“Çalışanların akıl sağlığı” küresel bir krize dönüştü
HiDoctor ve Deloitte’un iş birliğiyle gerçekleştirilen “Akıl Sağlığını Destekleyici Kurumsal Uygulamalar, Türkiye’de Farkındalık Seviyesi ve İhtiyaçlar” araştırması çalışanların akıl sağlığının küresel bir kriz haline geldiğine işaret ediyor. Öyle ki en az bir akıl sağlığı problemi yaşayan çalışanların oranı yüzde 84’ü bulmuş durumda...
İnsan Kaynakları profesyonellerinin en büyük sorunlarından biri olan “yetenek bulma ve elde tutma” yani “insan kaynağının sürdürülebilirliğini sağlama” konusunun ardında, akıl sağlığının insanların kendi yetkinliklerini kavrama, kullanma ve sürdürülebilme becerisi ile güçlü bir bağlantısı var. Şirketler için maliyetten marka imajına kadar geniş bir alana etki edebilen çalışanların zihinsel ve fiziksel esenliği, artık bireyler için tercih ve beklenti kaynağı oluşturuyor.
Akıl sağlığı sorunları sektör ya da kıdem fark etmeksizin yüksek çalışan devrine, çalışanların işi koruma veya kazanmada zorluk yaşamasına, tükenmişliğe, devamsızlığa, işte var olamama durumuna ve sessiz istifaya sebep oluyor.
Akıl sağlığının finansal maliyetinden haberdar mıyız?
Akıl sağlığının performansı etkileyen başlıca sebeplerden biri olduğu göz önünde bulundurulduğunda elbette finansal maliyeti de ağır oluyor. Akıl sağlığının finansal maliyetine dair öne çıkan veriler şöyle;
- Akıl sağlığı sorunlarının 2030 yılına kadar ulaşması beklenen maliyeti 6 trilyon dolar. Üstelik bu rakam, kanser, diyabet ve solunum rahatsızlıklarının toplam maliyetinden daha fazla.
- Akıl sağlığı sorunları yaşayan çalışan başına kaydedilen ortalama yıllık harcama 15 bin dolar. Bu rakam akıl sağlığı problemleri yaşamayan kişilere oranla 3 bin dolar daha fazla.
- Her yıl anksiyete ve depresyon gibi en yaygın akıl sağlığı problemlerinin küresel ekonomiye maliyeti 1 trilyon dolar. Üretkenlik kaybının bu maliyetin başlıca kaynağı olduğu tahmin ediliyor.
Koruyucu sağlık uygulamalarının ilk adımı: Psikolojik destek
Amerikan Psikiyatri Birliği’ne göre; akıl sağlığı hizmetlerinin fiziksel sağlık hizmetleriyle tam entegrasyonun sağlanması durumunda, sağlık sistemi için yıllık 26-48 milyar dolar tasarruf edilebileceği öngörülüyor. Tennessee’de faaliyet gösteren sağlık sektöründen bir şirket, akıl sağlığı uzmanlarını birinci basamak sağlık hizmetlerine taşıyarak kişilerin akıl sağlığı kontrollerinin önceliklendirilmesini sağladı. Bu düzenlemenin acil servis başvurularını yüzde 68, hastaneye yatışları yüzde 37, genel maliyetleri ise yüzde 22 oranında azalttığını ifade ediyor. (Deloitte Insights)
Dünya çapında “duyarlı iş yeri” olgusu benimsendi
İşverenlerin çalışanlarına sunduğu akıl sağlığı desteği, Covid-19 pandemisine kadar fiziksel sağlığın arkasında ve ikinci planda kalıyordu. Pandemi itibariyle ise daha çok işverenin, iş yerinde akıl sağlığını destekleme konusunda ikna olduğu görülüyor.
Bugün kurumların yüzde 93’ü önümüzdeki üç yıl boyunca bunun bir öncelik olarak kalacağını düşünüyor.
Her üç kurumdan ikisi esenlik programlarının, iş markalarının ve kültürlerinin kritik bir parçası olduğunu belirtiyor.
Önceden çalışanların fiziksel sağlıklarına ve güvenliğine göre şekillenen esenlik uygulamaları, günümüzde çalışanların sağlığını korumanın yanında duygusal esenlik, performans ve sosyal esenliğin de aktif rol oynadığı tanımlamalara evriliyor.