İşte dünyanın teknoloji trendleri
Dünya üzerinde bir milyar buji satarak çok zor bir pazara liderlik eden Bosch’un Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young ile inovasyon, teknoloji, endüstri 4.0 ve bu süreçte Türkiye’nin yol haritasının nasıl olması gerektiğini konuştuk.
İşte sohbetimizin ana başlıkları.
Dünyada ve Türkiye’de Bosch Grubu
- Bosch Grubu, Robert Bosch GmbH ve 60’a yakın ülkedeki 440 bağlı kuruluşu ve bölge şirketinden oluşuyor. Satış ve hizmet ortaklarının da dâhil edilmesi halinde yaklaşık olarak 150 ülkede temsil ediliyor. Dünya genelinde yaklaşık 375.000 çalışana sahip ve bu çalışanların 55.800 kişisi 118 noktada araştırma ve geliştirme için çalışıyor.
- Bosch, Türkiye’de 100 yılı aşkın süredir varlık gösteriyor. İlk fabrikasını kurduğu 1972 yılından bu yana toplam yatırım tutarı 2,5 milyar avroya ulaşmıştır. Bunun 1 milyar avrosu son beş yılda yapılmıştır.
- Bosch Türkiye; ‘Mobilite Çözümleri’, ‘Enerji ve Bina Teknolojileri’, ‘Sanayi Teknolojileri” ile ‘Dayanıklı Tüketim Malları’ alanlarındaki 5 ayrı şirketle Bursa, Kocaeli, Manisa ve Tekirdağ/Çerkezköy’deki 8 üretim tesisinde faaliyetlerini gerçekleştirmektedir.
- Bosch, 2015 yılında yüzde 9 büyümüş ve cirosunu 3,4 milyar avroya çıkartmıştır.
- Bosch’un Türkiye’de 16.600 çalışanı bulunmaktadır.
- Bosch Türkiye’den geniş bir coğrafyaya ihracat yapmaktadır. 2015 yılı ihracatı 2,1 milyar avro düzeyinde gerçekleşmiştir.
- Bosch, Türkiye’de Bursa, Manisa ve Çerkezköy’deki 4 Ar-Ge Merkezinde 537 çalışanla hem araştırma-geliştirme faaliyetlerini yürütmekte hem de Türkiye’nin inovasyon çalışmalarına katkıda bulunmaktadır. Geçtiğimiz üç yılda bu merkezlere yaklaşık 100 milyon avro bütçe ayırmıştır. Bugün Türkiye’den 97 ülkeye Ar-Ge ihracatı yapılmaktadır.
- Bosch Türkiye, 2015 başından bu yana Ortadoğu Bölgesi’nin de merkezi haline gelmiştir ve Orta Doğu’daki 16 ülke Türkiye’den yönetilmektedir. Bosch Türkiye’nin, Orta Doğu bölgesinin yönetimini üstlenmesi Bosch Grubu’nun stratejik büyüme ve yatırım planlarında Türkiye’ye verilen önemin bir göstergesidir.
Yeni iş stratejisi: Yaşam servisleri sunmak
- Bosch hem bir yüksek teknoloji şirketi, hem de bir servis tedarikçisi olması nedeniyle yenilikçi ürünler ve yenilikçi servislerle büyümeyi hedefliyor.
- Bosch’un sahip olduğu çeşitlilik, Nesnelerin İnternetinin getirdiği bağlanabilirlik çağında stratejik bir avantaja dönüştü. Bosch ister otomotiv, ister bina, ister endüstriyel teknoloji olsun, pek çok şeyi birbirine bağlayabiliyor ve böylece yeni bir iş alanı oluşturuyor.
- Sunmakta olduğumuz web tabanlı servisler, müşterilerimize eşlik ediyor ve onlara yardımcı oluyor. Günlük yaşamları sırasında örneğin otomobillerini sürerken, park ederken ya da evlerinde istirahat ederken bu desteği sağlıyor. Bu nedenle biz bunları ‘yaşam servisleri’ olarak adlandırıyoruz.
