Her 10 öğrenciden 7’si derslerinde yapay zekaya başvuruyor: Peki ya yanlış bilgi verirse?
Eğitim teknolojileri platformu Chegg’in 2025 Küresel Öğrenci Anketi, Türkiye dahil 15 ülkeden öğrencilerin yapay zeka kullanımına dair önemli veriler sunuyor. Türkiye’den 1002 lisans öğrencisinin katıldığı anket, yapay zeka kullanım oranlarının yüksek olduğunu ancak öğrencilerin bilgi güvenilirliği konusunda endişeler taşıdığını ortaya koyuyor. Ayrıca, üniversitelerin bu teknolojilere daha fazla yatırım yapması gerektiğine dair güçlü bir talep bulunuyor.
Chegg’in her yıl yayımladığı Küresel Öğrenci Anketi’nin 2025 yılı sonuçları açıklandı. Türkiye’den 1002 lisans öğrencisinin katıldığı anketin sonuçlarına göre, üniversite öğrencilerinin yüzde 68’i derslerinde destek almak için üretken yapay zeka kullanıyor. Ancak, bu öğrencilerin yüzde 43’ü yapay zekanın yanlış veya hatalı bilgi verebileceğinden endişe ediyor.
Yapay zeka kullanmayan öğrenciler arasında ise yüzde 35’i, bu araçları maddi nedenlerle kullanmadığını belirtiyor. Bu bulgular, Türkiye’deki öğrencilerin yaklaşık yüzde 40’ının eğitim ihtiyaçlarına yönelik özel yapay zeka araçlarının geliştirilmesini desteklediğini gösteriyor. Ayrıca, Türkiye’den ankete katılan öğrencilerin yüzde 77’si, üniversitelerin yapay zeka araçları sunarak öğrencilere destek olması gerektiğini düşünüyor.
Chegg Başkanı ve CEO’su Nathan Schultz, anketin yapay zekanın öğrenme sürecinde önemli bir rol oynadığını ancak öğrencilerin edindikleri bilgilerin doğruluğuna temkinli yaklaştıklarını gösterdiğini belirtiyor.
Araştırmada Türkiye’den katılan öğrencilerle ilgili dikkat çeken bulgular şunlar:
- Akademik çalışmalar: Öğrencilerin yüzde 51’i, yapay zekayı en çok akademik çalışmalar için kullandığını belirtiyor.
- Çevrimiçi öğrenim: Yüzde 67’si, üniversiteler daha düşük öğrenim ücretleri sunarsa, çevrimiçi ders seçeneklerinin artmasını tercih edeceklerini söylüyor.
- Öğretmen tutumu: Yüzde 18’i, öğretmenleri tarafından aşağılandıklarını veya saygısız davranışlara maruz kaldıklarını hissettiklerini ifade ediyor. Bu oran, ankete katılan ülkeler arasında en yüksek seviyede.
- Stres ve kaygı: 2023 yılında Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 51’i günlük kaygı yaşadığını söylerken, 2025 anketinde bu oran yüzde 36’ya düşüyor. Küresel ortalamada ise bu oran yüzde 43 olarak ölçülüyor. Türkiye’de akademik tükenmişlik oranı ise yüzde 29 ile küresel ortalamanın altında.
- Mutluluk ve mali durum: Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 71’i genel olarak kendilerini mutlu hissettiklerini belirtiyor. Ancak bu oran, ankete katılan ülkeler arasında üçüncü en düşük seviye olarak dikkat çekiyor. Aynı şekilde, yüzde 71’i gelecekteki mali durumları hakkında umutlu olduğunu ifade ediyor.
- Türkiye’nin yaşanabilirliği: Türkiye’den katılan öğrencilerin yalnızca yüzde 54’ü, ülkelerinin yaşamak için iyi bir yer olduğunu düşünüyor. Bu oran, ankete katılan ülkeler arasında en düşük seviyede. Öğrencilerin yüzde 28’i ise Türkiye’nin yaşamak için iyi bir yer olmadığını belirtiyor.
Araştırma, yapay zekanın eğitimde giderek daha fazla kullanıldığını ve öğrencilerin beklentilerini nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Özellikle Türkiye’deki öğrenciler, eğitim sisteminin daha fazla yapay zeka desteği sunmasını bekliyor ve üniversitelerden bu konuda adım atmasını talep ediyor.
Araştırmanın metodolojisi
Chegg’in, anketi gerçekleştirilmesi için görevlendirdiği Yonder Consulting; 1-23 Ekim 2024 tarihleri arasında 15 ülkede, 18-21 yaş arasındaki 11 bin 706 lisans öğrencisiyle görüştü. Yonder Consulting araştırmaya Avustralya, Brezilya, Kanada, Hindistan, Endonezya, Kenya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, İspanya, Türkiye, Birleşik Krallık ve ABD’den öğrencileri dahil etti. Her ülkedeki örneklem büyüklüğü 500 ila 1002 arasında değişiyor. Küresel sonuçlar, bu 15 ülkenin birleşik bulgularını temsil ediyor.