CEO’ların etki gücü şirketleri aşıyor
Bir Afrika atasözü der ki; “Hızlı gitmek istiyorsan, yalnız git. Uzağa gitmek istiyorsan, birlikte gidelim…” Kolektifin gücü daha iyi nasıl anlatılabilirdi ki! Sosyal medyanın rüzgarını arkasına alıp oluşturdukları kitlelerle anlamlı bağlar geliştiren ve zamansız işlere imza atan liderler de işte tam olarak bunu yapıyor. Birlikte yol alıyorlar… Networking gücü ve tecrübelerini kitlelere aktararak etki alanlarını genişletiyor, kitleleriyle birlikte güçleniyorlar. Sosyal medyada itibarlarını artırdıkça markalarının gücüne de güç katıyorlar… Peki, iyi bir CEOfluencer olmanın anahtarı ne? İşte yanıtlar…
LinkedIn verilerine göre, üst düzey yöneticilerin platformdaki gönderileri yıldan yıla artıyor. Yıllık ortalama artış oranı yüzde 9 civarında. Liderlerin gönderi etkileşiminde ise yüzde 37’lik kayda değer bir artış var. Bu değişime paralel olarak birçok lider; şirket elçisi ya da bireysel olarak LinkedIn özelinde içerik stratejileri geliştiriyor, ardı ardına paylaşımlar yapıyor.
Elbette hepsinin başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Etkili içerikler paylaşarak etki gücünü şirketinin çok ötesine, yüzbinlerce insana ulaştıranlar kadar markalarını krize sürükleyip itibarını zedeleyenler de var…
Aslında tam da iki yıl önce Marketing Türkiye’nin Deloitte iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Geleceğin Liderleri” analizinin işaret ettiği gibi “Sosyal Liderler” dönemindeyiz. Etki gücünü sadece şirketiyle sınırlandırmayan, birikimlerini paylaşmaktan çekinmeyen, dünyadaki adaletsizliklere tepki gösteren, yaşanan sorunlar karşısında bireysel çözümler üreten ve tüm ekosistemi kucaklayan liderler sosyal medyada hızla takipçi kazanırken birer CEOfluencer’a dönüşüp markalarını ileriye taşıyor…
Sosyal liderin özellikleri
- Sadece kendi şirketinin öncelik ve hedeflerine değil; toplumu ilgilendiren çevre, iklim, gelir dağılımı adaletsizliği, ayrımcılık gibi konulara da önem veren,
- Kurumsal Sosyal Sorumluluk adına herkese rol model olacak projeler ve girişimlere maddi ve/veya manevi sponsor olan,
- Sadece kurumsal kimlik şemsiyesinde kalmadan; kendi bireysel kimliğiyle de bu konuda aktif olan; sesini duyuran,
- Sosyal girişimlerinde şirketin genel ve yetenek stratejileri, işveren markası konumlandırması ve kurumsal itibarıyla örtüşen bir şekilde hareket eden
- Şirket içerisinde ve dışında (Kamu, STK’lar, Üniversiteler, Müşteriler, Tedarikçiler, İş Ortakları vb.) farklı paydaşlarla bir araya gelerek; tüm ekosistemi kucaklayarak çözümler üreten, inisiyatif alan,
- Toplumsal konulara duyarlılığı şirketin DNA’sının (vizyon, misyon, kültür, değerler ve stratejisinin) ayrılmaz bir parçası haline getiren…
Tüm bu yetenekleri bünyesinde harmanlayarak hem şirket imajına katkıda bulunan hem de kişisel marka değerinin zirvesine ulaşan liderlerden LinkedIn’de benimsedikleri içerik stratejisini dinlerken, profesyonel iletişimcilerle de “etkili lider iletişimiyle LinkedIn’de öne çıkmanın sırlarını” konuştuk…
Kriz anlarında hızlı sonuç alıyoruz
- LinkedIn, sosyal medyada aktif olduğum tek platform. Yönetim Kurulu Başkanı olduğumda, bu platformu daha aktif kullanmaya başladım. Türk Hava Yolları gibi bayrak taşıyıcı bir hava yolu şirketinde çalışmak, görevinize önemli bir anlam yüklüyor. Türk Hava Yolları, son 20 yılda havacılık sektöründe dünya çapında öncü adımlar attı. Bu nedenle ülkemizde havacılık sektörünü sahiplenmek ve bu alanda farkındalığı artırmak çok önemli. Bu noktada, akademisyenlik dönemlerimden kalma alışkanlıklarım devreye giriyor. Belki de bir yandan bilgilerimi ve deneyimlerimi paylaşarak bu yönümü de canlı tutmak istiyorum. Çünkü yazı yazmayı, deneyimlerimi ve birikimlerimi paylaşmayı çok seviyorum. Çoğu zaman havacılık yönetimi, önemli anlaşmaların süreçleri, finansal kararlar, ücretlendirme stratejileri ve koltuk müsaitliği pazarlaması gibi konuları detaylı bir şekilde aktarıyorum. Türk Hava Yolları ve ülkemizin havacılık sanayisinde geldiği noktada her geçen gün daha fazla istihdama ihtiyaç duyuluyor. Bu paylaşımlarımın sektördeki profesyonellere katkı sağlamasının yanı sıra, bu alanda kariyer yapmayı düşünen gençlerimize de ilham vermesini amaçlıyorum.