- Sadece yenilikçi teknoloji değil, yenilikçi iş modelleri de geliştirmemiz gerekiyor. Bu aynı zamanda, kendi start-up programımızı ve ayrıca iş modeli inovasyonu için kendi yetkinlik merkezimizi hayata geçirmemizin de temel nedenidir.
Endüstri 4.0
- Endüstri 4.0’da ağa bağlı endüstrinin hammaddesi, görünmez veri akışlarıdır. Kendi süreçlerini sürekli olarak iyileştirmenin yolunu arayan şirketler, doğru araçlarla bu hammaddeyi büyük bir avantaja çevirebilir.
- Endüstri 4.0, global ekonomilerin büyük kısmını etkileyen bir devrimdir.
- Endüstri 4.0 çözümleri hem Bosch hem de diğer uluslararası şirketler açısından pek çok yeni sınır ötesi iş fırsatının yolunu açıyor.
- Dünyanın önde gelen hizmet ve ürün tedarikçilerinden biri olarak, köklü geçmişimizden ve bugün sahip olduğumuz Ar-Ge donanımından güç alarak, Almanya’da ve tüm dünyada Endüstri 4.0 konusunda öncü bir role soyunduk.
- Bosch, proje aşamasının ötesine geçeli çok uzun bir zaman oldu ve şu anda Endüstri 4.0’ın ilk öğelerini kendi operasyonlarına kuruyor. Bu noktada kendimizi hem önde gelen bir kullanıcı, hem de önde gelen bir sağlayıcı olarak görüyoruz. Bu iki yönlü strateji başarılı oluyor. 2020 yılı itibarıyla ağa bağlı endüstrinin masraflar açısından toplamda bir milyar Euro’luk bir tasarruf sağlamasını ve toplamda aynı tutarda fazladan satış oluşturmasını bekliyoruz. Bosch olarak buna yönelik üç aşamalı bir yaklaşımımız bulunmaktadır: İlk olarak, uygulamaları belirli fabrikalarda uygulamaya sokuyoruz, İkinci olarak, son kullanıcıya kadar olan değer akışını optimize ediyoruz, ve üçüncü olarak, global ağlar işletiyoruz.
- Bosch, dünya genelindeki 250‘den fazla tesisinde 100‘ün üzerinde projeyi tamamlayarak Endüstri 4.0’ı başarılı bir şekilde uygulamaya soktu. Bu sayede, depolama veya küçük partilerin üretilmesi gibi alanlarda daha yüksek kalite ve daha düşük maliyetler elde edilmeye başlandı.
Sanayide devrim gibi dönüşüm
APAS üretim asistanı ile daha güvenli çalışma
- Bosch’un geliştirdiği APAS asistanları, tüm üretim ve lojistik zincirini kontrol etmeye yönelik bir yazılım çözümü. Bu asistanlar, çalışanları tekrar edici veya tehlikeli işlerden kurtarıyor. Robot kol, duyusal bir deri ile kaplı; kişinin çok yaklaştığını algıladığında APAS hemen duruyor. Asistanlar, yorucu ve tehlikeli olan işlerin yanı sıra monoton işleri de yapıyor. Örneğin; parçaları bir araya getirebiliyor veya kasaları açabiliyorlar. Bu, insan işgücüne katma değeri yüksek işler için daha fazla zaman sunuyor. Doğrudan insan-makine işbirliği konusunda resmi olarak onaylanan ilk sistem olan APAS asistanları, aynı zamanda harika bir kahve ustası…
Kalite güvence için ultrasonlu eldivenler
- Reutlingen Sensör Fabrikası’nda Bosch, çalışanlarının el hareketlerini kayıt altına alan bir sistemi uygulamaya soktu. Ultrason teknolojisine sahip olan sistem, çalışanların bir el hareketini doğru olarak yapıp yapmadığını ve herhangi bir anda hangi iş aşamasının yapılması gerektiğini belirtiyor. Tüm çalışma süreci, tamamlanana kadar ekranda adım adım gösteriliyor. Bu da kalite güvencesinin artırılmasına yardımcı oluyor.
