adidas gözünü 2028 Olimpiyatlarına dikti! Peki 2024 Paris nasıl geçti?
2024 Paris Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları Team Türkiye resmi şıklık tedarikçisi adidas yoğun ve zorlu bir süreci ardında bıraktı. Cem Yılmaz ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle büyük yankı uyandıran marka Paris’te milli sporcularımız ile hep yan yanaydı. Peki tüm bu süreç adidas için nasıl ilerledi? Olimpizm ruhu adidas ile nasıl örtüşüyor? Geri dönüp baktıklarında 2024 Olimpiyatlarını nasıl değerlendiriyorlar? Hepsi ve daha fazlasının yanıtları adidas Türkiye Kıdemli Pazarlama Direktörü Onur Demircan ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşide…
Olimpiyatlar adidas için ne ifade ediyor? Olimpizm ruhu adidas’ta nasıl karşılık buluyor?
Olimpiyatlar, dünyanın dört bir yanından sporcuların bir araya geldiği, tarihi ve kültürel anlamda büyük bir öneme sahip, kapsamlı bir organizasyon. Sporun her branşına katkı sağlayan bir marka olarak, böylesine büyük bir etkinliğin parçası olmak bizim için çok değerli.
Olimpiyatlar denince akla Olimpizm ruhu geliyor; bu ruh, fiziksel gücü ve beceriyi, insan aklının gelişimiyle harmanlayan bir felsefeyi temsil ediyor ve insanın tüm niteliklerinin uyum içinde gelişebileceğine inanıyor. adidas olarak biz de bu yaklaşımı benimsedik ve olimpizm felsefesini çalışmalarımızın merkezine aldık. Sporcuların hareket özgürlüğünü ve konforunu gözeterek tasarladığımız ürünlerle, onların zihin ve beden dengesini en iyi şekilde kurmalarına destek olduk.
Paris 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları süresince adidas nasıl bir iletişim stratejisi benimsedi?
adidas olarak dünya genelinde birçok spor etkinliğini destekliyoruz ve Olimpiyatlar da bu etkinliklerin en prestijlilerinden biri. Ancak, özellikle genç neslin (Gen-Z) Olimpiyatlara ilgisinin azaldığını gözlemledik. adidas olarak bu sene Olimpiyatların genç kitle tarafından takip edilmesine katkıda bulunmak önceliklerimizdendi.
Bu doğrultuda, gençlerin Olimpiyatları daha yakından takip etmelerini sağlamak amacıyla farkındalık yaratan çeşitli iletişim kampanyaları oluşturduk. Noah Lyles, Sasha Zhoya gibi uluslararası üne sahip sporcuların yanı sıra, Türkiye’den milli Paralimpik yüzücümüz Sümeyye Boyacı’yı da kampanyaya global yüz olarak dahil oldu. Sümeyye’nin bu kampanyada yer alması, sadece Türkiye adına değil, aynı zamanda global bir marka olarak bizim için de büyük bir onur kaynağı oldu.
Onun azmi, kararlılığı ve başarısı, kampanyamızın ruhunu en iyi şekilde yansıtan unsurlar arasında yer aldı. Bu arada, İstanbul’da yaşayanlar mutlaka Sümeyye’nin outdoor görselleriyle karşılaşmışlardır. Şehrin dört bir yanındaki bu görseller, onun hikayesini ve başarılarını daha geniş kitlelere ulaştırma konusunda önemli bir rol oynadı. Olimpiyatlar süresince yürüttüğümüz “Baskı Altında Özgüvenin Gücü” temalı kampanyamızda, sporculara yönelik olumsuz baskıları aşmaları konusunda destek olmayı amaçladık.
Yaptığımız araştırmaya göre amatör sporcular da en az profesyoneller kadar baskıya maruz kalıyor ancak bu baskıyla başa çıkma konusunda haliyle daha az donanımlı oluyorlar. Genç sporculara ilham vermek için dünya genelinde tanınan ve farklı branşlarda başarı elde etmiş sporcuların kariyerlerindeki zorlukları nasıl yönettiklerine yönelik bir reklam filmi çektik. Hazırlanan video serisinde farklı branşlardan ünlü Türk sporcular Eda Erdem, Aysu Türkoğlu, Elif Sude Akgül ve Kuzey Tunçelli’de yer aldı. Çekilen reklam filminde ünlü sporcuların kariyerlerindeki en zorlu anlara yer verildi ve hep birlikte “You Got This” denilerek genç sporculara ilham verilmesi amaçlandı.