- Benimsediğim tek strateji doğal olmak. Sanırım, bu durum zamanla takipçilerim tarafından da hissedilmeye başlandı. Bu nedenle benimle eskisinden daha fazla iletişim halindeler. Doğallık ve samimiyetin, kalıcı ve etkili bir bağ kurmamın en önemli unsuru olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, hesabımdaki etkileşimin yanı sıra paylaşımlarıma olan güvenin de zamanla arttığına inanıyorum.
- Benim için diğer değerli unsurlar ise yolcu geri bildirimleri ve çalışanlarımızın temasıdır. Bu sayede hem iç yapımıza ilişkin süreçlere hem de hizmet kalitemize dair çıkarımlar elde etme fırsatı buluyorum. Bazı günler anlık geri bildirimleri hemen o an ilgili birimlere yönlendiriyor ve anında sonuca ulaştığımıza da tanık oluyorum.
- Türkiye’nin en güçlü markası olarak dünya havacılığına yön veren adımlar atıyoruz. Bu nedenle, etkimiz sadece sektörel anlamda değil, birçok farklı dinamiğe de hizmet ediyor. Kimi zaman ülkemizin güzel yerlerini tanıtma misyonu üstleniyor, kimi zaman sosyal sorumluluk projeleri ile umut oluyoruz. Ancak şu bir gerçek: Bu etki gücünün olumlu yanını ne yazık ki ülkemizi derinden sarsan depremin ardından hissettik. Sosyal medya sayesinde afet bölgesindeki ihtiyaçları anlık tespit ettik ve hızlıca doğru adreslere ulaştırmayı başardık.
Eleştirel yorumlardan da çok mutlu oluyorum
- Üniversite yıllarında iş dünyasında neler oluyor çok merak ederdim. O yıllarda geleceğinize dair bir karar vermeniz gerekiyor ve sizden tecrübeli insanların yaşanmışlıkları sizin yolunuzu aydınlatma noktasında çok değerli. Bir kişinin bile hayatına dokunabilseniz yarattığınız değeri düşünebiliyor musunuz? İşte bunun verdiği motivasyonla ben 2016 yılında üniversitelerin etkinliklerine katılmaya başladım. Hem tecrübelerimi paylaşıyordum hem genç arkadaşlarımın hayata bakışını yakından anlama fırsatım oluyordu, hem de diğer konukların tecrübelerinden faydalanıyordum. Daha fazla insana nasıl dokunabilirim diye düşünürken LinkedIn’de içerik paylaşmaya başladım.
- Paylaşımlarımda takipçilerime fayda sağlayacak içerikler olmasına önem veriyorum. Bir öğrenim elde ettiğimde bu öğrenimlerimi, iş hayatında düzelmesi gerektiğini düşündüğüm yanlışları, güncel gelişmelerle ilgili görüşlerimi, geçmiş tecrübelerimi, insanlara fayda sağlayan ve sektöre örnek olacağını düşündüğüm işleri paylaşmaya özen gösteriyorum. İçeriklerimi tamamen kendim hazırlıyorum ve samimi bir şekilde dile getirmeye gayret ediyorum.
- Öncelikle değer vererek paylaşımlarımı takip eden herkese çok teşekkür ederim. Paylaşımlarım bir kişinin bile hayatına olumlu olarak dokunuyorsa bu benim için çok büyük bir mutluluk. Tabii ki eleştirel yorumlar yapanlar oluyor. Ben bundan da çok mutlu oluyorum çünkü eleştirinin gücüne inanıyor ve bundan besleniyorum.
- Liderlik, üzerine en çok konuştuğumuz konulardan biri ama liderlik yaklaşımlarında ciddi problemler olduğunu düşünüyorum. Ne yazık ki, çoğu kurumda, şirkette insan odağından uzak yaklaşımlar görülebiliyor. Ben yapılan yanlışların yanı sıra iyi örnekler de paylaşarak iş hayatında “önce insan” olmanın önemine dikkat çekmeye devam edeceğim.
İyi bir yönetici olmayı kötü yöneticilerle çalışarak öğrendim
- Sosyal medyanın, kullanım amacım ve kullanıcı kitlesi itibariyle bendeki yeri tamamen ayrıdır. Gerçek hayatımda yeni olduğum ortamlarda çekingen ve içine dönük bir insanım ancak iş dünyasının gereklilikleri ve mesleğim sebebiyle pazarlama, iletişim ve sosyallik olmazsa olmaz özelliklerden. Kendimi yaptığım işlerin influencer’ı, marka yüzü veya temsilcisi gibi konumlandırıyorum.
