
Ofislerin görünmez kahramanları: “Work Mom”lar…
Son yıllarda çalışma kültürünün önemli bir parçası haline gelen “work mom” (iş annesi) kavramı, ofislerdeki insani bağların güçlenmesinde kritik bir rol oynuyor. Resmi bir unvan olmasa da bu kişiler ekiplerin hem profesyonel hem de kişisel ihtiyaçlarına koşulsuz destek vererek şirket kültürünün sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor. İlginç olan, bu rolün cinsiyetten bağımsız olarak, takım dinamiklerini güçlendiren her çalışan tarafından üstlenilebilmesi.
Ofislerin “work mom”ları, genellikle insan kaynakları, ofis yönetimi veya ekip koordinasyonu gibi alanlarda görev yapan, ancak sorumluluklarının ötesinde bir bağlılık sergileyen çalışanlardır. Bu kişiler, ekiplerin uyum içinde çalışmasını sağlamak adına çeşitli özellikleriyle öne çıkıyorlar:
- Organizasyonel yetkinlik: Toplantı koordinasyonundan özel gün kutlamalarına kadar her detayı planlayarak ofis verimliliğini artırırlar.
- Duygusal zeka: Yeni çalışanların uyum sürecini kolaylaştırır, stres yönetimi konusunda rehberlik ederler.
- Kültür elçiliği: Şirket değerlerini yansıtarak ekip aidiyetini güçlendirirler.
- Pratik çözüm odaklılık: Acil durumlar için yedek malzemeler, atıştırmalıklar veya ilk yardım gereçleri gibi küçük ama kritik ihtiyaçları karşılamaya hazırdırlar.
TikTok’un da dilinde!
Çalışma kültüründeki pozitif dinamikler sosyal medyada da kendini gösteriyor. Öyle ki TikTok’ta “work mom” konu başlıklı onlarca içerik bulunuyor. Bu tarz videolar, “work mom”ların ofis yaşamındaki önemini eğlenceli bir şekilde yansıtırken, aynı zamanda izleyicilerin kendi iş yerlerindeki benzer figürleri hatırlamasını sağlıyor.

Şirketler neden Work Mom’ları desteklemeli?
Araştırmalar, çalışanların mutluluğu ve bağlılığının iş performansını doğrudan etkilediğini gösteriyor. Work mom’lar, ofislerdeki psikolojik güvenliği artırarak ekip üyelerinin kendilerini değerli hissetmelerini sağlıyor. Bu nedenle şirketler; bu çalışanların katkılarını takdir ederek onları görünür kılmalı, liderlik ve mentorluk programlarında yer almalarına olanak tanımalı ve ayrıca empati ve iletişim becerilerini geliştirecek eğitimlerle onları desteklemeli.
Modern iş yaşamında teknik beceriler kadar yumuşak becerilerin (soft skills) de büyük önem taşıdığı su götürmez bir gerçek. Work mom’lar, ekipler arasındaki bağları güçlendirerek şirketlerin uzun vadeli başarısına katkıda bulunuyor. Onlar olmadan ofisler, yalnızca mekanik bir çalışma alanına dönüşebilir.
Eğer siz de bu rolü üstleniyorsanız, unutmayın: Empati ve liderlik, geleceğin iş dünyasının en değerli varlıklarından biri olacak.
İTÜ Çekirdek ve Marketing Türkiye’den güç birliği: Girişimcilere özel pazarlama koçluğu