Güzel Sanatlar Ajansı’nda yaşanan görev devri ve birleşme kararıyla Türkiye’de eşine az rastlanır bir değişim yaşandı. Dijital reklamcılığa yıllarca emek vermiş Burçin Ergünt, yaşanan bu birleşimin satırbaşlarını ve gelecek hedeflerini bize anlatırken ülkemizdeki reklamcılığın gelişimini de yorumladı. Dijital ve konvansiyonel reklam mecralarının aynı zeminde yürütülmesinin hem markalar hem de reklamcılar için ne denli önemli olduğunu dile getiren Ergünt, geleceğin reklamcılık trendinin kaçınılmaz olarak teknoloji olacağını söyledi. İşte, Güzel Sanatlar Ajansı Başkanı Burçin Ergünt ile görüşmemizin satırbaşları…
“Hem dijital hem de konvansiyonel mecra bizim için çok değerli ve markaya faydası tartışılmaz ama ikisi bir araya geldiğinde çok daha güzel işler ortaya çıkıyor.”
✓Bu yılın ocak ayından itibaren Güzel Sanatlar Grubu’nun dijital ajansı olan Ping ile bir birleşme gerçekleştirdik. Verdiğimiz tam hizmet anlayışına günümüzün iletişim ihtiyaçlarının materyalleri olan internet ve dijital işler de dahil olmuş oldu. Böylece dijital dünyanın getirdikleriyle “yeni dünya”nın tam hizmet anlayışına hitap eden bir kurum olduk.
✓Dijital de konvansiyonel de bizim için çok değerli ve markaya faydası tartışılmaz alanlar ama bir araya geldiklerinde çok daha değerli oluyorlar.
✓Müşterilerin ajans tercihleri yıllar içinde çok çeşitlendi. Markalar, farklı hizmetleri farklı ajanslardan alıyor artık. Hizmetler farklı ajanslardan alınınca sıkıntılar da doğuyor. Biz de bu hizmetleri olabildiğince ortak zemine oturtmaya çalışıyoruz. Bu anlayış çalıştığımız müşteri sayısını artırıyor.
Cannes’da lobi yapmamız lazım…
✓Jürilerdeki insan sayısından tutun da Türk markalarının oradaki yatırımlarına kadar bir sürü parametrenin bir arada çalıştığı bir yer olduğunu bilerek hareket etmek ve değerlendirmek gerekir Cannes’ı. Ülke olarak bir “lobi” faaliyetinin yürütülmesi elzem… Cannes tarihinde en büyük ödülünü geçen yıl aldık. Ondan önceki yıllarda da zaten çok büyük başarılara imza atamadık. Her sene orada biz şov yapıyorduk da bu yıl neden böyle oldu diyecek bir durumumuzun olmadığını düşünüyorum.
✓Türkiye’deki yaratıcılığa, yeni ve açık fikre verilen önem ne yazık ki gün geçtikçe azalıyor. Bu da ajansların iş yapış tarzlarını çok etkiliyor. Ama reklam ajansları sanat kuruluşları değillerdir. Ajanslar da bir ticareti başarı için çalışıyor. Kendi ticari başarıları için de değil üstelik, reklamını yaptığı ürünün başarısı için. Ticari başarı öne çıkınca da bazı yaratıcı alanlardan ödün vermek gerekebiliyor.
Robotların dönemi başlıyor
✓ Teknolojinin reklamcılık üzerindeki etkisi her geçen gün artıyor. Bu durum reklam yapma ve üretme şeklini de değiştiriyor. Özellikle sanal gerçeklik meselesinin çok daha fazla büyüyeceğini düşünüyorum.
✓ Bir diğer yenilik ise software’in içerisindeki robotlar… Muhtemelen çok yakın bir zamanda telefondan internet bankacılığı uygulamasını açıp da havale yapmayacağız. İnsanlar Whatsapp’da yazışırken oradan bir robot işin içine dahil olup havaleyi gerçekleştirecek.
✓ Aslında reklamcılığın son 10 yıldaki trendi teknolojinin işin içine dahil olmasıyla şekilleniyor. Bunu göremeyen ajanslar geride kalıyor, ayak uydurmaya çalışanlarsa güncelliklerini koruyor. Zaten ülkemizde teknoloji üretimi olmadığı için, teknolojinin Türkiye’ye gelme süresi oldukça uzun ve zahmetli…
Güzel Sanatlar’in en iyi işleri…
✓ Bu ajansın yaptığı önemli işlerden bir tanesini Beko için yapılan çalışmalar oluşturuyor. “Beko bir dünya markası” buradan çıkan bir iş… Burada üretilen ilk reklamların, üretilen iletişim materyallerinin kuvvetli olduğunu ve işe yaradığını düşünüyorum.
✓ Eti’nin birçok reklamı var burada yapılmış olan… Bugün “Bir bilmecem var çocuklar” diye sorduğunuzda yediden yetmiş yediye “Haydi sor sor!” dedirtebiliyorsanız başarılı olmuşsunuz demektir.
✓ Güzel Sanatlar’ın en akılda kalan işlerinden biri de Zeki Müren ve Ajda Pekkan’ın birlikte oynadığı “Size Alo diyoruz” sloganlı Alo reklamları… Böylesi ünlü iki ismin rol aldığı az reklam vardır.
“önemli olan bilgiye ulaşmak degil, onu ‘kullanılabilir’ hale getirmek”
✓ Şimdiyse teknoloji herkesin elinde ve herkes bilgiye kolaylıkla ulaşabiliyor. Örneğin dün İnstagram’a Snapchat’te olduğu gibi story özelliği geliyor, ertesi gün müşteri bana biz bu özellikle ilgili nasıl bir çalışma yürütebiliriz diye soruyor. Eskiden biz bilgilendirirdik müşterileri…
✓ Herkes aynı kaynakları takip ediyor ama “Bu özelliği nasıl kullanabiliriz?” sorusunun yanıtını reklam ajansları biliyor. Marka stratejisine paralel olarak, “bilgi” sadece kullanılmış olmak için kullanılmayacak, karşılığında bir değer oluşturulacak.
Temel görev mesajı net olarak iletmek
✓ Güzel Sanatlar özelinde söylemek gerekirse yaratıcı reklamın en önemli özelliği akılda kalan şeyler üretmektir. Yaratıcılığa boşa emek harcamanın bir anlamının olduğunu düşünmüyorum.
✓ “Bir Instagram’a bakayım” dediğinizde 45 fotoğraf görüyorsunuz. Bir fotoğrafa bakma süreniz 1 saniye bile değil. Bu hızlı tüketimin içinde, kısa sürede mesajı doğru iletebilen her türlü iletişim materyali yaratıcı sıfatını hak