Türkiye’nin Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlara olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
1924 yılında, tesadüfen yine Paris’te katıldığımız ilk Olimpiyatlardan bu yana, birçok milli sporcumuz Olimpiyatlarda boy gösterdi. Her zaman olduğu gibi, ülkemizin yediden yetmişe her kesimi için Olimpiyatlar heyecan verici zamanlar sunuyor. Bu sene de ülkemizden çok sayıda gazeteci ve kanaat önderi Paris’e fiziksel olarak katılım gösterdi, ayrıca milyonlarca insan televizyon karşısında oyunları yakından takip etti. Spora ve sportif aktivitelere olan ilgi, adidas olarak bizim için son derece önemli çünkü sporun yaşamları olumlu yönde değiştirme gücüne inanıyoruz.
Sportif aktiviteleri izlemek ve takip etmek bile genç nesillerde “Ben de yapabilirim” duygusunu uyandırabilir ve onların hayatlarını olumlu yönde değiştirebilir. Bu anlamda, Olimpiyatlara ve Paralimpik Oyunlara gösterilen yoğun ilgi bizi çok mutlu etti. Geçen yıl Olimpiyatlar Tokyo’da gerçekleşmişti ve saat farkı nedeniyle izlenme oranı daha düşüktü. Ancak bu sene Paris’te olması, saat farkının az olması nedeniyle izlenme oranlarını artırdı. Oyunlar 8 Eylül’de sona erdi, ancak şimdiden gözlerimizi 2028’de Los Angeles’ta gerçekleşecek oyunlara çevirdik. Hem sporcularımız hem de bizler, 2028 hazırlıklarına bugünden başlamaya hazırlanıyoruz.
Olimpiyatlar ve Paralimpik Oyunlar adidas için nasıl geçti? Türkiye’ye özel aktivasyonlar yapıldı mı?
Olimpiyatlar, hem sporcular hem de izleyiciler için son derece heyecan verici bir yolculuk. Özellikle sporcular için kariyerlerinin belki de en unutulmaz dönemi. Biz adidas olarak, bu özel dönemde Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin desteği ve T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliği ile Team Türkiye için özel bir koleksiyon tasarladık. adidas olarak globalde böyle bir özel koleksiyon sadece Almanya, İngiltere, Etiyopya ve Polonya gibi sınırlı sayıda ülke için yapıldı. Dolayısıyla Türkiye’nin Olimpiyatlara katılışının 100. yılına özel olarak hazırladığımız ve tüm dünyada da sadece sınırlı sayıda ülke için yapılan bu koleksiyonun milli sporcularımız tarafından giyilmesi de bizim için büyük bir gurur kaynağı oldu.
Paris’te, 2024 Olimpiyatları’na özel olarak kurulan “adiHouse” binasında Türk sporcularımızı ve basın misafirlerimizi ağırladık. Orada, keyifli vakit geçirmeleri için çeşitli mini sohbetler ve aktivasyonlar düzenledik. Ayrıca, Türkiye’nin Olimpiyatlardaki 100. yılını kutlamak amacıyla Cem Yılmaz ve beş milli sporcumuzla birlikte özel bir film serisi çektik. Filmlerde olimpik atletlere rakip olarak 2024 Paris Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na gitmeye çalışan Cem Yılmaz, yaşanan eğlenceli anların sonunda 2024 Paris Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na milli sporcularımızın gitmesinin daha şık olacağına karar veriyor. Bu film serisiyle Z jenerasyonunu odağımıza koyduğumuz için farklı dallardaki genç sporcuları yanımıza alarak dijital iletişim çalışmaları yürüttük ve Olimpiyat heyecanını daha geniş kitlelere yaymayı hedefledik.
Çekimler son derece keyifli geçti ve sonrasında Cem Yılmaz ve sporcularımızla birlikte bu özel filmlerimizi tanıttığımız bir lansman düzenledik. Lansmanda iş ortaklarımız, Olimpik komite üyeleri ve sporcularla bir araya gelme fırsatı bulduk.
Lansmanın ardından, sevgili Cem Yılmaz, Paris’te bizlerle birlikte kalarak Olimpiyatları izledi. Cem Yılmaz’ın Paris Olimpiyatları’nda bizimle birlikte olması, etkinliklerimize ayrı bir renk kattı. Özellikle voleybol takımımızı ve Merve Dinçer’in tekvando performansını izleyerek sporcularımıza moral ve motivasyon verdi. Sporcularla birebir zaman geçirerek onları teşvik etti, enerjisi ve desteğiyle hem sporcularımızın hem de ekibimizin yanında oldu. Bu deneyim, hem bizim hem de sporcularımız için unutulmaz bir anı olarak hafızalarımıza kazındı.