Kutunun dışında düşünenler burada mı?
İnovasyon ekosistemini geliştirmek, büyütmek ve inovasyonun sürdürülebilirliğini güvence altına almak amacıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi ev sahipliğinde 11. kez düzenlenecek olan Türkiye Innovation Week (TIW) bu yıl 10-11- 12 Ekim tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Medya Sponsorluğunu Marketing Türkiye’nin üstlendiği Türkiye Innovation Week’in, kapsamlı içeriğiyle geleceğin iş dünyasında fark yaratmayı hedefleyen herkes için kapılarının açık olduğunu belirtiyor TİM Başkan Vekili Kutlu Karavelioğlu… Peki, geride kalan 10 yılda TIW Türk iş dünyası için nasıl bir katma değer yarattı? Bu yılın teması “Out of the Box: Human, Culture, Model” hangi içgörüler ışığında belirlendi ve katılımcıları neler bekliyor? Hepsi ve daha fazlasının yanıtları Kutlu Karavelioğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide…
Türkiye Innovation Week bu yıl 11. yaşını kutluyor. Geride kalan 11 yıla panoramik bir bakış atacak olursak platformun gelişimini nasıl değerlendirirsiniz?
T.C. Ticaret Bakanlığı destekleriyle, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından düzenlenen Türkiye Innovation Week (TIW), 10 yıl boyunca inovasyon ekosisteminin gelişmesi için büyük çabalar sarf ederek ülkemizin en prestijli, dünyanın sayılı “public” organizasyonlarından biri haline gelmeyi başardı. Geride kalan yıllara baktığımızda, TIW’in hem Türkiye’de hem de çevre coğrafyalarda önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu görüyoruz. İnovasyonun temeli insan faktörü ve onun ihtiyaç duyduğu motivasyona dayanır. TIW’in, bu anlamda büyük bir etki yaratarak, ekosistem içerisindeki bireylerin ve organizasyonların yenilikçi düşünme ve harekete geçme motivasyonunu artırdığına şahit oluyoruz, bu gerçekten gurur verici.
Etkinliğimiz 10 yıl boyunca Türkiye’den ve dünyadan çok önemli isimleri bir araya getirdi ve getirmeye devam ediyor. Bu süreçte girişimcilik ekosisteminin çapını oldukça genişlettik. Üniversiteler, teknoloji transfer ofisleri, teknoparklar, teknokentler, mükemmeliyet merkezleri ve global markalar burada bir araya gelerek, inovasyonun temelinde yer alan ortak akıl ve iş birliği ruhunu pekiştirdiler. İnovasyonun merkezinde bireysel yaratıcılık kadar, ortak akıl ve birlikte hareket etme kültürü de yer alıyor. Türkiye Innovation Week bize farklı bakış açılarını bir araya getirerek büyük adımlar atmanın mümkün olduğunu gösterdi. En iyi fikirlerin ortak çabayla geliştiğinin altını çizmek adına bu yıl “Birlikte İnovasyon” serimizi başlattık. Ortak hedefler doğrultusunda bir araya gelen bireylerin ve kurumların, daha büyük bir değişimin kapılarını araladığını kanıtlamayı arzu ediyoruz.
TIW geride kalan 10 yılda Türk iş dünyası için nasıl bir katma değer yarattı?
Türkiye Innovation Week, 10 yıl boyunca inovasyonu iş kültürünün merkezine yerleştirerek, inovasyon sarmalı diye tanımlayabileceğimiz; girişimciler, yatırımcılar, akademisyenler ve sanayiciler arasında güçlü bir ekosistem oluşturdu ve iş birliklerini teşvik etti. Bu sinerji, yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesi ve global ölçekte rekabet gücü sağlayacak projelerin doğmasına olanak tanıdı. Teknoloji ve inovasyon temelli iş modellerinin katma değerli ihracat kapasitesine katkıda bulunduğunu söylemek mümkün. Burada büyük bir potansiyel var. Büyük ölçekli şirketler için ilham verici bir platform olmanın yanı sıra küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) inovatif çözümlere ve yeni iş modellerine entegrasyonunu hızlandırdık. Türkiye Innovation Week’in, Türk firmalarını sadece iç pazarda değil, uluslararası arenada da daha rekabetçi kılmak adına bir etkinliğin ötesine geçerek yüksek fayda odaklı bir platform haline geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu kazanımlarla birlikte Türkiye’nin ekonomik kalkınma stratejilerine doğrudan etki etmeye ve iş dünyasının daha rekabetçi, daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını sağlamak için büyük bir özenle faaliyetlerimize devam ediyoruz.