Radyo sinyalleri, ürün akışında şeffaflık sağlıyor
- Bosch’un dünya genelindeki 250’den fazla fabrikasının büyük bir kısmı, parçaların ve bitmiş ürünlerin şirket içerisinde RFID (radyo frekanslı tanımlama) etiketleri ile taşınması için plastik sandıklara sahip. RFID okuyucular, üretim atölyelerinin tüm kapılarında yer alıyor. Bir taşıma arabası bir atölyeden diğerine geçerken okuyucu, herhangi bir fiziksel temasa gerek olmadan otomatik olarak etiketi kaydediyor. Sonuç olarak, ilgili fabrikada ürün akışının dijital haritası hazırlanıyor. Şirket, parçaların üretim hattını ne zaman varabileceğini, bitmiş ürünlerin ne zaman ve nasıl ambalajlanabileceğini, spesifik bir parçanın nerede bulunduğunu ve envanter seviyelerinin ne olduğunu istediği zaman belirleyebiliyor. Sistem ayrıca kaç adet ambalaj kutusunun gerektiğini biliyor ve ihtiyaca göre bunlarla ilgili yeniden sipariş verebiliyor. RFID teknolojisi, ürün akışında şeffaflık sağlamanın yanı sıra elle yapılan çalışmaları azaltıyor ve envanter seviyelerini düşük tutuyor. Reaksiyon hızı ve üretkenliğini eşzamanlı bir şekilde artırıyor. Bosch, daha az çaba gerektiren lojistik süreçlerini işte bu şekilde sağlıyor. RFID kullanımı sayesinde Bosch, Homburg Fabrikasının iç lojistiğinde üretkenliği yüzde 10 artırdı ve üretimdeki depolamayı yaklaşık üçte bir oranında azalttı.
Sürü zekasına sahip taşıyıcılar
- Bosch’un Nuremberg Fabrikasındaki mühendisler, sürü zekasıyla donatılmış sürücüsüz, kendi kendini yönlendiren bir taşıma sistemi olan bir AutoBod geliştirdi. Dört adet ek dengeleme tekerleğine sahip iki tekerlekli AutoBod, daha önce otomatik olarak siparişi verilmiş olan üretim materyallerinin ne zaman alınacağını biliyor. Ve bu materyalleri üretim hattına götürüyor. AutoBod’ların kullanılması, taşımaya harcanan süre ve çabayı azaltıyor, boş alan sağlıyor ve envanteri önemli ölçüde azaltıyor.
Bosch’tan tüketicinin hayatını değiştiren ağa bağlı çözümler
Bosch kendi bulutunu kurdu: IoT Cloud
- Bosch, web tabanlı hizmetler için kendi bulutunu hayata geçirdi. Bosch IoT Cloud, şirketin yazılım alanındaki uzmanlığında yap-bozun son parçasını tamamlamış oldu. Bosch, ağa bağlanma ve Nesnelerin İnterneti konusunda tam bir servis sağlayıcı konumuna geldi.
- Bosch IoT Cloud’da ağa bağlı mobilite, ağa bağlı endüstri ve ağa bağlı binalar için çeşitli uygulamalar yer alıyor. Almanya’da bulunan Bosch IoT Cloud, teknik altyapıdan ve ayrıca platform ve yazılım ürünlerinden oluşuyor. Bosch, uygulamayı ilk olarak şirket içi çözümlerde kullanacak. 2017 yılından itibaren de diğer şirketlere bir servis olarak sunacak.
- Bosch IoT Cloud’un yazılım merkezinde, Bosch’un kendi IoT Suite ürünü bulunuyor. Bosch IoT Suite, cihazları, kullanıcıları ve şirketleri ağa bağlamak için gerekli olan tüm işlevleri sunuyor. Yıpranma ve aşınma modellerinin ne zaman bildirilmesi gerektiği ve makinenin bakımı için önleyici tedbirin ne zaman alınması gerektiği gibi otomatik kararlara ilişkin kurallar, Bosch IoT Suite içerisinde saklanabiliyor.
