Türkiye’nin önemli ihracat kalemlerinden birini oluşturan Türk dizilerinin başarısının bireysel çabalara dayandığını ifade eden Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Birliği Genel Sekreteri ve Hukuk Danışmanı Avukat Burhan Gün, dizi ihracatında bugüne kadar sistematik ve bütüncül yaklaşımın olmadığını söyleyerek kamu kurumlarının konuya dair hemen hemen hiç desteğinin olmadığını vurguluyor. Gün’e göre Türk yapımlarının gelişiminin önündeki en önemli engel RTÜK mevzuatı ve reyting sistemi…
Yabancı izleyiciyi kültürel çeşitliliğimiz cezbediyor
✓ Türkiye köprü konumunda bir ülke… Birçok kültürü ve hikayeyi içimizde barındırıyoruz. Haliyle sinema ve dizi anlamında ürettiğimiz öyküler üzerinde oturduğumuz kültürel mirasın da etkisiyle oldukça evrensel bir dile dönüşüyor.
✓ Dünyanın birçok farklı ülkesi bir şekilde anlattığımız hikayeleri kendisine yakın buluyor. Bu nedenle de bizden gelen yapımları özellikle dizileri izlemek istiyorlar.
✓ Diğer bir husus, dizilerde rol alan oyuncularımızın fiziksel görünümlerinin çeşitlilik göstermesi ve zengin bir tipolojiye sahip olmamız. Bu nedenle birçok farklı ülkede yaşayan insanlar dizilerdeki karakterlerle özdeşlik kurarken zorlanmıyor. Bu da dizilerimizin izlenirliğini ister istemez artırıyor.
✓ Teknik donanımlarımızın oldukça yüksek kalitede olması, en modern teknik cihazlara ve yetişmiş insan gücüne sahip olmamız başarımızın bir diğer sebebi.
Yapımlarımız neredeyse tüm dünya pazarlarına ulaşıyor
✓ Orta Doğu ülkeleri, Balkanlar ve Latin Amerika ülkeleri Türk dizilerinin en çok izlendiği pazarlar diyebiliriz. Ancak toplamda 106 (bir veriye göre 142) farklı ülkeye ihracat yaptığımız için dünya genelinde yer alan neredeyse her pazara erişebiliyoruz.
✓ Yukarıda saydığım pazarlarda en çok izlenen yapımları; Binbir Gece, Muhteşem Yüzyıl, Fatmagülʼün Suçu Ne? Ezel, Kara Para Aşk, Kuzey Güney, Karadayı şeklinde sıralayabilirim.
Sayısal başarılar tek başına bir ölçü olarak değerlendirilmemeli
✓Dizilerimiz maalesef yurt dışında istenilen noktada değil. Özellikle RTÜK mevzuatı içeriklerimizin çeşitlenmesine engel oluyor. Birtakım sayısal başarılar elde etmemiz tek başına bir ölçü olarak değerlendirilmemeli.
✓ İçerik kalitesi ve zenginliğinin, niceliksel başarıyla birlikte büyümesi gerekiyor. Aksi durumda ilerleyen süreçte elde edilmiş pazarlara yenilikçi projeler sunamadığımız için bu pazarlar kaybedilir. Özellikle yeni açılan yerel dijital platformlar bu açığı kapatacak bir mecra olarak karşımıza çıkıyor.
En büyük engel RTÜK ve reyting sistemi
✓ Bence Türk yapımlarının gelişiminin önündeki en önemli engel RTÜK mevzuatı ve reyting sistemimiz… Projelerin rekabet ortamında tek ve temel ölçünün reyting sistemi olması üreticiyi zorluyor.
✓ RTÜK mevzuatındaki kısıtlamalarsa içeriklerin zenginleşmesine engel oluyor. Yine RTÜK mevzuatı nedeniyle RTÜK payını ödemeyen markalar için marka buzlaması yapılması sponsorluk kaynaklarını oldukça azaltarak dizilerin sermaye alt yapısını TV kanallarının bütçesiyle sınırlı hale getiriyor.
✓Dizilerin Türk markalarının dünyaya açılmasında oldukça önemli bir araç olduklarını düşünüyorum. Dizilerimiz neredeyse tüm dünyaya ihraç ediliyor. Bu da markalarımız için muazzam bir tanıtım imkanı sağlıyor. Ayrıca diziler nedeniyle ülkemizle ilgili oluşan sempati markalarımızın da değerini artıracak.
Dizi ihracatındaki başarı bireysel
✓Dizi ihracatımız tamamen bireysel girişimler sonucunda bu noktaya geldi. Açıkçası sistematik, bütüncül bir yaklaşımla dizi ihracatı bugüne kadar yapılmış değil. Bu konuda kamu desteği hemen hemen hiç yok diyebilirim. Son yıllarda Ekonomi Bakanlığı’nın sınırlı bir ihracat desteği bulunuyor ancak bu da oldukça yetersiz kalıyor.
✓ Genel olarak, dizilerimizin yurt dışı pazarlarda kalıcı ve etkin bir büyüme sağlayabilmesinin yolu stratejik bir plan çerçevesinde özel sektörün ve kamu gücünün iş birliğiyle mümkün olacaktır.
Dış politika sektörü olumsuz etkiliyor
✓Ülkemizin huzurlu bir yer olması, dış dünyada yarattığı imajı film ve dizilerimizin ihracatını doğrudan etkiliyor. Ortaya çıkan olumsuzluklar diğer alanlarda olduğu gibi ister istemez dizi ihracatını da etkiliyor.
✓Dizilerimiz bugüne kadar bireysel ve serbest girişim sayesinde bu noktalara geldiği için dış politikadaki olumsuz algı şimdilik bertaraf edilebilecek seviyede… Ancak uzun vadede elbette bize sıkıntı çıkaracağa benziyor. Bu nedenle ülke imajının yenilenmesi dizi ve film sektörü için yararlı olacaktır.
✓ Yasal düzenlemeler yapılarak dizi ve film teşviklerinin zenginleştirilmesinin üretimlerimizin artmasına yardımcı olacağını düşünüyorum. Ayrıca, ulusal bir stratejinin oluşturulması, ulusal bir film merkezinin, gözlemevinin ve ulusal bir film komisyonunun kurulması sektörün başarısının artmasını sağlayacaktır.