Eylül ayının en dikkat çeken global reklam kampanyaları…
“Sizin desteğiniz, onların zırhı!”
Reklam ajansı VCCP’nin O2 işbirliğiyle İngiltere Rugby Takımı için hayata geçirdiği “Onların zırhı ol, gülü tak” kampanyasının reklam filmi, orta çağ Asya’sında savaşa hazırlanan bir köyde başlıyor. Yeni yapılan zırhlar, İngiltere’nin sembolü olan Tudor Gülü’nün üzerlerine mühürlenmesiyle tamamlanıyor. Zırhlarını kuşanan İngiliz Rubgy Takımı, dışarıda onları bekleyen taraftarlarının eşliğinde atlarının üzerinde önce engin yeşilliklere, ardından günümüz sahasının yeşiline doğru koşuyorlar. Taraftarlarını takımın zırhı olmaya davet eden #weartherose, İngiliz Rugby Takımı’nın ortaya çıkışını fantastik bir kurguyla aktarırken zengin prodüksiyonuyla öne çıkıyor.
Okula dönüş, “eve dönemeyiş” olmasın…
BBDO reklam ajansının silah karşıtı sivil toplum kuruluşu Sandy Hook Promise için hayata geçirdiği back to school kampanyası son yılların en çarpıcı çalışmalarından biri. Kampanya filmi ilk sahneleriyle yeni okul yılının coşkusunu hissettirse de ilerleyen sahnelerde izleyenleri adeta cehennemin en karanlık noktasında götürüyor. Öğrencilerin okulda kullandıkları ve işlerine çok yarayan eşyaların nasıl birer savunma malzemelerine dönüştüğünü anlatan kampanya annesine “seni seviyorum anne” mesajı atan öğrenciyle sona ererek hüzne boğuyor.
Bu defa yanlış cevap verenler kazandı!
Gürcistan’da insanların hata yapmadıklarını düşündüğü için sigortaya ihtiyaç duymadıklarını fark eden reklam ajansı Holmes&Watson, sigorta şirketi TBC Insurance için önce “Mosula”, yani “sorun değil, dert etme” demiş, sonra herkesin küçük hatalar yaptığını gösteren kısa reklam filmleri çekmiş. Üstüne radyoda düzenlenen yarışmalarla yanlış cevap verenlere ve Mistakes Mosula adlı internet sitesinde paylaşılan kullanıcı hataları arasından en çok beğeni alanlara sigorta hediye etmiş. Görünmez hataları açığa çıkaran eğlenceli kampanya, TBC Insurance’ın müşteri sayısını artırmayı amaçlıyor…
“En iyi maçlar bile birlikte daha iyi”
Esprili reklamlarıyla anılan Heineken bu kez “En iyi maçlar bile birlikte daha iyi” diyor. Publicis İtalya tarafından UEFA Şampiyonlar Ligi öncesi hazırlanan reklam filminde aralarında ünlü futbolcu Thierry Henry’nin de bulunduğu, farklı durumlarda bir şekilde tek başına kalmış, maç heyecanını paylaşacak kimse bulamayan insanları görüyoruz. Hüzünlü dakikaların ardından Thierry Henry giriyor devreye ve bir mekana gidip maçın heyecanını başkalarıyla paylaşıyor.
https://www.youtube.com/watch?time_continue=58&v=EKKNSeSNxa8
İşte bu kadar kolay
Kedilerin masaların üzerinden bardak, resim çerçevesi, kumanda demeden her cismi çok da çabalamadan ittirdiğine hepimiz bazen eğlenerek, bazen sinirlenerek şahit olmuşuzdur. Wunderman Thompson reklam ajansı Bravecto pire ilacı için hazırladığı reklam filminde pire, bit ve kenelerden kurtulmanın Boris adlı kedinin masadan iplik bir topu itmesi kadar kolay olduğunu anlatıyor. Dış sesin kontrolünde yumakları birer birer iten Boris, her kedi gibi toplar bitince bardak, kalemlik gibi objelere yöneldiğinde ise ona dış ses dahi söz geçiremiyor.
Bilmemenin utancı
The Gate New York’un hazırladığı reklam kampanyasında Ulusal Muhasebeciler Birliği’nin (CMA) eğitimini almamış birçok kişinin işyerlerinde yaşadığı trajikomik olaylar gözler önüne seriliyor. İlk filminde bir toplantı sırasında patronlarını dinleyen çalışanlardan sadece bir tanesi oturmaya devam ederken diğerleri koltuklarından yavaşça kayarak masanın altında kayboluyorlar. Bir diğerinde birikim eksikliğinden ötürü kariyer basamaklarını tırmanacak yeri olmayan bir ikilinin bu acı durumu, ofis odalarının tavanının onları iki büklüm çalışmaya zorlamasıyla betimleniyor. Üstüne o odanın haricindeki ofisin kalanının normal boyutta olması da verilen mesajın altını çiziyor. Üçüncü reklam filminde ise yine bulunduğu pozisyonda “noktaları saymaktan bıkmış, artık noktaları birleştirmek isteyen” bir kadının çaresiz isyanı, kafasını duygusuz bir yüz ifadesiyle durmadan masasına vurmasıyla aktarılıyor. Adeta “bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp” diyen CMA muhasebe departmanında çalışan bütün Amerikan vatandaşlarını sertifikalarını almaya davet ediyor.
Fazladan verdiğiniz her kuruş kaybetmenize neden oluyor!
Change Serviceplan Polonya’nın “Acaba başka bir mağazada daha ucuza bulabilir miyim” şüphesinin iç yiyen ruh halini ekrana taşıyan G2A reklam filminde farklı kanallardan alışveriş yapan birkaç insanın başına gelenler anlatılıyor. Siparişi evine kargoyla teslim edilen adamın kargocu tarafından alışılmadık bir silahla vurularak geri püskürtülmesi, mobil oyun “Devler 2”yi satın alan bir gencin oyundaki devlerden biri tarafından sokağın ortasında ezilmesi, bir çizgi roman dükkanında henüz satın aldığı romandan karakterlerin onu oklarla sakatlamasının anlatıldığı reklam ilmi G2A’in geniş servis yelpazesini gözler önüne sererken aynı zamanda eğlenceli tonuyla dikkat çekiyor. Fazladan harcanan her bir kuruşun hem bu oyunlarda, hem de hayatta kaybetmeye neden olduğunu ortaya koyan G2A oyun tadındaki reklam filmiyle de bahsi geçen oyunları oynuyormuş hissi yaratıyor.
Canavar avcısının umut veren hikayesi
Seagate Technology’nin markalarından LaCie’nin otuzuncu yılını kutlamak üzere hayata geçirilen “Monster Hunter” adlı kısa film prodüksiyon kalitesiyle öne çıkıyor. Filmde “Canavar Avcısı” Steve Feltham’ın bütün hayatını geride bırakarak yıllardır bir kez daha görme hayalini kurduğu Loch Ness Canavarı’nın peşine düşmesinin gerçek hikayesi anlatılıyor. Filmde “Kimi büyürken hayal gücünü geride bırakır, kimi bırakmaz” diyen Steve Feltham, LaCie’nin önem verdiği değerlerden olan özgür hayal gücünün sözcülüğünü yapıyor. Alexander Farrel’ın yönettiği film etkileyici manzaraları ve yüreğe dokunan söylemiyle beğeni topluyor.