Türk yapımcıların geçtiğimiz yıl 80 ülkeye 200 milyon doların üzerinde format, dizi ve yapım ihraç ettiğini söyleyen RATEM Başkanı Yusuf Gürsoy bu durumun Türk mallarına olan ilgiyi de artırdığını belirtiyor. Dünyanın en büyük yayıncılar birliği ABU’ya üye olmalarının ve Ekim ayında gerçekleştirecekleri IFTV etkinliğinin dizi ve format ihracatının önünü açacağını kaydeden Gürsoy “Hedef 1 milyar dolar” diyor…
RATEM dünyanın en büyük yayıncılar birliğine üye oldu
✓ Dünya çağında faaliyet gösteren üç yayıncılar birliği var: Asya-Pasifik Yayın Birliği (ABU), Avrupa Yayıncılar Birliği ve Amerikan Ulusal Yayıncılar Birliği… Bunların en büyüğü de yaklaşık 65 ülkeden 289 yayın kuruluşunun üye olduğu ABU. Çin, Endonezya, Hindistan, Pakistan ve İran’ın TV kanallarından BBC ve Rai’ye kadar dünyanın en büyük yayıncıları bu birliğe üye.
✓ Önümüzdeki günlerde ABU tarafından gerçekleştirilen Habercilik Etiği Konferansı’na ve Çin’de program ve şarkı yarışmalarının da yer alacağı büyük bir konferansa katılacağız. Amacımız birliğin oluşturduğu birikimi Türkiye’ye taşımak… Ayrıca bu ekinlikler hem kültürleri anlatma hem de program satışı için oldukça verimli buluşmalar.
✓ 14 Mart’ta yaptığımız başvuru kabul edildi ve RATEM “Bağlı üye” statüsüyle Asya-Pasifik Yayın Birliği’nin (ABU) üyesi oldu. Bu hem RATEM hem biz yayıncılar hem de Türkiye için oldukça önemli bir aşama. Üyelik sürecinde TRT’nin çok ciddi katkıları oldu.
✓ ABU’da çok önemli komiteler var ve biz de “Fikri Mülkiyet ve Hukuk Komitesi” ile “Teknik Komite”de temsil ediliyoruz. Bu komiteler halkın tercih ettiği içerikler ve teknolojiler konusunda ciddi tavsiyelerde bulunuyor.
IFTV önemli bir Türkiye markası olacak
✓ RATEM olarak ABU’ya üye olmamız 28-29 Eylül tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nde yapacağımız IFTV projesi açısından da oldukça önemli. ABU’nun da desteğiyle dünyanın pek çok ülkesinden yayıncılar, reklamcılar, reklemverenler ve akademisyenler İstanbul’a gelecek.
✓ IFTV’nin önemli bir Türkiye markası olacağını düşünüyoruz. Proje tanıtım ve ihracata yapacağı katkıyla Türkiye’nin son dönemde yaşadığı sıkıntılı sürecin atlatılmasında da önemli bir araç olacak.
✓ Temel anlamda dünya “Pirinç”, “Mısır” ve “Buğday” bölgeleri olmak üzere üçe ayrılıyor. Pirinç bölgesinde teknoloji çok hızlı üretiliyor. Mısır bölgesi ise hem teknoloji hem de içeriği entegre eden bir yapıya sahip. Bizim bölgemiz olan buğday bölgesinde içerik üretimi çok iyi yapılıyor ki biz de çok başarılıyız bu konuda.
IFTV ile yeni pazarların kapısı aralanacak
✓ Biz bir meslek örgütüyüz ve böyle büyük bir operasyonun altından tek başımıza kalkmamız mümkün değil. Bu konuda gerek özel sektörden gerekse kamudan destek bekliyoruz. IFTV projemizi anlattığımızda kamuda ciddi bir heyecan yarattığımızı gördük.
✓ IFTV’de sürpriz bir ödül töreni de gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Sarayburnu’ndan Haliç Konger Merkezi’ne kadar kırmızı halı sererek sanatçılarının burada yürüyeceği bir platform yaratacağız. 60 dakika sürecek bu yürüyüşle Haliç ve Boğazdaki üç köprünün görülmesini sağlayacağız. Bu projeyi paylaştığımız CNN International’da çalışmayı canlı olarak yayınlama konusunda istekli.
80 ülkeye 200 milyon dolarlık dizi ihraç ettik
✓ Türkiye’de TV yayıncılığı kültür endüstrisi ihracında oldukça önemli bir aşamaya geldi. Türk televizyonları geçtiğimiz yılın verilerine göre 80 ülkeye 200 milyon doların üzerinde format, dizi ve yapım ihracatı gerçekleştirdi. Son yıllarda bu konuda oldukça ciddi bir atak içindeyiz.
✓ Türkiye’de üretilen dizi ve program içerikleri Kanada’dan Peru’ya, Arjantin’den Çin’e kadar çok geniş bir coğrafyadan ilgi görmeye başladı. Daha önce Osmanlı’nın yönetiminde olan ve entegrasyon içinde olduğumuz coğrafyalarda da ilgi yoğun.
✓ Türk dizilerinin satıldığı ülkelerin ortak noktası Türk coğrafyasını ve buradaki hayatı merak ediyor olmaları. Örneğin Muhteşem Yüzyıl’ın Çin’e ihracatı gerçekleştirildi ve önümüzdeki günlerde yayına girecek. IFTV etkinliği dizilerin yarattığı ekonomiyi daha da canlandırmayı amaçlıyor.
Dizi ihracatı Türk mallarının satışını artırıyor
✓ Türk dizilerinin farklı coğrafyalarda izleyiciyle buluşması Türk ürünlerinin de o bölgedeki satışını artırıyor. Amerika gibi ülkeler zaten uzun yıllardır bu stratejiyi takip ediyor. Bunda dizilerde yapılan ürün yerleştirmelerin payı da büyük.
✓ Dizi ihracatı yaptığımız ülkelerde Türkiye’ye ve Türk ürünlerine olan sempati ciddi oranda artıyor. Büyükelçiliklerimizden aldığımız bilgiler özellikle Latin Amerika ülkelerinde Türk dizilerindeki ana karakterlerin isimlerinin yeni doğan çocuklara verilmeye başlandığını gösteriyor.
✓ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’in de dizi ihracatı konusunda önemli çalışmaları mevcut. Çünkü direkt olarak dizi ihracatından elde edilen gelirden çok yarattığı algı ihracatın büyümesine zemin hazırlıyor.
Hedef 1 milyar dolar
✓ Türk üreticiler ürünlerini en iyi şekilde üretiyor ve arz konusunda sorunumuz yok. İhtiyacımız olan şey talep yaratmak ki Türk dizileri bunun için oldukça efektif bir araç. Tüm ekonomi örgütleri de kültürel taşıyıcı özelliği olan TV yapımlarını desteklemeli. İhtiyacımız olan tek şey kamu, sivil toplum örgütleri ve yayıncıların ortak bir akılla bunu yürütmesi.
✓ 2013 yılında dizi ihracatından elde edilecek olan gelirin 2023 yılında 1 milyar dolara ulaşacağını söylemiştik. Bugün sevinerek görüyoruz ki ilgili çevreler de bu rakamı telaffuz etmeye başladı. Bu hedefe ulaşmak için gerekli olan bilgi ve insan kaynağımız mevcut.