- Bosch ve müşterileri, daha şimdiden bu platforma dayanan birçok çözüm ve proje kullanıyor. Bosch IoT Cloud, şu anda 5 milyondan fazla cihazı ve makineyi ağa bağlıyor.
Bosch Akıllı Ev Sistemi
- Bosch, ağa bağlı dünyaya yönelik daha şimdiden pek çok ürün ve çözüm sundu. Örneğin; Bosch Akıllı Ev Sistemi, kullanıcıların evlerindeki ısıtmayı, aydınlatmayı, duman alarmlarını ve cihazları tek bir platform aracılığıyla ağa bağlamasına ve bir akıllı telefon ya da tablet kullanarak bunları çalıştırmasına imkan sağlıyor.
- Sistemin merkezinde bir denetleyici bulunuyor. Evin bu merkezi kontrol ünitesi, yukarıda belirtilen bileşenleri birbirine ve internete bağlıyor.
- Sistemin diğer öğeleri arasında küçük bir radyatör termostatı ve sensör tabanlı bir pencere kontağı bulunuyor. Akıllı ev tarafından üretilen tüm veriler, akıllı ev denetleyicisinde saklanıyor; yani, müşteriler kendi verileri üzerinde kontrole sahip oluyor.
- Bu veriler, IoT Cloud’a aktarım öncesinde şifreleniyor. Ürünün gelecekteki sürümlerinde sistem, bir pencere veya kapı açıldığında akıllı telefona bir mesaj gönderecek. Bu da ayrı bir alarm sistemine ihtiyaç olmadan konfor ve güvenliğin artmasını sağlayacak.
- Bosch IoT Cloud’da çalışan bir başka çözüm ise ısıtma servis teknisyenleri için tasarlandı. Bir arıza durumunda teknisyenler, sorunları giderebilmeleri için izin verilen Bosch ısıtma sistemlerine uzaktan erişim sağlayabiliyorlar. Bu sayede servis ziyaretlerinde gerekli olan değiştirme parçalarını yanlarında götürebiliyorlar, böylece ziyaret sayısı da bire düşüyor. Müşteriler de düşük servis ücretlerinden faydalanıyor.
- Akıllı ev çözümlerinde önümüzdeki yıl 10 milyar avroluk global pazar potansiyeli öngörüyoruz.
Otonom Sürüş
- Sürücü destek sistemleri, Bosch açısından hızla büyüyen bir iş alanı. Bu yıl satışlarımız ilk kez 1 milyar avro barajını aştı.
- Sürücünün dikkatinin dağılmasını en aza indirmenin yolu, doğru zamanda doğru bilginin sunulmasıdır. Bunun da gelecekteki yolu, otonom sürüştür. Otonom sürüşün asıl hedefi, insandan kaynaklanan hataları en aza indirmek, kazalardan kaynaklanan ölümlere engel olmaktır.
- Bosch teknolojisi, geleceğin otomobillerinin sadece bağımsız bir şekilde hızlanmasını veya fren yapmasını değil, aynı zamanda direksiyonu kumanda etmesini de sağlayacak.
- 2020 yılı itibarıyla otobanlarda bir otoyol pilotu teknolojisiyle hareket eden araçları görmek için çalışıyoruz. Bu alanda ihtiyaç duyulan tüm temel uzmanlığa sahibiz. Bu alanda, yaklaşık 2.500 mühendisimiz çalışıyor.
