Geleceğin girişimcileri Uğur Okulları’nda yetişiyor
Uğur Okulları, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor, okul öncesi – ilkokul kademesinde ErkenSTEM yaklaşımını benimsiyor. Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM Merkezinin akademik desteğiyle Uğur Okulları’nın hedefi, geleceğin yaratıcı girişimcilerini yetiştirmek!
14 Mart tarihinde Levent Kolektif House’ta Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM Direktörü Doç. Dr. M. Sencer Çorlu, BAUSTEM Direktör Yardımcısı Dr. Zerrin Doğança Küçük ve Uğur Okulları Okul Öncesi ve İlkokuldan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek’in sunumlarıyla başlayan basın lansmanında davetliler Uğur Okulları’nın Türkiye’de ilk kez uygulamaya başladığı erkenSTEM yaklaşımını deneyimleyerek öğrenme şansı elde etti. erkenSTEM seminerinin ardından gerçekleşen çalıştay sonrasında tüm katılımcılara “erkenSTEM okul öncesi-ilkokul diploması” verildi.
Uğur Okulları, yarım asırlık sınav başarısı deneyimi ve yenilikçi vizyonunu okul öncesinden lise son sınıfa kadar hizmet veren kampüs okullara taşıdı. Üreten, girişimci nesiller yetiştirmeyi misyon edinen Uğur Okulları’nın okul öncesi ve ilkokul kademesinde erkenSTEM programları ön plana çıkıyor. Science (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) kelimelerinin baş harflerinden oluşan STEM, disiplinler arası bir eğitim anlamına geliyor. Öğrencilerin ezberci değil analitik düşünen, yaratıcı, sorgulayan bireyler olmalarını destekleyen bu yaklaşım dünyada genellikle ortaokul ve lise kademesinde uygulanırken Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM iş birliği ile Türkiye’de ilk kez Uğur Okulları’nda okul öncesi ve ilkokul düzeyinde erkenSTEM adıyla hayata geçirildi.
Uğurlular bilgi temelli hayat problemlerini çözüyor
Uğur Okulları’nda erkenSTEM yaklaşımının hayata geçmesini sağlayan BAUSTEM Direktörü Doç. Dr. M. Sencer Çorlu “Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM Merkezi olarak bizlerin misyonu öncelikle Uğur Okulları öğretmenlerini eğitmek oldu. BAUSTEM Merkezi eğitimleri, yayınları ve proje örnekleri ile öğretmenlerimizi düzenli olarak destekliyor; öğretmenlerimizi bilimsel yöntemlerle pedagojik olarak da denetliyoruz. Örneğin, ortaokul ve lise STEM grubu öğretmenlerimize 92 saatlik bir eğitim programı uygulandı. Bir senelik bir eğitim sonunda Uğur Okulları öğretmenleri STEM Lider Öğretmeni unvanı ile bu programdan mezun oldular. Şimdi aynı Lider öğretmenlerimiz, diğer okullardaki meslektaşlarına liderlik yapıyorlar. erkenSTEM yaklaşımı ile öğretmenlerimiz hem daha donanımlı öğretmenler olarak dünyada bir trend haline gelen bu eğitim çerçeveyi benimsiyor hem de teorik bilgileri öğrencilerimize doğrudan aktararak değil uygulatarak, deneterek onların ileri seviyelerde sağlam bir altyapı kazanmalarını sağlıyorlar” dedi.
Çorlu, STEM’in “Derslerde öğrenilen bilgileri gerçek hayatta nasıl?” sorusuna da yanıt veren bir yaklaşım olduğunu belirterek bu sayede öğrencilerin eğitim hayatları süresince teori ve pratiği bir araya getirme sistematiği ile tanıştığını, başarının gelişmelerinin doğal bir sonucu olduğunu fark ederek daha mutlu ve ne istediğini bilen çocuklar olarak yetiştiklerini belirtiyor.
Ders müfredatının içinde yer alan erkenSTEM’de okul öncesi ve ilkokul kademesindeki 4-10 yaş arasındaki öğrencilerin 2’şer aylık peryotlarda 4 ayrı tema üzerinden çalışarak aynı bilgi temelli hayat problemi için çözüm ürettiklerini belirten Çorlu, “Uğur Okulları okul öncesi ve ilkokul öğrencileri dönem boyunca 4 ayrı tema üzerinde çalışıyor. Yeşil Dünyamız temasında amaç öğrencileri Fen Bilimlerine, Makineler Dünyası’nda Mühendisliğe; Bilişim Dünyası’nda teknolojiye; Hayal Dünyamız’da ise matematiğin karmaşık ancak bir o kadar da büyüleyici yapısını deneyimletmek” dedi.
Okul yıllarına geri döndüler
Uğur Okulları erkenSTEM seminerine katılan basın mensupları ve anne-çocuk bloggerları hayat temelli sorunların erkenSTEM ile nasıl çözülebileceğini ve yaklaşımın kazanımlarını birebir deneyimleme şansı elde etti.
BAUSTEM Direktörü Doç Dr. M. Sencer Çorlu ve Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek ve BAUSTEM Direktör Yardımcısı Dr. Zerrin Doğança Küçük’ün erkenSTEM seminerinin ardından davetliler GoPro kameralarını takarak workshop alanına geçti. Kendilerinden karton, mantar tıpa, pet şişe, ip, plastik tabak gibi materyalleri kullanarak Amsterdam evlerinde kullanılan kaldıraç sistemini uygulamaları istendi. 4’erli gruplar halinde projeyi tamamlamaya çalışan katılımcılar, kimi zaman zorlandı kimi zaman da okul yıllarında edindikleri bilgileri hatırlayarak projeyi tamamlamaya çalıştı. 2 saate yakın süren workshop süresince kaliteli zaman geçiren katılımcılar gün sonunda ise başarıyla tamamladıkları Amsterdam Evleri ile diplomalarını almaya hak kazandı.
Uğur Okulları öğrencilerinin “Makineler Dünyası” teması kapsamında Amsterdam evleri projesini yaptığını belirten Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek konuyla ilgili şöyle konuştu: “Eskiden vergiler yüksek diye evler küçük yapılırmış ve evlerin girişleri küçük olduğu için de eşyaları evlerin dışına kurdukları basit makinelerle ( kaldıraç…) evlere taşırlarmış. Biz de geçtiğimiz dönemde öğrencilerimize bu mekanizmayı anlatarak, basit makineler yaptırdık ve ortaya çok güzel projeler çıktı. Çocuklar projelerini yaparken ekip halinde çalışmayı öğrendi, çevreyi ve meslekleri tanıma fırsatı elde etti. Bu süreç boyunca iletişim becerileri yüksek, daha aktif, fikirlerini dile getiren bireyler haline geldiler. Yıl boyunca aldıkları eğitim sayesinde öğrencilerin edindikleri kazanımlar onların hayata daha kolay adapte olmalarında ve önlerine çıkan problemlerde çözüm üretebilmelerinde destek olacaktır”.