Kadınların yüzde 60’ı “düzenli sağlık kontrolü” yaptırmıyor
DoktorTakvimi ve Twentify iş birliğiyle gerçekleştirilen “Kadın Sağlığı Araştırması”na göre yüzde 69 oranında kadın HPV aşısının neyi önlediğini bilmezken bu kitlenin yüzde 25’i HPV’nin meme kanserini önlediğini düşünüyor. Yüzde 60’lık bir kesimin düzenli sağlık kontrolüne gitmediği; psikolojik sağlık, cinsel yolla bulaşan hastalıkların kontrolü, menopoz ve osteoporoz gibi konulara daha az öncelik verdiği görülüyor.
Araştırma kapsamında kadınlara yöneltilen “kadın sağlığı denildiğinde, aklına neler geliyor?” sorusunun cevabına göre kadın sağlığıyla en fazla ilişkilendirilen çağrışımların başında yüzde 20 ile jinekolojik hastalıklar geliyor. Onu yüzde 18 ile meme kanseri, yüzde 14 ile regl, yüzde 11 ile rahim kanseri takip ederken; ruh sağlığı yüzde 1, kemik erimesi yüzde 2, beden sağlığı yüzde 2 oranlarıyla listenin en alt sıralarında yer alıyor. Katılımcıların üreme sağlığı ve kadın üreme sistemiyle ilgili hastalıklara güçlü bir şekilde odaklanılırken, genel fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına dair çok daha az farkındalığa sahip olunduğu görülüyor. AB SES grubu daha az “kadın hastalıklarından” bahsederken, “smear testini” daha çok ifade ediyor. 18-24 yaş grubu için en çok akla gelen “adet/regl” iken, 35-44 yaş arasında “rahim kanseri” akla geliyor. “Doğum kontrolü” konusunun Güneydoğu Anadolu bölgesinde diğer bölgelere göre daha çok akla geldiği, Ortadoğu Anadolu’da ise regl konusunun en az akla geldiği görülüyor.
Kadın sağlığında odak menstrual döngü
Araştırmaya göre kadın sağlığında birincil odak yüzde 25 ile menstrual (adet/regl) döngü ve ardından yüzde 23 ile meme kanseri taraması. Yüzde 19 ile rahim ağzı kanseri, yüzde 8 ile doğum kontrolü ve doğurganlık gibi diğer alanlar da ön plana çıkarken, cinsel yolla bulaşan hastalıkların kontrolü yüzde 6, psikolojik bozukluk yüzde 5, menopoz yüzde 4 ve osteoporoz yüzde 2 oranında ifade ediliyor ve daha az öncelik veriliyor. Kadın sağlığı denildiğinde akla gelen “menstrual döngü, adet dönemi sorunları ve yönetimi” konusu 18-24 yaş grubu, bekarlar ve çocuksuz kişiler tarafından daha çok belirtiliyor. Meme kanseri taraması 45-54 yaş kadınların, rahim ağzı kanseri 35-44, 45-54 yaş grubu ile çocuklu kadınların, doğurganlık konusu ise AB SES grubunun aklına daha çok geliyor. Bölgelere bakıldığında ise menstrual döngü, adet dönemi sorunları ve yönetimi konusunun en çok Batı Marmara’da ifade edildiği görülüyor. Psikolojik rahatsızlıkları ise az Ege bölgesinde ifade ediliyor.
HPV aşısının neyi önlediği bilinmiyor
Araştırmada kadın sağlığı hakkında “yanlış ifadelere” verilen cevaplar da dikkat çekiyor. Sonuçlara göre jinekolojik hastalıklarla ilgili olarak muayenelerin yalnızca doktorlar tarafından mı yapılacağı konusunda bir kafa karışıklığı olduğu görülüyor. “Kadın hastalıklarında, kişi kendini muayene edemez. Sadece doktorlar tarafından muayene yapılabilir” ifadesine yüzde 4 oranında “bilmiyorum”, yüzde 34 oranında “kesinlikle doğru”, yüzde 22 oranında “kesinlikle yanlış” cevabı veriliyor. Katılımcılara “HPV aşısı meme kanserine karşı koruma sağlayan bir aşıdır” ifadesi soruluyor ve cevaplayanların neredeyse yarısı olan yüzde 44’ü “bilmiyorum”, yüzde 8’i “kesinlikle doğru”, yüzde 17’si “doğru” diyor. Yani yüzde 69’luk bir kesim HPV’nin neyi önlediğini bilmiyor. “Meme kanseri taraması 20’li yaşlarda başlar” ifadesini ise katılımcıların yüzde 28’i yanlış bulurken, yüzde 60’ı bunun mümkün olduğunu düşünüyor.
Doğru ifadelerin tespit edilme oranı daha yüksek
Kadın sağlığı konularında katılımcıların bilgi seviyeleri ölçüldüğünde kendilerine verilen doğru ifadeleri tespit etme oranlarının yanlış ifadeleri tespit etme oranlarından daha yüksek olduğu görülüyor.