- Bosch, ağa bağlı otomobilleri kişisel asistana dönüştürüyor. Örneğin; bir randevu iptal olduğunda, geleceğin otomobili otomatik olarak ajandadaki bir sonraki randevunun güzergâhını gösteriyor. Sürücüler, daha fazla zaman kazanmak ve yolculuklarını daha rahat bir şekilde yapmak için otomatik pilotu de etkinleştirebilecek. Ancak yarının ağa bağlı otomobilleri, bundan çok daha fazlasını yapabilecek. Akıllı eve yapılacak bir bağlantı ile ısıtma veya güvenlik sistemleri gibi evdeki aletleri istenilen zamanda çalıştırabilecekler. Örneğin; evde kimse yokken kurye bir paket teslim edecekse kuryenin paketi evin içerisine bırakmasına izin vermek ve alındığını teyit etmek için aracın ekranında bir tuşa basmak yeterli olacak. Ağa bağlı eğlence-bilgi sistemi, sürücülerin sadece trafik hakkında bilgi almasını sağlamakla kalmayacak; bir yolcuyla konuşuyormuş gibi mimik ve sözlerle online servislere ve akıllı telefon uygulamalarına erişmelerine de imkan verecek. Bu özellik, otomobili, sürücünün gerçek anlamda kişisel asistanına dönüştürecek.
Ağa Bağlı Park Etme
- Normal olarak bir otomobil yolculuğu bir park yerinde son bulur. Tabii sürücü bir park yeri bulabilirse… Şehir içi alanlarda park yeri arama, trafiğin yaklaşık üçte birini oluşturuyor ve yol kenarlarında park yeri bulmak neredeyse imkansız. Online portal Statista’ya göre, sürücülerin yüzde 87’si park yeri bulmayı kolaylaştıran çözümler istiyor.
- Bosch, açık servis platformu olan topluluk tabanlı park etme ile bu sürecin stresini azaltıyor. Bu çözümü özel yapan şey, otomobilin kendi bulduğu boş kaldırım kenarı park yerlerini tespit etmesi ve bildirmesi.
- Halen Stuttgart’ta uygulanan bir pilot proje kapsamında; banliyö tren hattı boyunca 15 Park Et-Devam et tesisine takılan sensörler, park alanlarının boş veya dolu olma durumunu algılıyor. Bu veriler, web üzerinden Bosch IoT Cloud’a gönderiliyor ve boş park yerlerine yönelik her dakika güncellenen bir haritaya işleniyor. Bu bilgiler, bir uygulama aracılığıyla ve Stuttgart’ın ulaşım kurumu olan VVS’nin web sitesi aracılığıyla sunuluyor. Bu pilot projedeki en küçük otopark 59 araçlık yer sağlarken, en büyüğü ise 520’den fazla araç alabiliyor. Sensörlerin yerleştirilmesine bu yıl başlanıyor ve bu servisin sürücülere en geç 2018 yılında sunulması planlanıyor.
Sensör Teknolojisi
- Sensör teknolojisi, Bosch’un gelecekteki satış hacmini artırmasının en önemli noktalarından biri. Mikro mekanik sensörler alanında lider olan Bosch, internet üzerinde nesneleri birbirine bağlamak için gereken bu en önemli teknolojiyi üretiyor.
- Sensörlerimiz teknolojiye dokunma hissi veriyor ve Nesnelerin İnterneti ile hizmetler aracılığıyla teknolojinin konuşmasını sağlıyoruz. Otomobillerden ev aletlerine ve makinelere kadar her şeyin daha önce hiç olmadığı kadar hassas, akıllı ve iletişimsel olmasını sağlıyor.
- Mikro mekanik sensörlerimizin üçte ikisinden fazlası, tüketici elektroniği ürünlerinde kullanılıyor. Dünyada her dört akıllı telefondan üçünde bir Bosch MEMS sensörü bulunmaktadır. İstatistiksel olarak bu, dörtte üçünün şu anda cebinde bir Bosch ürünü taşıdığı anlamına gelmektedir.
