Dijital reklamcılığın başı “ad blockıng”le dertte!
Kullanıcının internet deneyimini sabote eden pop-up’lar ve kaybolmayan bannerler “Ad blocking” kullanımının da hızla yayılmasına neden oluyor. Ancak yayıncılar salgın gibi yayılan ve reklam gelirlerini azaltan bu uygulamalardan hiç de memnun değil. Peki, sektör gün geçtikçe büyüyen “Ad block” sorununu nasıl aşacak? Kullanıcı dostu dijital reklam nasıl yapılır? İşte yanıtlar…
Türkiye’de ve dünyada dijital reklam yatırımları her geçen gün artıyor. Türkiye’de 2015’in ilk yarısında 773,2 milyon TL olan yatırım hacminin 2016’nın ilk yarısında 927,6 milyon TL’yi bulması da bunun en somut kanıtı. Bir sene içerisinde yüzde 20 büyümeyi gören dijital reklam yatırımlarının önümüzdeki senelerde daha ivme kazanacağı öngörülüyor.
Ancak, internet dünyasının gelir kalemlerinin başında gelen dijital reklamların önünde son zamanlarda büyük bir engel var: “Ad blocking” yani “reklam engelleme” uygulamaları. Kabul edelim; mobil cihazların neredeyse tüm kaynaklarını tüketen, tek bir haber okumak için dakikalarca izlemek zorunda kaldığımız, bir anda sayfanın tam ortasında beliren ve bizi sürekli takip eden reklamlardan hepimiz bunalıyoruz. Sitelerin birçoğu kullanıcı deneyimini sabote ediyor ve bu agresif yaklaşım internet kullanıcılarını çeşitli çözüm yolları aramaya yönlendiriyor. “PC ve akıllı cihazlarda çalışan tarayıcılara yüklenen bir eklenti veya aplikasyonla herhangi bir internet mecrasında yayınlanan reklamların engellenmesi” olarak tanımlanan Ad blocking de bu çözüm yollarının başında geliyor. PageFair ve Adobe’nin 2015’te yaptığı bir araştırmaya göre dünyada yaklaşık 198 milyon kişi reklam engelleyen yazılımları kullanıyor.
Zarar 41,4 milyar dolar
Tartışma bir tarafta böyle sürerken diğer tarafta da göz ardı edilemeyecek büyük bir gerçek var. IAB Türkiye raporunda da belirtildiği gibi reklam gelirleri arttıkça yayıncılar yatırım yapıyor, teknoloji gelişiyor ve içerik zenginleşiyor. Bu tür engelleyici yazılımlarsa yayıncıların gelirleri ve yatırım gücünü azaltıyor ve reklamveren hedef kitlesine ulaşmada zorluk çekmeye başlıyor; böylece dijital reklamın verimi düşüyor. Bunun sonucunda da kullanıcılar zengin içerikten yoksun kalıyor ya da bu içeriğe ücret ödeyerek ulaşmak zorunda kalıyor. Zira PageFair ve Adobe Ad blocking Raporu’na göre, 2015’te bu uygulamalar dünya çapında yayıncılara 21,8 milyar dolar, 2016’da ise 41,4 milyar dolar kaybettirdi. Sektörde konuyla ilgili yasal düzenlemeler ve çeşitli düzenleyici sistemlerle çözüm arayışı da var. IAB Türkiye’nin Mayıs 2016’da tanıttığı LEAN ve DEAL sistemleri de bunlardan ikisi.
Ad blocker kullanmaya başlamanın farklı sebepleri var
Ad blocker kullanmaya başlayanların çeşitleri nedenleri var. IAB’nin ABD’de yaptırdığı bir araştırmada yüzde 28’lik bir kesim “Adblocker’ın varlığını keşfetmek” için bu uygulamaları kullanmaya başladığını söylerken en büyük ikinci sebep yüzde 22 ile “Reklamı tıklayınca virüs bulaşması” oluyor. Onu yüzde 14 ile “Düşük kaliteli reklamlar”, yüzde 12 ile “Arkadaş tavsiyesi” ve “Davranışsal reklam görmeyi istememe” takip ediyor.
Yüzde 45 virüsten korunmak için Ad blocker kullanıyor
Aynı araştırmada Ad blocking kullananların neden kullanmaya devam ettiklerine de ışık tutuluyor. Araştırmaya katılanlar; yüzde 45 “Virüsten korunmak”, yüzde 42 “Cihazın performansını artırmak”, yüzde 40 “Reklamlardan nefret etmek” ve aynı oranda “Reklamların dikkati dağıtması” cevabını veriyor. Reklam engelleme ülkelere, yaş gruplarına, site ve tarayıcı türlerine ve pazarların gelişmişlik düzeyine göre değişiyor. Gelişmiş pazarlarda Ad blocking kullanımı yüzde 25-38 arasında değişirken, bu oran Türkiye’de görece daha düşük.