“Düzenli adet döngüsü 21-35 gün arasında değişir” ifadesi için katılımcıların yüzde 91’i “kesinlikle doğru” ve “doğru” derken, yüzde 2’si “kesinlikle yanlış” ve yüzde 4’ü “muhtemelen yanlış” diyor. Gebelik planlamasında folik asit kullanımına ve rahim ağzı kanseri taramalarına ilişkin yanlış yanıtlar daha az olmakla birlikte, katılımcıların 15’i “Hamilelik planlarken folik asit kullanılması önerilir” ifadesi ve yüzde 28’i “Rahim ağzı kanseri taraması genellikle Pap smear testi ile yapılır” ifadesi hakkında kararsız olduğunu veya herhangi bir fikrinin olmadığını belirtiyor.
Doktor ziyaretlerinin en önemli nedeni hastalık ve ağrı
Verilere göre son zamanlarda önemli sayıda insanın tıbbi bakıma başvurduğu görülüyor. En son doktor ziyaretlerinin ne zaman ve ne için olduğu da sorulan katılımcıların yüzde 92’sinin 2023 yılında doktora başvurduğu ifade ediliyor. Doktor ziyaretlerinin en önemli nedenleri arasında yüzde 41 ile ağrı ve hastalık yer alırken, bunu yüzde 35 ile rutin kontroller, yüzde 14 ile menstrual (regl) döngü problemleri izliyor. Kronik durumlar ve ruh sağlığı amaçlı ziyaretler ise yüzde 7 ile daha az bulunuyor. Süregelen sorunlar arasında görülen cilt sorunları ise son ziyaretlerde yüzde 0,4 gibi düşük bir oranda temsil ediliyor.
Gençler rutin kontrollerini aksatıyor
Araştırmaya göre, kadınların yüzde 40’ı düzenli sağlık kontrolünden geçiyor. AB SES grubu, evli kadınlar, üç yıl içinde çocuk sahibi olmayı planlayanlar ve DoktorTakvimi’ni bilenler için bu oran yüzde 50’ye yaklaşıyor. Buna karşılık 18-24 yaş arası genç kadınlarda ve çocuğu olmayanlarda yüzde 30 civarına düşüyor. Katılımcıların yüzde 56’sı sağlık kontrollerinin öncelikli amacını rutin kontroller ve yıllık muayeneler olarak belirtirken, AB SES grubunda bu oran yüzde 66’ya yükseliyor. Yüzde 30’u ağrı ve hastalık nedeniyle doktora başvururken, bunu takiben özellikle 45-54 yaş arası kadınlar, AB SES grubu ve İstanbul’da yaşayanlar arasında yaygın olan meme sağlığı sorunlarına odaklanıyor. Ruhsal sağlık yüzde 10, cinsel yolla bulaşan hastalıkların kontrolü ise yüzde 7 ile en son sıralarda yer alıyor.
Kadın doktor tercih sebebi
Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 88’i doktorun cinsiyetinin doktor tercihini etkilemediğini belirtiyor. Yüzde 12 gibi daha küçük bir kesim ise sadece kadın doktorlar tarafından muayene edilmeyi tercih ediyor. Kadınların yüzde 64’ü doktor randevu tarihine harfiyen uyuyor ve mutlaka gidiyor. Doktor randevu tarihine tam olarak uymasa da yine de randevuya gideceğini söyleyenlerin oranı yüzde 25 iken, iyi hissedersem gitmem diyenlerin oranı yüzde 11 olarak görülüyor.
Ankete katılanların yüzde 31’i son sağlık kontrolünü son bir ayda, yüzde 87’lik bir çoğunluk ise son bir yıl içinde yaptırdığını söylüyor. Bu, sağlık hizmetleriyle nispeten sık bir şekilde güçlü bir etkileşimin olduğunu gösteriyor.
Erken teşhis önemli
Katılımcıların yüzde 49’u düzenli sağlık kontrollerinin en önemli nedeni olarak hastalıkların erken teşhisini belirtiyor. Rutin sağlık takibi, özellikle AB SES grubu arasında yüzde 39 ile ikinci en yaygın kontrol nedeni; doktor tavsiyesi ise yüzde 30 oranıyla üçüncü neden olarak görülüyor. Sağlık kontrolleri için motivasyon kaynağı olarak hizmetin sigorta planı kapsamında olması ise yüzde 5 ile en sonda yer alıyor.
Yüzde 29’luk bir kesim sağlık kontrolünü gerekli görmüyor
Verilere göre katılımcıların sağlık kontrollerini atlamalarının başlıca nedeni yüzde 29 ile gerekli görülmemesi oluyor. Onu yüzde 28 ile devlet hastanelerinden randevu almanın zorluğu, yüzde 26 ile zamansızlık, yüzde 16 ile özel hastanelerin pahalı olması takip ediyor. Son üç nedeni ise yüzde 0,4 ile aile/eş itirazları, yüzde 1 sağlık kurumunda kadın doktorun olmaması ve yüzde 2 ile yakınlarda sağlık kurumu/hastanenin olmaması oluşturuyor.