- Mikro mekaniklerde sayısal büyümenin dışında kalitede de değişim yaşandı. Ürünlerimizi sürekli daha akıllı yapıyoruz. Şimdi çok daha fazla değişkeni ölçümleyebiliyoruz. Üretmeye başladığımız ilk sensörde sadece hızlanmayı, sapma oranını ve jeomanyetik alanları ölçmekle kalmıyor, daha da önemlisi olan sinyal evrimi için mikro kontrolcü özelliğini getiriyoruz. Bu yazılım entegrasyonu, mikro mekanik sistemlerde bir sonraki aşamaya geçiş için çok kritik.
XDK
- XDK (Cross Domain Kit) Nesnelerin İnterneti için sensör tabanlı ürün ve uygulamaların hızlı prototipini üretmeyi mümkün kılan bir kablosuz sensör aracıdır. Böylece kullanıcıların ilk prototip üretimi ile seri üretim arasındaki basamağa adım atmasını ya da ilk kompakt prototipi üretmesine izin veriyor. XDK, Bosch’un büyük miktarda üretim ve kullanıcıların kendine has sensör ihtiyaçlarını kolayca üretime adapte edebilmesini sağlamak için hayata geçirildi. XDK kullanıcıların, aletin kendisi üzerinde, ham veriyi basitçe aktarmak yerine, veriyi işleyen ve etkinlikleri raporlayan bir sensörü hayata geçirmek üzere daha ileri programlama denemeleri için fırsat yaratıyor.
Bosch, Türkiye’nin Endüstri 4.0 atılımı için itici güç olmaya hazır
- Bosch, Türkiye’deki faaliyetlerinde Endüstri 4.0 ile özel olarak ilgileniyor. 2014 yılında başlatılan çalışmalar kapsamında halen 5 farklı pilot proje yürütülüyor. Bakım maliyetlerinden tasarruf etmek ve üretim kapasitesini artırmak üzere bu projelerden üç tanesi yakın zamanda hayata geçti.
- Bursa Fabrikası, global Endüstri 4.0 üretim zincirinin bir parçası ve en son üretim teknolojilerini kullanıyor. Örneğin; bu yıl lojistik robotları, malzemeleri ihtiyaç duyulan yere tam zamanında götürmeye başlayacak.
- Bosch’un tüm üretim fabrikaları için geliştirdiği standart yazılım çözümlerini kullanan Bursa Fabrikası, bu yazılımı kullanan diğer fabrikalardan da haberdar olabiliyor. Bosch Bursa Fabrikasındaki tüm üretilen verilere tek bir noktadan erişim ve işleme olanağı var. Diğer yandan doğru veriyi, doğru kişiye, doğru zamanda iletiyor ve erken müdahale etme fırsatı yaratıyor. Fabrikadaki üretim, hata maliyeti gibi alanlardaki düşüşün yanı sıra verimlilik ve teslimat artışı direkt olarak fabrika performansını artıracağından, Bursa ve Türkiye’ye yatırım artışını sağlayabilecek noktalar olarak öne çıkıyor. Bosch Bursa, Endüstri 4.0 uygulamalarının gerçekleştirildiği noktalarda spesifik bakım maliyetlerini azaltarak, üretim kapasitesini artırmayı hedefliyor. Arızalara yanıt verme süresinin de kısalması bekleniyor.
Bosch İş Kollarındaki Teknolojik Gelişmeler
Otomotiv Yedek Parça:
Hem müşteriyi hem atölyeyi memnun eden Artırılmış Gerçeklik 2018’de…
- Akıllı veri işleme, ‘Nesnelerin İnterneti’ ve ürünlerin bulundukları ortamla daha fazla ağ oluşturması, otomotiv atölyeleri için büyük potansiyel taşıyor. Bunlar, atölye randevularının planlanmasını ve programlanmasını kolaylaştırıyor ve servis sırasındaki her bir çalışma adımını geliştiriyor. Araç atölyeye gelir gelmez, araç verileri ve onarım geçmişi anında hazır oluyor. Arıza teşhis ekipmanları, birbirleriyle otomatik olarak veri alışverişinde bulunuyor ve böylece atölye çalışanı, önemli üretici bilgilerine gerçek zamanlı olarak erişebiliyor.
