” mottosuyla “365 Gün Sağlıklı Yaşam Hareketi” projesini hayata geçirerek çıktık. Proje ile 365gun.com web sitesini yayına aldık ve o tarihten beri pratik sağlık, iyi beslenme gibi konularda uzmanlarımızın oluşturduğu içeriklerle “Sağlıklı Yaşa!” mesajımızı vermeye devam ediyoruz. Projenin devamında, Millî Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız iş birliği sonucunda bu bilinci erken yaşta çocuklara da kazandırma hedefi ile ilköğretim çağındaki çocuklara ulaşmak için okul bahçelerini öğretici oyun içerikleriyle renklendirdiğimiz “365 Gün Teneffüste Sağlık” projemizi gerçekleştirdik. Öğretmen Akademisi Vakfı’nın da destekleriyle ülkemizin birçok farklı şehrinde bulunan Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı 77 ilkokula eğitici içeriklerimizi konumlandırdık ve bu sayede binlerce çocuğa ulaştık.
2021’de ise bu konu özelinde bugüne kadar yaptığımız tüm projeleri tek bir çatı altında toplayarak 22 Ekim Sağlık Okuryazarlığı Günü Projemizi başlattık ve ilk yılı kapsamında; toplumun sağlık okuryazarlığı düzeyini yakından takip etmek ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını anlamak amacıyla geniş çaplı bir araştırma gerçekleştirdik. Bu araştırmada katılımcıların hane içi sağlık anlayışı, kişisel ve koruyucu sağlık bilgisi, beslenme alışkanlıkları, fiziksel ve ruhsal sağlığa dikkat etme oranları başta olmak üzere gelecekteki çalışmalarımıza yön verecek önemli veriler elde ettik. Çalışma toplumumuzun sağlıklı yaşama ve alışkanlıklara bakış açısına dair pek çok şaşırtıcı bilgi sundu bize. Tüm bu verilerin yardımı ile projenin ikinci yılında “Sağlığı Anlamak” sergisini hayata geçirdik. Bu sergimizle VR teknolojisi gibi yenilikçi yöntemlerden faydalanarak katılımcılara insan vücudunu tanıtıp, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını destekleyen bir deneyim sunarak sağlık bilincini toplumun her kesimine yaymayı amaçladık. Şimdiye kadar İstanbul, Ankara ve İzmir’de 445 bin ziyaretçiyle buluştuk ve farklı bölgelerde daha çok kişiye ulaşmak için çalışmalarımız devam ediyor.
“Hedefimiz aynı bugün olduğu gibi gelecekte de sağlık profesyonellerinin ve müşterilerimizin güvenerek kullandığı, sahiplendiği ve önerdiği markalar olmaya devam ederek, dijital ve AR-GE yetilerimizi daha da güçlendirmek. Yeni iş modelleri, kapsayıcı iletişim çalışmaları ve sosyal sorumluluk bilinciyle sağlık ekosistemine değerli ve güvenilir katkılar sunmak için çalışıyoruz.”
Son dönemde gerçekleştirdiğiniz Bayer Türkiye ve IPSOS’un ortak çalışması “Herkes için Sağlık 2023 Tüketici İçgörüleri” nasıl bir vizyonla hazırlandı, sonuçlarını değerlendirir misiniz?
Bayer Tüketici Sağlığı olarak toplum sağlığı için çalışıyor ve sağlık okuryazarlığı alanında gerçekleştirdiğimiz projelerle bireylerin bu alandaki bilinç seviyesini arttırmayı hedefliyoruz. Yine bu motivasyon ile IPSOS’un önderliğinde hazırlanan “Herkes için Sağlık 2023 Tüketici İçgörüleri” analizini hayata geçirdik. Bu çalışmanın 2024 ve sonrası için yol haritalarına önemli katkı sunacağını düşünüyoruz. Amacımız bu ilhamı tüm sektör ile paylaşabilmek. Böylece tüketicilerin ihtiyaçlarını bu içgörülerden yola çıkılarak daha net analiz edip, daha faydalı ve çeşitli hizmetler sunmak mümkün. İnsanların sağlık gündeminde önemsediği başlıkları ele almak ve sağlığa dair endişelerini anlamak üzere ilki bu yıl paylaşılan analize göre en çarpıcı başlık zihin sağlığı oldu. “Herkes için Sağlık 2023 Tüketici İçgörüleri” analizindeki dikkat çeken veriler şöyle: Türkiye’de dahil 31 ülkenin yer aldığı global araştırmada yöneltilen “Ülkenizde en sık karşılaşılan sağlık sorunu nedir?” sorusuna katılımcıların verdiği yanıtlarda zihin sağlığı yüzde 44 ile ilk sırada, kanser yüzde 40 ile ikinci sırada, stres yüzde 30 ile üçüncü sırada ve obezite ise yüzde 25 ile son sırada yer aldı. Türkiye’de ise bu tablo biraz daha farklı. Kanser hala ilk sırada yer alıyor. 2. sırayı ise “stres” alıyor. Sıralamayı zihin sağlığı takip ediyor ve ardından obezite geliyor. Bu verilerin ışığında bir kez daha altını çizmek isterim: İnsanların zihin sağlığı endişesi; dünyada yüzde 44 ile ilk sırada, Türkiye’de ise söylem değişikliği ile stres olarak yüzde 32 ile ikinci sırada. Zihin sağlığı endişesinin küresel çapta kanser endişesinin önüne geçmesi de oldukça çarpıcı bir sonuç. Üstelik verilerde “stresin” zihin sağlığından bağımsız ayrı bir başlık olarak ele alındığını görüyoruz. Tamamen ilgisiz olmadığı için stres ve zihin sağlığı başlıklarını birleştirerek değerlendirecek olursak hem dünyada hem ülkemizde rakamlar çok daha yüksek bir noktaya ulaşıyor.
“İnsanların zihin sağlığı endişesi; dünyada yüzde 44 ile ilk sırada, Türkiye’de ise söylem değişikliği ile stres olarak yüzde 32 ile ikinci sırada. Zihin sağlığı endişesinin küresel çapta kanser endişesinin önüne geçmesi de oldukça çarpıcı bir sonuç.