Kadınlar eşlerinden teşvik bekliyor
Katılımcıların düzenli kontrolünü teşvik eden kişilerin başında yüzde 52 ile eşleri geliyor. Onu yüzde 38 ile anneleri, yüzde 31 ile kardeşleri, yüzde 19 ile çocukları takip ederken, yüzde 7 ile kendileri olup sonlarda yer alıyor. Katılımcı kadınlar düzenli sağlık kontrolüne gitmelerinin teşvikini daha çok eşlerinden bekliyor. ‘Düzenli sağlık kontrolünü teşvik eden kişilerde eşin rolü 35-44 yaş grubu ve jinekolojik muayeneye gidenlerde daha önem taşırken, DE SES grubunda eşin önemi daha az. 18-24 yaş grubu için anne, kardeş ve baba daha önemli hale geliyor. Çocukların önemi ise 45-55 yaş grubu kadınlar ve Ege bölgesinde yaşayanlar için daha öncelikli yer alıyor.
Kadınların yüzde 19’u doktor ararken internet yorumlarına bakıyor
Katılımcılara doktorları nereden araştırdıkları da soruluyor. Doktor ararken katılımcıların yüzde 44’ü tanıdık doktorlara bağlılık göstererek her zamanki doktorlarını tercih ediyor. Yüzde 38’i güvenilir hastaneleri seçiyor, yüzde 29’u tanıdıklarına soruyor ve yüzde 19’u internet yorumlarına bakıyor. Sağlık blogları ve fonlarda araştırma yapanlar ise yüzde 9 ile en sonda yer alıyor.
Sağlık haber kaynaklarının başında yüzde 36 ile sosyal medya geliyor. Yüzde 33 ile tanıdıklar ikinci, sağlık forumları, bloglar ve web siteleri yüzde 31 ile üçüncü sırada yer alıyor. Gazete ve dergiler yüzde 8 ile, televizyon yüzde 26 ile son sıraları oluşturuyor. Yüzde 14’lük bir kesim ise takip etmediklerini belirtiyor.
Katılımcıların yüzde 63’ü kendi kendine muayene yapıyor
Ankete katılanların yüzde 63’ü kendi kendine muayene (meme muayenesi) yaptığını söylerken, neredeyse her 5 kadından 1’inin kendi kendine muayene sırasında bir şey tespit ettiği görülüyor. Çocuklu kadınlar, üç yıl içinde çocuk planı olanlar, düzenli sağlık kontrolüne gidenler daha fazla kendi kendine muayene yaparken, 18-24 yaş grubu, DE SES grubu, Akdeniz bölgesi ve bekarlar arasında bu oran daha düşük.
Herhangi bir belirti fark edildikten sonra yapılan işlemlere bakıldığında, yüzde 53’ünün hemen doktor randevusu aldığı, yüzde 21’inin çevrim içi araştırma yaptığı, yüzde 13’ünün bir aile üyesine, yüzde 11’inin tanıdık doktora, yüzde 3’ünün tanıdıklara danıştığı ortaya konuyor. Bu muayene sırasında bir belirti fark etme durumunda alınacak aksiyonlar yaşa, sosyo-ekonomik statüye, medeni duruma ve düzenli sağlık kontrolüne gitme alışkanlığına göre farklılık gösteriyor.
Araştırmanın metodolojisi:
Araştırma şirketi Twentify iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırmaya 18-54 yaş arası ABC1C2DE SES (sosyal ekonomik statü) grubu 1200’den fazla kadın katıldı. Katılımcıların ortalama geliri 25 bin TL iken, bölge dağılımı şöyle oldu: İstanbul (yüzde 18), Ege (yüzde 13), Akdeniz (yüzde 12), Batı Anadolu (yüzde 10), Güneydoğu Anadolu (yüzde 10), Doğu Marmara (yüzde 10), Batı Karadeniz (yüzde 6), İç Anadolu (yüzde 6), Doğu Anadolu (yüzde 5), Batı Marmara (yüzde 5), Doğu Karadeniz (yüzde 3), Kuzeydoğu Anadolu (yüzde 3). Katılımcıların yüzde 64’ü evli, yüzde 30’u bekar, yüzde 4’ü boşanmış, yüzde 2’si partneriyle yaşarken; yüzde 63’ü çocuk sahibi, yüzde 1’i ise gebe. Yüzde 44’ünün iki çocuğu, yüzde 36’sının bir, yüzde 16’sının üç, yüzde 4’ünün dört veya daha fazla çocuğu var. Yüzde 32’si de üç yıl içinde çocuk planlıyor.
McDonald’s Kore’den annelerin çilesine dikkat çeken kampanya: “Mom’s Bed”