- Sosyal medyayı hiçbir zaman şahsi hayatım gibi kullanamadım. Özel hayatım tamamen anı yaşamak üzerine kurulu ama insanların baktığında eğleneceği ve motive olabileceği içerikler üretmeye özen gösteriyorum. Anı yaşarken yaşanan deneyimleri paylaşmak, takipçilerle daha güçlü bağlar kurmamı sağlıyor. Takipçiler yeni bir içerik paylaştığımı gördüğünde oluşan beklenti, benim tam anlamıyla kendimi konumlandırdığım hissiyattır ve bunun “pozitif” duygularla eşleşmesi çok önemli. Gerçek hayatta da negatif duyguları besleyen paylaşımlar yapmıyorum.
- Güncel konular, trendler ve değişen şartlara uygun içerikler üretmek ilgi çekici olabilir. LinkedIn özelinde ise yorum yapanlara yanıt vermek, farklı uzmanlık ve konularla ilgili paylaşımlarda bulunarak ilgi alanını genişletmek önemli. Sosyal medyada dünyanın en etkili insanı olsam da, gerçek hayatıma en ufak bir yansıması olmaz. Çoğu zaman orada bir avatar yönettiğimi düşünüyorum. Instagram daha maceracı, eğlenceli, sosyal; LinkedIn daha deneyim odaklı, motive, girişimci; Twitter daha yenilikçi, haberdar ve düşünceli gibi aslında herkeste olan bir yaklaşımla platforma uygun karakterimizi ön plana çıkarıyoruz. Platform özelinde yönettiğim bir karakterin başarısını kendi başarım gibi görmüyorum. Ancak stratejik anlamda derinlikli bir çalışma yürütüyorum. Görünenden çok görünmeyen stratejiler ve teknikler beni daha fazla besliyor. İş dünyasında büyük resmi küçük fırça darbeleri olarak gördüğüm için her fırça darbesinin yarattığı etki tüm stratejilerimi de fazlasıyla besliyor.
- İyi bir yönetici olmayı kötü yöneticilerle çalışarak öğrendim ve bu sancılı öğrenme sürecindeki çıkarımlarımı hem çalıştığım şirkette kullanıyorum hem de takipçilerimle paylaşarak ilham vermek istiyorum.
Paylaşımlarım sadece işle sınırlı değil
- Etki etmek ve iz bırakabilmek için etkili işler yapmak gerektiğine inanıyorum. Bu açıdan Boyner gibi yeniliklerin peşinden giden, hatta gerektiğinde yeniliklere kendisi imza atan bir markada görev alıyor olmak hareketli bir iş hayatını beraberinde getiriyor. Hem markamızın dinamizmini yansıtmak hem de paylaştıklarımın ardından gelen yorumlarla kendimi beslemek için samimi ve net ifadeler kullandığım içerikler paylaşmaya başladım. Paylaşımlarım sadece işle de sınırlı değil. Ailemle, çocuklarımla, arkadaşlarımla birlikte keyif aldığım güzel anlardan ya da hayatımda oldukça yer eden spor zamanlarımdan da paylaşımlar yapıyorum. Ve bir de hayatımda çokça yer edinen ve beni beslediğine inandığım filmlerle ilgili paylaşımlarım da bulunuyor.
- İş hayatında da özel hayatında da samimiyete inanan biriyim. Bu doğrultuda, sosyal medya paylaşımlarımın temelinde de samimiyet yatıyor. Hayatımda olanları samimiyetle paylaştığım, geri bildirimlerle kendimi geliştirdiğim bir dünya sosyal medya benim için.
- LinkedIn’in birçok farklı açıdan besleyici bir platform olduğunu düşünüyorum. Öncelikle, sadece kendi sektörümüz değil tüm iş dünyası ile bağlantı kurma ve onların perspektiflerini öğrenme fırsatı sunuyor. Bu platform, güncel trendleri takip etmek, yeni fikirler keşfetmek ve sektördeki gelişmeleri izlemek için de önemli bir kaynak sağlıyor. LinkedIn benim için işimle ilgili bilgi ve ilham bulma açısından önemli bir kaynak haline gelirken biraz önce de belirttiğim gibi paylaşımlarım sonrasında gelen yorumlar beni besliyor. Öte yandan Boyner iş ortaklarıyla gücünü koruyan bir marka. İş ortaklarımızla da bu ekosistem içerisinde buluşmak, onlarla etkileşime geçebilmek de yeni projeler için ışık yakıyor.
- Boyner DNA’sında yer alan iyilik kodlarıyla insan, toplum ve çevrenin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak şekilde çalışan bu alanda farkındalık yaratmak için çaba gösteren bir marka. Toplumsal cinsiyet eşitliği, dezavantajlı grupların desteklenmesi, sosyal girişimcilik odak alanlarımız arasında yer alıyor. Boyner Büyük Mağazacılık olarak son yıllarda aktif yaşamı da odağımıza aldık. Bu alanda farkındalık yaratmak üzere birçok farklı proje yürütüyoruz.