Bu yıl “Out of the Box: Human, Culture, Model” temasıyla gerçekleşecek TIW. Bu temanın oluşturulmasının ardındaki içgörüler nelerdi?
TIW24, sektördeki en son trendleri takip etmek, alanında uzman liderlerden birebir ilham almak ve geleceğin iş dünyasına dair kritik beceriler kazanmak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. Bu yılın odak noktası olan “Out of the Box” temasıyla katılımcılar, yaratıcılıklarını geliştirmek ve iş dünyasında fark yaratmak için gerekli araçlarla donatılacak.
İnovasyon yalnızca teknolojiyle sınırlı değil; insan, kültür ve iş modelleriyle de derinden bağlantılı.
Bu temayı seçmemizin ardındaki en önemli içgörü, sürdürülebilir başarı ve kalıcı yenilikler için geleneksel kalıpların dışına çıkılması gerektiği gerçeği. İnsan odaklı inovasyonun, bireylerin motivasyonu ve yaratıcılığıyla şekillendiğini, kültürün ise bu süreçleri besleyen bir yapı taşı olduğunu görüyoruz. Aynı şekilde, yenilikçi iş modelleri de sürdürülebilir büyümenin temelini oluşturuyor.
Bu yüzden, “Out of the Box” düşünmenin ve bu vizyonla hareket etmenin, hangi yol haritalarıyla başarıya ulaştığını, bu başarıların nasıl sürdürülebilir kılındığını anlamak bu yılın odak noktalarından biri. Hem bireylerin hem de organizasyonların sınırlarını zorlayarak daha cesur, daha yaratıcı ve daha etkili çözümler üretmelerine olanak tanıyan bir yolculuğu simgeliyor bu yılki temamız.
Üç gün boyunca sürecek olan etkinlikte katılımcıları neler bekliyor?
Bu yıl TIW, üç gün boyunca inovasyonun farklı boyutlarına odaklanan zengin bir içerik sunuyor. İş dünyasında “Out of the Box” düşünce yapısıyla başarıya ulaşmış vakaları inceleyerek, bu başarıların arkasındaki iş modellerini ve insan kaynağı yatırımlarını sorguluyoruz. Katılımcılar, sektör liderleriyle tanışma, inovasyon ekosisteminin önde gelen isimlerinden kendi hikayelerini dinleme fırsatı bulacaklar. Etkinliğimizin en dikkat çeken unsurlarından biri, klasik monolog oturumlar yerine daha interaktif bir format sunması. Katılımcıların ana sahnedeki panellerin ardından konuşmacılara birebir soru sorabildikleri, Q&A sahnesinde karşılıklı sohbet edebildikleri bir alan açıyoruz. Bunun yanında teknik olarak derinlemesine öğrenme ortamı sunan masterclass oturumları ve çalıştaylar düzenliyoruz.
Ulusal ve global kanaat önderlerinden önemli isimleri misafir ediyoruz. TIW24’te, “Uçan Fin” lakabıyla bilenen Formula1 Pilotu Mika Häkkinen, yine Lego’nun efsane yöneticisi Christian Majgaard, teknoloji dünyasının çok sıkı takip ettiği kanaat önderi M. Serdar Kuzuloğlu, uzay endüstrisinin dünyadaki sayılı isimlerinden Umut Yıldız gibi yıldız isimleri ücretsiz olarak dinleyebileceksiniz. Katılımcıları aynı zamanda yeni teknolojilerle tanışabilecekleri sürükleyici deneyimler bekliyor. Çok değerli sanatçıların eserlerinin yer aldığı, sanat ve teknoloji entegrasyonunu öne çıkaran sergi ve enstalasyonlarımız bulunuyor. Üniversitelerin, TTO’ların, Teknokent ve Teknoparkların yenilikçi projeleri sergileniyor.
