Telefon görüşmelerinde mobilin payı yüzde 92’ye çıktı
Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda sektörün 160 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğü hedefine ulaşmak için yapılması gerekenler, 11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nda tartışıldı.Telekomünikasyon sektörünün önde gelen şirket ve STK yöneticilerinin katıldığı “2023’e Doğru Haberleşme Sektörü, Haberleşmenin Bugünü ve Yarını” oturumunda konuşan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, ağırlıklı olarak Türk Telekom ile üç GSM şirketinden oluşan ve tam serbestleşmenin sağlanamadığı sektörün, 2013 yılı sonunda 18 milyar dolara ulaşması öngörüldüğü dikkate alınarak, 2023 hedefine ulaşmada yetersiz kalacağına dikkat çekti. Sabit telefon ve internet hizmetlerinde yaşanan rekabet eksikliğinin pazara yeni giren alternatif işletmecilerle işbirliği yapmaktan kaçınan hakim işletmeciyi dahi küçültmeye başladığını belirten Arıak, “Sabit sektör aşırı kan kaybetti. 2003 yılında toplam trafik içinde %76 olan Sabit ses trafiği bugün çok büyük pazar kaybıyla %8’e düştü. Sizce bu durum sağlıklı bir sektörü tasvir ediyor mu? Elbette etmiyor. Sabit internet tarafında da benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu alanda da gerekli büyüme sağlanamıyor ve hatta son iki yıldır abone sayılarında gerileme oldu” dedi.
Türkiye haberleşme sektörünün büyümesi için hep birlikte önemli adımlar atılması gerektiğine dikkat çeken Arıak şöyle konuştu: “Sabit haberleşme hizmetleri hakkında bazı rakamlar paylaşmak istiyorum. 2008 yılında 17 milyon 490 bin sabit telefon abonesi bulunurken bu rakam 2012 yılında önemli bir düşüşle 13 milyon 860 bin aboneye geriledi. Bu düşüş eğilimine göre 2023’te ise yaklaşık 3 milyona kadar inebilir düşüncesindeyiz. Sabit internet abone sayısının ise diğer ülkelerde olduğu gibi artması gerekirken son yıllardaki eğilime göre 2023 yılına kadar 6 milyon abone sayısının yerinde sayacağı yönünde… Bunların sebeplerini iyi anlamak ve bir an önce çözüm üretmeye odaklanmak gerekir”. TELKODER olarak haberleşme sektörünün rekabet koşulları içinde büyümesi için atılması gereken adımları her fırsatta dile getirdiklerini ifade eden Arıak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öncelikle haberleşme sektörünün yaklaşık %85’ini temsil eden iki büyük grupta var olan fiili ve yüksek devlet kontrolü sürdürülemez. Rekabeti ve yatırımı teşvik edici politikalar benimsenmeli ve hayata geçirilmelidir. Geçiş hakkı ve tesis paylaşımı etkin olarak uygulanmalıdır. Sektör üzerinde aşırı baskı oluşturan vergiler muhakkak azaltılmalıdır. Dünyanın da gündeminde olan OTT ve telekom işletmecileri arasındaki rekabet şartlarının adil hale getirilmesi için gerekli politikalar ivedilikle belirlenmelidir” dedi.