- Bosch, bu amaçla ‘Ağa Bağlı’ Onarım yazılımını geliştirdi. Bu yazılım, atölyedeki Bosch arıza teşhis ekipmanlarını birbirine bağlıyor. Araç verileri, toplandıktan sonra gecikme olmaksızın diğer tüm bilgisayar tabanlı sistemlerde erişilebilir hale geliyor. Daha önce tanımlanmış bir aracın verilerine erişmek için, kullanıcının yalnızca kullanımdaki çalışma istasyonuna, ilgili aracın plakasını veya araç kimlik numarasını girmesi gerekiyor. Sonraki atölye randevuları içinse başka hiçbir tanımlamaya gerek kalmıyor. Plaka ve kimlik numarası sayesinde, tüm test sonuçları da dahil olmak üzere aracın tüm geçmişine herhangi bir zamanda herhangi bir çalışma istasyonundan erişilebiliyor.
- Bosch, verimli Artırılmış Gerçeklik uygulamaları yaratmak için Ortak Artırılmış Gerçeklik Platformunu (CAP) geliştirdi. Bu platform, dijital ve görsel içeriklerin, örneğin teknik dokümantasyona hızlı ve kolay bir şekilde entegre edilebilmesini sağlıyor. Platformlar arası bu sistem, belirli izleme ve gönderme teknolojilerinden bağımsız çalışıyor. Bosch, 2018 yılına kadar ilk atölyelerin bu tarz Artırılmış Gerçeklik uygulamalarıyla çalışmaya başlayacağını öngörüyor.
Elektrikli El Aletleri:
ZAMO sayesinde tek tuşla metrelerce mesafe ölçün
- Bosch’un tek tuş kullanım kolaylığına sahip dijital uzaklıkölçeri ZAMO, en küçük mesafeleri dahi mükemmel lazer teknolojisiyle ölçebiliyor. Cebe sığabilir boyuta ve 80 gramlık ağırlığa sahip cihaz, butonu kaydırdığınız anda 20m’ye kadar istediğiniz uzunluğun veya mesafenin ölçümünü yapabiliyor. Örneğin; yeni bir daire aldınız ve taşınıyorsunuz, oda ölçülerini en hızlı ve kolay şekilde almanın yolu ZAMO’dan geçiyor. Bir mezuradan çok daha kullanışlı olan cihaz, en hassas ölçümleri tek tuşla gerçekleştiriyor. ZAMO ile XXL boyutunda bir yatağın odaya uyup uymayacağını rahatlıkla ölçebilirsiniz. Cihaz alt referans kenarı ile yüzeydeki lazer ışınının ulaştığı ilk nokta arasını ölçerek size ekrandan ölçümü bildiriyor. Örneğin; bir odanın yüksekliğini ölçmek istiyorsunuz; ZAMO’yu lazer ışını yukarıyı gösterecek şekilde zemine koyarak düğmesine basmanız yeterli. Böylece yüksekliği anında görüntüleyebilirsiniz. Ölçümü bitirmek için yapmanız gereken tek şey, cihaz üzerindeki butonu eski haline dönecek şekilde tekrar kaydırmanız…
Termoteknik:
Logamatic TC100 oda kumandası ile kombinizi istediğiniz yerden açıp kapatın!
- Buderus Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar, hem oda sıcaklığı hem de dış hava sıcaklığına göre ayarlanabilen Logamatic TC100 oda kumandası ile kullanılabiliyor. Bu kumandanın en dikkat çekici özelliği, mobil telefona ya da tablete yüklenen bir uygulama ile kombiyi, istenilen yerden istenilen anda açıp kapatabilmesi. Bu uygulama sayesinde evler ya da işyerlerindeki Buderus Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar, kilometrelerce uzaktan bile istenilen ortam sıcaklığına ayarlanabiliyor. Böylece, ısıtma sezonu boyunca gerekli olan ısıtma ihtiyacı kadar ısı üretilirken, hem yakıt tasarrufu hem de ısınma konforu bir arada sağlanıyor.