Geçtiğimiz yıl uluslararası bitkisel yağ üreticisi Bunge’ye satılan Komili 140 yıllık mirasına sadık kalarak yepyeni hedefler ve stratejilerle yoluna devam ediyor. Türk zeytinyağını dünyaya tanıtma misyonunu da üstlenen marka Japonya ve Çin pazarında agresif stratejilerle büyümeyi hedefliyor. “Türkiye’de zeytinyağı kategorisini kalkındırmanın yolu yeni pazarlar yaratmaktan geçiyor” diyen Bunge Gıda Direktörü Erman Erol ile Komili’nin yeni pazarlama stratejilerini ve zeytin cenneti Türkiye’nin dünya pazarlarındaki geleceğini konuştuk.
Türkiye’nin zeytinyağı kalitesi arttı
✓ Komili 140 yaşında bir marka ve uzun süredir edindiği bir misyonu var. Profesyonel yönetimler değişse de bu misyon hiç değişmemiş. Bizim de değiştirmeye hiç niyetimiz yok. Maalesef Türkiye ağaç sayısı olarak İspanya’nın yarısı kadar bir varlığa sahip. İspanya’nın 4’te 1’i kadar üretim ve tüketimimiz var. Hem tüketimde hem de verimli üretim anlamında Avrupa’nın gerisindeyiz.
Türkiye’de zeytinyağı tüketimini artırma yönündeki çalışmalarımıza devam ediyoruz. Güzel gelişmeler de var. Bu yıl geçmiş yıllara oranla üretilen zeytinyağı kalitesinde bir yükseliş görüyoruz ki daha çok sızma yağ üretildi. Oldukça yüksek fiyatlara satılan İtalyan markalı zeytinyağlarıyla aynı tat ve kalitede ürün üretebiliyoruz. Bunda hem olumlu iklim koşullarının hem de bilinçli tarım üretiminin etkisi büyük.
Bu sene Japonya pazarına sıkı bir giriş yaptık
✓ Diğer bir misyonumuz da ihraç pazarlarında Türk zeytinyağını tanıtmak. Bu sene Japonya pazarına sıkı bir giriş yaptık. Japonya pazarında Türk zeytinyağları pek bilinmiyor. Daha çok İspanya bu pazara hakim. Buna karşın Japonya’da oldukça geniş bir satış noktasına ulaşıyoruz. Raflarda ciddi bir ön yüze sahip olduk.
✓ Japonya’da Türk zeytinyağını Komili, Madra ve Kırlangıç markalarıyla temsil ediyoruz ki ürünlerimiz de bir hayli beğeni topluyor. Satışlar da fena değil. Japonya’da iki-üç yıl sonra pazarın ikinci büyük oyuncusu olmayı hedefliyoruz. Bizim orada en büyük rakibimiz İspanya.
Çın pazarına yönelik agresif hedeflerimiz var
✓ Bunge olarak Ana Gıda çatısı altında faaliyet gösteren Komili, Kırlangıç ve Madra markalarını satın aldıktan sonra en büyük gücümüzün Bunge’nin global arenadaki yerleşik organize satış ekibi olacağını biliyorduk. Çin’de de büyük bir satış ekibimiz var. Bu pazara yönelik hırslı ve agresif hedeflerimiz var. 2018 Çin’de Türk yılı olarak ilan edildi. Biz de daha kuvvetli bir Türk yılı olması için çalışıyoruz.
✓ Aslında Bunge, Komili, Kırlangıç ve Madra markalarını Türkiye pazarını hedefleyerek aldı. Bu markaları dünya pazarına taşımak tamamen benim kişisel hırsım. Bunun altında yatan psikolojik sebep şu: Görevim vesilesiyle zeytinyağı geçmişiyle övünen İtalyan ailelerini, İspanyol ailelerini ziyaret ettim. Şu an onlara Türk zeytinyağı satıyorum. Ama markasız, dökme olarak… Onlar da yağlarımızın üzerine kendi markalarını koyarak tüm dünyaya satıyor. Bu durumu tersine çevirmeyi kendime duygusal bir tatmin noktası olarak belirledim.
✓ Bence Türkiye’de zeytinyağı kategorisini kalkındırmanın yolu yeni pazarlar yaratmaktan geçiyor. Biz yeni ülkelerle, yeni tüketicilerle Türk zeytinyağını buluşturdukça ülkemizde üretim ve zeytin ağacına duyulan saygı ve beklenti artacaktır.
Kola şişesindeki zeytinyağı göründüğü kadar masum olmayabilir
✓ Türkiye’de Komili yüzde 35 ile pazarın lider markası konumunda. Pazarı büyütmemiz lazım ama bir yandan Türkiye’de de çok ciddi bir “açık zeytinyağı” satışı var. Falancanın komşusunun bahçesinden gelen zeytinyağı, hele de kola şişesinde satılıyorsa sağlıklı ve organik olarak algılanıyor. İyi niyetli bir milletiz, inanmak istediğimiz zaman kolay inanıyoruz.
✓ Has zeytinyağı denilerek satılan kimi açık zeytinyağlarının içinden kanola yağı, aromalı ayçiçek yağı çıkıyor. Paslı çiviyle zeytinyağı üretildiğini anlatıyorlar. Bu konuda tüketiciyi bilinçlendirmek istiyoruz. “Ahmet dayının bahçesinde sıkıldı” diye o zeytinyağının gerçek zeytinyağı olmayabileceğini anlatmamız gerekiyor.
✓ Barkodlu pazar Türkiye’de 30-35 bin ton ama toplam tüketilen zeytinyağı 120 bin ton civarında. Neredeyse 3 katı. Hane halkının ekonomik sağlığı da ürünlerin tüketimini etkiliyor. Hem toplam tüketimi arttıracak faaliyetlerde bulunmaya hem de kayıt dışı pazarın karşısında tüketici sağlığı açısından doğru bildiklerimizi dile getirmeye gayret ediyoruz.
Anıt ağaçlar köksüzleştiriliyor
Tarihe şahitlik etmiş ağaçlar Türkiye’de dekoratif amaçla otellerde, restoranlarda kullanılıyor. Bin yılı aşkın süredir oradaki tarihe tanıklık eden bir ağacı söküp binanın dibine götürmeye biz köksüzleştirmek diyoruz.
✓ “Anıt Ağaç” isimli projemizde Balıkesir Üniversitesi öğretim görevlileriyle çalışıyoruz. Bu ağaçları Ayvalık yöresinden başlayarak tespit ediyoruz. Koruma altına aldırmak için gerekli çalışmaları başlatacağız ve bu ağaçlar ziyaret edilebiliyor olacak. Hiçbir şey olmasa da o ağaçların sökülmesini engelleyebilirsek bu bize yeter