Girişimcilik ekosistemi için özel olarak kurulan INNOVAZONE adını verdiğimiz alanda ayrıca teşvik ve desteklerin aktarıldığı iki sahne, girişimcilerin yatırımcılarla buluştuğu InnovaPoint ve girişimcilerin kendilerini temsil edebildikleri stantlar bulunuyor. Özetle “InnovaZone’da, girişimciler global yatırımcılarla birebir görüşmeler yapabilecek ve kendilerini yatırımcılara tanıtma fırsatı yakalayacaklar.
TIW’in öncelikli hedef kitlesini kimler oluşturuyor?
TIW’in, inovasyona yön veren ve geleceğin iş dünyasında fark yaratmayı hedefleyen geniş bir hedef kitlesi bulunuyor. Bu kitle içerisinde öncelikli olarak girişimciler, iş dünyasının liderleri, akademisyenler, yatırımcılar, inovasyon profesyonelleri ve sektör uzmanları yer alıyor. Bunun yanı sıra, üniversite öğrencileri, araştırmacılar ve kariyerlerinde inovasyon odaklı bir yol çizmek isteyen genç profesyoneller de etkinliğin çok önemli bir parçası.
TIW, sadece mevcut iş dünyasını değil, geleceğin inovasyon liderlerini de hedef alıyor.
Bu yüzden, farklı disiplinlerden yaratıcı zihinleri bir araya getirerek, sektörler arası iş birliği fırsatlarını da artırmayı amaçlıyor.
Türkiye’deki iş ve eğitim dünyasını inovasyon açısından nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye’deki iş ve eğitim dünyası, inovasyon açısından son yıllarda büyük bir dönüşüm sürecine girdi. Özellikle iş dünyasında katma değeri yüksek bir iş ortaya koyabilmek, rekabet gücünü artırmak ve küresel pazarda daha fazla söz sahibi olabilmek için inovasyonun bir zorunluluk haline geldiğini görüyoruz. Şirketler artık sadece teknolojiye yatırım yapmakla kalmıyor, aynı zamanda insan odaklı daha yaratıcı ve sürdürülebilir iş modelleri geliştiriyorlar. Dolayısıyla bu yaklaşım, inovasyonu kurum kültürüne entegre eden, Ar-Ge’ye ve girişimciliğe önem veren bir iş dünyası yaratıyor.
Eğitim dünyasında ise inovasyonun öğrenme sürecine entegre edilmesi gerektiği fikri giderek daha fazla kabul görüyor. Üniversiteler, inovasyonu müfredatlarına dahil etmeye, öğrencilere proje odaklı, problem çözme yeteneklerini geliştiren, multidisipliner yaklaşımlar sunmaya başladı. Girişimcilik programları, kuluçka merkezleri ve start-up ekosisteminin güçlenmesiyle, öğrencilerin ve genç profesyonellerin yaratıcı fikirlerini hayata geçirme şansları artıyor.
Türkiye, genç ve eğitimli bir iş gücüne sahip, bu da girişimcilik ve inovasyon için önemli bir potansiyel sağlıyor. Ancak iş ve eğitim dünyasının daha fazla iş birliği içinde olması üzerine düşünülmesi gereken kritik bir konu. Bu iki alanın birbirini beslemesi, sadece yenilikçi iş fikirlerini değil, aynı zamanda yeni nesil liderler ve profesyonellerin yetişmesi konusunda ivme sağlayacaktır. Devlet destekli teşvikler ve hibe programlarının, start-up’lar ve KOBİ’ler için inovasyon odaklı projelerini desteklenmesi oldukça değerli. Daha fazla Ar-Ge yatırımı, uluslararası iş birlikleri, kaynak artırımları ve yenilikçi stratejilerin benimsenmesi ile Türkiye’nin gerçek potansiyelini göstererek global inovasyon arenasında çok daha güçlü bir yer edinmesi mümkün.
Kalıplara sığmayanların buluşması Türkiye Innovation Week 10 Ekim’de başlıyor!