
Portakal Çiçeği Karnavalı kebap yemenin de çiçek koklamanın da ötesinde…
Nisan’da Adana’ya gitmek artık biz haberciler için de gelenekselleşti. Hiç ara vermeden 13 kez gidenler de var arada sektirenler de. Bu göçün bende bıraktığı duygu hali çokça sevgi, bolca heyecan ve yüksek enerji yani bir nevi yenilenme. Bugün geldiği dikkat çekici büyüklük Portakal Çiçeği Karnavalı’nı başlangıç vizyonunun ötesine taşıyor ve diğer kentler için ilham verici bir buluşmaya dönüştürüyor.
Portakal çiçeğinin kokusuna duyulan özlemle filizlenen, Ali Haydar Bozkurt’un vizyonuyla şekillenen ve de Adanalıların sahiplendiği karnaval, kente ekonomik değer yaratmanın ötesinde başta kentliler olmak üzere katılanların soluklandığı bir durak. Geleneksel olarak yapılan ve portakal başta olmak üzere narenciyenin farklı formatlarıyla yemek tariflerinde yer aldığı yarışmada jüri üyesi olarak oturduğum muhkem yerden enerjinin fışkırdığı meydana bakarak, “İyi ki Adana, iyi ki Adanalılar var!” diyorum.
Elbette böylesine büyük organizasyonlar ekonomik hareketlilik yaratırken bu hareketliliğin ödenmesi gereken bedelleri de oluyor. Geçtiğimiz yılın verilerine göre 2 milyon ziyaretçinin katıldığı karnavalda 6 Milyar TL’lik bir ekonomik büyüklüğe ulaşılırken, 2025’de rakam 7 milyar TL’ye yükselmiş. Yine geçtiğimiz yıl karnavalın geride bıraktığı atıklar (ayrıştırılabilirler dahil) 5 tona ulaşmış. 2025 verileri henüz belirlenemediği için veremiyorum ama ilk izlenime göre geçtiğimiz yıldan çok daha büyük bir katılımla gerçekleşirken akçeli değerlerin yanı sıra atıkların da artacağını öngörmek yanlış olmaz.
Hal böyleyken bu haberin yazılmasına neden olan iyi bir haberi de paylaşmak isterim. Nisan’da Adana’da Vakfı’nın karnaval kapsamında 2022 yılında başlattığı sürdürülebilirlik çalışmaları hem etkinliğin geride bıraktıklarını ve hem de kentin doğal yapısını korumaya yönelik köklü programları başlatmışlar.












Adana’dan dünyada bir ilk “Etkinlik Sürdürülebilirlik Raporu”
Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nın sürdürülebilirlik çalışmaları, 2022 yılında şekillenmeye başlamış. Bu girişim, Karnaval’ın Fikir Lideri Ali Haydar Bozkurt, Karnaval Direktörü İlhami Günsel ve Prof. Dr. Canan Madran’ın öncülüğünde hayata geçirilmiş. Sürece uzmanların katılımıyla Karnaval Sürdürülebilirlik Danışma Kurulu oluşturulmuş.
Sürdürülebilirlik yönetişimi ekosistemine Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimleri, Akademi, konunun ilgili uzmanları ve Nisan’da Adana’da Vakfı’nın ortak çalışmaları yapının hızla güçlenmesini sağlamış. 2024 yılında da Türkiye’deki ilk etkinlik sürdürülebilirlik raporu yayınlanmış.
Komitenin başat mesajı: Farkındayız
“İklim krizinin ve biyoçeşitlilik kaybının ortaklaşa yarattığı gezegen krizinin farkındayız ve karnavalın kentte sağlıkla ilerlemesi için Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile hizalanarak yol almak gerektiğini biliyoruz. Küresel hedeflerle karnavalımızı “dönüştürme” konusunda çalışıyoruz” diyor Karnaval Sürdürülebilirlik Komitesi yönetimden Prof. Dr Canan Madran ve devam ediyor, “Sahadaki ilk çalışmalara 2022 yılında karnavalın belli başlı paydaşlarının yöneticileriyle toplantı ve çalıştaylarla başladık. Öncelikle Karnaval Sürdürülebilirlik Eylem Planı hazırlandı ve planın yönetişim eğitimleri gerçekleştirildi. SEP (Sürdürülebilirlik Eylem Planı) doğrultusunda yapılacak iş paketleri, aksiyonlar ve gerekli metrikler belirlendi. Karnavalın 12. senesi olan 2024 yılında, Atatürk Parkı’nda kontrollü bir pilot çalışmayla SEP’de yer alan bazı aksiyonları denenmeye ve takip etmeye başladık. Karnavalın ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik boyutlarının çok yüksek çarpan etkisi sürdürülebilirlik raporumuzda anlatılırken pilot çalışma kapsamında sürdürülebilirlik yönetişiminin çevresel (ekolojik) boyutu konusunda da aksiyon almaya başladık.”

Şehrin yüreğinin attığı yer: Atatürk Parkı
Peki, neden Atatürk Parkı’ndan başladınız sorumuza Prof Madran, parkın tarihsel süreçte Adana’nın buluşma noktası olduğunu söylüyor ve devam ediyor, “Şehrin tam da kalbinde konumlanan Atatürk Parkı, 1935 yılında Alman Mimar Hermann Jansen tarafından tasarlanmış. Yapıldığı tarihten beri şehrin ortasında doğal bir topluluk merkezi olarak konumlanan park, hem karnaval katılımcılarının yoğun ilgisini çeken bir mekan olması, hem de çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapması açısından ideal bir pilot alan.”
Avrupa Birliği Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamında karnaval ile hizalanan 3 ana alan belirlenir:

11. SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER VE TOPLULUKLAR; Şehirleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir kılmak…
12. SORUMLU ÜRETİM VE TÜKETİM; Sürdürülebilir üretim ve tüketim kalıplarını sağlamak…
13. İKLİM EYLEMİ; İklim değişikliği ve etkileri ile mücadele için acilen eyleme geçmek…
Bu üç ana amaç karnavalla hizalanırken alt hedeflerde kültürel ve doğal mirasının korunması, belediye atık yönetimi, doğal kaynakların sürdürülebilir yönetiminin, madde ayak izi, gıda atığının azaltılması, önleme, azaltma, geri dönüşüm ve tekrar kullanma, sürdürülebilir bir turizm ve sürdürülebilir eylem planlarının geliştirilmesi anahtar kelimeler olarak belirlenmiş.



Parkta yapılan öncül çalışmalara gelince:
Günlük 50 bin ziyaretçiye eğitici iletişim çalışmaları başlatılmış.
Yiyecek stantlarının tamamında tabak, çanak, çatal, poşet bio-bozunur (doğada yok olan) doğa dostu malzemeler kullanılıyor. Plastik ve tek kullanımlık ambalajlar kullanılmazken stantlarda plastik şişelerde içecek satışı da yapılmıyor.
Parktaki mobilya ve oyuncakların tahta olanları tercih edilmiş.
Çeşmeden su içmek teşvik edilirken çocuklara hafta boyunca matara hediye edilmiş.
Elektrikli ve hibrit araçlar sergileniyor, elektrikli şarj istasyonları tanıtlıyor ve tedarik için elektrikli motosikletler kullanılıyor. Sürücülerin çoğu kadınlardan oluşuyor.
Parka güneş panelleri kuruluyor.
ikili atık ayrıştırma yapılıyor ve atıkla geri dönüşüme yollanıyor.
Kahve ve çayın posası gübre/compost yapılıyor.
Çatal, kaşık ve tabaklarla basılı malzemeler, giydirmeler ve outdoor malzemeleri toprakta tamamen yok olan mısır nişastası bazlı.
Yenilenebilir enerjinin faydaları anlatılırken bu alanda öncü firmalara parkta yer verilmiş.
Çocuk atölyelerinde doğal ve geri dönüştürülebilir malzemeler kullanılmış.
Özellikle bu yıl çocuk temalısıyla yapılan karnavalda, onların geleceği için sürdürülebilirliğin ne kadar önemli olduğunun altı çizilmiş.
Komiteden açık davet var; “Birlikte mümkün!”
Prof. Dr. Canan Madran, “Tüm çalışmalarımızı ‘Birlikte Mümkün’ çatısı altında topladık. Bu çalışmaların devlet, belediyeler, özel sektör, akademi, uzmanlar, bu karnavalda hizmet alan ve veren herkes tarafından sahiplenilerek başarılı olacağına inanıyoruz. Herkesi bu önemli çalışmaların bir parçası olmaya davet ediyoruz. Geçen yıl Türkiye’nin ilk ‘Etkinlik Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladık. Bu, daha bir başlangıç; çok daha büyük adımlar atmayı planlıyoruz.” diyor
Rapora ise aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
www.nisandaadanada.com